Gümüldür (Gümüşsu-Ürkmez) bölgesinde basınçlı sulama sistemlerinin uygulanabilirliği üzerinde bir araştırma
Küçük Resim Yok
Tarih
1990
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
Bu araştırmada su kaynaklarının oldukça kısıtlı olduğu Gümüldür (Gümüşsu-Ürkmez) bölgesinde suyun daha randımanlı kullanılmasını sağlayan basınçlı sulama yöntemlerinin bölgede yaygın olarak yetiştirilen turunçgiller üzerinde uygulanılabilirliğini incelemek amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada, bölge için en uygun basınçlı sulama yöntemlerinin seçilmesinde göz önünde bulundurulması gereken faktörler üzerinde durulmuş, bu amaçla bölgenin değişik yerlerinden, 6 adet profilin farklı katmanlarından 24 adet toprak, 10 adet su örneği alınmış ve 10 adet infiltrasyon testi yapılmıştır. Ayrıca bölgenin topoğrafik yapısı hakkında bilgi edinebilmek için, arazide ve 1/25000 ölçekli topoğrafik harita üzerinde çalışılmıştır. Araştırma alanı toprakları allüviyal özellikte olup, eğim taban arazilerde %0,5 - 2, yamaç arazilerde % 3- 10 arasında değişmektedir. Toprak bünyesi kumlu-tınlı, kumlu, tınlı, killi-tınlı olarak genellikle hafif ve orta bünyeli bulunmuştur. Kullanılabilir nem kapasitesi 1.85 - 8.06 cm/30 cm arasında ve genellikle düşük düzeydedir. Toprakların infiltrasyon hızları 1.39 - 12,2 cm/h arasında değişmekte olup, genellikle yüksek infiltrasyon sınıfına girmektedir. Araştırma alanında kullanılan sulama suyunun yetersizliği, İzmir'e içme-kullanma suyu sağlamak amacıyla yapılmakta olan Tahtalı Barajı{nın tamamlanmasından sonra daha da artacaktır. Bölgede sulama amaçlı Ürkmez Barajı yapılmış ancak son yıllardaki yetersiz yağışlar nedeniyle baraj'da çok az su birikmiştir. Bu durumda tek sulama suyu kaynağı olan yeraltı suyunun hem sulamada hem de bölgedeki yoğun yapılaşma sonucu içme-kullanma amacıyla kullanımı artmaktadır. Yeraltı suyunun çok kullanılması nedeniyle meydana gelen aşırı çekimin özellikle denize yakın bölgelerde tuzluluk tehlikesini başlattığı gözlenmiştir. Bazı kuyularda Na+, C1- konsantrasyonları turunçgil yapraklarında toksisiteye neden olacak düzeydedir. Dolayısı ile bölgede ağaç üstü yağmurlama yöntemi, adı geçen anyon ve katyonların yüksek konsantrasyonlarda olması durumunda kullanılmamalıdır. Bu nedenle, bölgedeki turunçgil bahçelerinin sulanmasında, su ve enerji kaynaklarının kullanımında tasarruf sağlayan, aynı zamanda verimi de arttıran ve tüm dünyada kullanım alanı gittikçe yaygınlaşan; sulama suyunun bitki kök bölgesine daha denetimli ve yeknesak uygulanabildiğini damla ve ağaç altı mikro sulama sistemlerinin kullanılması daha uygun bulunmuştur. Araştırma alanı gibi infiltrasyın hızı yüksek kullanılabilir nem kapasitesi genellikle düşük olan topraklarda ve eğimli alanlarda mikro sulama sistemlerinin kullanılması çok daha yüksek sulama randımanlarının elde edilmesini sağlayacaktır. Bu sistemlerin uygulanabilmesi için gerekli olan ekipman son yıllarda yerli yapım veya yabancı firma yapımları örnek olarak ülkemizde pazarlanmaktadır.
Açıklama
Araştırma Projesi -- Ege Üniversitesi, 1990