Yazar "Turhan, Kumru" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe H2S releasing sodium sulfide protects against pulmonary hypertension by improving vascular responses in monocrotaline-induced pulmonary hypertension(Elsevier, 2022) Turhan, Kumru; Alan, Elif; Yetik-Anacak, Gunay; Sevin, GulnurPulmonary arterial hypertension is caused by complex structural and functional changes in the endothelial and smooth muscle cells of pulmonary arteries. Hydrogen sulfide (H2S), a gasotransmitter, can potentially treat pulmonary hypertension by relaxing the pulmonary arteries and decreasing bronchial pressure. Although the role of H2S in systemic circulation has been examined, the H2S levels in pulmonary arteries, the role of H2S in endothelium-dependent vasorelaxation and the L-cysteine/H2S pathway in monocrotaline-induced pulmonary arterial hypertension have not been investigated. The rats were divided into control, monocrotaline, monocrotaline + Na2S, and Na2S groups. The right ventricular pressure and hypertrophy were evaluated. KCl, acetylcholine, and L-cysteine responses were obtained in the main pulmonary arteries by wire myograph. H2S levels were measured in pulmonary arteries and lungs by methylene blue assay. Right ventricular pressure and hypertrophy were increased by monocrotaline and ameliorated by Na2S. The KCl-induced contractions and relaxing responses to acetylcholine and L-cysteine in pulmonary arteries and H2S production in the lungs and pulmonary arteries were significantly attenuated in the monocrotaline group and augmented in the monocrotaline + Na2S group. These findings suggest that H2S levels were reduced, and L-cysteine-induced and endothelium-dependent relaxations were impaired in the pulmonary arteries in monocrotaline-induced pulmonary arterial hypertension. The H2S donor, Na2S, prevented endothelial dysfunction and increased pulmonary artery pressure and hypertrophy. Also, Na2S enhanced the L-cysteine-mediated responses and restored the diminished H2S levels in pulmonary arteries and the lungs. The treatments targeting H2S might be beneficial for promoting vascular alterations, i.e. endothelial dysfunction and impaired H2S-mediated relaxation in pulmonary arterial hypertension.Öğe Pulmoner arter hipertansiyonunda hidrojen sülfürün rolü var mı?(Ege Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Turhan, Kumru; Sevin, GülnurÇalışmamızın amacı, MCT ile indüklenen PAH modelinde H2S'in rolünü, hem H2S üretimi hem de H2S aracılı yanıtlar üzerinden araştırmaktır. Erişkin erkek Wistar sıçanlar (250-300 g), kontrol, MCT, MCT+Na2S ve Na2S olmak üzere dört gruba ayrıldılar. Deneysel PAH modelini oluşturmak için, MCT (60 mg/kg, i.p.) sıçanlara tek doz olarak uygulandı. Kontrol ve MCT gruplarına fizyolojik salin çözeltisi; MCT+Na2S ve Na2S gruplarına ise Na2S (2.5 mg/kg, i.p.) 21 gün boyunca verildi. 60 mg/kg ketamin-5 mg/kg ksilazin anestezisi altında sağ ventriküle 23 G branül ile girilerek sağ ventrikül basıncı ölçüldü. Sağ ventrikül hipertrofisini belirlemek için [sağ ventrikül/(sol ventrikül+septum)] oranı hesaplandı. İzole organ banyosu deneylerinde ana pulmoner arterler kullanıldı. KCl ön kastırma sonrası tek doz ACh ve fenilefrin ön kastırma sonrası kümülatif ACh gevşeme yanıtları alındı. H2S’in rolünü değerlendirmek için fenilefrin ön kastırma sonrasında kümülatif L-sistein gevşeme yanıtları (AOAA varlığında/yokluğunda) ile kümülatif Na2S gevşeme yanıtları alındı. Bazal veya L-cys ile uyarılmış akciğer ve pulmoner arter homojenatlarında H2S düzeylerini ölçmek için MBA yapıldı. Sağ ventrikül basıncı ve [sağ ventrikül/(sol ventrikül+septum)] oranı, kontrol grubuna kıyasla MCT grubunda istatistiksel olarak anlamlı artarken MCT+Na2S grubunda ise anlamlı olarak azalmıştır. KCl kasılma yanıtları kontrol grubuna göre MCT grubunda azalırken, bu azalma MCT+Na2S grubunda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde normalize olmuştur. KCl ön kastırması ve fenilefrin ön kastırması sonrası alınan ACh gevşeme yanıtı kontrol grubuna göre MCT grubunda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde azalmıştır. Gevşemedeki bu azalma MCT+Na2S grubunda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde normalize olmuştur. L-sistein gevşeme yanıtları, kontrol grubuna kıyasla MCT grubunda anlamlı düzeyde azalmış ve bu gevşemeler MCT+Na2S grubunda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde artmıştır. Gevşemedeki bu artış AOAA ile tersine çevrilmemiştir. Na2S ile indüklenen gevşeme yanıtları, kontrol grubuna kıyasla MCT grubunda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde azalmış ve bu gevşemeler MCT+Na2S grubunda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde artmıştır. Akciğer dokusunda bazal H2S düzeylerinde gruplar arasında anlamlı bir değişiklik gözlenmemiştir. L-sistein ile uyarılmış akciğer dokusunda kontrol grubuna kıyasla MCT grubunda H2S düzeylerinde anlamlı bir azalma görülmüş, bu azalma MCT+Na2S grubunda bir miktar düzelmiş ancak istatistiksel olarak anlamlı düzeyde artmamıştır. Pulmoner arterlerde bazal H2S düzeyinde gruplar arasında anlamlı bir fark görülmezken; L-sistein varlığında, kontrol grubuna kıyasla MCT grubunda H2S düzeyi anlamlı düzeyde azalmış ve MCT+Na2S grubunda MCT grubuna kıyasla anlamlı düzeyde artmıştır. İn vivo Na2S tedavisi, PAH’da PAB, sağ ventrikül hipertrofisi ve endotel disfonksiyonunu düzeltmektedir. Pulmoner arterlerde azalan H2S seviyelerini ve L-sistein gevşemelerini arttırmaktadır. L-sistein gevşemelerindeki bu artış AOAA varlığında geri dönmediğinden bu etki, CSE/CBS aracılı endojen H2S üretiminden bağımsızdır. Oluşan bu yararlı etkiler, endojen H2S üretiminin diğer sorumlu enzimi olan 3-MST’den ya da Na2S'in H2S donörü gibi davranmasından kaynaklanabilir. PAH varlığında azalan eksojen Na2S gevşemelerinin in vivo tedavi sonrasında düzelmesi, aynı zamanda H2S kaynaklı alt mekanizmaların da PAH'dan etkilendiğini göstermektedir. Sonuçlarımız, PAH’da H2S düzeylerinin ve H2S aracılı yanıtların bozulduğunu, in vivo Na2S tedavisinin H2S’i arttırarak terapötik etkinlik gösterebileceğini ve H2S hedefli tedavilerin PAH’daki önemini işaret etmektedir.