Study of the relations between zinc and beta-glucuronidase levels in some biological tissues using a new nuclear measurement technique for beta-glucuronidase
Yükleniyor...
Tarih
2003
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Vücutta yaygin olarak bulunan b-glukuronidaz, hidrolitik enzimlerin en önemlilerinden bir tanesidir ve basta karaciger ve çesitli tümor dokulari olmak üzere çesitli dokularin yüksek düzeyde b-glukuronidaz aktivitesine sahip oldugu iyi bir sekilde bilinmektedir. Bu enzimle iliskili olarak, glukuronid türevleri, özellikle de toksik ajanlar kanser arastirmalarinda ilgi duyulan maddeler haline gelmislerdir. Toksik maddeler bu sayede, yüksek b-glukuronidaz aktivitesine sahip olan dokularin yapisina selektif bir sekilde sokulmaktadir. Bunun sebebi, glukuronat türevleri hücre membraninda bulunan b- glukuronidaz enziminin araciligiyla de-glukuronidasyona ugramasi ve bunun ardindan, aglikon denen toksik kisminin kanser hücresine selektif bir sekilde girmesidir. Bu sekilde hücre içine giren aglikonʼun toksik etkisi, hücrenin ölümüne neden olmaktadir. Glukuronid türevlerinin non-toksik özellikleri, hem erken dönemde teshisi için kullanilacak sintigrafik ajanlar olarak umut vaad etmektedir. Bir glukuronid türevinde yer alan aglikon 123I, 125I veya 211At gibi radiotoksisitesi yüksek radyoaktif maddelerle isaretlenmesi durumunda toksik ve radyotoksik etkileri ayni bilesik üzerinde birlesmesi ve böylece kanser hücrelerinin içten ve selektif bir sekilde tahribati saglanabilecektir. Dolayisiyla kanser arastirmalarinda bu tür uygulamalar için b-glukuronidaz düzeylerinin normal ve tümoral dokularda veya biolojik sivilarda hassas bir sekilde ölçülmesi büyük bir önem tasimaktadir. Öte yandan, çinko insan vücudunda bulunan önemli bir eser elementtir. Metabolizmada çinkonun öneminin göz ardi edilmesi söz konusu degildir. Çinko, biokimyasal sistemlerde çok kompleks fonksiyonlarda yer almaktadir. DNA sentezinde ve nükleik asid metabolizmasinda kritik bir rol oynamaktadir ve ayrica hücre bölünmesi, onarimi ve büyümesi açisindan da çok önemli görevlere sahiptir. Canli hücrelerde, RNA polimeraz ve timidin kinaz da dahil olmak üzere 70ʼi askin metal içeren enzim bulunmaktadir. Çinko içerenler de dahil olmak üzere bu enzimlerin olusumu alinan besinlerle ilgilidir. Örnegin, karbonik anhidraz aktivitesi, besinlerde bulunan çinko içerigi ile paralel bir sekilde artis göstermektedir. Ancak ne alkalin fosfataz ne de asid fosfatazin, besinlerin çinko içerigi ile belirgin bir iliski göstermedigi tespit edilmistir. Literatürde, b-glukuronidaz enzimi ile çinko düzeyi arasinda iliski oldugu konusunda net bir kanit yoktur. Bu çalismada, agirliklari 125 150 gram arasinda degisen 45 erkek Sprague-Dawley siçani kullanilmistir. Hayvanlar gelisigüzel bir sekilde 3 gruba ayrilmis ve üç farkli düzeyde çinko içerigi bulunan gidalarla beslenmislerdir (düsük, normal ve asiri çinko içeren 3 farkli gida). Nisbeten uzun sayilabilecek beslenme dönemlerinden sonra (16, 32 ve 48 haftalik dönemlerin ardindan) hayvanlar ketamin anestezisi altinda kesilmislerdir. Hayvanlar öldürülmeden önce tartilmislardir. Prostat, pankreas, böbrek, kalinbagirsak, incebagirsak, akciger, karaciger, kalp, beyin ve mide gibi organlar çikartilmis ve bunlar da tartilmistir. Alinan bu 10 farkli doku örneginde çinko ve b-glukuronidaz miktarlari ölçülmüstür. Çinko düzeyleri, Atomik Absorpbiyon Spektrofotometri teknigi ile b-glukuronidaz düzeyleri ise bir süre önce laboratuarimizda gelistirilen ve Na131I kullanilarak radyoaktif 131I ile isaretlenmis fenolftalein ölçümüne dayanan yeni ve son derece hassas bir nükleer ölçüm teknigi kullanilarak ölçülmüstür. Sonuç olarak, farkli düzeyde çinko içeren gidalarla beslenen siçanlar arasinda normal vücut agirliginin artisi bakimindan belirgin bir farklilik bulunmadigi gözlenmistir. Asiri düzeyde çinko içeren gidalarla beslenen siçanlarin karaciger, pankreas ve prostatlari, 16. ve 48. haftalar arasinda artis göstermistir. Ancak beyin, kalp, böbrek, kalinbagirsak ve incebagirsak, akciger ve mide gibi organlar uygulanan beslenme rejiminden etkilenmemistir. Ayrica, düsük ve normal düzeylerde çinko içeren gidalarla beslenen siçanlarda tüm organlar, agirliklari açisindan bir farklilik göstermemislerdir. Bu sonuçlar, çinkonun dokular tarafindan alinmasinin, gidalarda bulunan çinko konsantrasyonu ile artis gösterdigini ortaya çikartmaktadir. Asiri miktarda çinko içeren gida ile beslenen siçanlarin çesitli dokulari üzerinde yapilan analizler, 16. haftada beyin, kalp, böbrek, kalin barsak, akciger, karaciger ve pankreas dokularindaki çinko konsantrasyonunun prostattaki çinko konsantrasyonundan daha fazla oldugunu göstermistir. Bu organlarda çinko konsantrasyonlarinin 32. haftada normal düzeye indigi ve daha sonra stabil kaldigi, bu stabilitenin 48. haftaya dek devam ettigi görülmüstür. Siçanlarin prostat dokusundaki çinko konsantrasyonu zaman içinde artis göstermistir. Düsük çinko içerigi bulunan gidalarla beslenen siçanlarin prostat, pankreas, incebagirsak, böbrek ve karacigerlerindeki çinko miktarlari 48. haftadan sonra azalmistir. Radlarin midelerinde bulunan çinko konsantrasyonu degerleri, farkli düzeylerde çinko içeren gidalarla beslenme rejimlerinden midelerinin etkilenmedigini göstermistir. Asiri miktarda çinko içeren gidalarla beslenen siçanlarda beyin, kalp, böbrek, kalinbagirsak, karaciger, akciger ve pankreasdaki çinko konsantrasyonu 16. haftanin sonunda belirgin bir sekilde artmistir. 16 hafta boyunca bu organlardaki b-glukuronidaz düzeyleri degismeden kalmistir. Siçanlarin bu organlarindaki b-glukuronidaz düzeyleri 32. haftanin sonunda artmistir. 48. haftanin sonunda siçanlarin bu organlarindaki çinko konsantrasyonu degismemistir. Ancak, b-glukuronidaz aktivitesinin belirgin bir sekilde azaldigi görülmüstür. Diger taraftan, düsük çinko içerikli gidalarla beslenen siçanlarin böbrek, akciger, pankreas ve prostat dokularindaki çinko konsantrasyonu ve b-glukuronidaz düzeyi tüm çalisma dönemi boyunca azalmistir. Sonuç olarak, bu organlarda çinko konsantrasyonu ile b-glukuronidaz düzeyleri arasinda bir iliski söz konusudur. Ancak, 16. ve 48. haftalar arasinda siçanlarin diger organlarinda çinko konsantrasyonu ve b-glukuronidaz düzeyleri arasinda bir iliskinin mevcut oldugunu söylemek mümkün degildir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Çinko, b-glukuronidaz, sıçan, 131I, beslenme., Zinc, b-glucuronidase, rat, excess zinc, zinc deficiency, iodine-131., Kimya A.B.D.