Serebral vasküler malformasyon tanılı çocuk hastaların demografik, morfolojik ve klinik özelliklerinin retrospektif değerlendirilmesi.
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2015
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Amaç: Çalışmamızda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Pediatrik Yoğun Bakım Ünitesi ve Beyin Cerrahisi'nde 2009-Nisan 2015 tarihleri arasında izlenen serebral vasküler malformasyon tanılı çocuk hastaların demografik, morfolojik ve klinik özelliklerinin geriye dönük olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız 2009-Nisan 2015 tarihleri arasında EÜTF pediatrik yoğun bakım ünitesinde ve beyin cerrahisinde izlenen serebrovasküler malformasyon tanılı çocuk hastalar arasında geriye dönük olarak gerçekleştirildi. Hastaların dosyaları tarandıktan sonra hastaya ait demografik, morfolojik ve klinik veriler kaydedildi. Serebral vasküler malformasyon tipi, hastaların başvuru şekli, lezyonun yerleşim yeri, lezyon boyutu, venöz ve arteryel drenajı, Spetzler Martin derecelendirilmesi, uygulanan tedavi şekilleri, komplikasyonlar kaydedildi. Aileler ile hastaların mevcut durumlarına ilişkin telefon görüşmesi yapılarak tedavi başarısı, tedavi sonrası komplikasyonlar belirlendi. Bulgular: Cinsiyet dağılımı olarak % 53 kız, % 47 erkek hastadan oluşmaktaydı. AVM' li hastaların ortalama yaşı 10.3 yıl iken, kavernomlu hastaların ortama yaşı 8.8 yıldı. Hastaların yoğun bakım yatış süreleri ortalama 4.9 gündü. İnvaziv mekanik ventilasyon gereksinimi ortalama 1.5 gün olarak saptandı. AVM tanılı hastaların başvuru şekli: % 58 baş ağrısı, % 16 konvülziyon, % 16 nörolojik defisit, % 8 kanamaydı. Kavernom tanılı hastalarda % 66 konvülziyon, % 33 baş ağrısıydı. AVM tamil hastaların lezyonları % 83' ünde hemisferik yerleşimli, % 4' ünde talamusta, 4' ünde serebellar bölgede, % 4 pineal bölgede, % 4 ponsta yerleşimliydi. Kavernomlu hastaların hepsinde lezyon hemisferik yerleşimliydi. AVM tanılı hastaların % 70'inde (n=17) kanama eşlik etmekteydi. AVM' lerde kanama oranı yüksek olup, AVM' lere kanamanın eşlik etmesi istatistiksel olarak anlamlı saptandı (p<0.05). AVM tanılı hastaların %58'ine (n=14) cerrahi tedavi, %12'sine (n=3) endovasküler tedavi, %4'üne (n=1) radyocerrahi, %16'sına (n=4) endovasküler+cerrahi tedavi uygulandı. Kavernom tanılı hastaların hepsine cerrahi tedavi uygulandı. Kavernomlarda komplikasyon oranı daha fazlaydı, bu da istatistiksel olarak anlamlı bulundu.(p<0.05). Sonuç: Konjenital serebrovasküler malformasyonlar pediatrik yaş grubunda intrakranyal lezyonlar arasında önemli bir grubu oluşturur. AVM'de kanama oranı kavernoma göre daha yüksektir. Kavernomda komplikasyon oranı AVM'ye göre daha yüksektir. Serebrovasküler malformasyonları erken tanımak ve tedavi etmek önemlidir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Serebrovasküler malformasyon, arteriovenöz malformasyon, kavernom, kanama, pediatri., Cerebrovascular malformation, arteriovenous malformation, cavernoma, hemorrhage, pediatrics.