Geç başlayan astımın klinik özellikleri

Küçük Resim Yok

Tarih

2005

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Sık görülmesine rağmen, geç başlayan astıma (GBA) genellikle tanı konulamamakta ve gözden kaçmaktadır. Bu durum, yaşlılarda hastalığın klinik ve fonksiyonel özelliklerini yitirmesi ve eşlik eden kardiyak ve diğer solunum sistemi hastalıklarının sıklığındaki artışla açıklanabilir. Bu retrospektif çalışmada, GBA’nın klinik özellikleri ve erken başlayan astımla (EBA) arasındaki farklılıklar araştırılmıştır. Elli yaşından sonra astım tanısı alan 52 GBA olgusu ile yaşamının ilk dekadlarında tanı konulan 50 EBA olgusu çeşitli klinik parametreler açısından karşılaştırılmıştır. GBA, kadınlarda daha sık bulunmuştur (p<0.01); ailede allerjik hastalık anamnezi EBA olgularında anlamlı olarak yüksektir (%25’e karşılık %66, p<0.001). EBA’da allerjik rinit görülme sıklığı artmıştır (%15.3’e karşılık %36, p<0.05). GBA’da FEV1 düzeyi düşüktür (p<0.001). EBA’da çevresel allerjenler başlıca tetikleyici olarak bulunmuştur (%32.7’ye karşılık %72, p<0.001) ve deri testi pozitifliği bu grupta daha sıktır (p<0.05). GBA’lı olgularda ise başlıca tetikleyici infeksiyonlardır. Sonuçta, GBA ile EBA arasında klinik özellikler açısından farklılık bulunmuştur. GBA, EBA’dan daha ağırdır ve atopi ve allerjik hastalık sıklığı EBA’a göre düşüktür.
Despite the frequent occurrence of late-onset asthma (LOA), diagnosis generally remains unrecognized and overlooked. This may be explained by the lack of clinical and functional features of the disease in the elderly and high prevalence of associated cardiac or other respiratory diseases. In this retrospective study, we investigated the clinical features of LOA and its differences with early onset asthma (EOA). Various clinical parameters were compared in 50 subjects with EOA in which asthma was diagnosed in the first decades of life and 52 subjects with LOA in which asthma was diagnosed after 50 years of age. LOA was found significantly more frequent in women (p&lt;0.01). The history of allergic disease in family was significantly higher in the subjects with EOA (66% vs. 25%, p&lt;0.001). Frequency of allergic rhinitis was higher in subjects with EOA (36% vs. 15.3%, p&lt;0.05). FEV1 values were lower in LOA group (p&lt;0.001). Environmental allergens were found as primary triggers in EOA (72% vs. 32.7%, p&lt;0.001) and positive skin prick test was significantly more frequent in this group (p&lt;0.05). Infections were found as primary triggers in subjects with LOA. In conclusion, some differences in clinical features were found between EOA and LOA. LOA is more severe than EOA and the prevalence of atopy and allergic diseases is lower than EOA.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kulak, Burun, Boğaz

Kaynak

Toraks Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

6

Sayı

3

Künye