Larengofarengeal reflü hastalığında larenksteki mukozal empedans değerlerinin hastalığa etkisi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2019

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

AMAÇ: Larengofaringeal reflü hastalığının (LFR) tanısının konulması oldukça zordur. Tanı için reflü bulgu skoru (RFS) ve reflü semptom indeksi (RSI) önerilmiştir, ancak bunların hiçbiri altın standart değildir. LFR hastalarında ve sağlıklı hasta grubundaki farklı larenks ve farenks alanlarındaki mukozal empedans değerlerinin ölçümünü yaparak yeni bir tanı aracını ortaya çıkarmayı amaçladık. YÖNTEMLER: Larenks hastalıkları dışında farklı KBB patolojisi nedeniyle opere edilen toplam 91 hasta (38 kadın) çalışmaya dahil edildi. Dışlama kriterleri; üst gastrointestinal sistem veya larengeal cerrahi öyküsü, devam eden proton pompa inhibitörü kullanımı, larengeal hastalıklar (larenjit, bening kitleler, nodül, polip…), baş ve/veya boyun bölgesine radyoterapi öyküsü, larengeal karsinom. Hastalar RSI ve RFS'ye göre dört gruba ayrıldı. Normal değerler RSI için <13 ve RFS için <7 olarak kabul edildi. Genel anestezi ve entübasyon sonrasında, band ventrikül, aritenoid, vallekula, posterior komissür, epiglottisin endolaringeal yüzeyi ve bukkal alanın (kontrol olarak) mukozal empedans ölçümleri, Unisensor empedans kateteri ve Ohmega (Laborie) MII-pH cihazı kullanılarak kaydedildi. Her alandan stabil bir ölçüm sonrası ortalama bir değer alındı. BULGULAR: Ölçülen tüm alanlardan stabil ve güvenilir değerler elde etmek mümkün oldu. Ventrikül, aritenoid, posterior komissür, epiglotis, vallekula ve bukkal bölge endolarengeal yüzeyinin ortalama mukozal empedans değerlerine bakıldığında, yüzey ölçümleri için grup I (hem RFS ve RSI patolojik) ve grup IV (her ikisi de normal) arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0.05). Sigara içmeyen 58 kişide, band ventrikülü dışındaki tüm ölçüm alanlarında (1138 ve 881 ohm) sigara içen 33 hasta ile karşılaştırıldığında, daha yüksek fakat istatistiksel anlamsız ölçümler saptandı. SONUÇ: Larenks ve farenksin mukozal empedans ölçümü umut verici bir teşhis aracı olarak kullanılabilir. Sigara içmek, güçlü bir karıştırıcı faktör olarak düşünüldü ancak ölçümler üzerinde çok sınırlı bir etkiye sahip olduğu saptandı. Bulgularımız RFS parametreleri eşliğinde değerlendirildiğinde, posterior komissür hipertrofisinin reflü skoruna az etkili olduğu, ancak ventriküler obliterasyonun daha fazla etkili olduğu vurgulanmalıdır. Bu daha objektif teknoloji ile yeni bir teşhis puanlama sistemi oluşturmak mümkündür. Ofis bazlı ölçümler için daha ince kateterler gereklidir.
OBJECTİVE: There are great difficulties for the diagnosis of laryngopharyngeal reflux disease (LPR). Reflux finding score (RFS) and reflux symptom index (RSI) were proposed for the diagnosis however their value is questionable. We propose a new diagnostic tool with the measurement mucosal impedance in different areas of of larynx and pharynx in patients with LPR and controls. METHODS: In total 91 patients (38 female) were included who were operated for different ENT pathologies other than laryngeal diseases. Exclusion criteria; previous upper gastrointestinal or laryngeal surgery, on-going proton pump inhibitor treatment, other laryngeal disorders, previous radiotherapy in the head and neck, laryngeal carcinoma. Patients were divided into four groups according to RSI, RFS (Table). Normal values were accepted <13 for RSI and <7 for RFS. After the general anesthesia and intubation, the mucosal impedance measurements of band ventricle, arytenoid, vallecula, posterior comissure, endolaryngeal surface of epiglottis and buccal area (as control) were recorded using Ohmega (Laborie) MII-pH equipment with an impedance catheter (Unisensor). A mean value from a stabile measurement was taken from each area. RESULTS: It was possible to achieve stabile and reliable values from all measured areas. Mean mucosal impedance values of the band ventricle, arytenoid, posterior comissure, endolaryngeal surface of epiglottis, vallecula and buccal area were given in the table. A statistically significant difference was found for band ventricle, arytenoid, vallecula and endolaryngeal surface of epiglottis (p<0.05) within all groups but especially between groups I (both RFS & RSI pathologic) and IV (both normal). 58 non-smokers exhibited higher but insignificant measurements compared to 33 smoker patients in all measured areas except band ventricle (1138 vs 881 ohms). CONCLUSİON: Mucosal impedance measurement of the larynx and pharynx can be used as a promising diagnostic tool. Smoking, as a possible strong confounding factor, has very limited impact on measurements. When our findings were evaluated with the parameters of RFS, posterior commissure hypertrophy should not be taken into consideration however ventricular obliteration should be more emphasize. It is possible to create a new diagnostic scoring system with this more objective technology. Outcome data and thinner catheters are needed for office-based measurements.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye