Yazar "Nihal Mete" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Allerjik ve nonallerjik rinit ayırıcı tanısında nazal provokasyon testinin rolü(2012) Ramazan Ersoy; Mehmet Ünsel; F. Ömür Ardeniz; Okan Gülbahar; Nihal Mete; Z. Aytül Sin; Ali KokuludağGiriş: Son yıllarda allerjik rinit semptomları tarifleyen deri (prik ve intradermal testler) ve spesifik IgE analizi negatif bulunan olgularda nazal mukozada lokal olarak allerjen spesifik IgE’nin sentezlendiği nazal provokasyon testi yardımıyla gösterilmiştir. Biz bu çalışmada, yıl boyu allerjik rinit semptomları tarifleyen allerji testleri negatif saptanan olgularda nazal provokasyon testiyle ev tozu akarı allerjisini araştırdık. Gereç ve Yöntem: Yıl boyu allerjik rinit tarifleyen ev tozu akarı (Dermatophagoides pteronyssinus ve Dermatophagoides farinae) ile deri prik testi, intradermal test ve serum spesifik IgE analizi negatif bulunan 65 hasta ve sadece ev tozu akarı allerjisi olan 35 hastaya D. pteronyssinus ile nazal provokasyon testi yapıldı. Bulgular: Allerji testleri negatif olan 65 olgunun 8 (%12.3)’inde D. pteronyssinus ile nazal provokasyon testi pozitif saptandı. Ev tozu akarı allerjisi olan hastaların tamamında nazal provokasyon testi pozitifti. Sonuç: Allerjik rinit semptomları tarifleyen, D. pte-ronyssinus ile deri prik testi, intradermal deri testi ve spesifik IgE analizi negatif olan hastaların bir kısmında D. pteronyssinus ile nazal provokasyon testinin pozitif saptanması bazı olgularda sistemik allerjik inflamasyon olmaksızın lokal allerjik reaksiyonun gelişebileceğini desteklemiştir.Öğe Are ACE inhibitors realy safe in the patients receiving venom immunotherapy?(2012) Mehmet Ünsel; F. Ömür Ardeniz; Nihal Mete; Z. Aytül SinVenom immünoterapisi sırasında anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörü başlandıktan sonra sistemik allerjik reaksiyon gelişimini bildiren olgu sunumları mevcuttur. Literatürde bu hastalarda ACE inhibitörü kullanımına ilişkin birbiriyle çelişen öneriler bulunmaktadır. Burada, Apis mellifera ile venom immünoterapisi almakta olan hastada idame fazında iken, kalp krizi nedeniyle ACE inhibitörü ve beta-bloker başlandıktan sonra sistemik allerjik reaksiyon gelişen bir olgu sunuldu. Ayrıca, sistemik allerjik reaksiyon gelişimine zemin hazırlayan olası mekanizmalar tartışıldı.Öğe Atopik ve non-atopik hastane personelinde lateks duyarlılığı(2004) Ömür Ardeniz; Nihal Mete; Aytül Sin; Ali Kokuludağ; Filiz SebikDoğal lateks duyarlılığı, önemi giderek artan ve özellikle sağlık sektöründe çalışanlarda belirgin morbidite nedeni olan bir sağlık sorunudur. Son yıllarda enfeksiyonla mücadelede lateks eldivenlerin kullanımının özendirilmesi, latekse duyarlanmada artışın temel nedenidir. Ayrıca atopik yapıya sahip olmanın da sensitivite geliştirme riskini arttırdığına yönelik veriler mevcuttur. Bu bilgiden yola çıkarak atopik ve non-atopik, sık eldiven kullanılan bölümlerde görev yapan hastanemiz personelinde, latekse deri testi reaktivitesi oranını ve bunun kliniğe yansımasını belirlemeyi hedefledik. Hastane personeli olmayan ve alerji nedeniyle kliniğimizce takip edilen olguları da çalışmaya dahil ederek, atopinin lateks duyarlanması üzerine etkilerini araştırdık. Çalışmaya dahi edilen üç grup arasında lateks duyarlılığı geliştirme açısından anlamlı fark saptamadık. Ancak tüm gruplarda lateks duyarlılık oranlarını genel populasyon verilerinin üzerinde bulduk. Bu çalışma sonuçlarına göre lateksle sürekli temas edilmesi, lateks duyarlılığı geliştirmede atopiden bağımsız bir risk faktörü olarak görülmektedir.Öğe Kronik idiopatik ürtikerde otolog serum testi(2003) Nihal Mete; Okan Gülbahar; Aytül Sin; Ali Kokuludağ; Filiz SebikKronik ürtiker hastalarının % 75 inden fazlasında yoğun araştırmalara rağmen etiyoloji saptanamaz. Kronik idiopatik örtiker (KlU) tanısı konulan bu hastalarda otoimmun mekanizmaların ürtiker oluşumundan sorumlu olduğuna dair bulgular gün geçtikçe artmaktadır. KlU hastalarında otolog serum test pozitifliğini belirlemek amacı ile alerji polikliniğine ürtiker şikayeti He başvuran 60 hasta çalışmaya alınmıştır, 28 hastaya KlO tanısı konulmuştur. Hastalardan elde edilen serumlar ön kol fleksor bölümüne 50 /A. volümünde intradermal enjekte edilmiştir. Deri reaktivitesini belirlemek amacı He pozitif kontrol (histamin) ve negatif kontrol (serum fizyolojik) kullanılmıştır. Otolog serumun enjeksiyon yerinde serum fizyolojiğin oluşturduğundan 1,5 mm veya daha fazla kızarıklığın eşlik ettiği kabarıklık oluşması pozitif test reaksiyonu olarak yorumlanmıştır. Bu çalışmada KlU hastalarının %82.1'inde otolog serum testi pozitif bulunmuştur. Yapılan çalışmalarda otolog serum testi pozitif hastalarda semptomların daha şiddetli olduğu ve klasik antihistaminik tedavisine yanıt vermedikleri saptanmıştır. Bu nedenle otolog serum testi pozitif hastalarda immunomodülatör tedavilerin kullanılması gerekebilir. Sonuç olarak otolog serum testi, rutinde uygulanması gereken verilecek tedaviyi belirleyici test olarak önem kazanmaktadır.