Kan kültürlerinde üreyen mantarların antifungal duyarlılıkları

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2011

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Giriş ve Amaç: Son yıllarda, özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda invazif mantar infeksiyonlarının sıklığı artmış ve epidemiyolojisi değişmiştir. İnsanlarda etken olarak soyutlanan mantarların içinde Candida'lar ilk sırada yer almaktadır. Candida türlerinin dağılımı ve antifungal duyarlılık profilleri; ülkeler, bölgeler ve kurumlar arası farklılık göstermektedir. Candida türlerinin sayı ve türleri arasındaki farklar; hastanın yaşı, bağışık yetmezliğin derecesi, antifungal tedavi veya infeksiyon kontrol uygulamalarındaki farklar gibi çok sayıdaki faktörden etkilenebilir. Bu çalışmada Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Mikoloji Laboratuvarı{na 2008-2010 yılları arasında gelen kan kültürlerinde üreyen etkenler içinde mantarların yeri ve bu mantarların tür bazında dağılımının retrospektif olarak belirlenmesi ve bunların amfoterisin B, flukonazol, itrakonazol, vorikonazol, kaspofungin ve anidulafungine in vitro duyarlılıklarının standart mikrodilüsyon yöntemiyle saptanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Kan kültüründe üreyen etkenler içinde mantarların sıklığı değerlendirildi. Aynı hastaya ait tekrarlayan örneklerin geliş zamanı bir aydan kısa ise bu kökenler çalışma dışı bırakıldı. Üreyen mantarlar konvansiyonel mikolojik yöntemler ve ID 32 C kiti (BioMerieux, Fransa) kullanılarak tanımlandı ve duyarlılık testleri yapılıncaya kadar ✹200C'de stoklandı. Kökenlerin amfoterisin B, flukonazol, itrakonazol, vorikonazol, kaspofungin ve anidulafungine in vitro duyarlılıkları CLSI M27A3 standart mikrodilüsyon yöntemi ile saptandı. Bulgular: Üç yıllık dönemde kan kültürlerinde üreyen etkenler içinde Candida türlerinin, bakterilerden sonra yedinci sırada yer aldığı saptandı. Toplam 307 hastadan 335 mantar kökeni elde edildi. Bunların 324'ünü Candida türleri (%96,72), 11 (A.flavus: 2, Trichosporon asahii: 2, Geotrichum capitatum: 2, Penissilium spp.: 2, Rhodotorula spp.: 1, Geotrichum candidum: 1, Saccaromyces serevisiae: 1)'ini de diğer mantar türlerinin oluşturduğu görüldü. Çalışmaya alınan Candida kökenlerinin %46.6'sı C. albicans, %53.4'ü albicans dışı Candida türleri olarak saptandı. Tür dağılımı yapıldığında C. albicans' ı sırasıyla, C. parapsilosis (%30.9), C. tropicalis (%8), C. glabrata (%7.4), C. krusei (%2.2), C. guilliermondii (%1.5) ve diğer Candida türlerinin (%3.4) izlediği görüldü. Kan kültüründen soyutlanan 335 kökenin canlandırılabilen 236'sına antifungal duyarlılık testleri yapıldı. Candida türlerinin Amfoterisin B, flukonazol, itrakonazol, vorikonazol, kaspofungin ve anidulofungin için elde edilen MİK90 değerleri sırasıyla, 0,25 æg/ml, 2 æg/ml, 0,25 æg/ml, 0,06 æg/ml, 1 æg/ml ve 1 æg/ml olarak bulundu. Tüm Candida türleri itrakonazol dışındaki antifungallere duyarlı bulundu. İtrakonazol tüm kökenler için %83.5 duyarlılık oranıyla etkinliği en düşük ilaç olarak bulundu. Candida glabrata kökenleri dışında İTRA direnci görülmemekle birlikte, doza bağlı duyarlılık tüm türlerde saptandı. Ancak Candida glabrata, Candida krusei, Candida guilliermondii doza bağlı duyarlılık oranları diğer türlere göre daha yüksek bulundu. Amfoterisin B'nin güçlü antifungal aktivitesinin devam ettiği görüldü. Yalnızca Candida glabrata ve Candida krusei kökenlerinde duyarlılık sınırında olmakla birlikte yüksek MİK değerleri elde edildi. İntrensek olarak dirençli olduğu bilinen Candida krusei kökenleri dışında tüm Candida türlerinin flukonazole duyarlı olduğu gözlendi. Antifungal ilaçlar arasında tüm kökenler için MİK90 değerlerleri göz önüne alındığında duyarlılığı en yüksek antifungal vorikonazol (0.06 æg/ml) olarak bulundu. Kaspofungin ve anidulofungin için MİK90 değerleri (1 æg/ml) yüksek, ancak duyarlılık sınırındaydı. Sonuç: Kan kültürleri arasında Candida türlerinin bakteriyel etkenlerin ardından yedinci sırada yer aldıkları gözlenmiştir. Fungemi etkenleri içinde Candida albicans en sık görülen tür olarak bulunmuştur. Kökenlerin duyarlılık profilleri incelendiğinde, Candida türlerinde en iyi duyarlılık vorikonazolde bulunmuştur. İtrakonazol tüm kökenler için etkinliği en düşük ilaç olmuştur ve bölgesel direnci göstermesi açısından önemlidir. Son yıllarda kullanıma yeni giren ekinokandinlere karşı yüksek MİK değerlerinin, tür dağılımında Candida parapsilosis'in ikinci en sık etken olmasından kaynaklandığı düşünülmüştür.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Tıbbi Mikrobiyoloji A.B.D.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye