Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Kaplan, Latife Canan" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    "Şeytanı Baştan Çıkarmak":
    (Ege Üniversitesi, 2012) Kaplan, Latife Canan; Direnç, Dilek
    İkinci dalga feminizmin, kadınların kimliğine ve bedenlerine sahip çıkma talebini öne çıkarma çabası, edebiyatta da kadın yazarlar tarafından görünür kılınmaya çalışılmıştır. Kadını daima erkeğe göre ve onun bakış açısından tanımlayarak nesneleştiren eril bakışın, kadını özgür cinselliğinden ve arzusundan yoksun kılması eleştirilmiştir. Kadınların bu bakışla mücadele edip arzu ve bağımsızlık talep etmesi, aynı zamanda bir özne olma çabasıdır. Erica Jong ve Duygu Asena, bir karşı kültür yaratma isteğiyle bu çabayı, kadın karakterlerinin cinsel deneyimleri, baskıyla mücadele ve davranış stratejileri üzerinden somutlaştırmışlardır. Ancak kimi zaman cinselliğe yaptıkları vurgu, kadınların cinsiyet ideolojilerinden sıyrılarak kendilerine ait bir benlik inşa etme çabasını gölgelemiştir. "Presantable" şehirli kadının hikâyesini anlatan yazarların kadınlara sundukları bireysel özgürleşme modeliyle bütün kadınların kurtuluşunda uzun vadede ne kadar etkili olduğu tartışma konusudur. Yazarları, feminizmin tarihsel ve politik boyutunun kişisel gelişim söylemleriyle kendini iyi hissetmeye indirgenmesinin tek boyutluluğundan etkilenmiştir. Yazarlar, kadını her düzlemde özne olmaktan alıkoyan daha genel bir işleyişi teşhir edememişlerdir. Ancak her iki yazar da kadın bedeni konusundaki pek çok tabuyu başarıyla teşhir ederek kadınların tabu yıkma deneyimlerinin biriktiği belleği üç kuşak üzerinden betimlemiştir. Karakterlerde cinsel doyum arayışı baskındır. Vance'ın da belirttiği gibi, yalnızca cinselliğin verdiği zevk ve sevince odaklanmak patriarkal yapıyı göz ardı etmek anlamına gelirken, yalnızca cinsel baskıdan söz etmek de kadınların cinsel tercih ve güç deneyimlerini göz ardı etmek ve kasıtsız da olsa kadını kurban görerek umutsuzluğu arttırmaktadır. Bu yüzden kadın cinselliğinin ikili niteliği göz önüne alınarak kadın bedenine ve kimliğine sahip çıkmak gerekmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Şeytanı Baştan Çıkarmak: Erica Jong ve Duygu Asena romanlarında arzu, toplum, bellek kıskacında kadın ve cinsellik
    (Ege Üniversitesi, 2012) Kaplan, Latife Canan; Direnç, Dilek
    İkinci dalga feminizmin, kadınların kimliğine ve bedenlerine sahip çıkma talebini öne çıkarma çabası, edebiyatta da kadın yazarlar tarafından görünür kılınmaya çalışılmıştır. Kadını daima erkeğe göre ve onun bakış açısından tanımlayarak nesneleştiren eril bakışın, kadını özgür cinselliğinden ve arzusundan yoksun kılması eleştirilmiştir. Kadınların bu bakışla mücadele edip arzu ve bağımsızlık talep etmesi, aynı zamanda bir özne olma çabasıdır. Erica Jong ve Duygu Asena, bir karşı kültür yaratma isteğiyle bu çabayı, kadın karakterlerinin cinsel deneyimleri, baskıyla mücadele ve davranış stratejileri üzerinden somutlaştırmışlardır. Ancak kimi zaman cinselliğe yaptıkları vurgu, kadınların cinsiyet ideolojilerinden sıyrılarak kendilerine ait bir benlik inşa etme çabasını gölgelemiştir.?Presantable? şehirli kadının hikâyesini anlatan yazarların kadınlara sundukları bireysel özgürleşme modeliyle bütün kadınların kurtuluşunda uzun vadede ne kadar etkili olduğu tartışma konusudur. Yazarları, feminizmin tarihsel ve politik boyutunun kişisel gelişim söylemleriyle kendini iyi hissetmeye indirgenmesinin tek boyutluluğundan etkilenmiştir. Yazarlar, kadını her düzlemde özne olmaktan alıkoyan daha genel bir işleyişi teşhir edememişlerdir. Ancak her iki yazar da kadın bedeni konusundaki pek çok tabuyu başarıyla teşhir ederek kadınların tabu yıkma deneyimlerinin biriktiği belleği üç kuşak üzerinden betimlemiştir. Karakterlerde cinsel doyum arayışı baskındır. Vance'ın da belirttiği gibi, yalnızca cinselliğin verdiği zevk ve sevince odaklanmak patriarkal yapıyı göz ardı etmek anlamına gelirken, yalnızca cinsel baskıdan söz etmek de kadınların cinsel tercih ve güç deneyimlerini göz ardı etmek ve kasıtsız da olsa kadını kurban görerek umutsuzluğu arttırmaktadır. Bu yüzden kadın cinselliğinin ikili niteliği göz önüne alınarak kadın bedenine ve kimliğine sahip çıkmak gerekmektedir

| Ege Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Ege Üniversitesi Rektörlüğü Gençlik Caddesi No : 12 35040 Bornova - İZMİR, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim