Düodenal ülserde etiyolojisinde sekretin ekspresyonunun rolü
Küçük Resim Yok
Tarih
2013
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
Ülser, mide veya duodenumun mide asidi ve sindirim sıvıları tarafından harabiyeti sonucunda meydana gelen doku kaybıdır. Ülser ülkemizde ve dünyada hem yaşam standartını etkileyen hem de perforasyon gibi komplikasyonlarla hayatı tehtit ederek medikal ve cerrahi tedavi gerektiren bir hastalıktır. Duodenum, yapı olarak aside dayanıklı olmadığı için ülser en sık burada görülür. Midenin asitli içeriği kimus duedonuma geçtiğinde, duedonumun asitten koruması ve kimusun sindirilmesi için pankreası uyaran ve pankreastan bikarbonattan zengin pankreas salgısının salınmasını sağlayan sekretin hormonu salgılanır. Bikarbonattan zengin salgıların yanında aynı zamanda pankreasdan lipaz ve peptitaz gibi enzimler de salınır. Böylelikle asit nötralize edilir ve midenin asitli içeriği ile parçalanmış yiyecekler sindirilir. Bu doğal bir süreçtir ve düzenli olarak işlemesi ülser gelişimini önlemektedir. Ülser oluşumunda ilişkisi daha önce gösterilmiş Helikobakterium Pilori (H. Pylori), sigara içimi ve non-steroid antiinflamatuarın (NSİİ) yanında son yıllarda sekretin hücrelerinin mide antrum ve korpusunda varlığını, S tipi enteroendokrin hücrelerde BETA2/NeuroD oranı ile ülserin immünogenetik olaylarla ilişkisini gösteren birçok çalışma bildirilse de asit nötralizasyonunda çok önemli bir rol üstlenen sekretin ve ekspresyonu ile ilgili dünya literatüründe insanlara yönelik çalışma bulunmamaktadır. Sekretin ile ilgili çalışmalar, sekretinin purkinje hücrelerinde ve beyinde geniş alanlarda özellikle de serebellumda ekspresse olduğunun gösterilmesi ile otizim üzerinde yoğunlaşmıştır. Sekretin geni, 11p11.5 lokusunda yer alan, 4 ekzonlu ve 1660 bp uzunluğunda bir gendir. Sekretin ekspresyonundaki farklılıklar sonucunda pankreasdan yeterince bikarbonattan zengin sıvı salgılanamaması sonucunda meydana gelecek olan değişikliklerin duodenal ülser gelişiminde etkili olduğu belirtilmektedir. Bunun yanısıra duodenal ülserle ilişkisi daha önce gösterilmiş olan H. Pylori, sigara içimi ve non-steroid antiinflamatuar ilaç alımı ile sekretin ekspresyonu arasındaki birlikteliğin değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu çalışmada gastroskopi ile duodenal ülser tanısı alan 25 kişi ile dispeptik şikayetler nedeniyle gastroskopi yapılıp ülsere rastlanmayan 25 kişiden oluşan 2 grup oluşturulacaktır. Bütün gruplarda real time RT-PCR ile sekretin ekspresyon düzeyleri ölçülecektir. Çalışma Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı ve Gastroenteroloji Anabilim Dalı ekiplerince yürütülmüştür. Çalışmanın sonucunda etiyopatogenezi tam olarak aydınlatılamayan multifaktöriel poligenik hastalık olan duodenal ülserin, bu çalışma sonrasında sekretin ile ilgili genetik yönü hakkında yeni bilgiler elde edilmesi planlanmıştı. Sekretin ekspresyonu hasta ve kontrol grubunda değerlendirildiğinde, her iki grup arasında istatiksel anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. Olası bir ilişkinin gösterilmesi için ileri çalışmalar ihtiyaç olduğu düşünülmüştür.
Açıklama
Araştırmacılar; Ömer Özütemiz, Ulus Akarca, Nevin Oruç, Başak Doğan Avşargil, Emin Karaca, Filiz Hazan, Erhan Parıltay
Araştırma Projesi -- Ege Üniversitesi, 2013
Araştırma Projesi -- Ege Üniversitesi, 2013