Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Özgen, Ahmet Gökhan" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    BCPAP insan papiller tiroid karsinom hücre hattında resveratrolün BRAF, NIS, ve ERK mRNA ekspresyonlarına etkilerinin Western Blot ile değerlendirilmesi
    (Ege Üniversitesi, 2017) Karaca, Şaziye Burçak; Özgen, Ahmet Gökhan; Yıldırım Şimşir, Ilgın
    Resveratrol, thyroid carcinoma, BRAF, NIS, ERK;Resveratrol, tiroid kanseri, BRAF, NIS, ERK;Tiroid kanserleri en sık görülen endokrin neoplazilerdir. İnsidansı her iki cinste de hızla artmaktadır. Genellikle iyi prognozlu olmasına rağmen küçük bir grup hastada hızlı seyir, invazyon ve radyoaktif iyot tedavisine direnç görülebilmektedir. BRAF papiller tiroid kanseri oluşumunda ve malignitenin sürdürülmesinde önemli olan, tüm papiller tiroid karsinomlarında ortalama %40 sıklıkla görülen bir mutasyondur. BRAF pozitifliği erken invazyon, metastaz ve iyot yakalama kapasitesinde azalma ile ilişkilidir. Resveratrol bitkisel kökenli bir fıtoalexindir. Çeşitli tümör hücrelerinde büyüme inhibisyonu, apoptoz indüklenmesi, invazyonun engellenmesi gibi etkileri gösterilmiştir. Tiroid kanser hücreleri üzerinde de apoptozu indüklediği gösterilmiştir. Bu çalışmadaki amacımız resveratrol'ün tiroid papiller kanser hücrelerinde BRAF, ERK ve NIS ekspresyonları üzerine etkisinin western blot yöntemiyle doğrulanmasıdır. İnsan B-CPAP papiller tiroid karsinom hücreleri resveratrol'ün 10- 100 pM konsantrasyonlarında 24-48-72 saat süreyle muamele edildi. Hücre canlılığı XTT Cell Proliferation Assay" ile değerlendirildi. ekspresyonları rt-PCR metoduyla değerlendirildi. Resveratrolün B-CPAP hücrelerinde zaman ve doza bağımlı bir şekilde hücre proliferasyonunu engellediği görüldü. Resveratrol'ün IC50 değeri 48 saatte 18,7 gM, 72 saatte 56,81M olarak ölçüldü. Daha önceki kendi çalışmamızda rt-PCR yöntemiyle 48 saatte 20 pIVI resveratrol ile BRAF mRNA ekspresyonunda 1,5 kat; 72 saatte 50 pM ile 0,5 kat azalma gözlendi. ERK mRNA düzeyinde 48 saatte 20 pM ile 5,5 kat azalma;72 saatte 50 !,LM ile 5 kat azalma meydana geldi. NIS mRNA ekspresyonunda ise 48 saatte 20 pM ile 3 kat azalma meydana gelirken 72 saatte 50pM ile 1,5 kat artış meydana geldi. Bu çalışmayla resveratrolün tiroid papiller karsinom hücre proliferasyonunu inhibe ettiği ve kötü prognostik BRAF ve ERK mRNA ekspresyonlarını azalttığı gösterilmişti. Bu çalışmada önceki çalışmada rt-PCR ile elde edilen bulguların doğrulanması amaçlandı. Daha önceden saptanılan IC-50 değerlerinde resveratrol ile muamele edilen BCPAP hücrelerinde önceki çalışmanın sonuçlarıyla uyumlu olarak 48 ve 72. Saatlerde BRAF ve ERK proteinlerinde azalma ve NIS proteininde artış saptandı. Çalışmamız Resveratrolün dirençli papiller tiroid kanseri hastalığında yeni bir tedavi edici ajan olarak ileri çalışmalarla değerlendirilebileceğini düşündürmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Effects of gliclazide and insulin therapy on thromboxane B2 and 6-keta-PGF1alpha levels in type II diabetic patients
    (1998) Özgen, Ahmet Gökhan; Özmen, Dilek; Hamulu, Füsun; Çetin, Metin; Yılmaz, Candeğer; Bayındır, Oya
    Diabetic patients show hemobiolo-gical abnormalities such as increased platelet adhesiveness, platelet hyperaggregability, decreased platelet half life, hemorheological abnormalities and altered fibrinolysis, perhaps contributing to a procoagulative state. Gliclazide, a novel sulfonylurea in routine clinical use, was thought to have effects on prostanoid release and platelet function. We studied thromboxane A metabolite; serum thomboxane B2 (TXB ] and the prostacyclin metabolite, 6-keto-PGF1 to assess the efficacy of gliclazide on these parameters. Two groups of age and sex matched type Il diabetics were examined in the study. There were 16 subjects in each group (F: M= 10/6). the study period was 12 weeks. Gliclazide was given to the first group and insulin to the second. Following parameters were evaluated to see the effect of good control. HbAIc, cholesterol, triglycéride, HDL cholesterol, LDL cholesterol, serum TXB2,6-keto-PGF] levels were measured before and after 3 months of therapy. There was no significant change in TXB2 (2.24±0.2 to 2.08±0.4 nmol/L) and 6-keto-PGF] (2.53±0.2 to 2.15±0.1 nmol/L,) levels in patients treated with insulin despite the amelioration in the HbAIc levels. Therapy ' with gliclazide was followed by a significant decrease in both serum TXB levels (4.18±0.7 to 2.72±0.4, p=0.039] and 6-keto-PGF (2.97±0.3 to 2.03±0.1, p=0.0047)KTXB /6-keto-PGF] ratio did not change both after insulin (1.09±O.S to 1.06±0.8)and gliclazide (1.31±0.9 to 1.32±0.4) treatment. According to the datas in our study, giiclazide therapy decreased TXB2 levels as well as 6-keto-PGF1a levels so that ratio of TXB.,/6-keto-PGF, did not change, which would 1a 3 mean that gliclazide has neutral effect on diabetic microvascular complications.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    İnsan papiller tiroid kanseri hücre hattında resveratrolün BRAF, ERK ve NIS ekspresyonu üzerine etkilerinin Western Blot Yöntemiyle değerlendirilmesi
    (Ege Üniversitesi, 2017) Ünal Kocabaş, Gökçen; Yıldırım Şimşir, Ilgın; Özgen, Ahmet Gökhan
    Tiroid kanserleri en sık görülen endokrin neoplazilerdir. İnsidansı her iki cinste de hızla artmaktadır. Genellikle iyi prognozlu olmasına rağmen küçük bir grup hastada hızlı seyir, invazyon ve radyoaktif iyot tedavisine direnç görülebilmektedir. BRAF papiller tiroid kanseri oluşumunda ve malignitenin sürdürülmesinde önemli olan, tüm papiller tiroid karsinomlarında ortalama %40 sıklıkla görülen bir mutasyondur. BRAF pozitifliği erken invazyon, metastaz ve iyot yakalama kapasitesinde azalma ile ilişkilidir. Resveratrol bitkisel kökenli bir fitoalexindir. Çeşitli tümör hücrelerinde büyüme inhibisyonu, apoptoz indüklenmesi, invazyonun engellenmesi gibi etkileri gösterilmiştir. Tiroid kanser hücreleri üzerinde de apoptozu indüklediği gösterilmiştir. Bu çalışmadaki amacımız resveratrol'ün tiroid papiller kanser hücrelerinde BRAF, ERK ve NIS ekspresyonları üzerine etkisinin western blot yöntemiyle doğrulanmasıdır. İnsan B-CPAP papiller tiroid karsinom hücreleri resveratrol'ün 10- 100 µM konsantrasyonlarında 24-48-72 saat süreyle muamele edildi. Hücre canlılığı XTT Cell Proliferation Assay" ile değerlendirildi. ekspresyonları rt-PCR metoduyla değerlendirildi. Resveratrolün B-CPAP hücrelerinde zaman ve doza bağımlı bir şekilde hücre proliferasyonunu engellediği görüldü. Resveratrol'ün IC50 değeri 48 saatte 18,7 µM, 72 saatte 56,8µM olarak ölçüldü. Daha önceki kendi çalışmamızda rt-PCR yöntemiyle 48 saatte 20 µM resveratrol ile BRAF mRNA ekspresyonunda 1,5 kat; 72 saatte 50 µM ile 0,5 kat azalma gözlendi. ERK mRNA düzeyinde 48 saatte 20 µM ile 5,5 kat azalma;72 saatte 50 µM ile 5 kat azalma meydana geldi. NIS mRNA ekspresyonunda ise 48 saatte 20 µM ile 3 kat azalma meydana gelirken 72 saatte 50µM ile 1,5 kat artış meydana geldi. Bu çalışmayla resveratrolün tiroid papiller karsinom hücre proliferasyonunu inhibe ettiği ve kötü prognostik BRAF ve ERK mRNA ekspresyonlarını azalttığı gösterilmişti. Bu çalışmada önceki çalışmada rt-PCR ile elde edilen bulguların doğrulanması amaçlandı. Daha önceden saptanılan IC 50 değerlerinde resveratrol ile muamele edilen BCPAP hücrelerinde önceki çalışmanın sonuçlarıyla uyumlu olarak 48 ve 72. Saatlerde BRAF ve ERK proteinlerinde azalma ve NIS proteininde artış saptandı. Çalışmamız Resveratrolün dirençli papiller tiroid kanseri hastalığında yeni bir tedavi edici ajan olarak ileri çalışmalarla değerlendirilebileceğini düşündürmektedir.;Resveratrol, Tiroid kanseri, BRAF, NIS, ERK.;Resveratrol, Thyroid Carcinoma, BRAF, NIS, ERK.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Resveratrol'ün B-CPAP insan papiller tiroid karsinomu hücreleri üzerinde BRAF, ERK ve NIS mRNA ekspresyonu üzerine etkileri
    (Ege Üniversitesi, 2013) Özgen, Ahmet Gökhan
    Resveratrol, papillary thyroid canser, BRAFF, ERK and NIS mRNA.;Resveratrol, papiller tiroid kanseri, BRAFF, ERK ve NIS mRNA.;Tiroid kanserleri en sık görülen endokrin neoplazilerdir. İnsidansı her iki cinste de hızla artmaktadır. Genellikle iyi prognozlu olmasına rağmen küçük bir grup hastada hızlı seyir, invazyon ve radyoaktif iyot tedavisine direnç görülebilmektedir. BRAF papiller tiroid kanseri oluşumunda ve malignitenin sürdürülmesinde önemli olan, tüm papiller tiroid karsinomlarında ortalama %40 sıklıkla görülen bir mutasyondur. BRAF pozitifliği erken invazyon, metastaz ve iyot yakalama kapasitesinde azalma ile ilişkilidir. Resveratrol bitkisel kökenli bir fitoalexindir. Çeşitli tümör hücrelerinde büyüme inhibisyonu, apoptoz indüklenmesi, invazyonun engellenmesi gibi etkileri gösterilmiştir. Tiroid kanser hücreleri üzerinde de apoptozu indüklediği gösterilmiştir. Bu çalışmadaki amacımız resveratrol'ün tiroid papiller kanser hücrelerinde BRAF, ERK ve NIS mRNA ekspresyonları üzerine etkisinin belirlenmesidir. İnsan B-CPAP papiller tiroid karsinom hücreleri resveratrol'ün 10-100 oM konsantrasyonlarında 24-48-72 saat süreyle muamele edildi. Hücre canlılığı XTT Cell Proliferation Assay" ile değerlendirildi. BRAF, ERK ve NIS mRNA ekspresyonları rt-PCR metoduyla değerlendirildi. Resveratrolün B-CPAP hücrelerinde zaman ve doza bağımlı bir şekilde hücre proliferasyonunu engellediği görüldü. Resveratrol'ün IC50 değeri 48 saatte 18,7 oM, 72 saatte 56,8oM olarak ölçüldü. 48 saatte 20 oM resveratrol ile BRAF mRNA ekspresyonunda 1,5 kat; 72 saatte 50 oM ile 0,5 kat azalma gözlendi. ERK mRNA düzeyinde 48 saatte 20 oM ile 5,5 kat azalma;72 saatte 50 oM ile 5 kat azalma meydana geldi. NIS mRNA ekspresyonunda ise 48 saatte 20 oM ile 3 kat azalma meydana gelirken 72 saatte 50 oM ile 1,5 kat artış meydana geldi. Bu çalışmayla resveratrolün tiroid papiller karsinom hücre proliferasyonunu inhibe ettiği ve kötü prognostik BRAF ve ERK mRNA ekspresyonlarını azalttığı gösterilmiştir. Çalışmamız Resveratrolün dirençli papiller tiroid kanseri hastalığında yeni bir tedavi edici ajan olarak ileri çalışmalarla değerlendirilebileceğini düşündürmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Therapeutic plasma exchange in hypertriglyceridemic patients
    (2019) Şimşir, Ilgın Yıldırım; Soyaltın, Utku Erdem; Yürekli, Banu Pınar Şarer; Erdoğan, Mehmet; Çetinkalp, Şevki; Saygılı, Füsun; Özgen, Ahmet Gökhan
    Background/aim: High triglyceride (TG) levels are associated with increases in atherosclerotic cardiovascular disease (CVD), hepatic steatosis, and pancreatitis. Acute pancreatitis is a condition with high mortality. Therapeutic plasma exchange (TPE) in the treatment of hypertriglyceridemic pancreatitis (HTGP) is a rapid and effective treatment modality. in this study, the results of TPE were evaluated and the frequency of lipoprotein lipase (LPL) mutation in these patients was determined. Materials and methods: TPE was performed in 31 patients with HTGP at the Adult Therapeutic Apheresis Center. Results: A TG level under 500 mg/dL was achieved by applying apheresis at a median of 2 times (IQR 2–2, min 1, max 6) in the 31 cases. LPL mutation was detected in 8 (25.8%) of the 31 hypertriglyceridemia cases. When TG levels before and after TPE were evaluated, the mean TG level before TPE was significantly higher (3132 ± 1472 mg/dL) than the mean TG level afterwards (948 ± 465 mg/dL, P < 0.001). This result represented a decrease of 69.7% TG after TPE. Conclusion: TPE is a safe, fast, and effective treatment modality in experienced centers.

| Ege Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Ege Üniversitesi Rektörlüğü Gençlik Caddesi No : 12 35040 Bornova - İZMİR, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim