Retrospective evaluation of candidemic patients among general surgery department in a tertiary care university hospital
Küçük Resim Yok
Tarih
2019
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Objective: Candida species are among the most important causes of hospital acquired blood borne infections, and with high rates of mortality and morbidity, these infections are still a major problem today. History of gastrointestinal surgery, administration of total parenteral nutrition and/or wide spectrum antibiotics and immune suppression following organ transplantations are considered serious risk factors for these infections. This study aimed to evaluate the patients from our general surgery department with diagnosed candidemia; by means of strain, treatment and prognosis. Material and Methods: Patients with positive blood cultures for Candida species who were treated in the wards and Ege University Faculty of Medicine general surgery department of surgical intensive care units of our between 2012 and 2017 were retrospectively analyzed by means of strain, treatment and prognosis. Results: A total of 50 patients were enrolled in the study. Mean age was 58.96 years and 54% of the patients were female. There were nine patients with organ transplantation (four liver and five kidney transplantations), six with intestinal perforation and three with anastomotic leakage. Isolated strains were Candida albicans (36%; 18/50), Candida tropicalis (14%; 7/50), Candida glabrata (12%; 6/50), Candida parapsilosis (8%; 4/50), Candida kefyr (6%; 3/50), Candida krusei (4%; 2/50), Candida pulcherrima (2%; 1/50), Cryptococcus neoformans (2%, 1/50), Geotrichum capitatum (2%, 1/50), Candida spp. (unidentified, 14%; 7/50) with decreasing frequency. the highest antifungal sensitivity rates (> 90%) were measured for amphotericin B, voriconazole and echinocandins among all isolates. One-month mortality rate was 43.4% (20/46). Documented eradication was achieved among 24 of the 33 patients who had control blood culture samples (72.7%), and mean eradication time was 7.6 days. Echocardiography was performed in 14% (7/50) and ophthalmic examination in 8% (4/50). Conclusion: Although C. albicans appears to be the dominant strain in patients with candidemia, frequencies of other strains are increasing. Early diag-nosis and treatment of patients with candidemia is of vital importance due to high mortality and morbidity rates.
Giriş ve Amaç: Candida türleri, hastane kaynaklı kan yoluyla bulaşan enfeksiyonların başlıca sebepleri olmakla birlikte yüksek oranda morbidite ve mortalite sebebiyle günümüzde hala bir sorun teşkil etmektedir. Gastrointestinal cerrahi işlemi öyküsü, total parenteral beslenme ve/veya geniş-spektrumlu antibiyotik kullanımı ve organ transplantasyonu sonrası immünsüpresyon bu enfeksiyonlar için risk ciddi risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada genel cerrahi bölümümüzde kandidemi tanısı almış hastaların suş, tedavi ve prognoz açısından değerlendiril-mesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 2012-2017 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi servisinde veya yoğun bakım ünitesinde tedavi gören ve kan kültürlerinde Candida türleri bulunan hastalar retrospektif olarak suş, tedavi ve prognoz açısından değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya toplamda 50 hasta dahil edildi. Ortalama yaş 58.96 ve hastaların %54’ü kadındı. Organ transplantasyonu geçirmiş dokuz hasta vardı (dört karaciğer, beş böbrek transplantasyonu), altı hastada intestinal preforasyon ve üçünde anastomoz kaçağı tespit edildi. Izole edilen suşlar sıklığı azalan şekilde sırasıyla Candida albicans (%36; 18/50), Candida tropicalis (%14; 7/50), Candida glabrata (%12; 6/50), Candida parapsilosis (%8; 4/50), Candida kefyr (%6; 3/50), Candida krusei (%4; 2/50), Candida pulcherrima (%2; 1/50), Cryptococcus neoformans (%2, 1/50), Geotrichum capitatum (%2, 1/50), Candida spp. (tanımlanamayan, %14; 7/50) idi. Tüm suşlar arasında en yüksek antifungal duyarlılık oranları (> %90) amfoterisin B, vorikonozol ve ekinokandinler için ölçüldü. Bir aylık mortalite oranı %43,4 (20/46) olarak bulundu. Belgelenmiş eradikasyon, kontrol kan örneği olan 33 hastadan 24 (%72,7)’ünde elde edildi ve ortalama eradikasyon süresi 7,6 gündü. Ekokardiyografi ve oftalmik muayene sırasıyla %14 (7/50) ve %8 (4/50) hastada uygulandı. Sonuç: Kandidemi hastalarında en dominant tür C. albicans olsa da, diğer suşların sıklığı da artmaktadır. Erken tanı ve kandidemi hastalarının tedavisi yüksek mortalite ve morbidite oranları açısından büyük öneme sahiptir.
Giriş ve Amaç: Candida türleri, hastane kaynaklı kan yoluyla bulaşan enfeksiyonların başlıca sebepleri olmakla birlikte yüksek oranda morbidite ve mortalite sebebiyle günümüzde hala bir sorun teşkil etmektedir. Gastrointestinal cerrahi işlemi öyküsü, total parenteral beslenme ve/veya geniş-spektrumlu antibiyotik kullanımı ve organ transplantasyonu sonrası immünsüpresyon bu enfeksiyonlar için risk ciddi risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada genel cerrahi bölümümüzde kandidemi tanısı almış hastaların suş, tedavi ve prognoz açısından değerlendiril-mesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 2012-2017 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi servisinde veya yoğun bakım ünitesinde tedavi gören ve kan kültürlerinde Candida türleri bulunan hastalar retrospektif olarak suş, tedavi ve prognoz açısından değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya toplamda 50 hasta dahil edildi. Ortalama yaş 58.96 ve hastaların %54’ü kadındı. Organ transplantasyonu geçirmiş dokuz hasta vardı (dört karaciğer, beş böbrek transplantasyonu), altı hastada intestinal preforasyon ve üçünde anastomoz kaçağı tespit edildi. Izole edilen suşlar sıklığı azalan şekilde sırasıyla Candida albicans (%36; 18/50), Candida tropicalis (%14; 7/50), Candida glabrata (%12; 6/50), Candida parapsilosis (%8; 4/50), Candida kefyr (%6; 3/50), Candida krusei (%4; 2/50), Candida pulcherrima (%2; 1/50), Cryptococcus neoformans (%2, 1/50), Geotrichum capitatum (%2, 1/50), Candida spp. (tanımlanamayan, %14; 7/50) idi. Tüm suşlar arasında en yüksek antifungal duyarlılık oranları (> %90) amfoterisin B, vorikonozol ve ekinokandinler için ölçüldü. Bir aylık mortalite oranı %43,4 (20/46) olarak bulundu. Belgelenmiş eradikasyon, kontrol kan örneği olan 33 hastadan 24 (%72,7)’ünde elde edildi ve ortalama eradikasyon süresi 7,6 gündü. Ekokardiyografi ve oftalmik muayene sırasıyla %14 (7/50) ve %8 (4/50) hastada uygulandı. Sonuç: Kandidemi hastalarında en dominant tür C. albicans olsa da, diğer suşların sıklığı da artmaktadır. Erken tanı ve kandidemi hastalarının tedavisi yüksek mortalite ve morbidite oranları açısından büyük öneme sahiptir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
0-Belirlenecek
Kaynak
Turkish Journal of Surgery
WoS Q Değeri
N/A
Scopus Q Değeri
N/A
Cilt
35
Sayı
3