Yazar "İsfendiyaroğlu, Murat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 18 / 18
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bazı dış mekan süs bitkileri yeşil çeliklerin köklenmelerine çeşitli faktörlerin etkileri üzerine araştırmalar(Ege Üniversitesi, 1994) İsfendiyaroğlu, Murat; Karakır, M. NuralÖZET Bu araştırmada çoğunluğu Ege ve Akdeniz bölgelerinin kıyı şeridi florasında da yer alan bazı süs çalı ve ağaçlarının yeşil uç çeliklerinin köklenmesi üzerine çelik alma zamanları ve IBA uygulamalarının etkilerinin saptanması amaçlanmıştır. Çelikler Mart 1993 - Eylül 1993 tarihleri arasında her ay olmak üzere yedi kez alınmıştır. Sadece L. orientalis çelikleri Nisan 1993 tarihinden itibaren her ay olmak üzere altı kez alınmıştır. Alınan çelikler IBA'nın 10000 ve 15000 ppm'lik dozlarıyla muamele edilmişler, sadece P. tobira çeliklerinde IBA'nın 2500 ve 5000 ppm'lik dozları kullanılmıştır. A. unedo çeliklerinde sadece Mart ve Nisan aylarında köklerime olmuştur. Köklenme oranlan üzerine IBA uygulamaları ve çelik alma zamanlarının etkisi istatistiki açıdan önemli bulunmamakla beraber, Mart ayında % 18.1 düzeyindeki ortalama köklenme oranı Nisan ayında % 2.8'de kalmıştır. IBA uygulamalarıyla 10000 ve 15000 ppm'lik dozlarda % 16.7 ve % 14.6 oranında köklenme elde edilirken kontrolde hiç köklenme saptanamamıştır. IBA uygulamalarının ortalama kök adet ve uzunlukları üzerine etkisi istatistiki açıdan önemli bulunmuş ve yükselen IBA dozlarının etkisi kök adedi ve kök uzunluklarını arttırıcı yönde olmuştur ve en yüksek oranlara yine Mart ayında ulaşılmıştır. J. oxycedrus var. macrocarpa çeliklerinde sadece Mart ayında köklenme olmuş, köklenme oranı üzerine IBA uygulamalarının etkisi istatistiki açıdan önemli bulunmuştur. En yüksek köklenme oranı % 16.7 ile IBA'nın 10000 ppm'lik dozunda elde edilmiş, yükselen IBA dozlarının ortalama kök adedi ve ortalama kök uzunlukları üzerine etkisi istatistiki açıdan önemsiz bulunmuştur. J. phoenicea çeliklerinde deneme süresince köklenmeyle ilgili bir belirtiye rastlanmamış, çeliklerde sürekli olarak şişleme koşullarından kaynaklanan bir kahverengileşme gözlenmiştir. L. orientalis çeliklerinde deneme süresince köklenmeyle ilgili bir belirtiye rastlanmamıştır. Çelikler dikimden sonraki bir ay içinde kararıp yapraklarını dökerek ölmüşlerdir. 52P. lentiscus var. Chia çeliklerinde sadece Mart ayında köklerime olmuş, kök lenme oranları üzerine IBA uygulamalarının etkisi istatistik! açıdan önemli bulunmamakla beraber en yüksek köklerime oram % 16.7 ile IBA'nın 15000 ppm'lik dozunda elde edilmiştir. Yükselen IBA dozlarının ortalama kök adedi ve ortalama kök uzunluğu üzerine etkisi istatistiki açıdan önemsiz bulunmuştur. P. tobira çeliklerinde tüm çelik alma zamanlarında köklenme olmuştur ve köklenme oranları üzerine IBA uygulamaları ve çelik alma zamanlarının etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmuştur. En yüksek ortalama köklenme oram (% 69.4) Mart ayında elde edilirken bu oran Eylülde % 4.2'ye düşmüştür. IBA uygulamalarında İse en yüksek oran % 31 ile 5000 ppm'lik dozda elde edilmiştir. Çelik alma zamanlan ve IBA uygulamalarının ortalama kök adedi üzerine olan etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmuş ve en yüksek değerlere Mart ayında ve 5000 ppm dozda ulaşılmıştır. Ortalama kök uzunluğu üzerine sadece çelik alma zamanlarının etkisi önemli bulunmuş ve en yüksek değere yine Mart ayında ulaşılmıştır. 53Öğe Bazı dış mekan süs bitkileri yeşil çeliklerinin köklenmelerine çeşitli faktörlerin etkileri üzerine araştırılmalar(Ege Üniversitesi, 1994) İsfendiyaroğlu, Murat; Karakır, M. NuralBu araştırmada çoğunluğu Ege ve Akdeniz bölgelerinin kıyı şeridi florasında da yer alan bazı süs çalı ve ağaçlarının yeşil uç çeliklerinin köklenmesi üzerine çelik alma zamanları ve IBA uygulamalarının etkilerinin saptanması amaçlanmıştır. Çelikler Mart 1993- Eylül 1993 tarihleri arasında her ay olmak üzere yedi kez alınmıştır. Sadece L.orientalis çelikleri Nisan 1993 tarihinden itibaren her ay olmak üzere altı kez alınmıştır. Alınan çelikler IBA'nın 10000 ve 15000 ppm'lik dozlarıyla muamele edilmişler, sadece P.tobira çeliklerinde IBA'nın 2500 ve 5000 ppm'lik dozları kullanılmıştır. A.unedo çeliklerinde sadece Mart ve Nisan aylarında köklenme olmuştur. Köklenme oranları üzerine IBA uygulamaları ve çelik alma zamanlarının etkisi istatistikî açıdan önemli bulunmamakla beraber, Mart ayında %18,1 düzeyindeki ortalama köklenme oranı Nisan ayında %2,8'de kalmıştır. IBA uygulamalarıyla 10000 ve 15000 ppm'lik dozlarda %16,7 ve %14,6 oranında köklenme elde edilirken kontrolde hiç köklenme saptanmamıştır. IBA uygulamalarının ortalama kök adet ve uzunlukları üzerine etkisi istatistikî açıdan önemli bulunmuş ve yükselen IBA dozlarının etkisi kök adedi ve kök uzunluklarını arttırıcı yönde olmuştur ve en yüksek oranlara yine Mart ayında ulaşılmıştır. J. Oxycedrus var. Macrocarpa çeliklerinde sadece Mart ayında köklenme olmuş, köklenme oranı üzerine IBA uygulamalarının etkisi istatistikî açıdan önemli bulunmuştur. En yüksek köklenme oranı %16,7 ile IBA'nın 10000 ppm'lik dozunda elde edilmiş, yükselen IBA dozlarının ortalama kök adedi ve ortalama kök uzunlukları üzerine etkisi istatistikî açıdan önemsiz bulunmuştur. J.phoenicea çeliklerinde deneme süresince köklenmeyle ilgili bir belirtiye rastlanmamış, çeliklerde sürekli olarak sisleme koşullarından kaynaklanan bir kahverengileşme gözlenmiştir. L.orientalis çeliklerinde deneme süresince köklenmeyle ilgili bir belirtiye rastlanmamıştır. Çelikler dikimden sonraki bir ay içinde kararıp yapraklarını dökerek ölmüşlerdir. P.lentiscus var. Chia çeliklerinde sadece Mart ayında köklenme olmuş, köklenme oranları üzerine IBA uygulamalarının etkisi istatistikî açıdan önemli bulunmamakla beraber en yüksek köklenme oranı %16,7 ile IBA'nın 1500 ppm'lik dozunda elde edilmiştir. Yükselen IBA dozlarının ortalama kök adedi ve ortalama kök uzunluğu üzerine etkisi istatistikî açıdan önemsiz bulunmuştur. P. Tobira çeliklerinde tüm çelik alma zamanlarında köklenme olmuştur ve köklenme oranları üzerine IBA uygulamaları ve çelik alma zamanlarının etkileri istatistikî açıdan önemli bulunuştur. En yüksek ortalama köklenme oranı(%69,4) Mart ayında elde edilirken bu oran Eylülde %4,2'ye düşmüştür. IBA uygulamalarında ise en yüksek oran %31 ile 5000 ppm'lik dozda elde edilmiştir. Çelik alma zamanları ve IBA uygulamalarının ortalama kök adedi üzerine olan etkileri istatistikî açıdan önemli bulunmuş ve en yüksek değerlere Mart ayında ve 5000 ppm dozda ulaşılmıştır. Ortalama kök uzunluğu üzerine sadece çelik alma zamanlarının etkisi önemli bulunmuş ve en yüksek değere yine Mart ayında ulaşılmıştır.Öğe Bazı zeytin çeşitlerinin çöğür anacı olarak kullanılma potansiyellerinin belirlenmesi(2019) Gül, Hükümran; İsfendiyaroğlu, MuratTürkiye’de zeytin fidanı üretiminde kullanılan tescil edilmiş çöğür anaçları, Frantoio, Leccino, Arbequina, Girit Zeytini ve Uslu zeytin çeşitlerinin tohumlarından elde edilmektedir. Bu çalışmada, Türkiye’nin farklı bölgelerine ait zeytin çeşitlerinden daha üstün nitelikli yeni çöğür anacı adaylarının saptanması amaçlanmıştır. Bu amaçla zeytin çekirdeklerinin çimlenmesini kolaylaştırıcı ön uygulamalar araştırılmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında, elde edilen çöğürlerin üzerine Domat çeşidi aşılanarak, aşı başarısı saptanmıştır. Kimyasal aşındırma uygulamaları zeytin çekirdeklerinin çimlenmelerini, kontrole göre %10-33 arasında değişen oranlarda artırmıştır. %3 NaOH uygulaması çimlenme oranlarını arttırırken, saf H?SO? çimlenmeyi azaltmıştır. Çeşit ve uygulamalara bağlı olarak çimlenme oranları %5.8-76.4 arasında değişmiştir. Bu çalışma ile tescil edilmiş anaçların yanı sıra, denenen Çekişte, Edincik Su ve Yağ Çelebi gibi diğer bazı çeşitlerin de yeterli oranlarda çimlendikleri saptanmıştır. Aşı başarısı açısından, çekirdeklerinin çimlenme oranı yüksek bazı çeşitlerin, aşı tutma oranları düşük olmuştur. En yüksek aşı tutma oranı (%70) Marantelli çöğürlerinde gözlenirken, en düşük oran (%23.3) Yağ Çelebi’de saptanmıştır. En uzun sürgün (43.4 cm) Girit Zeytininde ölçülmüştür. Özellikle Gemlik, Sarı Ulak ve Sinop no 1’de düşük sürgün uzunluğu değerlerinin (25.1-27.4 cm) saptanması nedeniyle, bunların üzerlerine aşılanan çeşitlerde belli oranda bodurluk sağlayabileceği sonucuna varılmıştır.Öğe Çeşme Yarımadasında yellopu oluşturan bazı incir tiplerinin çelikle çoğaltılması(2001) Özeker, Elmas; İsfendiyaroğlu, MuratBu çalışmada İzmir'in Çeşme yarımadasında çok eskiden beri yetiştirilen Çiftlikköy-1, 2 ve 4 (Çı, Ç2, Ç,») incir tiplerinin çelikle çoğaltılma olanağı araştırılmıştır. Tamamı partenokarpik olan bu tipler yüksek yellopu kalite özelliklerine sahiptir. Her tipin farklı boydaki terminal odun çelikleri Şubat ayında alınmış ve şişleme altında köklendirilmiştir. Çı çeliklerinin kök rejenerasyonu, Ç2'den önemli düzeyde daha yüksek olmuştur. Köklenme oranları çelik tipine bağlı olarak % 95.83 ile % 100 arasında değişmiştir. En düşük kök sayısı ve uzunluğu l yaşlı odundan hazırlanan çeliklerden elde edilirken, en yüksek değerlere ise dip kısımlarında 2 yaşlı odundan 5 boğum içeren çeliklerde ulaşılmıştır. Ç4 tipinde, l yıllık kısa, orta ve uzun sürgün çelikleri sırasıyla % 75.92, % 100.00 ve % 100 oranında , dip kısmında 2 yaşlı odundan 5 boğum bulunan kısa ve orta l yıllık sürgün çelikleri de % 100 köklenmiştir.Öğe Çeşme Yarımadasında Yellopu Oluşturan Bazı İncir Tiplerinin Çelikle Çoğaltılması(2001) İsfendiyaroğlu, Murat; Özeker, Elmas…Öğe Ceviz çeliklerinde köklenme kofaktörleri(2002) İsfendiyaroğlu, Murat; Özeker, ElmasBu çalışmada, yaşlı ceviz ağacının yumuşak odun ve odun çeliklerinden elde edilen metanolik ekstraktların, mung fasulyesi (Vigna radiata) ç eliklerinin k öklenmesi üzerine etkisi incelenmiştir. Her iki çelik tipinde de kromatogramlarm Rf l .0 bandında önemli düzeyde uyarıcı aktivite saptanmıştır. Ortamda oksin (IBA) bulunması durumunda, özellikle odun çeliklerinin spesifik Rf bandında sinerjistik etki gözlenmiştir. İki yönlü kağıt kromatografisi sonucunda, Rf bantlarmdaki kofaktör aktivitesinden birden fazla fenolik maddenin sorumlu olabileceği sonucuna varılmıştır. Ancak, çelik tipleri arasında fenolik madde kompozisyonu ve oransal miktarı açısından, genelde belirgin farklılık saptanamamıştır.Öğe Öğe Comparison of Different Pistacia spp. in terms of Pollination Biology in The Yunt Mountains of Manisa Province in Turkey(2006) Özeker, Elmas; İsfendiyaroğlu, Murat; Mısırlı, Adalet…Öğe Determination of Self-Compatibility of the 'Arsel' Olive Cultivar Obtained by Hybridization Breeding(2023) İsfendiyaroğlu, Murat; Acarsoy Bilgin, Nihal; Gül, Hükümran; Değer, Rüştü EfeThis study was aimed to determine the fertilization biology of the 'Arsel' olive cultivar obtained by hybridization breeding. For this reason, treatments of open pollination, cross pollination, and self-pollination were performed for 2 years and self-compatibility and appropriate pollinators of this new cultivar were investigated. Among the varieties included as pollinators (‘Memecik’, ‘Gemlik’, ‘Uslu’, ‘Ayvalık’ and ‘Eğriburun Nizip’), the highest fruit set was achieved with ‘Memecik’ and ‘Gemlik’ varietes in both years (2.64%, 1.37% and 1.75%, 1.39%). For this reason, ‘Memecik’ and ‘Gemlik’ cultivars were the best pollinator for ‘Arsel’ olive was thought. On the other hand, considering the statistical analyzes and productivity index values, ‘Arsel’ variety was found to be self-incompatible. However, the data also indicated that cross pollination was effective in increasing fruit set. Therefore, it is thought that the use of pollinator cultivar in orchard establishment would be beneficial in terms of yield. Pollen viability and germination tests were performed by using 2,3,5 Triphenyl Tetrazolium Chloride (TTC) and agar in petri (15% sucrose + 1% agar + 100 ppm H3BO3) methods in the study. The highest pollen viability rate was observed in ‘Memecik’ cultivar in 2020 and there isn’t statistical differences between olive cultivars in 2018. The highest pollen germination rate was observed in ‘Arsel’ cultivar in 2018. Accordingly, differences were determined between pollen viability and germination rates of examined olive cultivars in terms of years.Öğe EFFECTS OF CHEMICAL FRUIT THINNING ON FRUIT YIELD AND QUALITY IN ‘GEMLIK’OLIVE (OLEA EUROPAEA L.)(2016) Çiğdem, Zekeriya; İsfendiyaroğlu, Murat; Özeker, Elmas…Öğe Effects of Chemical Fruit Thinning on Oil Yield and Quality in ‘Gemlik’ Olive (Olea europaea L.)(2018) İsfendiyaroğlu, Murat; Çiğdem, Zekeriya; Özeker, Elmas‘Gemlik’ olive variety started to be grown in many areas of Turkey in recent years. ‘Gemlik’ is mainly a black table variety, but it is processed to oil in many areas. So chemical fruit thinning may be useful to control alternate bearing and standardization of the fruit and consequently the oil quality. in this work, predicting the effects of chemical fruit thinning by potassium salt of naphtaleneacetic acid (NAA-K) on oil yield and quality in ‘Gemlik’, which is one of the prominent olive variety of Turkey was aimed. Results showed that NAA applications decreased the oil acidity levels in the first year (off year). in the second year (on year), NAA sprayings at 100 and 120 ppm increased the oil acidity up to 1.75 % while 150 ppm decreased the acidity value to 0.36 %. 180 ppm NAA significantly augmented the oil content of olive fruits particularly in “on year” and gave rise to 22 and 48 % increments in oil rates successively on fresh and dry matter basis compared to control.Öğe Effects of Different Pre-sized Rooting Blocks and IBA Concentrations on the Rooting of Ramsey Grapevine Rootstock Cuttings(2019) Kaçar, Ege; İsfendiyaroğlu, MuratObjective: Ramsey (Vitis champinii) is a grapevine rootstock that preferred sandy soils and it has high resistance to phylloxera and nematodes. But rooting of one year-old wood cuttings of this rootstock is quite low. In this study, determination of the effects of two different pre-sized rooting blocks (paper pot and phenolic foam) injected with different IBA concentrations on rooting of Ramsey rootstock cuttings were aimed. Material and Methods: In this study, for supporting the exogenous auxin treatment, IBA in different concentrations (0-50 ppm) was applied to two different pre-sized rooting media blocks (paper pot and phenolic foam) in which Ramsey cuttings be rooted. IBA solutions were injected into rooting blocks before planting. Cuttings were also pretreated with 2000 ppm IBA as quick dip. Cuttings were evaluated after 45 days in relation with root and shoot quality parameters. Results: The effects of rooting blocks on root number, root length, shoot length and dry root weight were found statistically significant. Apart from rooting percentage, other quality parameters of cuttings that planted in paper pots were higher than that planted in phenolic foam. The highest rooting percentage (43.2 %) was obtained from cuttings that planted in phenolic foam, injected in 30 ppm IBA. Conclusion: In this study, it was revealed that paper pot could be a proper medium choice in grapevine nursery tree propagation.Öğe Hermaphroditism in Pistacia atlantica Desf: A New Report from İzmir/Turkey(2008) İsfendiyaroğlu, Murat…Öğe Sakız ağacında (Pistacia lentiscus var. chia Duham.) nitelikli fidan üretiminin optimizasyonu(Ege Üniversitesi, 2023) İsfendiyaroğlu, Murat; Bayram, Seda ErdoğanSakız ağacı (Pistacia lentiscus var. chia Duham.) Sumakgiller (Anacardiaceae) familyasına dahil, herdem yeşil, iki evcikli, tıbbi aromatik bir bitkidir. Asırlardan beri Sakız adasının güneyinde kültüre alındığı, ancak geçmişte Çeşme yarımadasında da sınırlı düzeyde yetiştirildiği bilinmektedir. Sakız ağacının reçinesi (mastik) ve uçucu yağı günümüzde farklı endüstrilerde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Son yıllarda Türkiye'de sakız ağacına olan ilgi giderek artmakta ve bu durum nitelikli fidana olan talebi arttırmaktadır. Sakız ağacı yetiştiriciliğinde sadece erkek bitkiler kullanılmaktadır. Bu nedenle klonal (vegetatif) yöntemlerle çoğaltma zorunludur. Bu çalışmada sakızın kitlesel çoğaltılmasında en uygun yöntem olan yarı-odun çelikleri ile çoğaltma ve fidan üretiminin optimizasyonu araştırılmıştır. Şubat ve Mart ortasında alınan çeliklere köklendirme hormonu IBA ve bunun NAA ile olan farklı kombinasyonları uygulanmıştır. Çeliklerde en yüksek köklenme oranı (%74.6) Şubat ortasında alınan ve 30 g l-1IBA uygulaması ile elde edilmiş, kontrol çeliklerinde ise %11.3 köklenme saptanmıştır. Çeliklerde en yüksek kök adedi (3.4) ise, IBA+NAA (10+1 g l-1) uygulaması ile elde edilmiş, kök uzunluğu, kök yaş/kuru ağırlık parametrelerinde ise 10 g l-1 IBA uygulaması en yüksek değerleri vermiştir. Mart ortasında alınan çeliklerin tüm köklenme parametre değerleri önemli düzeyde düşük olmuştur. Diğer taraftan, çeliklerde oksine duyarlı evrenin belirlenmesinde çeliklerin dikimini izleyen 5. günde köklenme parametrelerinde en yüksek değerlere ulaşılmış, 10 ve 15. günlerde ise ölçülen değerler belirgin düzeyde azalmıştır. Çeliklerden elde edilen fidanların yetiştirme ortamına uygulanan yavaş salınımlı (8-9 aylık) gübrenin etkisi ise en yüksek dozda (9 g l-1) tüm fidan büyüme parametrelerinde en yüksek değerlerin elde edilmesi ile sonuçlanmıştır.;Sakız ağacı, çelik, köklenme, hormon, fidan.;Mastic tree, cutting, rooting, hormone, nursery tree.Öğe Sakız ağacının (pistacia lentiscus var. chia duham. ) çelikle çoğaltılması ve kök oluşumunun anatomik-fizyolojik incelenmesi üzerine araştırmalar(Ege Üniversitesi, 1999) İsfendiyaroğlu, Murat; Karakır, NuralÖZET SAKIZ AĞACININ (Pistacia lentiscus var. Chia Duham.) ÇELİKLE ÇOĞALTILMASI VE KÖK OLUŞUMUNUN ANATOMİK-FİZYOLOJİK İNCELENMESİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR İSFENDİYAROĞLU, Murat Doktora Tezi, Bahçe Bitkileri Bölümü Tez Yöneticisi: Yrd. Doç. Dr. M. Nural KARAKIR Temmuz 1999, 123 sayfa Bu araştırmada, sakız ağacı çeliklerinin köklenmesi üzerine çelik alma devresi ile köklendirme hormonlarının, değişik doz ve kombi nasyon etldlerinin saptanması amaçlanmıştır. Çeliklerin köklerime bölge sindeki fenolik maddeler ve bunların çelik alma devrelerindeki başlangıç düzeyleri saptanmıştır. Ayrıca, adventif köklenmenin anatomisi mikros kobik olarak incelenmiştir. Köklendirme denemelerinin her iki yılında da en yüksek köklenme oranlan, çok sınırlı bir devrede ve yüksek dozda hormon uygulamalarıyla elde edilmiştir. Çeliklerde yirmibir fenolik madde belirlenmiştir. Köklenme oran larının en yüksek olduğu devrede, bazı fenolik maddelerin miktarının da en üst düzeyde olduğu saptanmıştır. Köklenme oranlannm önemli düzeyde azaldığı ikinci yılda, iki fenilpropan bileşiğinin miktarının birin ci yıla göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Çeliklerde adventif kök primordiyumunun bazal kallus içinde gelişen trakeid demetlerinin yakınında ve esas ksilemden uzakta oluştuğu saptanmıştır. Kesintisiz yapıdaki sklerankima lif halkasının primordiyum oluşumu üzerine doğrudan engelleyici bir etkisinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Anahtar sözcükler: Sakız ağacı, çelik, köklenme, fenolik madde, kök primordiyumuÖğe Variation of Fruit Characteristics of Pistacia spp. Pollinated by Different Hybridization Pistachio Types in Manisa-Yunt Mountain Area in Turkey(2005) Özeker, Elmas; İsfendiyaroğlu, Murat; Mısırlı, Adalet…Öğe Yapraktan çinko uygulamalarının sakız ağacında (Pistacia lentiscus var. Chia Duham.) uçucu yağ kompozisyonu ve reçine verimine etkileri(Ege Üniversitesi, 2022) İsfendiyaroğlu, Murat; Bayram, Seda ErdoğanSakız ağacı (Pistacia lentiscus var. chia Duham.) pratikte, düzenli bir gübreleme uygulaması yapılmadan yetiştirilen önemli bir tıbbi aromatik bitkidir. Çok uzun yıllardan beri yalnızca Sakız Adası'nın güneyinde kültüre alındığı bilinen bu bitki için, edafik koşullarının uygunluğu nedeniyle Ege Bölgesi önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Sakız ağacından elde edilen reçine, uçucu yağ ve ?-tocopherol (E vitamini), günümüzde tıp, eczacılık, kozmetik ve gıda endüstrilerinde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Mikro elementlerin düşük miktarları bitkilerin büyüme ve gelişmeleri için gereklidir. Yapraktan uygulanan mikro elementlerin tıbbi-aromatik bitkilerde uçucu yağ miktar ve kompozisyonunu olumlu yönde etkilediği bilinmektedir. Özellikle, yapraktan Zn uygulamaları, pek çok kültür bitkisinde, birçok metabolik aktivitedeki rolü nedeniyle büyük öneme sahiptir. Bu çalışmada, iki farklı fenolojik dönemde (%50 ve %100 yapraklanma) ve 4 farklı seviyede (% 0, 0.2, 0.4, 0.8) yapraktan uygulanan ZnSO4'ın sakız ağacının bazı verim parametreleri ile uçucu yağ kompozizyonuna etkileri belirlenmiştir. İki yıl boyunca yürütülen bu projeden elde edilen sonuçlar, %0.8 Zn uygulamasının özellikle araştırmanın ikinci yılında reçine veriminde 2 katın üzerinde artış sağladığını göstermiştir. En yüksek yaprak Zn içeriği, 187.8 mg l-1 olarak, birinci yıl %100 yapraklanma döneminde ve %0.8 ZnSO4 uygulamasında belirlenmiştir. Yaprakların uçucu yağ ve ?-tocopherol içerikleri, araştırmanın her iki yılında da farklı fenolojik dönemlerden ve farklı seviyelerde ZnSO4 uygulamalarından önemli düzeyde etkilenmemiştir. Yaprak uçucu yağında belirlenen başat bileşenler ve miktarları sırasıyla, ?-myrcene (%62.4), germacrene-D (%14.3), ?-terpinenyl acetate (%5.52), t-caryophyllene (%2.1) ve ?-pinene (%1.4) olmuştur. Yapraktan Zn uygulamaları, araştırmanın birinci yılında, %100 yapraklanma döneminde yaprak uçucu yağının ?-myrcene, germacrene-D ve ?-pinene içeriklerini belirgin şekilde arttırmıştır. Sakız ağacına ardışık iki fenolojik dönemde yapraktan Zn uygulamalarının, arzu edilen yaprak Zn içeriğine ulaşılmasında etkili olduğunu, özellikle %0.8 Zn'un incelenen parametrelerin miktarlarında artış sağladığı belirlenmiştir.;Pistacia lentiscus var. chia, ZnSO4, fenolojik dönem, verim, uçucu bileşen.;Pistacia lentiscus var. chia, ZnSO4, phenological stage, yield, essential constituent.