Yara Skarları ve Engel Oranı Değerlendirmesi: Geleneksel Derleme
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Doğuştan veya edinsel olarak, fiziksel veya ruhsal hastalıkların, bireylerin bazı hareketlerini, duyularını veya işlevlerini azaltması ve bu nedenle kişilerin normal bireylere göre bazı faaliyetleri yerine getirme- lerinin zorlaşması durumuna genel olarak “engellilik” adı verilir. Kişi- lerdeki engel oranlarının belirlenmesi, gerek bireylerin engellilere tanınan haklardan yararlanması gerekse de açılan davalarda hakkaniyete uygun bir karar verilebilmesi için şarttır. Kaza veya kasıtlı yaralanma- lar sonucunda oluşan edinsel engellilikler nedeniyle açılacak tazminat davalarında, tazminat oranlarının belirlenebilmesi için dava konusu olayla illiyeti bulunan engelliliğin ve engel oranının belirlenmesi bir zo- runluluk olmaktadır. Özellikle trafik kazalarına bağlı yaralanmaların her geçen yıl artması ve dolayısıyla bu yaralanmalara bağlı engelli raporu ta- leplerinin de çoğalması söz konusudur. Artan talep doğrultusunda ha- zırlanan engelli raporlarının düzenlenmesi aşamasında, birtakım sorunların ve değerlendiren kurum ya da kişilere göre bazı yaklaşım farklılıklarının olduğu dikkat çekmektedir. Engel oranlarıyla ilgili de- ğerlendirmeye esas yönetmeliklerdeki kriterler açık olmakla birlikte, son zamanlarda farklı yorumlamalara neden olan yaralanmalar arasında sık- lıkla kişilerdeki yara skarlarının değerlendirilmesinin yer aldığı dikkat çekmektedir. Yara skarları, yaranın büyüklüğüne, yerine, doku kaybı olup olmadığına, enfeksiyon gibi komplikasyonların oluşup oluşmadı- ğına, uygulanan tedaviye ve bireysel özelliklere bağlı olarak bireyden bi- reye farklılık gösterebilir. Bu yazıda, yara skarlarının engel oranı hesaplamalarında dikkate alınıp alınamayacağını, alınacak ise yara skar- larının hangi şartları sağlamasının gerektiğini ve bu konudaki görüş fark- lılıklarını tartışmak amaçlandı