Pir Sultan'ın şiirlerinin tahlili ve dayandığı temeller
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2007
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Osmanlı Devleti, Anadolu Selçuklularının dısladıgı Ahî ve Babaî kadrolarının bâkîyelerine ve Türkmenlere dayanılarak kurulan ve sûfî özelligi agır basan bir devlettir. Bu dönemde taassuptan uzak bir İslam ve İslamʼın özüne baglı kitabî bir tasavvuf yasanmaktadır. Ayrıca bâriz bir Sünnîlik, Siîlik veya Alevîlik de görülmemektedir. Bu yıllarda din, tasavvuf ve kültür bakımından ideal ve ortak bir dönem yasanmaktadır. XVI yüzyıla gelindiginde taassup kendisini hissettirmeye baslamıs, “Osmanlı Sünnîligi” ihdas edilmis, Selçuklarda oldugu gibi Türkmen unsurlar dıslanıp düsman görülmeye baslanmıs, “kâfir ve kâfirden de beter” olarak kabul edilmislerdir. Dıslanan Türkmen kadrolarının ve halkın yerine devsirmeler getirilmistir. İranʼda, Anadoluʼdaki dıslanan sûfi ve Türkmen kitlelere dayanılarak Safevî Türk Devletiʼnin kurulması iki Türk devletinin rekabetini ve çatısmasını kaçınılmaz hale getirmistir. Bu rekabet ve çatısmaya baglı olarak isyanlar, katliamlar; fetva ve fermanlarla idamlar yasanmıstır. Pir Sultanʼın idamı da bunlardan birisidir. Pir Sultanʼın idamından sonra halk arasında ve âsıkların dilinde bir Pir Sultan Hikâyesi / Destanı tesekkül etmistir. Cumhuriyetle birlikte, özellikle de 1960ʼlardan sonra aydınların kaleminde Devrimci Pir Sultan Hikâyesi / Destanı ortaya çıkmıstır. İdam edilen Pir Sultan baska âsıklar tarafından örnek alınmıs ve baska Pir Sultanlar da yetismistir. Bunların hayatları ve siirleri sözlü kültürde birbirine karısmıs ve bir “Pir Sultan Gelenegi” olusmustur. Bunların içinden asılan Pir Sultanʼı ve onun siirlerin ayırıp çıkarmak oldukça zorlasmıstır. Pir Sultan; tanrı olarak Allahʼı, peygamber olarak Hz. Muhammedʼi, kitap olarak Kurʼanʼı, din olarak İslamʼı ve bu dinin olmazsa olmazlarını kabul ettigini siirlerinde açıkça ve defalarca dile getirmistir. Buna ragmen Osmanlılar, onun mensup oldugu Türkmenleri “kâfir, mülhid, rafizî” kabul etmislerdir. Cumhuriyet döneminin bazı aydınları da onun Marksistligini ve bir isyan lideri oldugunu bile ileri sürmüslerdir. Aslında Pir Sultan bu iki anlayısın da dısındadır. O, Yunus Emre ekolünün XVI yüzyıldaki bir uzantısıdır. Dinî-tasavvufî özellikleri agır basan, bir “ocakzâde” olmasına baglı olarak sazıyla ve sözüyle halkı egitip irsat eden bir Türk kültürü mimarıdır. Saltanat ve taassup ugruna idam edilen bir mazlumdur.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Halk Bilimi A.B.D.