İdiyopatik pulmoner fibroziste seri solunum fonksiyon testlerinin prognozu belirlemedeki önemi
dc.contributor.advisor | Moğulkoç, Nesrin | |
dc.contributor.author | Önalan, Tuğba | |
dc.date.accessioned | 2019-04-01T12:55:20Z | |
dc.date.available | 2019-04-01T12:55:20Z | |
dc.date.issued | 2013 | |
dc.department | Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi | en_US |
dc.description.abstract | İdiyopatik pulmoner fibrozisli hastalarının düzenli ve objektif verilerle izlenmesi hastalığın progresyon hızının saptanmasına, uygulanan veya geliştirilmekte olan tedavilerin etkinliğinin gözlenmesine olanak sağlamaktadır (38). Çalışmamızın amacı; IPF'li hastaların seri SFT ölçümleri ile izlenmesinin prognozu öngörmedeki değerini retrospektif olarak gözlemlemektir. İkincil sonlanım noktası olarak ise yaş, cinsiyet, sigara öyküsü, SPAB yüksekliği, ek hastalıklar gibi diğer değişkenlerle prognoz arasındaki ilişkiyi saptamaktır. Çalışmaya dahil edilen 94 olgunun demografik verileri yanısıra ilk başvurudaki ve izlemdeki (6.ay, 12.ay, 24.ay, 36.ay, 48.ay ve 60.ay) SFT ölçümleri kaydedilmiştir. Çalışma grubumuzun yaş ortalaması 62.8±10.3 olup %71.3'ü (67 olgu) erkek, %28.7'si (27 olgu) kadındır. Ortalama izlem süreleri 41.03±27.02 aydır, %59.4'ü (60 hasta) izlemde kaybedilmiş olup %44.6'sı (41 olgu) hayattadır. Otuziki olgunun (%34) tanısı akciğer biyopsisi ile doğrulanmıştır. Olguların yaşlarının, genel sağkalımla veya izlemdeki solunum fonksiyon testleri kayıplarıyla ilişkisiz olduğu saptanmıştır. Ancak 50 yaş altı olgu grubu ayrı incelendiğinde, ortalama sağkalımın bu grupta belirgin düşük olduğu gözlenmiştir (p=0.039). Sistolik pulmoner arter basıncı düzeyi yüksek olan olguların gerek genel sağkalım gerekse EKO sonrası sağkalım sürelerinin anlamlı düşük olduğu saptanmış (p=0.006 ve p=<0.0001), SPAB yüksekliğinin DLCO/VA ile ilişkili olduğu gözlenmiştir (p= 0.05). Bazal FVC ve DLCO değerinin sırasıyla %10 ve %15'ini ilk 6 ay ve 12 ay içerisinde kaybeden olguların sağkalımlarının bu kaybı yaşamayanlarla farklı olmadığı görülmüştür. Sonuç olarak, çalışmamızda IPF'de prognozu belirleyen parametreler; 50 yaşın altında tanı almak ve SPAB'nın yüksek saptanması olarak belirlenmiştir. 50 yaş altı grubun prognozu solunum fonksiyonlarındaki değişimle ilişkisiz, SPAB yüksekliği ise DLCO/VA'daki değişim ile ilişkili saptanmıştır. IPF'de etkili tedavilerin kullanılmaya başlanması yanısıra ülkemizde de uygulanmaya başlanmış olan transplantasyona hastaların uygun zamanda yönlendirilmesi açısından prognostik izlem çalışmaları önem taşımaktadır. | en_US |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11454/7424 | |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Ege Üniversitesi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Göğüs Hastalıkları A.B.D. | en_US |
dc.title | İdiyopatik pulmoner fibroziste seri solunum fonksiyon testlerinin prognozu belirlemedeki önemi | en_US |
dc.title.alternative | "Retrospektif analiz'' | en_US |
dc.type | Specialist Thesis | en_US |