Yazar "Diniz, Gülden" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The evaluation of muscle biopsy findings in children with neuromuscular disorders(2012) Diniz, Gülden; Tosun, Hülya Yıldırım; Ünalp, Aycan; Barutçuoğlu, Mustafa; Güzel, Orkide; Polat, Muzaffer; Özgönül, FigenAMAÇ: Dünyada çocukluk dönemi kas hastalıklarının klinik ve histopatolojik özelliklerini irdeleyen çalışmalar çok az sayıdadır. Bu çalışma Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi (BUÇH) patoloji laboratuarında değerlendirilen çocuk kas biyopsilerinin histopatolojik profilini incelemeyi ve klinik ön tanılarla kas biyopsi sonuçlarının uyumunu değerlendirmeyi amaçlamıştır. YÖNTEMLER: Dr.BUÇH patoloji laboratuarında 2004 ile 2011 yılları arasında incelenen 323 kas biyopsisi retrospektif olarak değerlendirildi. Tüm hastalar klinik olarak nöromuskuler hastalığa sahipti ve kas biyopsi materyalleri 5 farklı nörolojik hastalıklar bölümünden gönderildi. BULGULAR: Hastaların ortalama yaşı 6,15 idi (3 hafta- 18 yaş). Yalnızca 22 olgu (%6,8) 14 yaşın üstünde, 39 (%12,07) olgu 12 aydan küçüktü. Spinal muskuler atrofi (n=11, %28.2) infantil grupta en sık gözlenen patolojiydi. Muskuler distrofi tanısı 148 (%45,7) hastaya kondu ve bunların 102’si distrofinopatiydi. Diğer hastalıklar; 23 primer, 16 inflamatuvar, 19 metabolik/mitokondrial myopati ve 28 nöropatiydi. Yetmiş üç hastada (%22,6) aile öyküsü mevcuttu. Akraba evliliği oranı %25,1 bulundu. Serum enzim yüksekliği, EMG patolojisi ve myofiber tip dağılım bozukluğu sırasıyla 109 (%33,7), 188 (%58,2) ve 85(%26,3) hastada saptandı. Hastalık tipiyle CPK düzeyleri (p= 0,001) ve yaş (p=0,015) arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki vardı. SONUÇ: Bu çalışma Türkiye’nin batısındaki çocukluk çağı kas hastalıklarının panoramasını gözler önüne sermiştir. Gereksiz tanısal işlemler ve tedavilerden sakınmak isteniyorsa, çocukluk çağı kas hastalıklarının değerlendirilmesinde kas biyopsisinin sınırlılığının ve tanısal değerinin farkında olmak gerektiğini düşünmekteyiz.Öğe Histopathological and Genetic Features of Patients with Limb Girdle Muscular Dystrophy Type 2C(2014) Diniz, Gülden; Hazan, Filiz; Tosun, Hülya Yıldırrım; Ünalp, Aycan; Güzel, Orkide; Bağ, Özlem; Serdaroğlu, GülAmaç: Bu çalışmada, kas biyopsi incelemesi ve genetik analizle tanısı doğrulanan gama sarkoglikanopatili 20 olgunun klinik, histopatolojik ve genetik özelliklerinin sunulması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Patoloji laboratuvarımızda, 2007 ile 2012 yılları arasında kas biyopsisi incelenen 20 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Tüm hastalar klinik olarak müsküler distrofi tanısı almış olup, biyopsiler 5 farklı nöroloji kliniğinde alındı. Hasta DNA’ları kas dokusu veya periferik kandan çıkartıldı ve genetik testler (gama sarkoglikan geni için mutasyon analizleri ve tüm 4 sarkoglikan için delesyon duplikasyon testleri) yapıldı. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 7,6 yıl (2- 21 yıl) idi. Yalnızca tek olgu (%5) 14 yaşın üzerindeydi. Ortalama CPK düzeyleri 10311 U/L (1311- 35000 U/L) bulundu. Grupta 4 kardeş hasta (n=8) vardı. Kas biyopsisinde tüm hastalarda (15 erkek ve 5 kadın) gama sarkoglikan boyanma defekti saptandı. Fakat genetik incelemede sadece 9 hastada gama sarkoglikan geninde hastalığa yol açacak defekt vardı. Sonuç: Çalışmamız, hem kas biyopsi incelemesi, hem de genetik analizin müsküler distrofilerin ayırıcı tanısında çok önemli olduğunu göstermiştir. Çünkü distrofinopati ve sarkoglikanopatiler benzer klinik bulgulara sahiptirler.Öğe Transrektal prostat biyopsisi yapılan hastalarda prostat hacmi ile prostat kanseri arasındaki ilişki(2018) Ekin, Rahmi Gökhan; Yıldırım, Zübeyde; Koç, Gökhan; Diniz, Gülden; Kozacıoğlu, ZaferAmaç: Çalışmamızda, transrektal prostat biyopsisi yapılan hastalarda prostat hacmi ile prostat kanseri arasındaki bir ilişki olup olmadığının geriye dönük ve tek merkezli olarak araştırılması amaçlandı. Yöntem: Ocak 2014 ile Aralık 2016 arasında PSA yüksekliği veya şüpheli parmakla rektal inceleme bulgusu nedeni ilk defa prostat biyopsisi yapılan hastalar çalışmaya alındı. Çalışmada, hastaların yaşı, PSA değeri, parmakla rektal inceleme bulgusu, transrektal ultrasondaki prostat hacmi, alınan biyopsi kor sayısı, biyopsi patoloji sonucu ve Gleason skoru değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya 814 hasta dahil edildi. Hastaların ortalama PSA değeri 9,67±6,9 ng/ml idi ve hastaların 137’sinde (%15,6) anormal parmakla rektal inceleme bulgusu vardı. Çalışmadaki hastaların ortalama prostat hacmi 44,8±26,5 cm3 idi. Prostat hacmi 60 cm3 altı olan hasta sayısı 533 (%65,4) iken, prostat hacmi 60 cm3 üstü olan hasta sayısı 281 (%34,6) idi. Buna göre 60 cm3 altında prostat hacmi olan gruptaki hastalar istatistiksel anlamlı olarak daha gençti (61,1±9,4 vs. 67,2±8,7, p<0,05) ve daha düşük PSA değerine (7,9±5,3 vs. 13,5±9,1, p<0,05) sahip idi. Ayrıca 60 cm3 altı prostat hacmi olan hastaların 215’inde (%40,3) PK belirlenirken, 60 cm3 üstü prostat hacmi olan hastaların 64’ünde (%22,7) PK belirlenmişti (p<0,05). Prostat hacmi 60 cm3 altı ve 60 cm3 üstü olan hastalardaki Gleason skorları arasında istatistiksel anlamlı fark belirlenmemiştir (p=0,792). Sonuç: Çalışmamızda, PSA yüksekliği veya anormal parmakla rektal inceleme bulgusu nedeni ile transrektal prostat biyopsisi yapılan hastalarda, prostat hacmi 60 cm3 üzerinde ise daha az prostat kanseri belirlendiğini bulduk.