Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Şendemir, Aylin" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 11 / 11
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Beyin ve Bağırsak Mikrobiyotası Arasındaki İlişkinin Bilişsel Duygusal Davranışsal ve Fizyolojik Açıdan Değerlendirilmesi
    (2022) Günüç, Selim; Şendemir, Aylin
    Bu araştırmanın amacı, bağırsak mikrobiyotasının; beyin fonksiyonlarında, depresyon, kaygı ve davranışsal bağımlılıklar gibi duygu durum ve psikiyatrik bozukluklarda, nörotransmiter düzeylerinde, özkontrol, karar verme ve haz erteleme gibi bilişsel süreçlerdeki etkisini incelemektir. Bu bağlamda ilgili literatür taranmış ve bulgular değerlendirilmiştir. Literatür incelemeleri sonucu ulaşılan beyin-bağırsak ekseni arasındaki çift yönlü iletişimin bilişsel, duygusal, davranışsal ve fizyolojik süreçlerle ilişkileri bir diyagram ile açıklanmıştır. Sonuç olarak, bu konuda daha çok araştırmaya ihtiyaç olunmasına karşın, beyin-bağırsak ekseninin nöral, stres, endokrin ve bağışıklık sistemleri üzerinden çift yönlü olarak kurulduğu görülmüştür. Bu çift yönlü iletişim sürecinde bilişsel, duygusal, davranışsal ve diğer fizyolojik faktörler bağlamında etkileşimler bulunmaktadır. Bu faktörlerin hem ayrı ayrı beyin ve bağırsak mikrobiyotasıyla çift yönlü ilişkilere girdiği hem de beyin-bağırsak arasındaki çift yönlü iletişimden etkilendiği sonucuna varılmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Coculture model of blood-brain barrier on electrospun nanofibers
    (2020) Öztürk, Şükrü; Özyurt, Mustafa Görkem; Doğan, Şule; Şendemir, Aylin; Bayır, Ece
    The blood–brain barrier (BBB) is a control mechanism that limits the diffusion of many substances to the central nervous system (CNS). In this study, we designed an in-vitro 3-dimensional BBB system to obtain a fast and reliable model to mimic drug delivery characteristics of the CNS. A support membrane of polycaprolactone nanofiber surfaces was prepared using electrospinning. After confirming the fiber morphology and size, endothelial cells (HUVEC) and glial cells were cultured on either side of this membrane. The model’s similarity to in vivo physiology was tested with a home-designed transmembrane resistance (TR) device, with positive and negative control molecules. Finally, 2 doses of methotrexate (MTX), a chemotherapy agent, were applied to the model, and its permeability through the model was determined indirectly by a vitality test on the MCF-7 cell line. Nicotine, the positive control, completed its penetration through the model almost instantly, while albumin, the negative control, was blocked significantly even after 2 days. MTX reached a deadly threshold 24 h after application. The TR value of the model was promising, being around 260 ohm.cm2. The provided model proposes a disposable and reliable tool for investigating drug permeability through the BBB and has the potential to reduce the number of animal experiments.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Construction of Mesenchymal Stem Cell-Derived Artificial Human Urinary Bladder: A Preliminary Study
    (2024) Tayhan, Seçil Erden; Şendemir, Aylin; Mir, Erol; Gürhan, İsmet Deliloğlu
    Objective: The present study aimed to obtain the required cells and select a suitable scaffold material for constructing an artificial bladder using the tissue engineering approach. Materials and methods: The convenience of obtaining human adipose tissue-derived stem cells (hADMSCs) was used in this study. It was attempted to differentiate these cells into smooth muscle cells (SMC), which are present along the wall of the bladder. Urothelial cells were enzymatically isolated from tissue biopsies. Synthetic (poly-lactide co-glycolic acid, PLGA) and natural (chitosan) polymers were used in scaffold fabrication using a tissue engineering approach. Results: In the cellular experiments, urothelial cells couldn’t be cultured in polystyrene culture vessels in vitro and required a support material to maintain viability. Better results were obtained with the feeder layer. The hADMSCs exhibited the expected morphological changes in the serum-rich medium content in the SMC differentiation experiments. Chitosan, biocompatible and biodegradable, was mixed with PLGA as an alternative scaffold combination. Conclusion: This study indicated that hADMSCs-derived smooth muscle cells and biopsy-isolated urothelial cells cultured on hybrid chitosan–PLGA scaffolds with appropriate physical properties could serve as a suitable model for tissue-engineered artificial bladder construction.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hareket kabiliyeti sınırlı hastalar için bilgisayar tabanlı iletişim sistemi geliştirilmesi
    (Ege Üniversitesi, 2020) Şendemir, Aylin; Acarkan, Berk
    Hareket kabiliyetini Amyotrofik lateral skleroz (ALS) gibi çeşitli rahatsızlıklardan ötürü büyük ölçüde ya da tamamıyla kayba uğramış hastaların çevreleriyle iletişim kurmalarına destek olacak EEG tabanlı bir Beyin-Bilgisayar Arayüzü (BBA) geliştirilmesi hedeflenmiştir. EEG cihazı ile entegre olarak kullanılan bir Beyin-Bilgisayar Arayüzünün geliştirilmesi için öncelikle dört farklı iletişim sistemi tasarlandı. Morse Kodu Tabanlı İletişim Sistemi, Lineer Klavyeli İletişim Sistemi, Mouse Tekerleği (Scroll Wheel) İle Kullanılan İletişim Sistemi ve Izgara (Grid) Klavyeli İletişim Sistemi olarak adlandırdığımız bu sistemler, belirlenmiş rastgele kelimeler yazdırılarak gönüllüler üzerinde denenmiştir. Bu denemelerde kullanılan 9 kelimeye ait yazım süreleri kaydedilerek bu sürelerin ortalamaları, kullanıcılardan gelen dönütler ve denemeler esnasında yapılan gözlemler değerlendirilerek bir kıyaslama yapılmış ve Izgara (Grid) Klavyeli İletişim Sistemi ile EEG cihazının entegre edilmesine karar verilmiştir. EEG cihazı, kullanıcının göz kırpma hareketiyle oluşturduğu artefaktı (blink artifact) üzerinde bulunan sensörler yardımıyla algılayarak, amplifikasyon, filtreleme ve dönüştürme gibi işlemleri yaparak bilgisayara aktarır. Python 2.7 ve Processing 3 yazılımları yardımıyla, beyinden alınan bu sinyaller, geliştirilen iletişim sistemi için bir seçme aracı, bir buton görevi görür ve bu kullanıcının iletişim sistemine kullanmasına olanak tanımaktadır. Geliştirilen bu sistemle, hayatlarını idame ettirmekte zorlanan insanların çevreleriyle iletişimlerini sağlamaları, bu sayede de çeşitli ihtiyaçlarını giderebilmelerine imkân tanınacak yüksek teknolojili ve de yüksek katma değerli bir ürün ortaya çıkarılmıştır.;İletişim, İletişim Sistemi, Klavye, Morse Alfabesi, EEG, BBA, AL.;Communication, Communication System, Keyboard, Morse Code, EEG, BCI, AL.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kemik doku mühendisliği amaçlı hidroksiapatit/keçiboynuzu ekstraktı kompozitisnin 3 boyutlu biyobaskısı ve in vitro değerlendirilmesi
    (Ege Üniversitesi, 2021) Şendemir, Aylin; Sinemli, Rita; Karacaoğlu, Beyza
    Kök hücreler birçok hücre tipine farklılaşabilmekle beraber sınırsız bölünebilme ve kendini yineleyebilme özelliklerine sahiptirler. Bu özellikler kök hücrelerin doku/organ hasarları, kanser ve çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılabilmesini sağlamakta ve umut verici olmaktadır. Özellikle mezenkimal kök hücreler (MKH) izolasyonlarından yüksek verim elde edilmesi ve bağışıklık yanıtına sebep olmamaları nedeniyle tıbbi ve bilimsel çalışmalarda çoğunlukla tercih edilmektedir. Kemik doku mühendisliği çalışmalarında doku kültüründe çeşitli yöntem ve malzemelerle oluşturulan doku iskeleleri kullanılır ve bu iskeleler üzerinde hücre kültürü sürdürülür. Deniz canlılarında bulunan inorganik iskeleler bu çalışmalar için kabul edilebilir niteliktedir. Deniz kestanesinin mineral yapısında bulunan hidroksiapatit (HAp), kalsiyum karbonat (CaCO3) ve kalsiyum fosfat mineralleri (Ca3PO4) kemiğin önemli bileşenleridir ve özellikle ortopedik çalışmalarda kullanılmaktadır. Deniz kaynaklı üretilen HAp ve Ca3PO4, in vivo ve in vitro koşullarda kemik dokuda rejenerasyonu sağlar, yüksek biyouyumluluk ve osteoindüktivite özelliklerine sahiptir. Keçiboynuzu zamkı, ilaç ve biyomedikal sektöründe biyobozunur olması nedeniyle tercih edilen ve ilaç taşıyıcı jel olarak kullanılan önemli bir maddedir. Tıp ve bilim dünyası için büyük bir adım olan biyoyazıcılar doku baskısı, ilaç araştırma ve geliştirme çalışmaları, hastaya özel tedaviler gibi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Geliştirilen kompozitin kemik hasarları ve çeşitli kemik rahatsızlıklarında kullanılabilmesini hedefleyen bu çalışmada denizkestanesi kabuğundan HAp elde edilmiş, elde edilen HAp keçiboynuzu zamkı ve sodyum aljinat ile kompozit hale getirilerek biyobaskı denemeleri yapılmış ve sonuçlar analiz edilmiştir.;Mezenkimal kök hücre, keçiboynuzu zamkı, denizkestanesi, 3 boyutlu biyobaskı, biyomürekkep.;Mesenchymal stem cell, locust bean gum, sea urchin, 3D bioprinting, bioink.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Manyetik Kateter Yönlendirme Sistemleri
    (2021) Boztepe, Mutlu; Gürses, Barış Oğuz; Baltacı, Aysun; Şendemir, Aylin; Çetin, Levent; Göksel, Tuncay; Akbülbül, Özge
    Son 10 yılda biyopsi ve tanı işlemleri esnasında doktor vasıtasıyla manuel ve robotik olarak gerçekleştirilenendoskopi, kolonoskopi, bronkoskopi gibi işlemlerde oluşabilecek komplikasyonları en aza indirmeye yarayacaksistemlerin üzerine çalışılmaya başlanmıştır. Bu sistemlerin en önemli özelliği yönlendirilecek kateterin manyetiközelliğe sahip olması ve elektromanyetik sistemler ile kateterin temassız bir şekilde yönlendirilmesidir. Bunun yanısıra tedaviye yönelik başka işlemler için de manyetik özelliğe sahip kapsül, robot, ilaç taşıma sistemleri vb. araçlargeliştirilmektedir. Bu araçların yönlendirilmesi de bahsedilen sistemler aracılığıyla temassız bir şekildegerçekleştirilebilmektedir. Bu çalışmada temassız yönlendirmeyi sağlayan manyetik kateter navigasyon sistemlerihakkında bilgi verilmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Olfaktör mukozal mezenkimal kök hücrelerin nöral farklılaşmasında peptit jellerin etkisinin ın vitro incelenmesi
    (Ege Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Erdal, Yonca; Şendemir, Aylin
    Merkezi Sinir Sistemi (MSS) hastalıklarında henüz etkili bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Özellikle de nörodejeneratif hastalıkların görülme sıklığı gün geçtikçe artmakta ve etkin tedavi yöntemleri geliştirilememektedir. Sinir onarımı, büyük ölçüde izole edilmiş hücrelerin ekstraselüler matris ve nörotrofik faktörlerle desteklenmesi gibi sinir doku mühendisliği yaklaşımları ile başarılabilir. Son zamanlarda kök hücreler kendilerini yenileme ve farklılaşma gibi benzersiz özelliklerinden dolayı sinir doku mühendisliği uygulamalarında odak haline gelmiştir. Sinir kök hücrelerinin izolasyon zorluklarının göz önünde bulundurulması mezenkimal kök hücrelerini gündeme getirmiştir. Özellikle de olfaktör mukozal mezenkimal kök hücrelerinin (OM-MKH) nöral farklılaşmaya eğilimli olduğu öne sürülmüştür. Bu bilgilerden yola çıkarak bu tez çalışmasında genç sıçandan izole edilen OM- MKH'leri kullanıldı. İzole edilen hücrelerin nöral farklılaşması doku mühendisliği yaklaşımlarından biri olan kendiliğinden dizilebilen peptit jel ile desteklendi. Ekstraselüler matris görevi gören kendiliğinden dizilebilen PuraMatrix peptit jelinin oligodendrositlere farklılaşmasını ve çoğalmasını desteklediği daha önce gösterilmiştir. Bu tez kapsamında da OM-MKH'lerinin nöral farklılaşması, PuraMatrix peptit jeli ve besi ortamına verilen çeşitli nöral büyüme faktörleri ile desteklendi. Özetle, bu tez çalışması ile OM-MKH'lerinin 2 boyutlu (2B) ve 3 boyutlu (3B) in vitro nöral farklılaşma kapasiteleri ve PuraMatrix peptit jelin bu farklılaşmaya etkileri incelendi. Farklılaşmanın karakterizasyonu beta-III-tübülin, sinaptofizin, glial fibriler asidik proteini (GFAP) ve oligodendrosit belirteci 4 (O4) gibi nöral belirteçler kullanılarak immünohistokimyasal boyama, beta-III-tübülin, sinaptofizin, tirozin hidroksilaz belirteçleri kullanılarak gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu ve nöral morfolojiyi belirlemek amacıyla taramalı elektron mikroskop görüntüleme deneyleri aracılığıyla yapıldı. Deney sonuçlarına göre PuraMatrix peptit jelinin OM-MKH'lerinin nöron benzeri hücreye farklılaşmalarını olumlu yönde desteklediği belirlendi.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Temassız Uzaktan Kontrol Edilebilen Bronkoskopik Elektromanyetik Navigasyon Sisteminin Geliştirilmesi
    (2022) Baltacı, Aysun; Şendemir, Aylin; Göksel, Tuncay; Çetin, Levent; Boztepe, Mutlu; Karakuş, Haydar Soydaner; Bayır, Ece
    Akciğer kanserleri, kanser tipleri içinde en çok ölümcül olan türdür. Kanserin tedavisinin başarısı tanının erken konulması ile orantılıdır. Temel olarak kanser tanısı bilgisayarlı tomografi görüntülemesi ve bunu takip eden bronkoskopi işlemleri ile yapılmaktadır. Bronkoskopi yöntemini desteklemek amacıyla sanal bronkoskopi yöntemi ve elektromanyetik navigasyonlu bronskopi yöntemi(ENB) geliştirilmiştir. Literatürde gelinen noktada, ENB sistemlerinde kateter elektromanyetik alan ile takip edilmekte fakat temassız olarak otonom bir şekilde yönlendirilememektedir. Bu çalışma ile, kontrollü manyetik alanlar yardımı ile bronşiyal kateterin vücut dışından temassız ve otomatik olarak yönlendirilmesini sağlayacak şekilde günümüzde kullanılan bronkoskop sistemlerinden daha fazla hareket kabiliyetine sahip olan, kateterin pozisyonunu manyetik parçacık görüntüleme yöntemine dayanarak anlık olarak belirleyebilen bir sistemin tasarımı geliştirilmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Üç boyutlu in vitro dinamik kan beyin bariyeri modeli geliştirilmesi ve modelin geçirgenliğinin incelenmesi
    (Ege Üniversitesi, 2018) Şendemir, Aylin
    Merkezi sinir sistemine ilaç hedefleme ve ilaç geliştirme çalışmalarında sıklıkla kullanılan mevcut in vitro Kan Beyin Bariyeri (KBB) modelleri henüz beyinde bulunan bu özel bariyerin geçirgenlik özelliklerini tam anlamıyla taklit edememektedir. Deney hayvanlarının kullanımına getirilen etik kısıtlamalar ve hayvanlardaki bariyer sisteminin insanlardan farklılıklar göstermesi, KBB'yi etkileyebilecek unsurların araştırılmasında ve beyne ilaç hedefleme çalışmalarında güvenle kullanılabilecek gerçekçi bir KBB modelinin üretilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu projede KBB'yi hem hücre organizasyonu bakımından, hem de mekanobiyolojik açıdan gerçekçi bir şekilde taklit eden in vitro bir deneysel model üretilmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda üç boyutlu (3B) KBB modelinde bazal membran yerine hücre dışı matriksi iyi taklit ettiği önceki çalışmalarda gösterilmiş olan bakteriyel selüloz (BS) kullanılmıştır. BS'nin luminal kısmına beyin mikrosvasküler endotel hücreleri (BMEH), abluminal kısmına astrosit (AH) ve beyin mikrovasküler perisit hücreleri (BMPH) ekilmiştir. Bu üç hücre tipinin KBB modellerinde beraber kullanılması, geçirgenliğin azaltılarak modelin gerçekçiliğinin arttırılması açısından önem taşımaktadır. Hücreler hem iki boyutlu (2B) statik olarak hem de kılcal damarlarının fizyolojik olarak maruz kaldığı kan akışını, kayma gerilimini ve kalpten pompalanan kanın basınçla oluşturduğu dairesel germe kuvvetini modelleyebilmek amacıyla 3B bir KBB biyoreaktör sistemi içerisinde kültive edilmiş, sıkı ve adherens bağlantı proteinlerinin ifade miktarları belirlenmiş, hücrelerin morfolojik değişiklikleri, canlılıkları incelenmiş, modelin geçirgenliği hem moleküler olarak hem de transendotelyal elektrik direnci (TEER) ölçülerek belirlenmiştir.;Kan Beyin Bariyeri, Beyin Mikrovasküler Endotel Hücresi, Astrosit Hücresi, Beyin Mikrovasküler Perisit Hücresi, Bakteriyel Selüloz.;Blood Brain Barrier, Brain Microvascular Endothelial Cell, Astrocyte Cell, Brain Microvascular Pericyte Cell, Bacterial Cellulose.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    The use of bacterial cellulose as a basement membrane improves the plausibility of the static in vitro blood-brain barrier model
    (2018) Bayır, Ece; Çeltikoğlu, Mehmet Mert; Şendemir, Aylin
    …
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Wharton jelinden izole edilen mezenkimal kök hücrelerin karakterizasyonu
    (Ege Üniversitesi, 2020) Şendemir, Aylin; Lal, Dilara Lal
    Kök hücreler insan vücudunda bütün dokularda bulunabilen öncül hücrelerdir. Henüz farklılaşmamış olan bu hücrelerin, sınırsız bölünebilme, kendini yenileyebilme ve farklı hücre tiplerine dönüşebilme yeteneğine sahip oldukları gösterilmiştir. Bilim ve teknolojideki son gelişmeler doğrultusunda kök hücrelerin kanser, sinir sistemi hastalıkları ve hasarları, metabolik hastalıklar, romatizmal hastalıklar, kalp hastalıkları, kemik hastalıkları ve daha birçok alanda kullanılması gündeme gelmiştir. Rejeneratif tıp açısından büyük umutlar vaad eden kök hücrelere ilişkin araştırmalar gerek laboratuvar gerekse klinik düzeyde hızla devam etmektedir. Embriyonik kök hücreler sahip oldukları farklılaşma potansiyeli açısından çok iyi bir kaynak olsa da embriyoya ait dokuların kullanımı ile ilgili etik sorunlar ve neoplastik potansiyel taşımaları (teratoma) nedeniyle kullanımlarına kısıtlamalar getirilmiş ve alternatif olarak erişkin kök hücre diye adlandırılan ve somatik dokulardan elde edilen kök hücre kaynakları, özellikle de mezenkimal kök hücreler (MKH) önem kazanmıştır. Wharton jelinden izole edilen mezenkimal kök hücreler (WJ-MKH), son yıllarda çoklu soy potansiyeli olan, yeni bulunan bir tip mezenkimal kök hücredir. Yüksek sayılarda bulunması, düşük hasarla alınabilmesi ve diğer yetişkin mezenkimal kök hücrelerden daha düşük immünojenikliği nedeniyle WJ-MKH doku mühendisliği için iyi bir rejeneratif hücre adayıdır. WJ-MKH'lerin rejeneratif tıp alanında potansiyel kullanımları açısından temel oluşturması amacıyla gerçekleştirilen bu çalışma ile tavşan Wharton jelinden izole mezenkimal kök hücrelerin eldesi için protokol optimize edilmiş ve elde edilen hücrelerin karaktekrizasyonu yapılarak değerlendirilmiştir. Sonuçlara göre izole edilen hücrelerin CD29, CD90, CD54 ve MHCI pozitif belirteçleri ifade edilirken CD11b, CD34, CD45 ve MHCII belirteçleri ifade edilmemesi WJ-MKH izolasyonunun başarıyla gerçekleştirildiğini belirtmektedir.;Mezenkimal kök hücre, Wharton jeli, göbek kordonu, kök hücre karakterizasyonu.;Mesenchymal stem cell, Wharton's jelly, umbilical cord, stem cell characterization.

| Ege Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Ege Üniversitesi Rektörlüğü Gençlik Caddesi No : 12 35040 Bornova - İZMİR, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim