Pediyatrik olgularda hidrosefali tanısında ve tedavi sonuçlarının değerlendirilmesinde radyolojik görüntülemenin katkısı

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2013

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Amaç:Hidrosefali beyin omurilik sıvısı (BOS)'nın üretim ve emilimi arasındaki dengesizlik veya BOS dolaşım yollarında herhangi bir yerde tıkanma sonucu ventriküllerde BOS birikimi ve bunlara baglı olarak sıklıkla intrakranial basınç yükselmeleri ile karakterize patolojik bir durumdur. Bu çalışmamızda pediyatrik yaş grubunda hidrosefali nedeni ile radyolojik görüntülemeleri yapılan olguların arşivdeki mevcut görüntüleri retrospektif olarak değerlendirilecektir. Çalışmanın amacı radyolojik parametrik ölçümlerin istatistiksel analizi yapılarak tanıya ve tedaviye yanıtını değerlendirmedeki katkısını ortaya koymaktır. Gereç-Yöntem: Bu çalışmaya, Ocak 2010-Eylül 2013 tarihleri arasında Ege Üniversite Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroloji ve Nöroşirürji Anabilim Dalına çeşitli şikayetlerle başvuran toplam 30 hasta dahil edilmiştir. 8 hastaya VPŞ, 22 hastaya ise EÜV işlemi yapıldı. Bu hastaların cerrahi işlem öncesi ve takiplerinde, BT ve MR görüntüleri retrospektif olarak değerlendirildi. Sonuçlara göre, radyolojik parametrik ölçümlerin değişkenlikleri tartışıldı. Bulgular: Çalışmaya alınan 30 hastanın yaş ortalaması 5,8'dir. Hidrosefali etiyolojisinde obstrüktif hidrosefali olarak değerlendirilen 21 hastada BOS'un geçiş yolları, obstrüksiyon düzeyinin tespiti ve bu hastalardan 16'sına uygulanan EÜV sonrası ventrikülostomi açıklığı değerlendirilmiştir. Çalışmamızdaki hastalarda radyolojik parametreler preoperatif ve postoperatif olarak incelendiğinde; OSKÇ ortalaması 0,57-0,50 cm.'e, lateral ventrikül ön boynuz arası mesafe ortalaması 5,1-4,8 cm.'e, inter kaudat mesafe ortalaması 3,2-2,9 cm.'e, 4.ventrikül ortalaması 1,54-1,43 cm.'e, temporal boynuz ortalaması 1,2-0,97 cm.'e ve Evans oranı ortalaması 0,39- 0,36'ya azalma göstermekteydi. Tüm veriler istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05). 3.ventrikül ortalaması radyolojik olarak 1,55-1,4 cm.'e azalma gösterdi ancak yapılan istatistiksel analizde anlamlı bulunmadı (p=0,072). 3.Ventrikülostomi yapılan olgularda BOS akım hemodinamiğinin değişmesine bağlı olduğu düşünüldü. EÜV yapılan (22hasta) hastaların %82'sinde (18 hasta), başarı sağlanmıştır. Bu hastalarda erken postoperatif dönemde 3B- CISS sagittal görüntülerde 3. ventrikül tabanından prepontin sisterne doğru uzanan signal-void alanı izlenmekteydi. VPŞ takılan (8 hasta) hastaların %75'inde (6 hasta ) başarı sağlanmıştır. Ayrıca takiplerinde 6 hastada işlem başarısız olarak değerlendirildi. Sonuç: 3B-CISS MRG yönteminin, normal BOS'un geçiş yollarını, patolojilerini ve EÜV sonrası ventikülostomi açıklığını değerlendirmede yararlı olduğu düşünülmüştür. EÜV, akuadukt stenozu dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle oluşan obstrüktif hidrosefalilerde güvenilirliği ve etkinliğinden dolayı ilk tedavi seçeneği olarak düşünülmelidir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Pediyatrik olgularda hidrosefali, 3B-CISS MRG, EÜV, VPŞ., Pediatric Hydrocephalus, 3D-CISS MRI, ETV, VPS., Radyoloji A.B.D.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye