Yazar "Kaplan, Mehmet Ufuk" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 1 / 1
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Kurgu yazarı olarak gazeteci veya gazeteci olarak kurgu yazarı: Değişen Amerika'da gerçek-kurgu ilişkisi (1865-1920)
    (Ege Üniversitesi, 2011) Kaplan, Mehmet Ufuk; Saraçlı, Seçil
    Bu doktora tezinde, 1865-1920 arasında kalan tarihi dönemde Amerikan gazeteciliğinin kat ettiği üç önemli aşaması, yükselmeye başlayan edebi gerçekçilik akımının önde gelen yazarlarının eserleriyle paralel olarak Yeni Tarihselci metodla incelenmiştir. Amerikan edebiyatının, Amerikan gazeteciliğle ele ele gittiği bir döneme, söylem ve ideoloji anlamında bakmak, bu döneme damgasını vuran ve gazetecilik kariyerleri olan William Dean Howells, Stephe Crane, Frank Norris ve Upton Sinclair gibi yazarların eserlerini temsili olarak, kültürel olarak incelemek anlamına gelmektedir. Bu yazarların kariyerlerine, Amerikan gazeteciliğinin bu önemli aşamaları Penny Press, Sarı gazetecilik ve Muckraking temsilcileri olarak başlamaları, seçilen Amerikan gerçekçiliği metinlerinin de sırasıyla bu gazetecilik anlayışını yansıtmasına özen gösterilmiştir. Gazetecilik ve edebiyat arasındaki ilişki aslında, gerçek ve kurgu tartışmasını da beraberinde getirmiştir.Tezin birinci bölümü olan Giriş bölümde, edebi eserleri tek yönlü inceleyen yaklaşımlardan uzak durarak, farklı bakış açılarından ele alan bir kuram olan yeni tarihselcilik ve ilgili kuramsal alt yapı ele alınmaktadır. 1830'larla başlayan ve 1890'lara kadar varlığını ve etkisini sürdüren Penny Press anlayışının, uzun süren bir gazetecilik deneyiminin Howells'ın edebi gerçekçilik alanında yazdığı eserlerde ne ölçüde yansıtıldığı ikinci bölümü oluşturmaktadır. Üçüncü bölümde, Stephen Crane'nin bir gazeteci olarak New York'un kenar mahallelerindeki hayatı birinci elden tecrübe ederek yazdığı romanlarında ?gerçeğin? en açık şekilde ifade edildiği iddiları çerçevesinde işlenmiştir. Frank Norris ve Upton Sinclair'in kariyerlerine yine gazeteci olarak başlayıp, daha sonra dikkatlerini dönemin ekonomik olaylarına kaydırmalarıyla yazdıkları romanların ?gerçeğin? yeniden yaratılması fikri bağlamında incelenmesi de dördüncü bölümde yer almaktadır.Sonuç olarak, Amerikan edebi gerçekçiliğinin, geleneksel yaklaşımlarla ele almak yerine, dönemin seçilen edebi eserleri, kendi kültürel bağlamlarında, Yeni Tarihselci kuramla incelenmesi, dönemin sosyal, politik ve ekonomik söylemlerinin ortaya çıkarılmasında akademik anlamda önemlidir. Çünkü bu romanların bahsedilen tarihi süreç ve Amerikan yaşamından adeta birer belgesel şeklinde verdikleri kesitlerle bugün sadece bir tür alternatif ?tarih? işlevi görmediklerine aynı zamanda kurgunun tarihi şekillendirmesine örnek teşkil edecek metinler olduklarına dikkat çekmektedir