Nükleer Bilimler Enstitüsü Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe İpek fibroininin seyreltik sulu çözeltilerden uranyum kazanımında kullanılabilirliğinin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1993) Aslani, Mahmoud Ali Asghar; Eral, Meralinsanoğlunun yaşamında 4000 yılı askın süredir çok önemli yeri olan ipek.bir larvanın salgı lifleridir. Bombyx mori ipeği çeşitli araştırıcı tarafından detaylı olarak çalışılmış ve halen çalışılmakta olan bir materyaldir. ipek maddesini oluşturan fibroin proteininde amino asit birimleri doğrusal dizilmiştir. Bombyx mori ipek fibroinin amino asit ve peptid zincirinin diziliş sırası Gly-Ala-Gly-Ala-Gly-Ser-Gly-Ala-Ala-Gly- [Ser~Gly- (Ala-Gly)"]8~Tyr olarak belirlenmiştir (n=2). ipeği kullanarak sulu çözeltilerden Cu(II), Ni(II), Hg(II), Pb(II), Sn(II), (IV), Fe(III) gibi ağır metallerin alımına ilişkin bazı çalışmalar mevcuttur. Bu çalışmada, ipek fibroini kullanılarak sulu çözeltilerden uranyumun kazanımı araştırılmıştır. Başlangıçta, doğal ipek makas ile (~ 0.5 cm) küçük parçalara kesilmiştir. Kabaca parçalanmış olan ipek 100°C ' de 2 saat süre ile 0.05g Na2C03 ve 0.5g sabun tozu içeren 100 ml'lik çözelti ile (pH=10) yıkanmıştır. Doğal ipek/çözelti oranı 2 g/100 mi olarak seçilmiştir. Yıkanmış olan ipek örnekleri sürekli olarak deiyonize su ile yıkanmış ve oda sıcaklığında kurutulmuştur. Böylece sericin ile kaplanmış olan fibroin sericinden sıyrılmıştır. Yıkarıma verimi X76.31 olarak bulunmuş olup bu değer literatür verilerine uymaktadır. Elde edilen fibroin uranyum alım denemelerinde kullanılmıştır. Daha sonra, uranyum standart çözeltileri kullanılarak uranyum kazanı mini etkileyen faktörler örneğin; pH, uranyum konsantrasyonu, sıcaklık, etkileşim süresi ve karıştırma hızı incelenmiş ve Bombyx mori ipek fibroinin uranyum alım kapasitesi tayin edilmiştir. incelenen parametreler aşağıdaki gibidir; pH=2~10, [U]=10-500ppm, sıcaklık 25~60°C ve etkileşim sûresi 5-360 dk. Maksimum alım pH=5'de, 100 ppm uranyum konsantrasyonunda, 25°C sıcaklıkta, 120 dk'lık etkileşim süresinde gerçekleşmiştir. Bu optimum koşullar altında, fibroinin uranyum kazanım verimi %96.95 ± 1.51 olarak bulunmuştur. Ayrıca yüklenmiş olan fibroinden uranyumun elüsyonu da araştırmıştır. Bu amaçla, çeşitli elüsyon çözeltileri denenmiş ve uygun elüsyon reaktifi olarak 1 M CHaCOONH*, seçilmiştir. Optimum elüsyon koşulları da saptanmış ve bu koşullar altında en yüksek sıyırma verimi 5K85.5T ± 4.07 olarak bulunmuştur. Sulu çözeltilerde uranyum konsantrasyonu spektrof otometrik olarak PAR [ 4_ (2-pyridylazo )resorcinol ] yöntemi ile tayin edilmiştirÖğe Yaş metodla UF4 üretim koşullarının incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1993) Teksöz, Serap; Eral, MeralUranyum tetraflorür, metalik uranyum ve uranyum hegzaflorür elde edilmesinde başlangıç maddesi olması nedeniyle nükleer yakıt endüstrisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmada, nükleer saflıkta ADU (Amonyum Diuranat) r -\-4- sülfürik asitte çözülmüş, [UO (SO ) I kompleksi şeklinde elde edilen çözeltideki (VI) değerlikli uranyumun; SnCl^, Askorbik asit, Zn tozu ve Fe tozu gibi indirgenler kullanılarak (IV) değerliğe indirgenmesi ve indirgenme kinetiği incelenmiştir. Kullanılan indirgenler içinde indirgeme kinetiğinin hızlı olması nedeniyle Fe tozu tercih edilmiş ve bundan sonraki indirgeme çalışmalarında Fe tozu kullanılmıştır. Ancak Fe, uranyum tetraflorürün çöktürme aşamasında ürünle birlikte çökerek kontaminasyona neden olmaktadır. Fe kontaminasyonunu engellemek için, daha önce uranyum adsorpsiyonu ve elüsyonuna etki eden parametreleri incelenip optimum koşulları belirlenmiş olan, uranyuma selektif Purolite A650 U anyon değiştirici reçine kullanılmıştır. Reçinede adsorplanan uranyum 2M H SO kullanılarak elde edilmiştir. Sülfat iyonlarını uzaklaştırmak için ise çözelti Dowex 50W katyon değiştirici reçineden geçirilmiş, reçinede tutulan uranyum 6N HC1 ile sıyrılarak uranus klorür elde edilmiştir. Bu son çözeltinin HF ile muamele edilmesi ile de UF çöktürülerek elde edilmiştirÖğe Yatağan Termik Santralı dip ve baca küllerinde radyoaktif polonyum ve kurşun düzeyinin ölçülmesi(Ege Üniversitesi, 1993) Erten, Nuran; Yener, GüngörÖZET Çalışmada kömür ve kül örneklerinde radyoaktif Po- 210 tayininde elektrokimyasal toplama ve Polonyumun al fa radyasyonunun deteksiyonu esasına dayanan bir tekniğin uygulaması gerçekleştirildi. Uygulamalar için Yatağan Termik Santralinden alınan ve daha önce bir başka çalışmada gama ve X-ışınları spektroskopisi ile Th-234, Ra-226, U-238 ve Po-210 analizleri yapılmış olan kömür, dip külü ve baca külleri kullanıldı. Her bir materyalden ikişer örnek hazırlanarak Polon yumun ekstraksiyonu ve bakır plakalar üzerinde elektrodepozisyonu yapıldı. Bu plakaların belli zaman aralıklarıyla üçer kez alfa-sayımları yapıldı. Kömür, dip külü ve baca külü bünyesindeki, Po-210 birikimle birbirleriyle ve literatür verileri ile karşılaştırıldı. Deneysel sonuçlar uygulanan tekniğin bu tür örneklerdeki Polonyum konsantrasyonunun direkt olarak ölçülmesinde başarıyla kullanılabileceğini gösterdiÖğe Kömürlerde mineral madde içeriğinin radyoizotopik yöntemlerle ölçülmesinde demir etkisinin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1993) Candır, Galip; Yener, GüngörÖZET Bu çalışmada kömürlerin kül içeriğinin tek >;-~ısını yöntemiyle ölçülen değerinin, kömürdeki demir konsantrasyonuna bağlı olarak gösterdiği değişiklik incelendi, Kullanılan nükleer yöntemin demir değişimine bağlı olarak getireceği hata miktarı saptandı. Orjihal örnek külünün atomik absorbsiyon yöntemi ile incelenmesiyle mineral maddeye ait kütle absorbsiyon katsayısı ve kömür maddesine ait kütle absorbsiyon katsayısı saptandı» Düşük enerjili tek X-ısını yöntemi kullanılarak çeşitli demir konsantrasyonlarında ve değişik kal ınl ıklar4e\ hasırlanan örneklerin toplam kütle soğurma katsayı lar{ ölçüldü. Böylece örneklerde demir değişimine bağlı olarak bu yöntemle. ölçülen kül miktarındaki değişim gözlendi ve dolayısıyla yöntemin demir değişimine bağlı olarak götirdigi hata bel{Öğe Bina içi ve bina dışı radon konsantrasyonlarının aylara göre değişiminin deneysel olarak incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1993) Farzad, Soheila; Yener, GüngörÖZET f Yeryüzünün en üst tabakasındaki Ra-226'nin boeunması sonucu oluşan asal gaz Rn-222» atmosferdeki doğal radyoaktivitenin en önemli kaynaklarından biridir. Topraktan havaya Bn-222'nin dış soluması toprak karekteristiklerine ve meteorolojik parametrelere bağlıdır. Bu çalışmada bir yıl boyunca tek katlı betonarme bir binanın içinde ve dışında havada radon konsantrasyonları Lucas hücresi kullanılarak ölçülmüş aylık ve mevsimsel değişimler gözlenmiştir. Radon konsantrasyonlarındaki değişmeler meteorolojik parametrelere bağlı olarak incelenmiş elde edilen sonuçlardan havadaki radon kosantrasyonlarındaki dalgalanmaları/ meteorolojik şartların değişmesinden büyük ölçüde etkilendiği saptanmıştır. Binaiçi ve binadışı havadaki toplam yüzey gama aktiviteleride nR/h olarak ölçülmüştür. Radon ve gama sonuçları / diğer ülke verileri ile karsılaştırılmıştır. IIÖğe Kollektör yönteminin geliştirilmesi ve optimum koşullarının araştırılması(Ege Üniversitesi, 1993) Öznur, Özlem; Kumru, Mehmet N.ÖZET Uranyum maden endüstrisindeki uygulamalar ve insan lar tara-Fından hem içsel hem de dışsal alınan radyasyon dozu na bağlı olarak Ra-226'nın katkılarının belirlenmesi insan ve çevre sağlığı için çok büyük bir önem taşımaktadır. Bu durum da Ra-226*nın tespitine yönelik çalışmalar sürekli olarak güncelliğini korumaktadır. Tüm bunlar, bizi bu tür çalışma yapmaya teşvik etmiştir. Bu çalışmanın amacı; sularda, sedimentlerde, top rakta ve kayalarda Ra-226 konsantrasyonlarının belirlenmesi için yeni bir metod olarak geliştirilmiş olan "Kollektör Oda sı Metodunun" bazı parametrelerinin incelenmesidir. Deneme lerde kullanılan örneklerin bulunduğu şişeler tamamiyle aynı koşullara sahip olarak hazırlandı. Parametre olarak; kollek- törün cinsi ve çapı, kollektör odasının hacmi ve uygulanan voltaj seçildi. Denemeler ise bu değişkenlerin dahilinde ya pıldı. Bu metodun geliştirilmesi ve optimum koşulların saptanması için çok sayıda denemeler yapıldı ve en iyi veri min kollektör çapının 4.5 cm, kollektör cinsinin Bakır, kol lektör odası hacminin 2.47 İt ve uygulanan voltajın ise 600 V olduğu koşullarda garçekleştigi sonucuna varıldıÖğe 5-kloro-7-amino-8-hidroksikinolin'in toryum kompleksinin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1993) Özkayalar, Turgay; Ünak, PerihanÖZET Bu çalışmada, 8-hidroksik.inqJı in türevi bir bileşik olan 5-Kloro-7-Amino-8-Hidroksikinolin sentezlenmis ve Toryum ile oluşturduğu kompleks incelenmiştir.önce 5-Kloro-8-Hidroksi- kinolin 'in nitrik asitli ortamda nitrolama reaksiyonu ile 5-kloro-7~amino 8-hidroksikinol in elde edilmiş, sonra bu bileşiğin sodyum ditiyonit varlığında indirgenmesi ile de 5-kloro-7-amino-8-hidroksikinol in elde edilmiştir. Sentezi yapılan ligandm Toryum kompleksi hazırlanmıştır. Hazırlanan ligand ve kompleksin UV ve İR spektrumları alınmıştır. 5-Kloro-7-Amino-8-Hidroksikinolin' in proton-1 igand stabilite sabitleri ve Toryum ile oluşturduğu kompleksin stabilite sabitleri Calvin-Bjerrum yönteminden yararlanarak ve Irving-Rossotti yöntemi ile hesaplanarak bulunmuştur. 5-kloro-7-amino~8-hidroksikinolin için proton-1 igand stabilite sabitleri log Kl=4.46, log K2=5.98, log K3=10.40 ve Toryum ile oluşturduğu stabilite sabitleri log Kl=ll.ll log K2 = 9.38, log 13=20.49 olarak bulunmuştur. 5-kloro-7-amino-8-hidroksikinol in ' in 7-pozisyonundaki amino grubunun kompleks oluşumuna katılmadığı ancak substitüent olarak aromatik halka azotunun bazikliğini arttırdığı ve bu nedenle 8~Hidroksikinol in ' in ve diğer bazı türevlerinin Toryum kompleksine göre stabilite sabitlerinin büyüdüğü anlaşı lmıstırÖğe Deniz makroalgleri üzerine Cu, Zn ve Cd'un etkileri(Ege Üniversitesi, 1993) Saraçer, Aysun; Parlak, HaticeÖZET Kentlere ve sanayi bölgelerinin yakınında yer alan çevre deniz suları içinde pekçok kimyasal atığın bulunduğu gözönüne alınırsa, söz konusu ortamda yaşayan canlıların yaşamı oldukça zordur. Ancak bu kirliliği tespit etmek için yapılan kimyasal analizler oldukça uzun zaman almakta ve pahalı yöntemlerin uygulanmasını gerektirmektedir. Buna bağlı olarakda su kirliliğinin canlılar üzerine etkilerini araştırmak veya kirlilik düzeyini belirlemek için uygun biyolojik indikatörler ile test yöntemleri uzun zamandan beri kullanılmaktadır. Bu amaçla laboratuvarda test edilmesi ve kültürü basit, ekolojik baskınlığı olan Enteromorpha linza türü çalışmamızda kullanılmıştır. Denemelerde subletal seviyede hazırlanan konsantras yonlar: Cu için 0.01 mg/lt-0.02 mg/lt-0.04 mg/lt-0.05 mg/lt Cd için 0.01 mg/lt-0.02 mg/lt- 0.04 mg/lt-0.05 mg/lt Zn için 0.04 mg/lt-0.08 mg/lt-0.1 mg/lt-0.2 mg/lt olarak alındı. Çeşitli zaman aralıklarında (O.saat- 12. saat -24. saat- 48. saat-72. saat-96. saat-120. saat) yukarıdaki konsantrasyonlarda tutulan örneklerde rizoid veren birey sayısı, rizoid sayısı ve rizoid uzunlukları saptanmıştır. Elde edilen verilere göre kontrol değerleri ile karşılaştırıldığında tüm kirletici konsantrasyonlarda rizoid veren birey sayısı, rizoid sayısı ve rizoid uzunuğunda azalmalar olduğu görülmüştürÖğe Ağır deforme çekirdeklerde rotasyonel ve vibrasyonel durumların bazı örneklerinin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1993) Maraş, İsmail; Uluer, İhsanÖZET Er ve Yb çekirdekleri 150Öğe Synkavit'in [(2-Metil 1, 4-Naftakinol Bis(Disodyum fosfat)] iodogen yöntemi kullaılarak iyod-125 ile işaretlenmesine etki eden parametrelerin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1993) Özdemir, Durmuş; Ünak, PerihanÖZET Bu çalışmada, synkavit' in ( 2-metil 1, 4~naf takinol bis (disodyum fosfat)) I~125 ile işaretlenmesinde Iodogen yönteminin kullanılması halinde sıcaklık, zaman ve zaman içinde iyodogen tüplerinin yenilenerek ard arda kullanılması (ard arda katma yöntemi), iyodogen miktarı, synkavit konsantrasyonu, iyodogen filmin yüzey genişliği gibi parametrelerin işaretleme verimine etkisi incelenmiş ve işaretleme için optimum şartlar belirlenmeye çalışılmıştır. Sıcaklıkla verimin pek fazla değişmediği ve oda sıcaklığının optimum ol.duğu 5' er dakikalık aralarla iyodogen tüplerinin yenilenmesi halinde 3. tüpe karşı gelen 15. dakikada maksimuma ulaşıldığı, iyodogen tüplerinin içine cam kırığı konarak iyodogen filmin yüzey genişliğinin arttırılması halinde verimin arttığı, iyodogen miktarının artması ile verimin bir miktar arttığı ve synkavit konsantrasyonunun artması ile verimin arttığı ve spesifik aktivitenin düştüğü tespit edilmiştirÖğe İzmir çevresinde yetiştirilen patateslerde radyoaktivite tayini(Ege Üniversitesi, 1993) Kahveci, Mehmet; Kumru, Mehmet N.özet: İnsanların maruz kaldığı karasal örjinli radyasyon; Uranyum, Toryum, Aktinyum, Neptinyum radyoaktif serileri elementleri ve bozunum ürünlerinden kaynaklanır. Radyoaktif elementlerin konsantrasyonlarının belirlenmesi açısından, yaşadığımız çevreyi bir bütün olarak düşünürsek, bu bütünü oluşturan parçalardaki aktivite tayinleri ayrı ayrı yapılmalıdır. İnsanlık yaşamını sürdürebilmek için havaya, suya, ve gıdaya ihtiyaç duymaktadır. Dolayısıyla bu elemanların içerdiği radyoaktivite insan sağlığı açısından oldukça önemlidir. Patates gıda zincirimizin önemli bir halkasıdır. O halde gıda olarak vücudumuza aldığımız patatesten içsel kon tami nasyona bir katkı gelmektedir. T), t. E. 1992 verilerine göre İzmir ilinde toplam 281684 ton patates üretilmiştir. Bu üretimin 228800 tonu (yaklaşık %85'i) ödemiş ilçesinde gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada izmir ilinde üretilen patateslerde gama spek t roskop i s i yöntemi kullanılarak aktivite hesaplamaları yapıldı. Sonuç olarak palates örneklerinde Cs~l 37 ak t i vi tesi 4-5.7 Bq/kg değerleri arasında ve ortalama 4.9 Brj/kg, Cs~134 aktivitesi 1.8-3.1 Brf/kg değerleri arasında ve ortama 2.4 Bq/kg olarak ölçüldü. K-10 aktivitesi 96.4-145.4 Bq/kg değerleri arasında ve ortalama 115.7 Brf/kg bulundu. Radyum~226 konsantrasyonu 0.1.0-1.64 ppm değerleri arasında ve ortalama 0.61 ppm bulundu. Bunun yanında patatesin üretildiği topraklardan alınan 15 örnek üzerinde gamaspektroskopi si.yöntemiyle Cs~134, Cs_137 ve K-40 akt i vi tel eri, ell konsantrasyonları; ayrıca sulama sularından alınan 14 örnek üzerinde kollektör yöntemi kullanılarak suların Radyum-226 konsantrasyonları ölçüldü. IIÖğe AUC çöktürme koşullarının incelenmesi ve toz özelliklerine etkileri(Ege Üniversitesi, 1992) Tel, Hüseyin; Eral, MeralÖZET Çalışmada ü_ O ticari konsantresinin çözülme ve ?i o saf lastırılma aşamaları incelenmiştir. Elde edilen saf uranil nitrat çözeltilerinden değişik koşullarda AUC çöktürülmüs ve bu koşulların toz özelliklerine etkileri incelenmiştir. öncelikle saflaştırmanın ilk aşaması olan uranyum konsantresinin çözülmesi incelenmiştir. Burada amaç, uranyumu çözeltiye almak ve solvent ekstraksiyonuna hazır hale getirmektir, önemli hususlar olarak çözmenin dayandığı ana reaksiyonun belirlenmesi için termodinamiği incelenmiş, en az asit sarfiyatı ile en iyi çözme verimi sağlamada nitrik asit ve uranyum konsantresi oranları belirlenmiş, çözmenin kinetiği incelenerek gerekli çözme süresi, reaksiyon mertebesi ve hız sabiti saptanmıştır. ikinci aşamada, saf olmayan uranil nitrat çözeltilerinin TBP ile saf lastırılmasıjekstraksiyon, yıkama, geri ekstraksiyon koşulları incelenmiş ve saf uranil nitrat çözeltileri elde edilmiştir. Üçüncü aşamada ise, saf uranil nitrat çözeltilerinden AUC çöktürme koşulları ve toz özelliklerine etkileri incelen miştir. Elde edilen tozların Termal Bozunması, özgül Yüzey Alanı, Ortalama Tane Boyutu, Tane Boyutu Dağılımı, Akışkanlığı incelenmiş ve yakıt yapımına uygun AUC çöktürme koşulları belirlenmiştir. İdeal koşullarda elde edilen tozların kimyasal analizleri yapılmış, İR ve X Isınları Kırınım Spektrumları (XRD) alınmıştır. Elde edilen AUC kristallerinin Amonyum Uranil Trikarbonat yapısına uyduğu ve literatürdeki bilgiler IIile tamamen uyum sağladığı görülmüştür. AUC tozları daha sonra hidrojen atmosferinde indirgenerek UO tozları elde edilmiştir. IIIÖğe İzmir'de konut inşaatlarında kullanılan çimento, tuğla ve kiremitlerde radyonüklid içeriğinin saptanması(Ege Üniversitesi, 1992) Uğur, AysunÖZET İzmir'de konut inşaatlarında kullanılan 15 ayrı tür çimento, 27 tuğla ve 7 kiremit örneğindeki % K, eU(Ra)(ppm) ve eTh (ppm )konsantrasyonlar ı, yüksek enerji gama spektrumlarının analizi ile hesaplandı. Sonuçlarda, katkılı portland çimentolarında katkı mad delerinin yüksek radyoaktivite içermesi nedeniyle eU(Ra) (ppm) konsantrasyonları ve traslı çimentolarda ise trasın volkanik kökenli oluşu sonucu eU(Ra) (ppm) ve eTh(ppm) konsantrasyonları ile birlikte Ra aktivite eq konsantrasyonları yüksek gözlendi. Tuğla ve kiremit örneklerinde ise konsantrasyonların hammaddelerin orjinlerine bağlı olarak değiştiği bulundu. Materyallerde çeşitli ülkelerde verilen aktivite sınırlamalarının aşılmadığı gözlendi. Ayrıca bu materyallerden kaynaklanabilecek yıllık doz oranları (mrem.y" ) tahminleri yapıldı. Sonuçlar lite ratürdeki değerlerle karşılaştırıldıÖğe Uranil okzalat çöktürme koşullarının ve özelliklerinin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1992) Bülbül, Memduh; Eral, MeralÖZET Nükleer yakıt yapımında kullanılan UO2 tozları, saf uranil nitrat çözeltilerinden çeşitli bileşikler şeklinde çöktürülmüş tozların, hidrojen atmosferinde indirgenmesi ile elde edilirler, uygun tozların elde edilmesinde kimyasal saflaştırmanın yanısıra, fiziksel özellikler de son derece önemlidir. Uranil okzalat tozlarının termal bozunma ile UO2'e dönüştürülmesi mümkündür. Çalışmada ticari U3O8 konsantresi nitrit asitte çözülerek, TBP ekstraksiyonu ile saflaştırılmış ve saf uranil nitrat çözeltileri elde edilmiştir. Bu çözeltilerden uranil okzalat tozları çöktürümüştür. Çöktürmede değiştirilen parametreler; Okzalat /Uranyum Oranı, Uranyum Konsantrasyonu, Çöktürme Sıcaklığı, Okzalit Asit îlave Hızı, Karıştırma Hızı, Okzalit Asit Konsantrasyonudur. Elde edilen sonuçlara göre Uranyum Konsantrasyonu ve Çöktürme Sıcaklığı arttıkça Tane Boyutu artmakta, ancak Okzalit Asit Konsantrasyonu arttıkça Tane Boyutu küçülmektedir. Oksalit asit ilave hızı ve karıştırma hızının tane boyutuna önemli bir etkisi yoktur. Tüm bu koşullarda elde edilen tozların çok ince taneli olduğu ve süzmede güçlük arzettigi görülmüştür. Yapılan akışkanlık testlerinde tozların akışkanlığının iyi olmadığı belirlenmiştir. Bununla beraber 60 "C'da hava karıştırmalı konik bir reaksiyon kabında yapılan çöktürmede elde edilen tozların, tane boyutlarının, diğer koşullarda çöktürülmüş olanlara oranla son derece arttığı ve kolay süzülebilen tozlar elde edildiği saptanmıştır. 11Öğe Uranyum kazanılmasında poliüretan köpük kullanılması(Ege Üniversitesi, 1992) Akın, Alp; Eral, Meral-II- ÖZET Son yıllarda, poliüretan köpükler eser miktardaki me tal iyonlarının ayrılması ve konsantre edilmesinde etkin sorbentler olarak ilgi çekici olmuşlardır. Bu çalışmalar da desorpsiyonun genellikle kolay yapılabilmesi konunun önemini arttırmış ve yÖğe Mangan fiber yöntemiyle sulardan radyum adsorbsiyonunda Fe+3 iyonlarının etkisinin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1992) Duru, İlknur; Kınacı, Selman R.-II- OZET İçme ve kullanma sularında radyum konsantrasyonu tayininde ve ayrıca bu tür suların radyumdan arıtılmasında kullanılan temel yöntemlerden biri, sudaki radyumun MnO" yüklenmiş akrilik fiber üzerine adsorbe edilmesidir, Mn-fiberin radyum adsorbsiyÖğe Uranyum'un ekonomik bir anyon değiştirici reçine (purolite A 650 U) kullanılarak kazanılmasında adsorpsiyon ve elüsyonu etkileyen parametrelerin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1992) Taner, Memduh Sami; Eral, Meral-II- ÖZET İyon değiştirme (IX) prosesi hem klasik hem de nükleer teknolojide yaygın olarak kullanılan bir tekniktir. Bu çalışmada, ekonomik, kuvvetli bir anyon değiştirici reçine olan Purolite A 650- U'nun uranyumun kazanılmasında kullanılabilirliği araştÖğe Radyasyon ölçüm sistemleri için otomatik veri toplama sistemi, tasarımı ve geliştirilmesi(Ege Üniversitesi, 1992) Okan, Kaan Z.; Kınacı, Selman R.ÖZET E-iu tez çalışmasında, radyasyon gözlem sistemleri için ö z e 1 1 i k 1 e uz u n s ü r en öl ç ü m ç a 1 1 s m a 1 a r ı n da i n s a n f a k t ö r ü n ü ortada n kaldırmak amacıyla otomasyona yönelik bir veri toplama sistemi dizayn edilmiştir» Sistem, ölçüm cihazından gelen sayım delerini senkronize olarak alıp bir yazıcıya aktarmakta- isteni ldi§inde bir bilgisayara ballanarak ölçüm delerlerinin her hangi bir analize açık şekilde saklanmasına ve grafik olarak yorumlanmasına olanak veren bir- programla desteklenmektedir» S i s t e m t e me 1 ol ar ak » b i r t e k k an a 1 1 1 an a 1 i z ö r baz alı nar ak tasarlanmış» diQer ölçüm sistemlerine adapte edilebilmesine yönelik esneklik sağlanmıştır»Öğe Şişe maden sularında radyum konsantrasyonu tayini ve tüketim araştırması(Ege Üniversitesi, 1992) Çelik, Recep; Kınacı, Selman RızaÖZET Radyum, insanların maruz kaldıkları doğal radyasyon dozuna önemli katkısı olan rad yoaktif bir elementtir. Radyum kemik arayıcı bir element olması nedeniyle kemik ve aktif ke mik yüzeylerinde depozit oluşturur. Bu nedenle içme ve özellikle de maden sularında radyoakti vite ölçümlerinin yapılması ve konsantrasyon düzeyinin saptanması insan sağlığı açısından önemlidir. Su kaynaklan arasında termal ve maden suları, içerikleri bakımından radyum konsantras yonu daha yüksek olan sulardır. Çünkü bu sular hem yeraltı ortamını yıkamış ve hemde yer kabuğunun bir çatlak bölgesinden geçen ısının etkisi ile sıcaklık kazanmıştır. Böylece daha iyi çözeltici olarak mineralli bölgeleri daha iyi yıkarlar ve daha yüksek yoğunlukta radyoaktif ele mentleri taşırlar. Bu tez çalışmasında, Ege Bölgesinde toplamı 1 1 tane olan ve ticari olarak satın alınabilen şişe maden suyu örneklerinde ve şişelenmeyen maden sularına örnek teşkil etmesi bakımından urla içmelerdeki malgaça maden suyunun kaynağından alınan örneklerdeki radyum konsantras yonları kollektör yöntemiyle ölçülmüştür. Belirlenen radyum konsantrasyonları 0,032 Bq/1 (0,X8pci/l) ile 0,359 Bq/1 (9,71 pci/1) arasında değişmektedir. Ayrıca her şişe maden suyu örneğinin tüketim araştırması yapılarak tablo halinde sunul muştur. -II-Öğe Uranyum ekstraksiyonunda sığla yağının ekstraktant olarak kullanılabilirliğinin araştırılması(Ege Üniversitesi, 1992) Işıksungur, Halide; Eral, Meral-II- OZET Bu çalışmada, sığla ağacından elde edilen bir nevi eterik yağ olan sığla yağı ekstraktant olarak kullanıl mıştır. Optimum ekstraksiyon koşullarından çıkılarak, sığla yağında uranyumun sıyrılmasını etkileyen para metreler; sıyırma reaktifi, reakt
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »