Yazar "Eğrilmez, Sait" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 30
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Anatomic outcome of scleral buckling surgery in primary rhegmatogenous retinal detachment Int Ophthalmol 2005, 26: 77-81(2005) Afrashi, Filiz; Akkın, Cezmi; Eğrilmez, Sait; Tansu, Erakgün; Menteş, Jale…Öğe Çocuklarda görme keskinliğinin bilgisayar destekli görsel uyarılı potansiyeller ile objektif olarak değerlendirilmesi(Ege Üniversitesi, 1998) Köse, Süheyla; Eğrilmez, SaitÇocuklukta nöral sistem kolaylıkla zarar görebileceği ve uygun tedavi yöntemi kullanıldığında da çok çabuk tedavi edilebileceğinden, küçük çocuklarda görme keskinliğinin doğru olarak saptanması çok önemlidir. Görmenin değerlendirilmesinde, davranışsal testler, optokinetik nistagnus ve görsel uyarılmış potansiyeller (VEP) kullanılabilir. Biz bu çalışmada, sweep VEP yönünü kullanarak, çocukların görme keskinliği düzeyini ve erişkin seviyesine ne zaman ulaştıklarını belirlemeye çalıştık. Çalışmamızda yaşları 6-48 ay arasında değişen 25 çocuk yer almıştır. Görme kesinlikleri, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Elektofizyoloji Laboratuvarında sweep VEP yöntemi ile değerlenmiştir. Sweep VEP işlemi için bilgisayarda hazırlanmış 9 farklı uzaysal frekansa sahip siyah-beyaz çizgilerden faydalandık. Ayrıca 25-45 yaşları arasında 15 normal erişkinde sweep VEP sonuçlarını saptayarak, çocuklarda erişkin düzeye hangi yaşta ulaşıldığını saptamaya çalıştık. Çalışmamızda şu sonuçları elde ettik. 1)Çocukların bilgisayar monitörüne olan ilgisini sağlamak ve fiksasyonlarını sürdürmek her zaman mümkün olmadığından, sweep VEP yöntemini 6 ayın altındaki çocuklarda başarıyla uygulayamadık. 2)Doğumda oldukça düşük olarak saptanan görme keskinliği düzeyleri, 6 aydan sonra hızla artar. Normal erişkin düzeyi olarak belirlenen 30 devir/derece seviyesine çalışmamızda yaklaşık 10 aylık olgunlukta ulaşıldı. 3)Çalışmamızda yer alan 14, 30 ve 35 aylık üç çocukta olduğu gibi, nörolojik problemlerin varlığında normal çocukların düzeyine ulaşma mümkün olamamaktadır. Sweep VEP, oldukça kısa bir inceleme yöntemi olup, 6 aydan büyük çocuklarda kolaylıkla uygulanabilmekte, ambliyopi ve nörolojik bozuklukların varlığında da faydalı sonuçlar vermekte olup, klinik uygulamalara oldukça yardımcı olacağı sonucuna varıldı.Öğe Comparison of intraocular lens power calculation formulas in patients with cataract and maculopathy(2022) Teker, Mehmet Esat; Değirmenci, Cumali; Afrashi, Filiz; Eğrilmez, SaitPurpose: The purpose of the study was to compare the effect of biometric formulas used in calculating intraocular lens (IOL) power on target refraction when planning cataract surgery in patients with diabetic macular edema (DME), age-related macular degeneration (AMD), or epiretinal membrane (ERM). Methods: The study was carried out in the Ege University Medicine Faculty Department of Ophthalmology after obtaining local ethics committee approval. Sixty-two eyes with cataracts and ERM, AMD, or DME that increased retinal thickness were included in the study group. Fifty-four eyes with cataracts and no retinal pathology were included in the control group. Lens power calculations based on measurements obtained with optical and ultrasound biometers were made using the SRK-T, Holladay 2, Hoffer Q, Haigis, and Barrett Universal 2 formulas and the results were compared. Results: In the study group, 31 eyes (50%) had DME, 16 (26%) had AMD, and 15 (24%) had ERM. The mean of arithmetic deviations from target refraction was lowest with the Barrett Universal 2 formula (p>0.05). When the Haigis formula was used, there was a significant deviation in both the study and control groups, while only the control group showed a significant deviation with the Hoffer Q formula (p<0.05). There was no significant difference between the groups in terms of absolute deviations (p>0.05). Conclusion: In cataract patients with maculopathy and increased retinal thickness, the likelihood of inaccurate IOL power calculation was lowest with the Barrett Universal 2 and highest with the Haigis formula. These results should be further examined in larger patient series.Öğe COVID-19 Salgını: Göz Hekimlerine Yönelik Klinik Bilgilendirme(2020) Bozkurt, Banu; Eğrilmez, Sait; Şengör, Tomris; Yıldırım, Gül Özlem; İrkeç, Murat T.[Özet Yok]Öğe COVID-19 Salgını: Göz Hekimlerine Yönelik Klinik Bilgilendirme(2020) Şengör, Tomris; Yıldırım, Gül Özlem; Eğrilmez, Sait; İrkeç, Murat T.; Bozkurt, Banu[Abstract Not Available]Öğe Düşük görme yardımcıları ile klinik sonuçlarımız(1999) Üretmen, Önder; Yağcı, Ayşe; Eğrilmez, Sait; Kerci, S. Gökhan; Ardıç, KübraAMAÇ: Çalışma, az gören olguların çeşitli düşük görme yardımcıları ile rehabilitasyonunu sağlamak ve sonuçlarını bildirmek amacıyla planlandı. YÖNTEM: Çalışmaya Ocak 1996 ile Nisan 1998 tarihleri arasında muayene edilen ve görmeleri standart optik tashihlerle arttırılamayan 98 olgu dahil edildi. Olgular ihtiyaçlarına göre uzak ve yakın için yüksek sferik cam ve/veya Eschenbach 1696 numaralı düşük görme yardımcıları seti ile muayene ve rehabilite edildi. BULGULAR: Yaşa bağlı makula dejeneresansı (YBMD) 49 olgu, Stargardt hastalığı 11 olgu ve optik atrofi 10 olgu ile en sık karşılaşılan hastalıklardı. Yakın görme keskinliği açısından muayene edilen 98 olgunun 86'sında (%87.75) başarı sağlandı. Uzak görmesinden şikayetçi olan 70 olgunun 62'sinde (%88.5) başarı sağlandı ancak bunların sadece 27'si (%43.5) görme yardımcılarını kullanmayı kabul etti. SONUÇ: Az gören olguların düşük görme yardımcıları ile rehabilitasyonu büyük oranda basarı sağlamaktadır. Ancak yaşın artması ve başlangıç düşük görme keskinliği sonucu olumsuz olarak etkilemektedir. Olguların motivasyonu ise, başarıyı arttıran önemli bir etkendir.Öğe Editöre Mektup Yanıt(2020) Bozkurt, Banu; Eğrilmez, Sait; Şengör, Tomris; Yıldırım, Özlem; İrkeç, Murat T.[Özet Yok]Öğe Editöre Mektup Yanıt(2020) İrkeç, Murat T.; Eğrilmez, Sait; Bozkurt, Banu; Yıldırım, Özlem; Şengör, Tomris[Abstract Not Available]Öğe Ege Üniversitesi Göz Bankası Kornea Donörlerinin Seroprevalans Oranları ve Demografik Özelliklerinin Değerlendirilmesi: Kesitsel Araştırma(2021) Palamar, Melis; Selver, Özlem Barut; Yağcı, Ayşe; Eğrilmez, Sait; Sertöz, Rüçhan; Akgün, ZeynepAmaç: Göz bankamızda kornea donörlerinin serolojik analiz sonuçlarını incelemek ve seropozitif vericilerin yaş, cinsiyet ve yıllara göre dağılımını belirlemektir. Gereç ve Yöntemler: Ocak 2009 ve Nisan 2019 arasında göz bankamıza kabul olunan kornea donörlerinin serolojik sonuçları retrospektif olarak incelendi. Yaş, cinsiyet ve yıl- lara göre dağılımları kaydedildi. Bulgular: İki bin on beş korneanın1.036 donörünün serolojik sonuçları incelendiğinde, 97 donöre ait 186 korneanın (%9,23) seropozitiflik nedeniyle imha edildiği görüldü. Yaş ortalaması tüm donörlerde 43±16,0(3-86), seropozitiflik nedeniyle imha edilen donörlerde 53,71±14,1(6-70) idi. İmha edilen gruplardaki yaş ortalamaları HBV pozitifler için 45,4±13,4(13-66), HCV pozitif- ler için 51,6±11,4(28-70), HIV pozitifler için 40,8±14,9(6-62), Sifiliz pozitifler için 47,0±29,6(26-68), HBV+HIV pozitifler için 59,5±2,1 (58-61) saptandı. Tüm donörlerde erkek/kadın oranı 765/271, serone- gatif donörlerde 695/244 ve seropozitiflik nedeniyle imha edilen do- nörlerde 70/27(p=0,693) idi. İmha edilen gruplardaki erkek/kadın oranı HBV için 40/11, HCV için 10/3, HIV için 17/10, Sifiliz için 1/1 idi. HBV, HCV, HIV, HBV+HCV ve Sifiliz için seropozitiflik pikleri sırasıyla 2009 ve 2018, 2014 ve 2017, 2010 ve 2015, 2013 ve 2014 ve 2010 yıllarında izlenmiştir. Yaşa göre dağılımda, HBV pozitif do- nörlerin 4 ve 6., HCV pozitif donörlerin 6 ve 7., HBV+HIV pozitif do- nörlerin 6., HIV pozitif donörlerin 4 ve 6. dekadlarda pik yaptığı izlendi. Yaşa göre seropozitiflik dağılımında istatistiksel olarak an- lamlı değişim izlenmezken(p=0,199), yıllara göre dağılıma bakıldı- ğında ise tüm vericiler ve HBV, HCV ve HIV alt grupları için istatistiksel anlamlı fark saptandı (sırasıyla; p=0,016,p<0,001, p=0,022, p=0,003). Sonuç: Seropozitiflik erkek cinsiyette, 60 yaş ve altı grupta daha yüksek oranda görülmektedir. Yıllara ve yaşa göre se- ropozitiflik oranı öngörülemez seyir izlemekte ve yüksek seropozitif- lik oranı önemini korumaktadır.Öğe Eğrilmez S, Eğrilmez ED, Akkın C, Kaşkaloğlu M, Yağcı A. Uluslararası standartlara uygun bir Türkçe yakın görme eşeli, Türk Oft Gaz 2004; 34(6):404-412(2004) Eğrilmez, Sait; Eğrilmez, Deniz; Akkın, Cezmi; Kaşkaloğlu, Mahmut; Yağcı, Ayşe…Öğe Eksudadif yaşa bağlı makula dejeneresansının doğal seyrinde gelişen skar ile fotodinamik tedavi sonrası gelişen skarların karşılaştırılması(2007) Palamar, Melis; Akkın, Cezmi; Afrashi, Filiz; Erakgün, Tansu; Eğrilmez, Sait; Menteş, Jale…Öğe Erakgün T, Afrashi F, Eğrilmez S, Menteş J, Akkın C. Konvansiyonel retina dekolman cerrahisi sırasında alınan subretinal sıvı örneğinde mukus fern testi. T Oft Gaz 33, 233-239, 2003(2003) Erakgün, Tansu; Afrashi, Filiz; Eğrilmez, Sait; Menteş, Jale; Akkın, Cezmi…Öğe Fakoemülsifikasyon cerrahisinde trapezoidal saydam kornea kesisi(2001) Erakgün, Tansu; Akkın, Cezmi; Kayıkçıoğlu, Özcan Rasim; Eğrilmez, SaitAMAÇ: Saydam kornea kesisi, fakoemülsifikasyon ve göziçi lens (GİL) implantasyonunda en sık kullanılan insizyon tekniğidir. Bu çalışmada, birden fazla bıçak ihtiyacını ortadan kaldıran ve trapezoid yapıda saydam kornea kesisi oluşturan özel yapıda bir bıçağın kullanılabilirliği araştırıldı. GEREÇ VE YÖNTEM: Neodymium-YAG laser uygulaması ile 3.0 ve 4.0mm genişliklerine yatay işaret konmuş olan 5.1mm.lik fako bıçağı ile, trapezoidal kornea kesisi gerçekleştirildi. 3.0mm.lik çizgiye kadar oluşturulan insizyondan fakoemülsifikasyon, 4.0mm.lik çizgiye kadar oluşturulan insizyondan GİL implantasyonu uygulandı. BULGULAR: Trapezoidal saydam kornea kesisi ile katarakt cerrahisi uygulanan 18 hastanın 18 gözünde, intraoperatif ya da postoperatif komplikasyon gözlenmedi. Keratometrik ölçümlere göre birinci ayda 1.65 +/- 0.85D cerrahiye bağlı korneal astigmatizma saptandı. SONUÇ: Katarakt cerrahisinde işaretli bıçak ile trapezoidal saydam kornea kesisinin, tekrarlanabilir, güvenli ve kullanışlı bir yöntem olduğu kanaatindeyiz.Öğe Kaposi Sarkomlu Bir Hastadaki Çoklu İlaç Direncine Sahip Pseudomonas aeruginosa Bakteriyel Keratitinde Kolistin Etkisi(2019) Selver, Özlem Barut; Eğrilmez, Sait; Hasanov, Samir; Yılmaz, Medine Dağ; Tunger, AlperYetmiş bir yaşındaki erkek hasta, sağ gözünde 5 gündür devam eden görme azlığı, kızarıklık ve çapaklanma şikayeti ile başvurdu. Sol göz yıllar öncesinde evisserasyon cerrahisi geçirmişti. Hastanın mevcut durumu öncesinde skalp Kapasi sarkomu için kemoterapi kullanım hikayesi bulunmaktaydı. Biyomikroskobik muayenede, etrafında stromaya uzanan infiltrasyon bulunan, hipopyonla birliktelik gösteren geniş korneal ülser mevcuttu. Mikrobiyolojik inceleme sonucu etken çoklu ilaç direncine sahip Pseudomonas aeruginosa olarak tanımlandı. Kültür antibiyogram sonucuna göre hastaya %0,19 konsantrasyonunda topikal kolistin, saat başı damla olarak başlandı. Keratitin, rezidü korneal skar bırakarak tamamen düzeldiği izlendi. Son yıllarda, P. aeruginosa keratitinde giderek artan bir ilaç direnci ortaya çıkmaktadır. Dirençli ajanlara karşı yeni geliştirilen antimikrobiyellerin bulunmaması, klinisyenleri eski bir ilaç olan kolistini tedavide yeniden kullanmaya yöneltmiştir. Bu olgu sunumu ile Kaposi sarkomlu bir hastada gelişen bakteriyel keratitin tedavisinde kolistinin yerini vurgulamayı istedik.Öğe Katarakt cerrahisi sırasında uygulanan limbal Gevşetici kesilerin korneal astigmatizmayı düzeltici etkisi(2010) Aksoy, Sibel; Akova, Aydın Yonca; Çetinkaya, Altuğ; Bayar, Sezin Akça; Eğrilmez, SaitAmaç: Fakoemülsifikasyon cerrahisi sırasında korneal astigmatizmayı düzeltmek için uygulanan limbal gevşetici kesilerin etkinlik ve güvenilirliğini değerlendirmek. Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde 2004-2008 yılları arasında , katarakt cerrahisi sırasında limbal gevşetici kesi uygulanmış, keratometrik astigmatizma düzeyi 1.5 dioptri (D) ve üzerinde olan 33 hastanın 38 gözü çalışmaya dahil edildi. Limbal gevşetici kesiler (LGK), Gills nomogramına göre yapıldı. Ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası 6. ay keratometri ve topografi (Topcon-KR7000P) verileri geriye dönük olarak değerlendirildi. Astigmatizma analizi için eşleştirilmiş örnek t testi kullanıldı. Bulgular: Ameliyat öncesi ve sonrası ortalama keratometrik astigmatizma düzeyleri sırasıyla 2.60±1.04 D ve 1.59±1.17 D idi. İndüklenmiş astigmatizma düzeyi 2.15±1.23 dioptri bulundu. İndüklenen astigmatizma, cerrahi meridyende ortalama 1.77±1.13 D düzleşme sağladı. Sferik eşdeğerde ortalama -0.05 D değişiklik saptandı. Hastaların hiçbirinde görme keskinliğinde azalma ve cerrahi komplikasyon izlenmedi. Sonuç: Limbal gevşetici kesi; sonuçları öngörülebilir, güvenli ve etkili bir astigmatizma düzeltme yöntemidir.Öğe Kataraktı ve yüksek astigmatizması olan olgularda fakoemülsifikasyon ve torik göz içi lens implantasyonu sonuçlarımız(2012) Kılıç, İlkay; Akova-Aydın, Yonca; Akman, Ahmet; Eğrilmez, SaitAmaç: Kataraktı ve yüksek astigmatizması olan olgularda, fakoemülsifikasyon ve torik göz içi lens implantasyonu sonrası görme keskinliği ve refraktif astigmatizma değerlerindeki değişimi bildirmek. Ge reç ve Yön tem: Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda 2008-2011 yılları arasında 1,5 Diyoptriden fazla korneal astigmatizması olan fakoemülsifikasyon cerrahisi ve katlanabilir hidrofobik akrilik torik göz içi lens (GİL) implantasyonu uygulanmış 17 hastanın (6 erkek, 11 kadın) 21 gözüne ait kayıtlar retrospektif olarak incelendi. Hastaların preoperatif ve postoperatif 1. aydaki en iyi düzeltilmiş görme keskinliği (GK) (log-MAR), korneal ve refraktif silindirik değerleri ve takip süreleri kaydedildi. Postoperatif 3. ay sonundaki GİL rotasyon not edildi. So nuç lar: Hastaların ortalama yaşı 63,0±6,9, ortalama postoperatif takip süresi 17,9±4,8 (12-28 ay) idi. Ortalama preoperatif en iyi düzeltilmiş GK 0,47±0,3 (0,1-1,3, log-Mar), refraktif astigmatizma 3,11±1,32 dioptri (0,00-6,00) iken takip süresinin sonunda ortalama en iyi düzeltilmiş GK 0,14±0,27 (0,1-1,0, log-Mar), refraktif silindirik değer 1,00±0,98 dioptri olarak saptandı. Tartışma: Yüksek astigmatizma ve kataraktı olan hastalarda torik göz içi lens implantasyonu başarılı bir cerrahi seçenektir. İyi planlanmış hazırlık dönemi ve uygun cerrahi teknikle görme keskinliğinde artışın yanı sıra, astigmatizma değerinde belirgin azalma sağlanabilmektedir. (Turk J Ophthalmol 2012; 42: 116-9)Öğe Kişisel bilgisayarlarda kullanılabilen bir kontrast duyarlık testi yazılımı(Ege Üniversitesi, 1997) Eğrilmez, SaitÖZET Görme işlevini değerlendirmede en pratik parametre olan görme keskinliği, bu fonksiyonumuzu her zaman ve yerinde ölçme yeterliliğine sahip değildir. Kişiler günlük yaşantılarında daha az görme keskinliği düzeyinin yeterli olabildiği, ancak iyi düzeyde kontrast duyarlık fonksiyonu gerektiren, rutin işlerle meşgul olmaktadır. Günlük ev işleri, küçük gezintiler, basit alışverişler, yaklaşık 3 devir/derece (20/200) uzaysal frekans düzeyini kullandığımız işlevlerdir. Görme fonksiyonunu tanımlamada uzaysal kontrast duyarlık fonksiyonu en geçerli parametredir. Halen çok çeşitli ölçüm yöntemleri ile değerlendirilmekte olan kontrast duyarlık fonksiyonunu, çağımızın en yaygın ve popüler araçlarından olan bilgisayarları kullanarak ölçebilmeye imkan sağlayan bir program geliştirdik. Grafik programlan ile eşellerin boyutunda mikron düzeyinde ayarlamalar yapılabilmektedir. Siyahtan beyaza gri skalayı 256 lüminans düzeyi ile sıralayan görüntü işleme programlan kullanılarak, istenilen her kontrastta görüntü oluşturmak da mümkündür. Test programımızda, sırasıyla 1.5, 3, 6, 9, 12, 15, 18 ve 30 devir/derece uzaysal frekanslarda 8 farklı boyut ile, % 100'den % 0.40'a kadar 0.15 logaritmik ünite aralıklarla azalan 17 farklı kontrastta obje görüntülerinin yer aldığı 136 test sayfası bulunmaktadır. Bu görüntülerin standart sunumu için basit bir cetvel yardımıyla vertikal ve horizontal ekran boyutlarını, bir pozmetre yardımıyla aydınlık ve kontrast düzeylerini kalibre edilebilmeye imkan veren ayar sayfalan da oluşturuldu. Standart testlerden Cambridge Low Contrast Gratings kartları ile yaptığımız karşılaştırmada oldukça uyumlu çıkan testimiz, ayrıca tekrarlanabilme güvenilirliğine de sahip bulundu. Optimal konfigürasyonlu bir kişisel bilgisayarda ek donanım gerektirmeksizin kullanılabilen bu programın, Türkçe yardım modülü, veritabanı özelliği ve Windows ortamının kullanım kolaylıktan ile tüm klinisyenlerin yararlanabileceği, güvenilir bir test yöntemi olduğunu düşünüyoruz. 36Öğe Konvansiyonel retina dekolman cerrahisi sırasında alınan subretinal sıvı örneğinde mukus fern testi(2003) Erakgün, Tansu; Afrashi, Filiz; Eğrilmez, Sait; Menteş, Jale; Akkın, Cezmi…Öğe Korneanın ektatik ve nonektatik hastalıklarında cross linking tedavisinin sonuçları(Ege Üniversitesi, 2013) Kaya, Emine; Eğrilmez, SaitKeratoconus, bullous keratopathy, cross linking treatment.;Keratokonus, bülloz keratopati, çapraz bağlama tedavisi.Öğe