Gastroözofageal reflü operasyonu geçiren hastalarda alt özofagus sfinkterinin üç boyutlu vektör volüm incelemesi ile değerlendirilmesi

Küçük Resim Yok

Tarih

2003

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/closedAccess

Özet

ÖZET GÖRH, hastaların günlük yaşamını olumsuz etkileyebilmesi yanında, ciddi özofajit, striktür, Barrett özofagusu ve bu zeminde de kanser gelişebilmesi nedeniyle önemli bir sorundur. Özellikle uzamış reflü hastalığında özofagus motilite bozukluğu da gelişerek tabloyu daha da ağırlaştırabilir. Bunu engellemek için GÖR'ye bağlı komplikasyonlar gelişmeden mekanik olarak yetersiz bir sfinkteri olan hastaları tanımlamak önemlidir, özellikle özofagusta erozyonu olmayan hastalarda konvansiyonel yöntemler her zaman yardımcı olamayacağı için bu daha da önemlidir. Medikal tedavi mekanik bozukluğu düzeltmeyeceği için, bu tür hastalarda özofagus fonksiyonları kaybolmadan cerrahi tedavi yapılmalıdır. Konvansiyonel manometrik yöntemler W ve sfinkter asimetrisini ölçememeleri nedeniyle bozulmuş bir sfinkteri tanımlamada yetersiz kalmışlardır. Sfinkter simetrisini de değerlendirebilen üç boyutlu W analizi, mekanik bozukluğun gösterilmesinde oldukça etkilidir. GÖRH için değerlendirilen hastalarda standart bir manometrik tetkik olarak kullanılmalıdır. Bu çalışmamızda GÖRH nedeniyle öpere edilen 28 olgunun 24 saatlik özofageal pH monitorizasyonu, manometri sonuçları ve üç boyutlu W analizi preoperatif ve postoperatif 2. ay değerlendirilmiştir. Olguların 15'i erkek, 13'ü kadındı. Yaş ortalaması 45±12, pirozis ve/veya regürjitasyon yakınma süresi ortalama 11 ±9 yıl bulunmuştur. 24 saatlik intraözofageal pH-metri ölçümlerinde pH <4 olan zaman yüzdesi ve DeMeester skor sonuçları karşılaştırılmıştır. Bu değerler postoperatif dönemde belirgin olarak azalmış bulunmuştur. Bu sonuç operasyon sonuçlarının başarılı olduğunu desteklemektedir. AÖS maksimum basınç değerleri postoperatif dönemde 42,9 mmHg'dan 56,8 mmHg'a yükselmiş, artış anlamlı bulunmuştur (p<0,05). W değerleri postoperatif dönemde 20,2 cm3,ten 53,1 cm3'e yükselmiş, artış istatistiksel olarak çok ileri derecede anlamlı bulunmuştur (p<0,001). Toplam sfinkter uzunluğu değerleri postoperatif dönemde çok ileri derecede anlamlı olarak artmıştır (3 vs 3,8 cm) (p< 0,001). YBZ değerleri postoperatif dönemde 2,2 cm'den 3 cm'e yükselmiş, değişiklik çok ileri derecede anlamlı bulunmuştur 74(p < 0,001). RA değerleri ise postoperatif dönemde % 40,8'den % 25,2'e düşmüş ve azalma ileri derecede anlamlı bulunmuştur (p <0,01). Üç boyutlu W analizi antireflü cerrahinin işlem öncesine göre daha uzun, simetrik ve yüksek basınçlı bir sfinkter oluşturduğunu göstermiştir. Sfinkter boyu, YBZ, W değerlerinin preoperatif sonuçları aslında kontrollerden farklı olmayıp, cerrahi teknik bunları anlamlı ölçüde artırarak başarıya yol açmıştır. Yani cerrahinin fizyolojik bir sfinkter oluşturduğu söylenemez, tam tersi daha rezistan bir sfinkter oluşturmuştur. Sonuçlarımız cerrahinin AÖS kinetiğini belirgin değiştirdiğini göstermektedir. 75

Açıklama

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.

Anahtar Kelimeler

Gastroenteroloji, Gastroenterology

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye