Sosyal anksiyete belirtilerini azaltmaya yönelik internet temelli bir sosyal biliş eğitim programının uyarlanması ve etkililiğinin incelenmesi
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2021
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Sosyal anksiyete problemi olan kişilerin korku ve kaygıları iletişim sorunlarına sebep olduğu gibi işlevselliklerinde de ciddi bozulmalara neden olmaktadır. Sosyal anksiyete sorununun tedavisinde etkili olan farklı psikoterapötik yaklaşımların olduğu bilinmesine rağmen, aynı zamanda problemin doğası kronik ve tedavi arayışının da az olduğu bilinmektedir. Alan yazın çalışmaları incelendiğinde, sosyal anksiyetesi olan bireylerin sosyal biliş becerilerinde (duygu tanıma/ayırt etme, zihin kuramı, sosyal işlevsellik ve atıf yanlılığı) bozulma olduğu bilinmektedir. Ruh sağlığı alanında tedavi imkanlarından faydalanmanın zor olduğu bilinmektedir; teknolojik gelişmeler ruh sağlığı uygulamalarını da etkileyerek birçok avantaj (ulaşım kolaylığı, maddi açıdan ekonomik olması, etiketlenme korkusunu azaltması gibi) sağlamıştır. Bu durum ülkemizde henüz son yıllarda gündeme gelmesine rağmen, internet temelli psikoterapi ve uygulamalara yönelik çalışmaların ve ruh sağlığı alanındaki kullanımının artış göstermesini sağlamıştır. Alan yazındaki internet temelli uygulamalara yönelik çalışmaların sonuçları da umut vadetmektedir. Bu tez çalışmasında da sosyal anksiyete belirtilerini azaltmaya ve sosyal biliş becerilerini geliştirmeye yönelik internet temelli bir sosyal biliş eğitimi müdahale programının etkililiği incelenmiştir. Araştırmanın örneklemi 18-65 yaş aralığında, sosyal anksiyete belirtileri gösteren, sosyal biliş becerilerinde eksiklik/bozulma olan, temel düzeyde internet kullanabilen kişilerden oluşmaktadır. Sosyal medya aracılığıyla gerçekleştirilen duyurular sonucunda çalışmaya başvuran kişiler arasından çalışmaya dahil edilme kriterlerini sağlayan 86 kişi araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. İnternet temelli sosyal biliş eğitimi (İTSBE) müdahale programı ve bekleme listesi kontrol grubuna (BLK) seçkisiz olarak atanan (İTSBE: 65, BLK: 65) katılımcılar arasında son testlerini tamamlayan 86 kişi ile analizler gerçekleştirilmiştir. Her iki araştırma grubundan 1 aylık izlem ölçümleri alınırken, müdahale grubunda yer alan katılımcılardan ayrıca 3 aylık izlem ölçümü alınmıştır. Araştırmada kullanılan veri toplama araçları arasında Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği, Yüzde Dışavuran Duyguların Tanınması ve Ayırt Edilmesi Testi, Gözlerden Zihin Okuma Testi, İçsel, Kişisel ve Durumsal Atıflar Ölçeği, Sosyal İşlevsellik Ölçeği ve Beck Depresyon Envanteri bulunmaktadır. Çalışma analizlerinde ön test ve son test ölçüm verileri depresyon değişkeni kontrol edilerek karışık desenler için iki yönlü kovaryans analizi ile incelenmiş olup, sosyal anksiyete belirti şiddeti ölçümleri, sosyal işlevsellik ölçümlerinden sosyal çekilme alt boyutu ve atıf yanlılığı boyutlarından olumsuz kişiselleştirme yanlılığı açısından programa katılanların puanlarında anlamlı bir düşüş olduğu bulunmuştur. Duygu tanıma/ayırt etme becerileri, pozitif ve negatif duyguları okuma becerileri, sosyal işlevsellik ölçümlerinden kişilerarası ilişkiler ve boş zamanı değerlendirme boyutu ile atıf yanlılığı boyutlarından dışsallaştırma yanlılığı açısından programa katılanların puanlarında anlamlı bir artış olduğu bulunmuştur. Elde edilen kazanımın her iki grup için bir aylık izlemde ve sadece müdahale grubu için üç aylık izlemde korunup korunmadığının incelenmesi için yapılan depresyon değişkeni kontrol edilerek karışık desenler için iki yönlü kovaryans analizi ve varyans analizleri sonucunda, izlem ölçümlerini tamamlayan katılımcılarda son testlerdeki kazanımın sürdüğü görülmüştür. Seçkisiz kontrollü çalışmalarda kayıp verilerin, program etkililiğini olumsuz etkilemesi bir sınırlılık olarak ele alınmaktadır. Kayıp verilerin çalışma bulguları üzerindeki etkisini görebilmek ve bulgulara dair daha sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek amacıyla intention to treat (ITT) analizleri gerçekleştirilmiştir. Bu analizler çalışmada uygulanan İTSBE müdahale programının sosyal anksiyete belirtilerini azaltma ve sosyal biliş becerilerini geliştirme konusunda etkili olduğunu göstermiştir. Çalışma bulguları ilgili alan yazın çalışmaları değerlendirilerek tartışılmıştır ve çalışmanın sınırlılıkları ile klinik katkıları ve gelecek çalışmalar için önerilere araştırmanın son kısmında yer verilmiştir.
Fears and anxieties of people with social anxiety problems cause communication problems as well as severe impairment in their functionality. Although it is known that different psychotherapeutic approaches are effective in the treatment of social anxiety, besides the nature of the problem is chronic. However, there is a lack of research in the treatment of social anxiety. The literature showed that individuals with social anxiety had impaired social cognition skills (emotion recognition/discrimination, theory of mind, social functioning, and attribution bias). Accordingly, it is difficult for many people with social anxiety to benefit from mental health services. On the other hand, technological developments have also affected mental health practices, providing many advantages in accessing treatment (e.g., accessibility, cost-efficient, decreased fear of stigmatization). Although this situation has been on Turkey's agenda in recent years and relatively new, it has increased internet-based psychotherapy and applications in the mental health field. The results of the studies on internet-based applications in the literature are also promising. In this thesis, the effectiveness of an internet-based social cognition training intervention program (1) to reduce individuals' symptoms with social anxiety symptoms and (2) improve their social cognition skills was examined. The study sample consisted of people between the ages of 18 and 65 who have social anxiety symptoms, deficiency/impairment in social cognitive skills, and basic internet skills. Among those who applied to the study through the announcements on social media platforms, 86 people met the inclusion criteria for participation in the study. Analyzes were conducted with 86 people who completed their post-tests among the participants who were randomly assigned to the Internet-based social cognition training (IBSCT) intervention program and the waiting list control group (WLC) (IBSCT: 65, WLC: 65). Whilst 1-month follow-up measurements were taken from both study groups, 3-month follow-up measurements were taken from the participants in the intervention group. The Liebowitz Social Anxiety Scale, the Facial Emotion Identification and Facial Emotion Discrimination Tests, Reading the Mind in the Eyes Test, the Internal, Personal and Situational Attributes Scale, the Social Functioning Scale, and the Beck Depression Inventory were conducted. In the analysis section, pre-test and post-test measurement data were examined by controlling the depression variable and using two-way covariance analysis for mixed designs. According to analysis, participants in the intervention group showed significantly lower scores in the symptom severity of social anxiety, social withdrawal (sub-dimension of social functionality measures) and negative personalization bias (subdimension of attribution bias). In addition, it was found that there was a significant increase in the scores of the participants in the program in terms of emotion recognition/discrimination skills, reading skills of positive and negative emotions, interpersonal relationships from social functionality measures, evaluation of leisure time, and externalization bias (sub-dimension of attribution bias). Two-way analysis of covariance and variance analysis for mixed designs by controlling the depression variable was conducted to examine whether the gain obtained was preserved during a one-month follow-up for both groups and in a three-month follow-up for only the intervention group. As a result, it was observed that the psychological benefits of the intervention according to post-tests measurement was persists continued in the follow-up measurements as well. In the literature, it was considered as a limitation that negative impact of missing data on program effectiveness in randomized controlled studies. The Intention to Treat (ITT) analysis was carried out to see the effect of missing data on the study findings and make a more robust evaluation of the findings. The analyzes showed that the IBSCT intervention program was effective to reduce social anxiety symptoms and improve social cognition skills. The results of the study were evaluated and discussed. Following that, the study's limitations and clinical contributions and recommendations for future studies were included in the last part of the study.
Fears and anxieties of people with social anxiety problems cause communication problems as well as severe impairment in their functionality. Although it is known that different psychotherapeutic approaches are effective in the treatment of social anxiety, besides the nature of the problem is chronic. However, there is a lack of research in the treatment of social anxiety. The literature showed that individuals with social anxiety had impaired social cognition skills (emotion recognition/discrimination, theory of mind, social functioning, and attribution bias). Accordingly, it is difficult for many people with social anxiety to benefit from mental health services. On the other hand, technological developments have also affected mental health practices, providing many advantages in accessing treatment (e.g., accessibility, cost-efficient, decreased fear of stigmatization). Although this situation has been on Turkey's agenda in recent years and relatively new, it has increased internet-based psychotherapy and applications in the mental health field. The results of the studies on internet-based applications in the literature are also promising. In this thesis, the effectiveness of an internet-based social cognition training intervention program (1) to reduce individuals' symptoms with social anxiety symptoms and (2) improve their social cognition skills was examined. The study sample consisted of people between the ages of 18 and 65 who have social anxiety symptoms, deficiency/impairment in social cognitive skills, and basic internet skills. Among those who applied to the study through the announcements on social media platforms, 86 people met the inclusion criteria for participation in the study. Analyzes were conducted with 86 people who completed their post-tests among the participants who were randomly assigned to the Internet-based social cognition training (IBSCT) intervention program and the waiting list control group (WLC) (IBSCT: 65, WLC: 65). Whilst 1-month follow-up measurements were taken from both study groups, 3-month follow-up measurements were taken from the participants in the intervention group. The Liebowitz Social Anxiety Scale, the Facial Emotion Identification and Facial Emotion Discrimination Tests, Reading the Mind in the Eyes Test, the Internal, Personal and Situational Attributes Scale, the Social Functioning Scale, and the Beck Depression Inventory were conducted. In the analysis section, pre-test and post-test measurement data were examined by controlling the depression variable and using two-way covariance analysis for mixed designs. According to analysis, participants in the intervention group showed significantly lower scores in the symptom severity of social anxiety, social withdrawal (sub-dimension of social functionality measures) and negative personalization bias (subdimension of attribution bias). In addition, it was found that there was a significant increase in the scores of the participants in the program in terms of emotion recognition/discrimination skills, reading skills of positive and negative emotions, interpersonal relationships from social functionality measures, evaluation of leisure time, and externalization bias (sub-dimension of attribution bias). Two-way analysis of covariance and variance analysis for mixed designs by controlling the depression variable was conducted to examine whether the gain obtained was preserved during a one-month follow-up for both groups and in a three-month follow-up for only the intervention group. As a result, it was observed that the psychological benefits of the intervention according to post-tests measurement was persists continued in the follow-up measurements as well. In the literature, it was considered as a limitation that negative impact of missing data on program effectiveness in randomized controlled studies. The Intention to Treat (ITT) analysis was carried out to see the effect of missing data on the study findings and make a more robust evaluation of the findings. The analyzes showed that the IBSCT intervention program was effective to reduce social anxiety symptoms and improve social cognition skills. The results of the study were evaluated and discussed. Following that, the study's limitations and clinical contributions and recommendations for future studies were included in the last part of the study.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
İnternet Temelli Psikoterapi, Sosyal Anksiyete, Sosyal Biliş, Sosyal Biliş Eğitimi, Duygu Tanıma, Duygu Ayırt Etme, Zihin Kuramı, Sosyal İşlevsellik, Atıf Yanlılığı, Internet-Based Psychotherapy, Social Anxiety, Social Cognition, Social Cognition Training, Emotion Recognition, Emotion Discrimination, Theory of Mind, Social Functioning, Attribution Bias