Yazar "Şahbudak Bal, Zümrüt" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çocuk hastalarda CARD9 mutasyonları ile invaziv mantar enfeksiyonlarının ilişkisinin değerlendirilmesi(Ege Üniversitesi, 2023) Şahbudak Bal, Zümrüt; Kurugöl, Nuri Zafer; Polat, Süleyha Hilmioğlu; Özenen, Gizem Güner; Ümit, Zuhal; Bilen, Nimet Melis; Emecen, Durdugül Ayyıldız; Durmuşalioğlu, Enise AvcıGiriş: Candida türleri, fırsatçı patojenler olup hastane enfeksiyonu etkenleri arasında yer almaktadır. Erken tanı ve tedavi, mortalite ve morbiditenin azaltılmasında önemlidir. Birçok araştırmada genetik farklılıklar ile kandidemi risk artışı arasında bir ilişkinin olduğu bildirilmiştir. Caspase-associated recruitment domain 9 (CARD9) geninde, homozigot mutasyonun, hem mukoza hem de invaziv Candida enfeksiyonuna yatkınlığı artırdığını bildirmiştir. Bu çalışmada Türk toplumunda çocuk hastalarda invaziv fungal enfeksiyon gelişimine yatkınlık yaratan CARD9 genindeki mutasyonların spekturumunu belirlemek amaçlanmıştır. Materyal-Metod: Çalışmamıza Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi'nde invaziv mantar enfeksiyonu veya kronik mukokütanöz kandidiyazis nedeniyle başvuran 1 ay-18 yaş arası, tanı öncesi sağlıklı olan 28 çocuk hasta alındı. Hastaların demografik, klinik verileri kaydedildi ve CARD9 geni dizi analizi yapıldı. Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 67, 4±15, 7 ay idi ve14'ü erkekti (%50). Hastaların 23'ü (%82, 1) hastanede yatırılarak, 5'i ise (%17, 9) ayaktan izlenmişti. Hastaların 5'inde (%17, 9) akrabalık vardı. Hastaların tanıları değerlendirildiğinde en sık olarak 8 (%28, 6) hastada mantar endokarditi, sonrasında sırayla 7 (%25) hastada kronik mukokutanöz kandidiyazis, 5 (%17, 9) hastada santral sinir sistemi (SSS) mantar enfeksiyonu, 4 (%14, 3) hastada kandidemi, 2 (%7, 1) hastada böbrekte mantar topu, 1 (%3, 6) hastada gözde mantar ilişkili endoftalmi ve 1 (%3, 6) hastada SSS mantar enfeksiyonu ve gözde mantar ilişkili endoftalmi birlikte mevcuttu. Hastalar prognoz açısından değerlendirildiğinde 30-günlük mortalite %3, 6 oranıyla bir hastada mevcuttu. Hastaların genetik analiz sonuçları değerlendirildiğinde CARD9 (NM_052813.5) geninin protein kodlayan 12 ekzonu ve ekzon-intron bileşkeleri analiz edilmiş ve hastaların hiçbirinde hastada hastalık yapıcı varyant saptanmamıştır. Sonuç: Çalışmamızda Türk toplumunda çocuk hastalarda invaziv fungal enfeksiyon gelişimine yatkınlık yaratan CARD9 genindeki mutasyonların spekturumunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Ancak çalışmamıza dahil edilen hastalarda CARD9 (NM_052813.5) geninin protein kodlayan 12 ekzonu ve ekzon-intron bileşkeleri analiz edilmiş ve hastaların hiçbirinde hastada hastalık yapıcı varyant saptanmamıştır. Bu durum CARD9 geni mutasyonlarının Türk toplumunda çocuk hastalarda nadir olduğunu düşündürmekle birlikte bu konuda daha geniş çalışmalar yapılması gerekmektiği düşünülmektedir.;CARD9, Candida, çocuk, kandidiyazis.;CARD9, Candida, children, candidiasis.Öğe Disseminated Meningococcal Disease Complicated with Cardiac Tamponade in a 2-month-old Infant(Galenos Publ House, 2023) Ersayoglu, İrem; Yazıcı Özkaya, Pınar; Şahbudak Bal, Zümrüt; Karapınar, Bulent; Metin, HamdiNeisseria meningitidis is a rare and significant bacterial infection that can lead to severe morbidity and mortality if not promptly diagnosed and treated. While disseminated meningococcal infections often result in a high mortality rate due to sepsis, septic shock, and multi-organ failure, they can also cause other life-threatening complications, albeit rarely, such as pericarditis. This article presents a case study of reactive pericarditis following disseminated meningococcal infection. The patient underwent an echocardiogram due to suspicion of cardiac tamponade, which revealed the presence of pericardial effusion. Microbiology and pathology laboratories evaluated the effusion sample obtained through pericardiocentesis, leading to the diagnosis of reactive pericarditis. This case is quite remarkable in the literature due to its unique aspects, including the patient being the youngest reported case of meningitidis infection and the development of reactive pericarditis caused by the B serotype within a shorter timeframe than typically expected.Öğe Evaluation of post-COVID symptoms of the SARS-CoV-2 Delta and Omicron variants in children: a prospective study(Springer, 2023) Yıldırım Arslan, Sema; Avcu, Gülhadiye; Şahbudak Bal, Zümrüt; Arslan, Asli; Özkınay, Feristah Ferda; Kurugöl, ZaferThe post-COVID-19 syndrome is a new syndrome defined in patients with a history of probable or confirmed SARS-CoV-2 infection, usually within three months of the onset of COVID-19, with symptoms and effects lasting at least 2 months. This study is aimed at comprehensively comparing symptoms of the post-COVID-19 syndrome in children with Delta and Omicron variants. This prospective study included children with COVID-19 followed in hospitalized or outpatient clinics in a tertiary hospital. We used a special questionnaire to ask about the presence of persistent symptoms more than 12 weeks after the initial diagnosis. Patients with positive SARS-CoV-2 PCR were selected randomly and grouped according to the dominant variants in our country at that time as follows: Omicron group (after December 16, 2021); Delta (B.1.617.2) group (August 15, 2021, and December 15, 2021). This study included 200 children, 71 of whom were in the Delta group and 129 of whom were in the Omicron group. Weakness (8.5% vs. 1.6%; p = 0.017), the impact of physical efforts (5.6% vs. 3.9%; p = 0.020), fatigue (22.5% vs. 8.5%; p = 0.009), anxiety disorder (12.7% vs. 0.8%; p = 0.001), and gastrointestinal changes (12.7% vs. 4.7%, p = 0.050) were statistically significantly higher in patients with the Delta variant compared to patients with the Omicron variant. There were no differences between the groups regarding anorexia, anosmia/ageusia, arthralgia, influenza-like symptoms, sleeping disorders, decreased physical activity daily, headache, need for analgesia, concentration and memory disorder, and weight loss (p > 0.05).Conclusion: This study showed that weakness, the impact of physical efforts, fatigue, anxiety disorder, and gastrointestinal changes were more frequent in the Delta group compared to the Omicron group. The incidence of post-COVID-19 syndrome is high in children as well as adults and affects several systems; therefore, it should be kept in mind that children should be followed for post-COVID-19 syndrome.Öğe Pediatrik yaş grubunda febril nötropeni tanı ve izleminde IL-6, IL-8 VE IL-10'un prognostik önemi(Ege Üniversitesi, 2014) Şahbudak Bal, Zümrüt; Vardar, FadılFebril nötropenili çocuklarda, enfeksiyonlar tanı ve tedavideki gelişmelere rağmen mortalite ve morbititenin önemli bir nedenidir. Febril nötropeni ataklarının çoğunluğunda enfeksiyon odağı bulunamamaktadır. Tedavi başlamadan önce risk faktörlerini belirlemek prognozu belirlemede önemlidir. Enfeksiyon için yüksek risk grubunu belirlemede çeşitli enfeksiyon belirteçleri üzerinde çalışılmakla birlikte en sık kullanılan ve kabul görmüş belirteç CRP'dir, sitokinler ile ilgili yeterli veri yoktur. Sitokinlerin febril nötropeninin çocuklarda tanı ve tedavisinde önemini belirlemek için yapılan çalışma az sayıdadır. Bu çalışma IL-6, IL-8ve IL-10'un çocuk hastalarda febril nötropeni tanı ve izlemindeki prognostik önemini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya, Temmuz 2013-Mart 2014 tarihleri arsında Ege Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıa A.B.D Hematoloji Kliniğinde 25 ALL, 8 AML ve 5 lösemi dışı hastalık nedeniyle takip edilen toplam 38 hastada gelişen 63 febril nötropeni atağı dahil edildi. Hastaların tanı anaında ortalama yaşı 92,2 (13-206) ay, tanı günü ilk 24 saatte ölçülen en yüksek ateşi 38,7⁰C (38-39,6⁰C), tanı öncesi nötropenik oldukları süre 9,5 gün (0-63), febril nötropeni atak süresi 3,2 (1-19) gün bulunmuştur. Hastaların kan kültürü sonuçlarına göre, 11'inde Gram (+) üreme (KNS), 7 hastada gram (-) (3 K.pneumonaie, 2 E.coli, 2 P.aeruginosa), 1 hastada mantar (C.parapsilosis), 2 hastada çoklu üreme (E.coli ve KNS, KNS ve E.faecalis, 1 hastada C. Parapsilosis ve KNS) oldu. Hastalar kültürde üreme olan ve olmayanlar olarak 2 grupta incelendiğinde enfeksiyon belirteçleri (CRP, prokalsitonin, IL-6, IL-8 ve IL-10) açısından her iki grup arasında istatiksel anlamlı fark bulunmadı(p>0.05). Kültürde üreme olan grubu belirlemede duyarlılığı en yüksek belirteç IL-10, özgüllüğü en yüksek olan belirteç ise IL-6 ve IL-8 oldu. Gram(+) ve Gram(-) üreme saptanan olgular karşılaştırıldığında tüm enfeksiyon belirteçleri açısından istatiksel anlamlı fark yoktu (p>0,05). Klinik olarak ve mikrobiyolojik olarak enfeksiyon tanımlanan olgular ile enfeksiyon odağı saptanamayan olgular tüm enfeksiyon belirteçleri açısından istatiksel olarak karşılaştırıldıklarında fark yoktu (p>0,05). Enfeksiyon odağını belirlemede en duyarlı belirteç prokalsitonin, kültürde üreme saptanan hastaların belirlenmesinde en duyarlı belirteç IL-10 olarak belirlendi. Enfeksiyon odağını belirlemede en özgül belirteç IL-6 ve IL-10, kültürde üreme saptanan hastaların belirlenmesinde en özgül belirteç IL-6 ve IL-8'dir. Gruplar kendi aralarında karşılaştırıldıklarında istatiksel olarak hiçbir belirteçte istatiksel anlamlı fark saptanmadı(p>0.05). Febril nötropenili çocuklarda enfeksiyon odağını belirlemek ve/veya kültürde üreme olan hastaları belirlemede tek bir belirteç yeterli değildir. Hastalarda klinik bulgular, risk faktörleri ve enfeksiyon belirteçleri bir arada değerlendirilerek tedavi planlanmalıdır. Çalışmamızda enfeksiyon odağını ve kültürde üreme olan hastaları öngörmede IL-6, IL-8 ve IL-10 daha hassas ve özgüldür ancak rutinde kullanımı için daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır.Öğe Pediatrik yaş grubunda febril nötropeni tanı ve izleminde IL-6, IL-8 VE IL-10'un prognostik önemi(Ege Üniversitesi, 2014) Şahbudak Bal, Zümrüt; Vardar, Fadıl; Yılmaz Karapınar, DenizChild, febrile neutropenia, prognosis, interleukin.;Çocuk, febril nötropeni, prognoz, interlökin.;Febril nötropenili çocuklarda, enfeksiyonlar tanı ve tedavideki gelişmelere rağmen mortalite ve morbititenin önemli bir nedenidir. Febril nötropeni ataklarının çoğunluğunda enfeksiyon odağı bulunamamaktadır. Tedavi başlamadan önce risk faktörlerini belirlemek prognozu belirlemede önemlidir. Enfeksiyon için yüksek risk grubunu belirlemede çeşitli enfeksiyon belirteçleri üzerinde çalışılmakla birlikte en sık kullanılan ve kabul görmüş belirteç CRP'dir, sitokinler ile ilgili yeterli veri yoktur. Sitokinlerin febril nötropeninin çocuklarda tanı ve tedavisinde önemini belirlemek için yapılan çalışma az sayıdadır. Bu çalışma IL-6, IL-8ve IL-10'un çocuk hastalarda febril nötropeni tanı ve izlemindeki prognostik önemini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya, Temmuz 2013-Mart 2014 tarihleri arsında Ege Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıa A.B.D Hematoloji Kliniğinde 25 ALL, 8 AML ve 5 lösemi dışı hastalık nedeniyle takip edilen toplam 38 hastada gelişen 63 febril nötropeni atağı dahil edildi. Hastaların tanı anaında ortalama yaşı 92,2 (13-206) ay, tanı günü ilk 24 saatte ölçülen en yüksek ateşi 38,7?C (38-39,6?C), tanı öncesi nötropenik oldukları süre 9,5 gün (0-63), febril nötropeni atak süresi 3,2 (1-19) gün bulunmuştur. Hastaların kan kültürü sonuçlarına göre, 11'inde Gram (+) üreme (KNS), 7 hastada gram (-) (3 K.pneumonaie, 2 E.coli, 2 P.aeruginosa), 1 hastada mantar (C.parapsilosis), 2 hastada çoklu üreme (E.coli ve KNS, KNS ve E.faecalis, 1 hastada C. Parapsilosis ve KNS) oldu. Hastalar kültürde üreme olan ve olmayanlar olarak 2 grupta incelendiğinde enfeksiyon belirteçleri (CRP, prokalsitonin, IL-6, IL-8 ve IL-10) açısından her iki grup arasında istatiksel anlamlı fark bulunmadı(p>0.05). Kültürde üreme olan grubu belirlemede duyarlılığı en yüksek belirteç IL-10, özgüllüğü en yüksek olan belirteç ise IL-6 ve IL-8 oldu. Gram(+) ve Gram(-) üreme saptanan olgular karşılaştırıldığında tüm enfeksiyon belirteçleri açısından istatiksel anlamlı fark yoktu (p>0,05). Klinik olarak ve mikrobiyolojik olarak enfeksiyon tanımlanan olgular ile enfeksiyon odağı saptanamayan olgular tüm enfeksiyon belirteçleri açısından istatiksel olarak karşılaştırıldıklarında fark yoktu (p>0,05). Enfeksiyon odağını belirlemede en duyarlı belirteç prokalsitonin, kültürde üreme saptanan hastaların belirlenmesinde en duyarlı belirteç IL-10 olarak belirlendi. Enfeksiyon odağını belirlemede en özgül belirteç IL-6 ve IL-10, kültürde üreme saptanan hastaların belirlenmesinde en özgül belirteç IL-6 ve IL-8'dir. Gruplar kendi aralarında karşılaştırıldıklarında istatiksel olarak hiçbir belirteçte istatiksel anlamlı fark saptanmadı(p>0.05). Febril nötropenili çocuklarda enfeksiyon odağını belirlemek ve/veya kültürde üreme olan hastaları belirlemede tek bir belirteç yeterli değildir. Hastalarda klinik bulgular, risk faktörleri ve enfeksiyon belirteçleri bir arada değerlendirilerek tedavi planlanmalıdır. Çalışmamızda enfeksiyon odağını ve kültürde üreme olan hastaları öngörmede IL-6, IL-8 ve IL-10 daha hassas ve özgüldür ancak rutinde kullanımı için daha çok çalışmaya ihitiyaç vardır.Öğe A Very Rare Pathogen of Osteomyelitis: Alcaligenes faecalis(Lippincott Williams & Wilkins, 2023) Avcu, Gülhadiye; Erci, Ece; Yıldırım Arslan, Sema; Arslan, Aslı; Bilen, Nimet Melis; Şahbudak Bal, Zümrüt; Özkınay, Ferda[No abstract available]