Theatre as a product and a mirror of socio-economic structure in english society
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2019
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
This study analyses the influence of the changing socio-economic circumstances in England after the Second World War on theatrical works in the light of Marxist literary criticism. According to Marxism, the economic base and the superstructure such as ideology, religion and education are the main elements that shape the consciousness of individuals. Neither writers nor literary works can also be independent of the economic base, the superstructure and the ideology of the period. The analyses of the class structure and the economic structure of the period as well as the effect of the superstructure on individuals in literary works show that literature does not reflect the society directly. Literary works have such influences on the reader as raising awareness of the reader about the society where s/he lives and encourage him/her to question his/her life and change it. What is more, literary work is a product that is affected by the socio-economic conditions of the period it is written. In that regard, the post-war period in England has been examined in the light of three parameters in parallel with the socio-economic changes from the 1950s to the late 1980s. 'The class structure' has been analysed in John Osborne's The Entertainer and Arnold Wesker's The Kitchen; 'women's issues' have been examined in Caryl Churchill's Owners and Pam Gems' Dusa, Fish, Stas and Vi and 'the dystopic atmosphere' has been analysed in Edward Bond's The Tin Can People and Howard Brenton's The Genius. These analyses suggest that lower class characters in The Entertainer and The Kitchen are obliged to live and work under hard conditions, their labour-power is commodified by the dominant class and they are alienated from their labour-power, but they cannot struggle to improve their conditions as their consciousness is shaped by the dominant ideology. The women characters in Owners and Dusa, Fish, Stas and Vi have many troubles in their families and in the economic field because of the patriarchal society, they have difficulties to continue being active in the economic life, but it is observed that they are able to improve their conditions and lives with their struggles. Finally, the characters in The Tin Can People and The Genius are under the influence and threat of the potential of humanity to use science destructively. As a result, all of these analyses have shown that theatre is both a mirror of the socio-economic changes in English society in the post-war period and a product affected by them.
Bu çalışma İkinci Dünya Savaşı sonrası İngiltere'de değişen sosyo-ekonomik koşulların tiyatro eserleri üzerindeki etkisini Marksist edebiyat eleştirisi ışığında incelemektedir. Marksizm'e göre, ekonomik yapı ve onun devamlılığını sağlayan ideoloji, din ve eğitim gibi kurumlar bireyin bilincini şekillendiren ve ona yön veren temel unsurlardır. Ne yazar ne de edebiyat eserleri bahsi geçen kurumlardan ve dönemin ideolojisinden bağımsız olamaz. Eserlerdeki sınıf yapısı, dönemin ekonomik yapısı ve devletin kurumlarının bireyler üzerindeki etkisi, yazarın devletin ideolojisine karşı tutumu üzerine yapılan analizler de gösterir ki edebiyat topluma düz bir ayna tutmaz. Edebi eserlerin, okurun yaşadığı toplumla ilgili farkındalığını artırmak ve yaşadığı hayatı sorgulayıp onu değiştirmek için harekete geçirmek gibi etkileri de vardır. Aynı zamanda edebiyat eseri yazıldığı dönemin sosyo-ekonomik yapısından etkilenen bir üründür. Bu bağlamda, İngiltere'de İkinci Dünya Savaşı sonrası, 1950'lerden 1980'lerin sonuna dek gerçekleşen sosyo-ekonomik değişimler doğrultusunda belirlenen üç parametre ışığında altı oyunda incelenmiştir. 'Sınıf mücadelesi' John Osborne'un The Entertainer ve Arnold Wesker'ın The Kitchen oyunlarında, 'kadın sorunları' Caryl Churchill'in Owners ve Pam Gems'in Dusa, Fish, Stas and Vi oyunlarında, 'distopik atmosfer' ise Edward Bond'un The Tin Can People ve Howard Brenton'ın The Genius oyunlarında analiz edilmiştir. Bu analizler sonucunda, The Entertainer ve The Kitchen'da alt sınıfa mensup olan karakterlerin yönetici sınıf tarafından kötü yaşam ve çalışma koşullarına mahkûm edildikleri, emeklerinin üst sınıf tarafından sömürüldüğü ve emeklerine yabancılaştıkları, fakat bilinçleri hâkim ideoloji tarafından belirlendiği için hayatlarını değiştirmek üzere olumlu adımlar atamadıkları görülmüştür. Owners ve Dusa, Fish, Stas and Vi'da ise kadın karakterlerin ailelerinde ve ekonomik hayatta ataerkil toplum yapısı sebebiyle sorunlar yaşadıkları, ekonomik yapıya tutunmakta zorlandıkları, ancak mücadele ederek başarıya ulaşıp koşullarını geliştirdikleri görülmüştür. Son olarak, The Tin Can People ve The Genius'taki karakterlerin, insanlığın bilimi yıkıcı bir şekilde kullanma potansiyelinin tehdidi ve etkisi altında oldukları tespit edilmiştir. Bu analizler sonucunda, tiyatronun İkinci Dünya Savaşı sonrası İngiliz toplumunun sosyo-ekonomik yapısındaki değişimlerin hem bir aynası hem de bu değişimlerden etkilenen bir ürünü olduğu gözlemlenmiştir.
Bu çalışma İkinci Dünya Savaşı sonrası İngiltere'de değişen sosyo-ekonomik koşulların tiyatro eserleri üzerindeki etkisini Marksist edebiyat eleştirisi ışığında incelemektedir. Marksizm'e göre, ekonomik yapı ve onun devamlılığını sağlayan ideoloji, din ve eğitim gibi kurumlar bireyin bilincini şekillendiren ve ona yön veren temel unsurlardır. Ne yazar ne de edebiyat eserleri bahsi geçen kurumlardan ve dönemin ideolojisinden bağımsız olamaz. Eserlerdeki sınıf yapısı, dönemin ekonomik yapısı ve devletin kurumlarının bireyler üzerindeki etkisi, yazarın devletin ideolojisine karşı tutumu üzerine yapılan analizler de gösterir ki edebiyat topluma düz bir ayna tutmaz. Edebi eserlerin, okurun yaşadığı toplumla ilgili farkındalığını artırmak ve yaşadığı hayatı sorgulayıp onu değiştirmek için harekete geçirmek gibi etkileri de vardır. Aynı zamanda edebiyat eseri yazıldığı dönemin sosyo-ekonomik yapısından etkilenen bir üründür. Bu bağlamda, İngiltere'de İkinci Dünya Savaşı sonrası, 1950'lerden 1980'lerin sonuna dek gerçekleşen sosyo-ekonomik değişimler doğrultusunda belirlenen üç parametre ışığında altı oyunda incelenmiştir. 'Sınıf mücadelesi' John Osborne'un The Entertainer ve Arnold Wesker'ın The Kitchen oyunlarında, 'kadın sorunları' Caryl Churchill'in Owners ve Pam Gems'in Dusa, Fish, Stas and Vi oyunlarında, 'distopik atmosfer' ise Edward Bond'un The Tin Can People ve Howard Brenton'ın The Genius oyunlarında analiz edilmiştir. Bu analizler sonucunda, The Entertainer ve The Kitchen'da alt sınıfa mensup olan karakterlerin yönetici sınıf tarafından kötü yaşam ve çalışma koşullarına mahkûm edildikleri, emeklerinin üst sınıf tarafından sömürüldüğü ve emeklerine yabancılaştıkları, fakat bilinçleri hâkim ideoloji tarafından belirlendiği için hayatlarını değiştirmek üzere olumlu adımlar atamadıkları görülmüştür. Owners ve Dusa, Fish, Stas and Vi'da ise kadın karakterlerin ailelerinde ve ekonomik hayatta ataerkil toplum yapısı sebebiyle sorunlar yaşadıkları, ekonomik yapıya tutunmakta zorlandıkları, ancak mücadele ederek başarıya ulaşıp koşullarını geliştirdikleri görülmüştür. Son olarak, The Tin Can People ve The Genius'taki karakterlerin, insanlığın bilimi yıkıcı bir şekilde kullanma potansiyelinin tehdidi ve etkisi altında oldukları tespit edilmiştir. Bu analizler sonucunda, tiyatronun İkinci Dünya Savaşı sonrası İngiliz toplumunun sosyo-ekonomik yapısındaki değişimlerin hem bir aynası hem de bu değişimlerden etkilenen bir ürünü olduğu gözlemlenmiştir.