Hegel'in felsefesinde zaman kavramı

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2016

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bu tezde Hegel'in felsefesinde insanın konumu araştırılmıştır. Hegel'in felsefesine yöneltilen eleştirilerin başında hiç kuşkusuz, Hegel'in kurduğu felsefe sisteminde insanı yalnızca tinin kendinin gerçekleştirmesinin bir aracı olarak konumlandırdığı iddiası gelir. Bu tarz bir eleştirinin tam karşısında yer alan Hegel'in felsefe sistemine dair bir diğer ses getiren yorum da insanın olumsuzlama gücünün Hegel'in felsefesinin temelinde yer aldığı, Hegel'in sisteminin tamamının insanın olumsuzlama gücünden çıkarsanabileceği hatta sistemin kendisinin de bu gücün temellendirmesi olduğu yolundadır. Bu tezin amacı bu iki eleştirinin her ikisine de karşı çıkmak. Tezde, Hegel'in kurduğu felsefe sisteminde, insanın ve onun etkinliğinin hem tinin kendisini gerçekleştirmesinin zorunlu bir evresi olduğunu hem de sistemin sonsuzluğu için de insanın etkinliğinin yani olumsuzlamasının sürekli olarak gerçekleşmesi gerektiğini göstermeyi amaçlıyorum. Son kertede bir bilgi felsefesi olarak değerlendirilmesi gereken Hegel'in felsefe sisteminde insanın etkinliğinde ortaya çıkan a posteriori bilgi ile tinin kendini serimlediği süreçte ortaya çıkan a priori bilgi birbirini temellendirir. A posteriori bilginin olumsuzlanması ile ortaya çıkan a priori bilgi, insanın bilgi edinme zeminini ortaya sererken, a priori bilgi de yalnızca a posteriori bilgi olarak kendisini gerçekleştirebilir. Ki bu da ancak insanın olumsuzlamasında gerçekleşir. Bu durumda insan olumsuzladığında ortaya çıkan a posteriori bilginin, tinin kendini gerçekleştirmesinin bir evresi olduğu açıktır. Diğer yandan sistemin sonsuzluğu için olumsuzlanmanın da sürekli kılınması gerektiği ortadadır. Kavram ancak bu şekilde sonsuz devinimine devam edebilir. Hegel, bu sorunu felsefesinde zamanı kavram ile özdeş kılarak ortadan kaldırır. Zaman, bilinç açısından insanın etkinliğinde yarattığı, tin açısından ise ortaya çıkardığı a posteriori bilgidir yani emprik kavramdır. İnsan olumsuzlamasında zamanı gerçekleştirir yani kavramı somutlar. Kavramın kendisini gerçekleştirmesinin bir evresi olan insan, etkiliğinde kavramın dolaşırlığını sağlayarak sistemin sonsuzluğunu da garanti altına almış olur. Zamanın insan etkinliğinde somutlanması kavramın sürekli olarak kendini gerçekleştirmesidir. Hegel'in sisteminde insanın etkinliği temel olarak iki biçim altında gerçekleşir; emek ve dil. Emek, temelde insanın olgusal zeminde gerçekleştirdiği olumsuzlama iken dil, insanın bu olgusal zemini de olumsuzlama biçimi olarak tinin kendisini tam olarak gerçekleştirdiği, ifade ettiği alandır. Nitekim genelde felsefe özelde ise Hegel'in kurduğu felsefe sistemi bu nedenle dil zemininde gerçekleşir.
This thesis examines the status of human subject in Hegel's philosophy. Undoubtedly, the argument that Hegel perceives human subjects only as means to the realization of spirit stands as the main criticism directed towards Hegel's thinking. Yet another prominent interpretation of Hegel's system of philosophy stands as a direct contrast to such kind of a reading. According to this latter interpretation, which asserts that human subject's power of negation underlies Hegel's philosophy, the whole system of Hegel's thinking can be inferred from human subject's power of negation. Moreover, according to this perspective, the system itself is justification of this power of human subject. The purpose of this thesis is to object both arguments. Throughout the thesis, I intend to demonstrate that, in the system of philosophy constructed by Hegel, both human subject itself and also its activity are indispensable stages of spirit's realization of itself. Furthermore, I argue that, in the infinity of the system, activity of human subject (its negation) should take place constantly. In the last instance, in Hegel's system of philosophy which should be interpreted as philosophy of knowledge, a posteriori knowledge that arises from human subject's activity and a priori knowledge that emerges in the process in which spirit exposes itself are mutually constitutive of each other. Whereas a priori knowledge, which arises from the negation of a posteriori knowledge, lays the ground for human subject's acquisition of knowledge, a priori knowledge can only realize itself as a posteriori knowledge; and this can only be realized in human subject's negation. These being said, it is obvious that a posteriori knowledge, which arises when human subject negates, is a stage of self-realization of the spirit. Furthermore, it is apparent that negation should be perpetuated in order for system to remain infinite. Only in this way that the concept can last its infinite motion. Hegel, wipes out this problem by identifying time and concept. The meaning of time in Hegel's system of thinking is twofold: In the realm of consciousness, it is what human subject creates in its activity; in the realm of spirit, it is the a posteriori knowledge human subject reveals i.e. an empirical concept. Human subject, in its negation, realizes the time; it concretizes the concept. In this manner, the activity of human subject, which stands as a form of concept's self-realization, guarantees the infinity of the system by ensuring concept's motion. Concretization of the time in the activity of human subject is constant realization of the concept. In Hegel's system, the activity of human subject takes two main forms: labor and language. Whereas labor is the negation that human subject perform on the factual ground; language constitutes human subject's manner of negating this very factual ground. Thus, the language is the realm where the spirit fully realizes and signifies itself. Hence, philosophy in general and the system of philosophy that Hegel constructs realize in the realm of language.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye