Titanyum plazma püskürtme yüzeyli ve hidroksilapatit plazma püskürtme kaplamalı dental implantların osseointegrasyon potansiyellerinin ultrastruktürel değerlendirilmesi

dc.contributor.advisorErtürk, Selda
dc.contributor.authorÖnçağ, Aylin
dc.date.accessioned2024-08-19T19:40:01Z
dc.date.available2024-08-19T19:40:01Z
dc.date.issued1996
dc.departmentEge Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsüen_US
dc.descriptionBu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.en_US
dc.description.abstract116 ÖZET Dişsiz bölgelerin diş kökü gibi işlev gören alloplastik bir materyal ile rehabilite edilebilmesi için süren arayış günümüzde farklı implant sistemlerinin gelişmesine yol açmıştır. Biz de bu çalışmamızda kliniğimizde kullandığımız farklı materyallerden yapılmış iki implant sistemim deneysel bir arastama ile değerlendirmeyi amaçladık. Bu nedenle 20 adet hidroksilapatit kaplı titanyum alaşım-Dyna® implant ve 20 adet saf titanyum m®-Bonefit implanü 5 adet kovunun ön kollarına implante ettik. Operasyonları takip eden 1, 3 ve 6' mcı aylarda osseointegrasyonu kemik sintigrafik ölçümlerle değerlendirdik. Postoperatif 6' mcı ayda denekler öldürüldü. İmplant-kemik bloklarından alman kesitler tarama ve transmisyon elektron ve ışık mikroskobik olarak değerlendirildi. Bu çalışmalara ek olarak yardımcı bazı analiz yöntemleri olarak x-ray difraksiyon ve enerji dispers x-ray spektrometre analizlerinden de yararlanıldı. Kemik sintigrafik ölçümlerin istatistiksel değerlendirilmesi sonucu hidroksilapatit kaplı implantlar çevresinde osseointegrasyonun, saf titanyum implantlara kıyasla daha hızlı sonuçlandığını saptadık. Elektron mikroskobik değerlendirmelere göre çalışmamızda yer alan Dyna® isimli hidroksilapatit kaplı implant oldukça stabil, biodegrade olmayan, kemikle fîzikokimyasal bir bağ kurarak, biointegre olan bir implant sistemidir. Tek dezavantajı yüzey kaplamasında yer yer tespit ettiğimiz eksikliklerdir. ITI®-Bonefit isimli saf titanyum implanun yapılan tarama elektron mikroskobik analizi sonucu kemik doku ile mükemmel osseointegre olduğunu saptadık. Ancak m®' m kemik doku ile kurduğu bağın Dyna®' da olduğu gibi fîzikokimyasal bir bağ olmadığını, m®1 m makroporöz karakterdeki yüzey yapısının avantajı ile kemiğe mekanik yolla tutunduğunu tespit ettik. Bu çalışmanın ışığında her iki sistemin de osseointegrasyon açısından başarılı sistemler olduğunu; bunun yanında hidroksilapatit kaplı Dyna® implant sisteminin yüzey kaplaması ile ilgili eksikliklerin giderilmesi halinde bioaktif yüzey kaplaması ile gelecekte daha da yaygınlaşacağını düşünüyoruzen_US
dc.description.abstract117 SUMMARY The search for a material that would function like an artifical root and rehabilitate edentulous mouths helped many implant systems to advance. With this purpose we have planned an experimental study to evaluate the two different implant systems, which we have already been using in our clinic. That1 s why we have implanted 20 hydroxylapatite coated titanium alloy-Dyna® implants and 20 commercially pure titamum-m® -Bonefit implants in the forearms of 5 sheeps. In the postoperative first, third and the sixth months we had followed the osseointegration with bone scintigraphic values. In the postoperative 6th month the sheeps were sacrificed. The sections which we had prepared from the bone- implant blocks were evaluated with scanning and transmission electron microscopes and light microscope. Besides these main techniques we had also used x-ray diffraction and energy dispers x-ray spectrometer analyses. As the result of the bone scintigraphic readings and the statistical analyses, we had concluded that osseointegration is reached much more faster around the hydroxylapatite coated implants then it is around commercially pure titanium implants. According to our electron microscopic results, the hydroxylapatite coated system Dyna® is a stable, nonbiodegredable implant and it can also form a physicochemical bond with the bone and biointegrate into the bone. The only disadvantage of the system is the missing parts of the hydroxylapatite coating. Electron microscopically we had concluded that the commercially pure titanium implant system ITI® -Bonefit is osseointegrating the bone tissue perfectly well. On the other hand, we had also concluded that the bond that ITI® -formed with the bone is not a physicochemical bond. ITI® bonds to the bone mechanically using the advantages of its macroporose surface. In the light of this study we can submit that both of the systems are osseointegrating successfully. And if hydroxylapatite coating of the Dyna® system reaches perfection with no missing parts, then we think that this system will attract more attention in the future with is bioactive surface coating.en_US
dc.identifier.endpage128en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11454/85409
dc.identifier.yoktezid54908en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherEge Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/closedAccessen_US
dc.subjectDiş Hekimliğien_US
dc.subjectDentistryen_US
dc.subjectDental implantasyonen_US
dc.subjectDental implantationen_US
dc.subjectOsseointegrasyonen_US
dc.subjectOsseointegrationen_US
dc.subjectTitanyumen_US
dc.subjectTitaniumen_US
dc.titleTitanyum plazma püskürtme yüzeyli ve hidroksilapatit plazma püskürtme kaplamalı dental implantların osseointegrasyon potansiyellerinin ultrastruktürel değerlendirilmesien_US
dc.typeDoctoral Thesisen_US

Dosyalar