Yazar "Demircioğlu, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ağır metal iyonlarının parametrik pompalama yöntemi ile ayrılarak geri kazanılması.(Ege Üniversitesi, 2010) Gizli, Nilay; Demircioğlu, Mustafaİyon değiştirme sürecinde, doymuş reçinelerden tutulmuş metal iyonlarının sıyrılması ve reçinelerin yeniden kullanıma hazırlanmasında önemli miktarlarda ve yüksek derişimlerde kimyasal maddeler kullanılır. Bu sıyırma adımı, iyon değiş-tokuşla ayırmanın en zayıf yanını oluşturmaktadır. Sıyırma ile ele geçen derişik çözelti, geleneksel atık yönetimi için elverişli olmakla birlikte, metal iyonlarının geri kazanımı sözkonusu olduğunda, yeni bir ayırma işlemine gerek duyar. pH-parametrik pompalama yöntemi ise metal iyonlarının ayrılma ve geri kazanımına imkan veren bir iyon değiştirme yöntemidir. Bu süreç, metal iyonlarının bir organik ligand ile oluşturdukları komplekslerinin kararlılıklarındaki farklılıkları temeline dayanmaktadır. Bu projede, Cr (III), Fe(III) ve Al(III) iyonlarının ikili ve üçlü karışımlarının, parametrik pompalama yöntemi ile ayrılarak geri kazanılmasında en önemli unsur olan denge davranışları açıklanmaya çalışılmıştır. Türlerin ikili ve üçlü karışımları için çözelti-reçine denge ilişkileri deneysel olarak saptanmış, çok bileşenli Langmuir tutulma denge modeli kullanılarak, ikili ve üçlü karışımın denge ilişkisi ifade edilmiştir.;Parametric pumping, multicomponent sorption, sorption equilibrium.;Parametrik pompalama, çok bileşenli tutunma, tutunma dengesi.Öğe Arsenit/arsenat seçici anyon değiştirici membranların hazırlanması ve tanımlanması(Ege Üniversitesi, 2010) Çolakoğlu, Zeynep; Demircioğlu, MustafaÇevreye duyarlı iyon degistirici membran teknolojileri, iyonik bilesenleri ayırmada yüksek verimlilik göstermesi ve enerji tasarruflu özellikleri nedeniyle endüstride genis bir kulanım alanına sahiptir. Deniz suyu ve tuzlu sulardan tuz giderimi, endüstriyel atıksuların islenmesi, içme suyundan zararlı iyon uzaklastırılması ve temel kimyasal ürünlerin eldesi gibi süreçlerde iyon degistirici membranlar kullanılır. Daha iyi seçimliligi, daha düsük elektriksel direnci, yüksek kimyasal, mekanik özellikleri, ısıl kararlılıgı ve dayanıklılıgı olan iyon degistirici membranlara artan bir talep vardır. Yeraltı sularında çogunlukla arsenit ve arsenat anyonları halinde buluan zehirli arsenik, Dünya Saglık Örgütünün önerdigi en çok kirlilik seviyesi olan 10 og/L nin üzerinde olabilmektedir (EPA, 2003). Bundan dolayı yeraltı sularından arsenik ayırma yöntemleri arasında iyon degistirici membranlar öncelikli bir yöntem olarak düsünülebilir. Bu çalısmanın amacı arsenit ve arsenat seçici anyon degistirici membran üretmek, tanımlanmasını ve basarımını gerçeklestirmektir. Anyon degistirici membranların hazırlanmasına polypyrrole, immobilize N-Metil-D-Glukamin (NMDG), kuaternize immobilize N-Metil-D-Glukamin (Q-NMDG) olmak üzere üç farklı iyon degistirici reçineyle baslanmıstır. yon degistirici reçinelerden polypyrrole'ün tercih edilme nedeni, anyon degistirici membranlardaki etkin kullanımıdır. Kristal yapıda artan ince polypyrrole katmanlarının membranın iyon degistirme kapasitesinden bagımsız olarak anyonlar arasındaki seçici geçirgenligini kontrol ettigi düsünülmektedir (Sata et al., 1993). Bununla birlikte polypyrrole, yüksek iletken özelligi nedeniyle bataryalar (Panero et al., 1987), korozyondan korunma (Yoshizaw et al., 1999) ve statik elektrik için koruma katmanları olusturma (Stejskal et al., 1999) gibi genis bir kullanım alanına sahiptir. NMDG ve protonlanmıs analogu Q-NMDG anyon degistirici membran hazırlanması için seçilen diger iki iyon degistirici reçinelerdendir. NMDG tip reçineler yüksek konsantrasyonda sülfat ve klorür iyonları varlıgında bile arsenat iyonlarına etkin ve yüksek seçimlilik göstermektedir. Ayrıca genis bir pH aralıgında (pH 1-11) çalısma olanagı verdiginden farklı pH'larda degisik formlarda bulunan arsenik türlerinin uzaklastırılmasında kullanımı etkindir (Dambies et al., 2004). Üç iyon degistirici reçine de pH seviyesi 6'da sabit tutulan çözeltilerde termodinamik ve kinetik deneylerine tabi tutularak karsılastırılmıs, sülfat ve fostat iyonlarının varlıgında arsenat tutumları gözlenmistir. yon degistirici reçineler arasında en yüksek ve en hızlı arsenat tutumu olan Q-NMDG ile anyon degistirici membran üretimine geçilmistir. Membranlar heterojen yöntem izlenerek üretilmistir. Bu yöntemde, toz haline getirilmis iyon degistirici reçine olan QNMDG polimerik yapı olarak polietilenle 68:32 agırlıkça oranda birlestirilip, 250°C'de 10 dakika tutularak preslenmistir. Membranın tanımlanması fizikokimyasal, elektrokimyasal ve morfolojik yollardan yapılmıstır. Termodinamik deneylerinden elde edilen verilerin Langmuir egrisine uygunlugu görülmüstür. Üretilen membranların kuru ve ıslak agırlıgı ve kalınlıgı ölçülmüs ve bulunan hacminden yogunlugu, su tutma kapasitesinden de gözeneklilik degeri bulunmustur. Membranın iyon degistirme kapasitesi Mohr yöntemi kullanılarak hesaplanmıs ve arsenat iyonlarına karsı performansı Donnan diyaliz yöntemi ile gözlenmistir. Membranın anyon tasıma sayısı ise Hittorf yöntemiyle belirlenmistir. Üretilen membranın nem içerikleri agırlıkça ortalama %18.7522 ± 0.0006 olarak bulunmustur. Kuru yogunlugu ortalama 0.9621 ± 0.0007 g/cm3, ıslak yogunlugu ise yaklasık 1.2215 ± 0.0009 g/cm3 bulunmustur. Gözeneklilik degeri ortalama 0.1810 ± 0.0005, iyon degistirme kapasitesi yaklasık 2.0238 ± 0.0494 meq-Cl-/g kuru membran ve Cl- iyonu aktarım sayısı 0.65 olarak hesaplanmıstır.;Kuaternize immobilize N-Metil-D-Glukamin, iyon degisimi, arsenat uzaklastırılması, anyon degistirici membran.;Quaternized immobilized N-Methyl-D-Glucamine, ion exchange, arsenate removal, anion exchange membrane.Öğe Deniz suyundan salamura üretiminde elektrodiyaliz ve tersinir elektrodiyaliz yöntemlerinde en uygun çalışma koşullarının belirlenmesi(Ege Üniversitesi, 2017) Sezgin Şanlıer, Dilek; Demircioğlu, Mustafa; Ersöz, ErkanBu çalışmada, klor alkali prosesi için deniz suyundan salamura üretiminde kullanılacak elektrodialitik yöntemlerin başarımına membran türü, elektriksel gerilim düzeyi ve besleme derişim düzeyinin etkileri incelenmiştir. Elektrodiyaliz (ED) ve Tersinir Elektrodiyaliz (RED) süreçlerinde, gerçek deniz suyu, deniz suyu örneği ve farklı derişimlerdeki sodyum klorür çözeltileri besleme akımı olarak kullanılmıştır. Katyon ve anyon değiştirici membranlar olarak hem yük seçici hem de tek değerlik seçici türler kullanılmıştır. Çözeltilerdeki iyonların derişimleri iyon kromatografisi yöntemi ile belirlenmiştir. Çalışmalarda, istenmeyen iyonların besleme çözeltilerinden uzaklaştırıldığı saflaştırma ile saflaştırılan salamuranın sodyum klorür derişiminin arttırıldığı zenginleştirilme hedeflenmiştir. Saflaştırma başarımı seçimlilik ile zenginleştirilme başarımı ise özgül güç tüketimi, akı ve kazanç ölçülerine göre değerlendirilmiştir. Saflaştırma aşamasında elektrodialitik süreç olarak ED membran türü ile tek değerlik seçici Astom markalı membranlar daha başarılı bulunmuştur. Zenginleştirme aşamasında ise elektrodialitik süreç ve membran türü seçiminin çözelti derişim düzeyine göre değiştiği görülmüştür.;Elektrodiyaliz, tersinir elektrodiyaliz, iyon değiştirici membran, tek değerlik seçici iyon değiştirici membran, deniz suyu, salamura.;Electrodialysis, reverse electrodialysis, ion exchange membrane, monovalent selective ion exchange membrane, seawater, brine.Öğe Ekstraktif distilasyon ve adsorpsiyon yöntemleri ile mutlak alkol üretiminin ekonomi yönünden kıyaslanması(Ege Üniversitesi, 2000) Demircioğlu, MustafaBu projede doğal zeolit yüklü bir adsorpsiyon kolonunda, azeotropik etanol-su karışımından mutlak alkol üretimi incelenmiştir. Deneyler çapı 5 cm ve boyu 1 m olan paslanmaz çelikten yapılmış kolonlarda gerçekleştirilmiştir. Beslemenin 5,10 ve 15 mL/dakika debilerinde çalışılırken, rejenerasyon süresi ve yatak sıcaklığı sabit tutulmuştur. Besleme bileşimi ağırlıkça % 96 etanol olarak sabit tutulmuş ve besleme hızının kolon çıkış derişimine etkisi elde edilmiştir. Çalışmaların salıverme eğriler çizilmiş ve debilere göre ayırma performansının kıyaslamaları bu eğriler yardımıyla yapılmıştır. Kullanılmadan kalan yatak boyu hesaplanarak ayırma performansı için bir ölçü oluşturulmuştur. Ayrıca ayırma ekonomik yönden de incelenmiştir. Deneyler sonucunda, en küçük beslenme debisinin çıkışta en yüksek etanol derişimini ve en küçük kullanılmadan kalan yatak boyu vermesine karşılık, ekonomik yönden etkinliği en düşük olarak bulunmuştur.Öğe Endüstriyel atık sulardaki krom iyonlarının iyon değiştirme yöntemiyle giderilmesi(Ege Üniversitesi, 2002) Gizli, Nilay; Demircioğlu, Mustafa; Kabay, Nalan[Abstract Not Available]Öğe Etanol, asetaldehit ve sudan oluşan üçlü karışımın sıvı-buhar denge ilişkisinin ölçüm ve tahmin yöntemleriyle incelenmesi(Ege Üniversitesi, 2000) Demircioğlu, MustafaBu çalışmada asetaldehit, etanol ve sudan oluşan kimyasal sistemin ikili ve üçlü karışımlarının sıvı-buhar denge ilişkileri deneysel olarak incelenmiştir. Denge sıcaklığı ve bileşimlerini belirlemede, bir dinamik kap kullanılmıştır. Çok bileşenli sistemlerin sıvı-buhar denge ilişkisinin hesaplanmasında karışımı oluşturan bileşenlerin ikili karışımlarını denge ilişkilerine gereksinim vardır. Bu çalışmada, buharlaşma hızlarının eşit olduğu koşullardaki dinamik dengenin sıcaklık ve derişim değerlerinin ölçüldüğü yöntem uygulanmıştır. Van lear denklemine uygunluk aranmasında, bu modelin etanol-su ikilisi dışında başarılı bir model olmadığı anlaşılmıştır. İkili karışımların tümü için en iyi sonuçlar Wilson yöntemi ile elde edilmiştir. Üçlü karışımının aktiflik katsayıları Wilson parametrelerine göre hesaplanarak buhar fazı bileşimleri bulunmuştur.Öğe Etanolden asetaldehit üretiminde katalist deaktivasyonu, reaksiyon kinetiği ve optimum çalışma koşullarının incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1991) Demircioğlu, Mustafa; Alpay, Erden72 8. ÖZET Sanayide organik sentezlerde kullanılan asetaldehit, ticari olarak çeşitli yollarla elde edilebilmekte ise de, etanolden üretimi, tarıma dayalı sanayi acısından, ayrı bir öneme sahiptir. Asetaldehitin ticari üretim yöntemlerinden biri olan, etanol' ün buhar fazındaki dehidrojenasyon reaksiyonu, 1 atm toplam basınç ve 265°C ile 295°C sıcaklıklar arasında, CuO, CraOs esaslı bir katalist dolgulu, pilot ölçekte tasarlanan bir reaktörde gerçekleştirilmiştir. Katalistte, kullanımıyla artan ve katalist rejenerasyonu ve yenilenmesi bakımından önemli olan, aktif lik kaybı, ya sabit sıcaklıkta, azalan dönüşümleri, ya da sabit dönüşümde, artan sıcaklıkları içeren deneysel verilerin analiziyle bulunur. Sabit sıcaklıktaki reaksiyon hız verilerinin, zaman aralıkları içinde kümelendirilerek ele alındığı, bu çalışmada uygulana yöntemle, yukarda söz edilen yöntemlerdeki güçlükler aşılmıştır. Bu yöntemde, bir küme içinde tanımlı bağıl zaman ve aktiflik delerleri kullanılarak, "The time on stream" kuramına göre önerilen deaktivasyon modellerinin, önce, enküçük kareler yöntemiyle analizi yapılmıştır. Her bir model için, bulunan katsayılara uygulanan homojenlik testi ve kikare dağılımlarının incelenmesiyle, aktif lik kaybı hızının, sıcaklık ve zamana bağlı, ikinci dereceden bir denklemle verilebileceği saptanmıştır. Reaksiyon hızı modelinin bulunmasında, hızı belirleyen adımlara ve bu çalışmadaki reaksiyon koşullarına göre, Hougen -Watson türünden hız denklemleri önerilmiştir.Aktifliğin de bir değişken olarak alındılı bu modellerin analizi sonucunda, reaksiyon hızının, homojen modele uyduğu görülmüştür. Aktiflik kaybına uğrayan katalitik reaktördeki süreç denetiminde, sıcaklığın, zamanla arttırılması yöntemi, yalnızca, dönüşümdeki değişimi, dar bir aralıkta tutmayı amaçlar. Daha etkin ve verimli bir denetim şekli ise, sıcaklık ayarlamalarının, aynı çalışma süresinde elde edilecek ürün miktarını maksimum kılacak biçimde yapılmasıdır. Kontrol değişkeni olarak reaktör sıcaklığının alındığı, maksimum ürün amaçlı optimizasyon problemi, Maksimum ilkesi temelinde geliştirilen bir algoritma kullanılarak, çözülmüştür. Burada, belirli bir işletme süresi boyunca, tutulması gereken sıcaklık değerleri, kontrol vektörünün ardışık yaklaştırımı yöntemiyle hesaplanmıştır. Katal istin deaktivasyon davranışı, üç değişik işletme süresi için bulunan sıcaklık, dönüşüm ve aktiflik prof illeriyle açıklanmıştırÖğe İçme sularından arsenit/arsenat iyonlarının metaloksit temelli tutucularla uzaklaştırılması(Ege Üniversitesi, 2010) Demircioğlu, Mustafa; Gizli, NilayCanlı hayatının sürekliligi için su çok büyük önem tasır. çme suyu birçok anyonik ve katyonik kirlilik içerir. Sulu ortamdaki kirliligin kaynagı, jeolojik maddelerin dogal olarak sızması ve fabrika atıklarından olusur. çme suları için düzenlenmis inorganik ve organik birçok kirletici maddeyi kapsayan Avrupa Birligi standartları bulunmaktadır. 2002 yılında, USEPA arsenigin derisimini 50 ppm düzeyinden 10 ppm degerine indirmistir ve bu düzenleme 2006 yılı itibariyle uygulamaya girmistir. Toksik ve insan vücudunda biriken bir madde olan arsenik yeraltı kaynaklarından saglanan içme sularında yüksek düzeyde bulunması nedeniyle son zamanlarda büyük ilgi çekmistir. As(V) iyonun sudan tutulma yoluyla uzaklastırılmasının isleyisini ve hızını belirlemek için, bir yenilikçi ürün olan TiO2 nanotanecik tabanlı Adsorbsia GTO ile dogal mineral oksit tutucularla termodinamik denge ve kinetik deneyleri yapılmıstır. Diger oksitlerden daha fazla tutma kapasitesine sahip olan Adsorbsia GTO'nun tutulma dengesinin en iyi Freundich Modeli'ne uydugu görülmüstür. Mineral oksitler arasında mangan oksitin aktarım hızının diger dogal mineral oksitlere göre daha iyi oldugu, ancak Adsorbsia GTO'nun ise en yüksek aktarım hızına sahip tutucu oldugu görülmüstür.Öğe İşlenmiş atık suyun membran yöntemiyle yeniden kullanılabilirliğinin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 2009) Kezin, Recep; Demircioğlu, MustafaAsimetrik membran, selüloz asetat membran, ters ozmoz, jellesme banyosu, makro gözenek.;asymmetric membrane, cellulose acetate membrane, reverse osmosis, gelation bath, macro pores.;Bu projede, asimetrik sentetik polimerik membran üretim yöntemlerinden evre dönüsümünde, çözücü buharlastırma adımının ve jellesme banyosu bilesiminin, membran gözenek yapısı ve dagılımı yanında, ters ozmoz (TO) basarımına etkisi incelenmistir. Membranlar hazırlanırken selüloz asetat, polimer, aseton, çözücü, formamid gözenek yapıcı olarak kullanılmıstır. Kesikli olarak hazırlanan membranlar için çöktürgen olarak su ve gliserin kullanılmıstır. Bu çalısmada öncelikle, çesitli buharlastırma sürelerinde membranlar üretilmis ve yüksek basınçlı TO test düzeneginde tuz giderime basarısı denenerek, en iyi buharlastırma süresi belirlenmistir. Daha sonra, jellesme banyosu içeriginin membran gözenek yapısına etkisini gözlemek amacıyla, belirlenen buharlastırma süresinde hazırlanan membranlar degisik çözmeyen (nonsolvent) banyolarında jellestirilmistir. Çalısmanın ilk asamasında, su, tek basına çözmeyen olarak kullanılmıstır. Jellesme, 90 dakika süre ile 1°C sıcaklıkta gerçeklestirilmis, olusan membranlar 86°C sıcaklıkta 6 dakika boyunca tavlanmıstır. Buharlastırma süresi 15 ile 130 saniye arasında degistirilerek yapılan deneylerin sonucunda, en iyi buharlastırma süresinin, %96.56 tuz giderim basarımına sahip membranların elde edildigi 110 saniyelik süre oldugu belirlenmistir. Çalısmanın ikinci asamasında ise en uygun olarak belirlenen 110 saniyelik buharlastırma süresinde çalısılarak, çözmeyen olarak, hacimce %25-50-75-100 gliserin içeren, degisik gliserin-su karısımları kullanılmıstır. Membranların yapısal analizleri taramalı elektron mikroskobu (SEM) ve atomik kuvvet mikroskobu (AFM) kullanılarak yapılmıstır. Membran gözenek yapısının yüzey ve kesit olarak incelendigi SEM görüntülerinden, tüm buharlastırma süreleri için, makro gözenek yapılarının olustugu tespit edilmistir. Ancak, buharlastırma süresi arttıkça, makro gözenek çaplarının küçüldügü ve makro gözeneklerin etken (active) tabaka yüzeyine yaklastıkları görülmüstür. Etken ve destek tabakaların yüzey yapılanmaları ise AFM görüntüleri ile gözlenmistir. Etken tabaka incelenirken, buharlastırma süresi arttıkça, yüzey pürüzlülügünün arttıgı tespit edilmistir. Destek tabakalarının incelenmesinden, buharlastırma süresi arttıkça, gözenekli çapların küçüldügü görülmüstür.Öğe İyonik sıvılarla PVC temelli katyon değiştirici membran hazırlanması ve tanımlanması(Ege Üniversitesi, 2009) Çınarlı, Sanem; Demircioğlu, MustafaAyırma süreçlerinde sıkça yararlanılan membran teknolojisi, birçok alanda yeni malzemeler kullanılarak yapılan gelismeler sayesinde, geleneksel, yüksek enerji tüketen ve tehlikeli atık içeren, pahalı süreçlere kıyasla daha da yaygınlasmıstır. Özellikle atık su arıtımı ve atık sulardan ürün eldesi, proses ve içme suyunun hazırlanmasında diger ayırma teknikleriyle birlikte iyon degistirici membranlar kullanılmaktadır. Katyon degistirici membranlar ise, tuzlu sudan içme suyu eldesinden yakıt pillerine, metal kaplamacılıkta atık sudan metal tuzunun geri kazanımından klor-alkali süreçlerine kadar genis bir kullanıma sahiptir. Bu çalısmanın amacı, iyonik sıvılarla plastiklestirilmis PVC baglayıcı içeren kuvvetli asidik, heterojen yapıda katyon degistirici membranların üretimi ve tanımlanmasıdır. Son yıllarda yapılan çalısmalarda, parlayıcı, patlayıcı olmamaları, yüksek ısıl kararlılıkları, geri dönüsümlü olmaları ve düsük buhar basınçları sebebiyle yeni bir seçenek olarak ortaya çıkan iyonik sıvıların kullanımı ümit vaat edici sonuçlar vermektedir. Bu projede izlenen heterojen yöntemde, iyonik sıvı, plastiklestirici olarak ilk defa membran üretiminde kullanılmıstır. Bu çalısmada, membranlar heterojen yöntem izlenerek üretilmistir. Bu yöntemde, toz haline getirilmis iyon degistirici reçinenin, film olusturucu malzeme, plastiklestirici ve çözgen içeren çözeltiye dagıtılmasıyla meydana gelen karısım cam üstüne dökülür, film çekme bıçagı ile çekildikten sonra çözgen hava kurutması veya sıcaklık etkisiyle buharlastırılır. Reçine olarak polistiren-divinilbenzen kopolimer gövde üzerinde sülfonik asit fonksiyonel grup içeren ticari iyon degistirici reçine, membran destek malzemesi olarak süspansiyon veya emülsiyon PVC, plastiklestirici olarak dioktil ftalat veya fosfonyum bazlı bir iyonik sıvı, çözücü olarak ise siklohekzanon kullanılmıstır. Üretilen membranların kuru ve ıslak agırlıkları farkından yola çıkarak nem içerigine bakılmıstır. İyon degistirme kapasitesi membrandaki H+ iyonlarının Na+ iyonları ile yer degistirme miktarından bulunmustur. Donnan diyaliz yöntemi ile difüzyon katsayısı hesaplanmıstır. Membranın transport sayısı ise membran geriliminin ölçümü yöntemiyle belirlenmistir.Üretilen membranların nem içerikleri ortalama agırlıkça %36 olarak bulunmustur. Kuru yogunlukları ortalama 0.93 g/cm3, ıslak yogunlukları ise yaklasık 1.07 g/cm3 bulunmustur. Gözeneklilik degerleri ortalama 0.34, iyon degistirme kapasitesi ise yaklasık 1.74 meq-Na+/cm3-kuru membran olarak hesaplanmıstır. Transport sayıları dioktil ftalat bazlı membranlarda ortalama 0.55, iyonik sıvı bazlı membranlarda ise 1.05 civarında bulunmustur. Membranların Na+ iyonu yayınım katsayıları yaklasık olarak 4.27x10-5 cm2/s bulunmustur.;Cation exchange membrane, ionic liquid, membrane characterization.;Katyon degistirici membran, iyonik sıvı, membran tanımlama.Öğe Jelleşme banyosu bileşimi ve polimer hacim oranının selüloz asetat (CA) membranların ters ozmoz performansına etkisi(Ege Üniversitesi, 2007) Başer, A. Evren; Demircioğlu, MustafaAsimetri, selüloz asetat membran, ters ozmoz, jelleşme banyosu, makro gözenek.;Asymmetry, cellulose acetate membrane, reverse osmosis, gelation bath, macro pores.;Bu tezde, asimetrik sentetik polimerik membran üretim yöntemlerinden biri olan çözücü buharlaştırma sürecinin ve jelleşme banyosu içeriğinin elde edilen membran yapısı ve ters ozmoz (TO) başarımına olan etkisi araştırılmıştır. Üretim parametreleri, istenen ayırma seviyelerini yakalamak açısından çok önemlidir. Membran gözenek yapısı, elde edilen membran başarımlarını doğrudan etkiler. Polimer çözeltisinden film çekme adımından sonra gelen çözücü buharlaştırma adımı TO membranlarının en önemli özelliği olan asimetrik yapının oluşmasından sorumludur. Buharlaştırma adımının ardından gelen jelleşme adımı, membranın geçirgenliğini etkileyen destek tabakası gözenek yapısının oluşumundan ve membranın mekanik dayanımının varlığından sorumludur. Membranlar hazırlanırken selüloz asetat, polimer, aseton, çözücü, formamid gözenek yapıcı olarak kullanılmıştır. Çözmeyen (NS) olarak ise su (NS1) ve gliserin (NS2) kullanılmıştır. Membranlar kesikli olarak hazırlanmıştır. Bu çalışmada öncelikle, çeşitli buharlaştırma sürelerinde membranlar üretilmiş ve yüksek basınçlı TO test düzeneğinde denenerek en iyi buharlaştırma süresi belirlenmiştir. Daha sonra, jelleşme banyosu içeriğinin membran gözenek yapısına etkisini gözlemek için, belirlenen buharlaştırma süresinde hazırlanan membranlar değişik çözmeyen banyolarında jelleştirilmiştir. Çalışmanın ilk aşamasında, su, tek başına çözmeyen olarak kullanılmıştır. Jelleşme, 90 dakika süre ile 1?C sıcaklıkta gerçekleştirilmiş, oluşan membranlar 86?C sıcaklıkta 6 dakika boyunca tavlanmıştır. Buharlaştırma süresi 15 ile 130 saniye arasında değiştirilerek yapılan deneylerin sonucunda, en iyi buharlaştırma süresi olarak %96.56 tuz giderim başarımına sahip membranların elde edildiği 110 saniyelik süre seçilmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında en uygun olarak belirlenen 110 saniyelik buharlaştırma süresi sabit tutularak, çözmeyen olarak, hacmen %25-50-75-100 gliserin içeren, gliserin-su karışımları kullanılmıştır. Jelleşme banyosu içeriği aynı zamanda tavlama banyosu içeriği olarak kullanılmıştır. Jelleşme adımı 25?C sıcaklıkta, gliserinin erime noktası olan 17.8?C sıcaklığın üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bilgimiz dahilinde literatürde bugüne kadar selüloz asetat ters ozmoz membranların üretiminde çözmeyen olarak kullanılmamıştır. Membranların yapısal analizleri taramalı elektron mikroskobu (SEM) ve atomik kuvvet mikroskobu (AFM) kullanılarak yapılmıştır. Membran gözenek yapısı, SEM fotoğraflarından yararlanılarak incelenmiştir. Denenen tüm buharlaştırma süreçleri sonucunda elde edilen membranlarda, makro gözenek yapılarının oluştuğu SEM fotoğraflarından tespit edilmiştir. Ancak, buharlaştırma süresi artarken makro gözenek çaplarının küçüldüğü ve makro gözeneklerin aktif tabaka yüzeyine yaklaştıkları görülmüştür. Etken ve destek tabakaların yüzeyleri AFM görüntüleri ile gözlenmiştir. Etken tabaka incelenirken, buharlaştırma süresi arttıkça, SEM görüntülerinde de görülen etken yüzeye yaklaşan makro gözeneklerin, yüzey pürüzlülüğünün de arttığı tespit edilmiştir. Destek tabaka incelenirken ise, buharlaştırma süresi artırılırken daha küçük gözenekli yapıya sahip membranların elde edildiği görülmüştür.Öğe Pervaporasyon amaçlı polimerik membran üretimi(Ege Üniversitesi, 2004) Demircioğlu, Mustafa; Demircioğlu, MustafaAsimetrik membran, sentetik membran, selüloz asetat membran, ters ozmoz, faz değişimi.Öğe Polielektrolit tabaka kaplı tek değerlik seçici katyon değiştirici membran hazırlanması ve karakterizasyonu(Ege Üniversitesi, 2017) Demircioğlu, Mustafa; Kürklü Akbal, Süer; Ersöz, ErkanMembran sürecinin ekonomik bir ömür sürdürebilmesi, seçici geçirgenlik ve süzüntü akısı değerlerinin korunmasına bağlıdır. Katyon değiştirici membranın ayırma başarımını tehdit eden en önemli unsur, çözeltide/suda çözünmüş olarak bulunan kalsiyum (Ca2+), magnezyum (Mg2+) ve demir (Fe2+, Fe3+) iyonlarının derişim düzeyleridir. (Strathmann, 2004, Tanaka 2007). Çok değerlikli iyonlar membran yüzeyinde çözünürlük çarpımlarından daha yüksek derişimlerde bulunduklarında, çökelerek yüzeyin kaplanması (fouling/pore blocking) ya da gözeneklerin tıkanması (scaling/pore plugging) ile membranda performans kaybına neden olurlar. (O'Brien, 2005, Ullmanns 2003). Membrandaki başarım kaybını önlemek için çok değerlikli katyonların membran yüzeyinden uzak tutulması gereklidir. Coulomb yasası uyarınca, yüksek yüklü katyonlara, düşük yüklü iyonlardan daha çok ilgi gösteren katyon değiştirici membranın yüzeyindeki elektriksel yük dağılımının türünün ve şiddetinin değiştirilmesi, çok değerlikli katyonları uzak tutmada etkili olacaktır. Membran yüzeyinin kalınlık denetimli bir biçimde katyonik polielektrolitle kaplanması bir çözüm yolu olarak öngörülmüştür.;Tek değerlik seçici katyon değiştirici membran, polielektrolit.;Monovalent selective ion exchange membrane, polyelectrolyte.