Üçüncü basamak yoğun bakım ünitesinde akut solunumsal zorluk sendromu tanılı hastalarda PaO2/FiO2 ve SpO2/FiO2 oranlarının morbidite ve mortalite yönünden karşılaştırılması
dc.contributor.advisor | Bacakoğlu, Feza | |
dc.contributor.author | Bahçivan, Esra | |
dc.date.accessioned | 2020-12-18T12:15:37Z | |
dc.date.available | 2020-12-18T12:15:37Z | |
dc.date.issued | 2018 | en_US |
dc.date.submitted | 2018 | |
dc.department | Tıp Fakültesi | en_US |
dc.description.abstract | Giriş ve Amaç: Akut Respiratuvar Distres Sendromu (ARDS) hayatı tehdit edici solunumsal yetmezlikle sonuçlanabilen inflamatuvar bir durumdur. Saptanma insidansı düşük olmasına rağmen, yoğun bakım ünitelerinde yatış sürelerinin uzun ve mortalitesinin halen çok yüksek olması, ARDS'yi yoğun bakımlardaki en önemli sendromlardan biri yapmaktadır. İlk tanımlandığı tarihten bu yana tanı ve tedavi konusunda fikir ayrılıkları olmuştur. En son 2012 yılında güncellenmiş Berlin kriterleri yayınlanmış olup, PaO2/FiO2 oranı ile ARDS'de ilk kez ciddiyet sınıflaması yapılmıştır. ARDS'nin hem tanısını koymada hem de ciddiyetini belirlemede kullanılan PaO2/FiO2 oranı, invaziv bir yöntem olan arter kan gazı (AKG) alınmasını gerektirmektedir. Puls oksimetre cihazı ile noninvaziv olarak ölçülen oksijen saturasyonu (SpO2) kullanılarak hesaplanan SpO2/FiO2 oranı ise, PaO2/FiO2 oranı yerine hastalık şiddetinin belirlenmesi de dahil olmak üzere, AKG verileri olmayan hastaların ARDS için değerlendirilmesine izin verir. Bu çalışmada; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Kliniği 3. Basamak Yoğun Bakım Ünitesi (YBÜ)'ne yatırılan ve Berlin kriterlerine göre ARDS tanısı alan hastalarda, sınıflama ve prognoz değerlendirmesinde PaO2/FiO2 oranı ile SpO2/FiO2 oranının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Göğüs Hastalıkları 3. Basamak YBÜ'nde 1 Ocak 2015 - 28 Şubat 2018 tarihleri arasında Berlin kriterlerine göre ARDS tanısı almış hastaların dosyaları retrospektif olarak taranmıştır. Demografik verileri, yatışlarından itibaren vital bulguları, ARDS etiyolojileri ile sınıflamaları, ilk dört günlük PaO2/FiO2 ile SpO2/FiO2 oranları, uygulanan tedaviler (mekanik ventilasyon, antibiyotik, sedasyon, vazopressör, inotrop, diüretik), hastane enfeksiyonu gelişimi, YBÜ yatış süreleri ve mortaliteleri kaydedilmiştir. Bulgular: Çalışmaya toplam 48 ARDS tanılı hasta (29'u erkek, ortalama yaş 59.5±15.9) alınmıştır. Hastaların 18 (%37.5)' i ağır, 24 (%50.0)' ü orta, 6 (%12.5)'sı hafif ARDS olarak değerlendirilmiştir. ARDS sınıflamasında, PaO2/FiO2 ve SpO2/FiO2 oranları arasında korelasyon (korelasyon katsayısı R:0.878) saptanmıştır. Literatürde SpO2'yi etkileyebileceği gösterilen sigara kullanımının, her iki sınıflama arasındaki ilişkiye etkisinin olmadığı görülmüştür. Vazopressör kullanımının ise, PaO2/FiO2 ve SpO2/FiO2 arasındaki ilişkiyi anlamlı olarak (p=0.002) etkilediği sonucuna varılmıştır. Çalışmamızda Berlin kriterlerine göre gruplanan hastalarda PaO2/FiO2 yerine kullanılabilecek olan SpO2/FiO2 değerleri; ağır ARDS'yi orta ARDS'den ayırmak için 100 yerine vazopressör alanlarda 125 almayanlarda 145 bulunurken, orta ARDS'yi hafif olanlardan ayırmak için 200 yerine vazopressör alanlarda 225 almayanlarda 245 olarak saptanmıştır. Mortalite açısından değerlendirildiğinde; hem PaO2/FiO2 hem de SpO2/FiO2 kullanılarak yapılan sınıflamada en yüksek mortalite ağır ARDS grubunda saptanmakla birlikte, her iki sınıflamada da gruplar arasındaki farklar istatiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Sadece PaO2/FiO2 değerleri kullanılarak yapılan sınıflamada, vazopressör alanlarda ağır ARDS grubunda mortalite istatiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek saptanmıştır. Sonuç: ARDS sınıflamasında ve mortalitenin öngörülmesinde; AKG gerektiren PaO2/FiO2 yerine noninvaziv olarak hesaplanan SpO2/FiO2 kullanılabilir. | en_US |
dc.description.abstract | Introduction and Purpose: Acute Respiratory Distress Syndrome (ARDS) is an inflammatory condition that can result in life-threatening respiratory failure. Despite the low incidence of detection, ARDS is one of the most important syndromes in intensive care unit (ICU)s, as the length of hospital stay in intensive care units is still very high and mortality is still very high. Since the first definition, there have been disagreements about diagnosis and treatment. Recently updated Berlin criteria were published in 2012 and the first seriousness classification was made in ARDS with PaO2/FiO2 ratio. PaO2/FiO2 ratio, which is used both to determine the severity of ARDS and to determine its severity, requires the removal of arterial blood gas (ABG), an invasive procedure. The SpO2/FiO2 ratio calculated using noninvasively measured oxygen saturation (SpO2) with a pulse oximeter allows the evaluation of ARDS for patients without AKG, including the determination of disease severity instead of PaO2/FiO2 ratio. In this study; It is aimed to compare the PaO2/FiO2 ratio and the SpO2/FiO2 ratio in the classification and prognostic evaluation of patients admitted to the 3rd stage Intensive Care Unit of the Department of Chest Diseases of the Faculty of Medicine of Ege University. Material - Method: Ege University Faculty of Medicine, Chest Disease 3rd Stage ICU's were retrospectively screened for patients who had ARDS according to Berlin criteria between 1 January 2015 and 28 February 2018. The first four days of PaO2/FiO2 and SpO2/ FiO2 ratios, applied treatments (mechanical ventilation, antibiotic, sedation, vasopressor, inotrope, diuretic), hospital infection development, ICU hospital stay and mortality were recorded in demographic data, vital findings from admission, classification with ARDS etiologies . Results: A total of 48 patients (29 males, mean age 59.5±15.9) received ARDS. There were moderate ARDS in 24 (50%), severe ARDS in 18 (37.5%) and mild grade ARDS in 6 (12.5%) patients. In the ARDS classification, correlation between PaO2/FiO2 and SpO2/FiO2 ratios (correlation coefficient R: 0.878) was determined. In the literatüre, it has been observed that the use of cigarette smoking which may affect SpO2 has no effect on the relationship between both classifications. Vasopressor status was found to be related to PaO2/FiO2 and SpO2/FiO2 (p=0.002). SpO2/FiO2 values that can be used in our study in place of PaO2/FiO2 in patients grouped according to Berlin criteria; 125 in the vasopressor areas and 145 for those who did not receive vasopressor instead of 100 in order to separate the heavy ARDS from the middle ones, 225 in the vasopressor areas and 245 for those who did not receive vasopressor instead of 200 in order to separate the middle ARDS from the mild grades. When assessed in terms of mortality; the highest mortality in the class using both PaO2/FiO2 and SpO2/FiO2 was found in the severe ARDS group, but the differences between the two groups were not statistically significant. In the class using only PaO2/FiO2 values, mortality in the severe group was found to be statistically higher than those with vasopressor. Conclusion: In the ARDS classification and prediction of mortality, the non-invasively calculated SpO2/FiO2 can be used instead of the PaO2/FiO2 requiring ABG. | en_US |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11454/67996 | |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | ARDS | en_US |
dc.subject | PaO2/FiO2 | en_US |
dc.subject | SpO2/FiO2 | en_US |
dc.subject | Solunum Yetmezliği | en_US |
dc.subject | Respiratory Failure | en_US |
dc.title | Üçüncü basamak yoğun bakım ünitesinde akut solunumsal zorluk sendromu tanılı hastalarda PaO2/FiO2 ve SpO2/FiO2 oranlarının morbidite ve mortalite yönünden karşılaştırılması | en_US |
dc.type | Specialist Thesis | en_US |