Yazar "Toksavul, Suna" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 35
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 3D quantification of clinical marginal and internal gap of porcelain laminate veneers with minimal and without tooth preparation and 2-year clinical evaluation(Quintessence Publishing Co Inc, 2016) Karagozoglu, Irem; Toksavul, Suna; Toman, MuhittinObjectives: The aims of this clinical study were to compare internal three-dimensional (3D) adaptation of porcelain laminate veneers (PLV) with minimal tooth preparation and without tooth preparation (prepless) and to evaluate the clinical outcomes at baseline and following 6, 12, and 24 months after luting. Method and Materials: Thirty-one prepless PLV and 31 PLV with minimal tooth preparation were fabricated using lithium disilicate glass-ceramic material and placed in 12 patients (8 women, 4 men; 18 to 40 years old). All PLV were luted with an adhesive luting system (Variolink veneer). A silicone replica was obtained to measure internal adaptation of each PLV using a low viscosity polyvinyl siloxane impression material just before luting. Silicone replicas were scanned in x-ray micro computerized tomography (micro CT). Clinical evaluations took place at baseline (2 days after luting) and following 6, 12, and 24 months after luting. Marginal integrity, marginal discoloration, secondary caries, tooth sensitivity, and fracture were evaluated following FDI criteria. Replica scores were analyzed using Mann-Whitney U and Student's t test (a = .05). Kaplan-Meier statistical analysis was done for the survival rate of PLV. FDI criteria scores were analyzed using Pearson's chi-square test (a = .05). Results: The median marginal gaps for PLV-without-tooth-preparation and PLV-with-minimal-tooth-preparation groups were 100 mu m and 140 mu m respectively. There was a statistically significant difference between the two groups with respect to marginal gap (P = .04). The mean internal adaptation for the PLV-without-tooth-preparation group was 217.17 +/- 54.72 mu m, and was 170.67 +/- 46.54 mu m for the PLV-with-minimal-tooth-preparation group. There was a statistically significant difference between the two groups (P = .001). Based on FDI criteria, 100% of the PLV were rated satisfactory during the 2-year period. Conclusions: In this in-vivo study, mean and median values of marginal gap and internal adaptation for PLV with minimal tooth preparation and PLVs without tooth preparation were within a clinically acceptable range. A 100% success rate was recorded for all PLV during the 2-year period.Öğe Ağız içerisinde restorasyonların dişe yapıştırılmasında ullanılan antibakteriyel etkili dentin bonding ajanlarının mikrosızıntıyı önelemedeki etkinliklerinin karşılaştırmalı olarak araştırılması(Ege Üniversitesi, 2009) Toksavul, Suna; Akan, Ender; Işıksal, Erdal; Toman, MuhittinAgız içerisinde kullanım süresi ve islev görmeye baglı olarak restorasyon ile dis dokusu ara yüzeyine agız sıvıları, bakteri ve bakteri ürünlerinin sızmaları olusur. Bu sızıntılar sonucunda restorasyon ile dis dokusu arasındaki yapısmayı saglayan, boslukları dolduran yapıstırıcı ajanda çözünmeler görülür. Restorasyon disten uzaklasabilir. Diger bir olasılık ise restorasyonun disten ayrılmadan sızıntının ilerlemesi ve disin çürümesi, bakterilerin pulpaya ulasması sonucu enfeksiyon görülmesidir. Bu arastırmada amaç antibakteriyel etkili yapıstırıcı ajanların mikrosızıntıyı önlemedeki etkinliklerini incelemek, klinik ve biyolojik bakımdan ideale en yakın özelliklerde yapıstırıcı ajanın belirlenebilmesini saglamaktır. Çalısma invivo ve invitro olarak 2 bölümde yapıldı. Bu çalısmada ortodonti kliniginde çekim endikasyonu konulmus dislere, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Arastırma Etik Kurulu izni çerçevesinde hastanın da onayı alındıktan sonra çekimden önce disin yanak yüzeyi kole bölgesinde 2.5 mm çapında 1.5 mm derinliginde inley kaviteler açılarak seramik inleyler hazırlanmıstır. Seramik inley restorasyonlar yapıstırılırken iki farklı dentin bonding ajanı kullanıldı (Clearfil Protect Bond ve Excite DSC). Restorasyonun yapıstırılmasını takiben 3 ay sonra bu disler çekildi. Disler çekildikten sonra sızıntı olup olmadıgının tayini için çekilmis olan disler boya solüsyonunun (% 0.5 basic fucsin) içerisinde 37oC de 24 saat süreyle bekletilip boya sızıntısının miktarı om cinsinden sayısal olarak degerlendirildi. Es zamanlı olarak aynı sekilde tasarlanan invitro çalısma ile farklı yöntemler ve bonding ajanlarının mikrosızıntıyı önlemedeki etkinlikleri arastırıldı. nvivo ve invitro çalısma teknigi ile elde edilen bulgular, istatistiksel olarak t-test'i kullanılarak karsılastırıldı (p<0.05). Her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı.;Microleakage, bonding agents, antibacterial.;Mikrosızıntı, baglayıcı ajanlar, antibakteriyel.Öğe CAD/CAM ve konvansiyonel döküm yöntemleriyle üretilen kobalt-krom ve titanyum metal alt yapılı seramik kronların marjinal ve internal uyumlarının in vitro karşılaştırılmalı olarak araştırılması(Ege Üniversitesi, 2018) Toksavul, SunaMetal-seramik restorasyonlar, klinik kullanımı en yaygın olan sabit protez çeşididir. Kıymetli metal alaşımlarının çok pahalı olması, titanyumun baz metal alaşımlarına göre yüksek biyolojik uyumu, korozyona karşı direnci, düşük ısı iletkenliği ve düşük yoğunlukta oluşu son yıllarda titanyum alaşımlarının popüleritesini ve diş hekimliğinde kullanım alanlarını arttırmıştır. Gelişen eksiltme ve ekleme gibi bilgisayar teknolojilerinin diş hekimliği alanlarında kullanılmaya başlanması, döküm yöntemleriyle hazırlanan metal alt yapılı restorasyonların üretim tekniğini de değişime uğratmıştır. Farklı üretim yöntemleriyle üretilen metal alt yapılar, restorasyonların marjinal ve internal uyumunu etkilemektedir. Bu çalışmadaki amaç; CAD/CAM ve konvansiyonel yöntemle üretilen kobalt krom ve titanyum alt yapılı seramik kronların marjinal ve internal uyumlarının değerlendirilmesidir. İn vitro gerçekleştirilen çalışmada deneysel olarak hazırlanan tek kronların dişe uyumu silikon replika yöntemi ile mikro-BT cihazında incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, CoCr döküm, CoCr milling, Ti döküm, Ti milling gruplarının marjinal aralık değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. İnternal aralıktaki aksiyal duvar bölgesinde CoCr döküm ile CoCr milling grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmazken, Ti döküm ile Ti milling grupları arasında ki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. İnternal aralıktaki aksiyo-okluzal köşe bölgesinde en yüksek değer CoCr milling grubunda daha sonra sırasıyla Ti milling, Ti döküm ve CoCr döküm gruplarında gözlenmiştir. Gruplar arasındaki bu farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. İnternal aralıktaki okluzal alan bölgesinde en yüksek değer CoCr milling grubunda daha sonra sırasıyla Ti döküm, CoCr döküm ve Ti milling gruplarında gözlenmiştir. Gruplar arasındaki bu farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. İnternal aralık hacim değerleri arasında en düşük değer Ti milling grubunda daha sonra sırasıyla CoCr döküm, CoCr milling ve Ti döküm gruplarında gözlenmiştir. Gruplar arasındaki bu farklılıklar CoCr döküm grubu hariç istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.;Titanyum Milling; CoCr Milling; CoCr Döküm; Titanyum Döküm; Marjinal ve İnternal Uyum; İnternal Hacim Değerleri.;Titanium Milling; CoCr Milling; CoCr Cast; Titanium Cast, Marginal and Internal Fit; Internal Volume Values.Öğe CAD/CAM ve preslenebilir tüm seramik sistemleri ile yapılan kronların marjinal ve internal uyumlarının in vivo ve in vitro karşılaştırmalı olarak araştırılması(Ege Üniversitesi, 2011) Akın, Aslı; Toksavul, SunaAll-ceramic crown, CAD/CAM, marginal adaptation, internal adaptation.;Günümüzde estetigin önem kazandıgı dishekimliginde sabit protez yapımında tüm seramik materyallerinin kullanımı oldukça önem kazanmıstır. Estetik, kırılma dayanımı, marjinal ve internal uyum tüm seramik kronların uzun süreli basarısını etkileyen en önemli faktörlerdir. Cerec CAD/CAM sistemi seramik inley, onley, lamina ve kronların klinikte üretilebilmeleri için dizayn edilmistir. Bu sistemin avantajı; uzun ömürlü, dis rengiyle uyumlu restorasyonların tek seansta yapılabilmesini saglamasıdır. Ancak bu restorasyonların dayanıklılıkları ve marjinal uyumları hala tartısılmaktadır. Bu çalısmada Cerec CAD/CAM sistemi ve presleme yöntemi ile elde edilen tek kron restorasyonların marjinal ve internal uyumlarının karsılastırmalı olarak in vivo ve in vitro incelenmesi amaçlanmıstır. Bunun için hastalara uygulanan ve deneysel olarak hazırlanan tek kronların uyumu silikon replika yöntemi ile mikroskop altında incelenmis ve klinik uygulamaların iki yıllık takibi yapılmıstır. Elde edilen sonuçlara göre; her iki grup arasında marjinal ve internal uyum açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıstır ancak dentin, mine, glazür uygulaması amacıyla tekrarlanan porselen fırınlamaları sonucu Press grubunun marjinal ve internal uyumu degismezken; CAD/CAM grubunda marjinal ve internal aralıklarda artıs gözlenmistir. Klinik takip boyunca her iki gruba ait uygulanmıs tüm seramik kronlarda yenileme gereksinimi duyulmamıstır.;Tüm seramik kron, CAD/CAM, marjinal uyum, internal uyum.Öğe CAD/CAM, lazer sinterizasyon ve konvansiyonel döküm yöntemleriyle üretilen metal alt yapılı seramik kronların marjinal ve internal uyumlarının in vivo ve in vitro olarak karşılaştırılması(Ege Üniversitesi, 2014) Tamaç, Ece; Toksavul, SunaBu çalışmada CAD/CAM milling, DMLS ve döküm yöntemiyle üretilen metal-seramik kronların marjinal ve internal uyumlarının in vivo ve in vitro olarak karşılaştırılması amaçlanmıştır. Hastalara uygulanan ve deneysel olarak hazırlanan tek kronların uyumu silikon replika yöntemi ile mikroskop altında incelenmiş ve klinik uygulamaların iki yıllık takibi yapılmıştır. İn vitro çalışmanın sonucunda, CCM grubunun marjinal aralığındaki artış, DMLS ve KD gruplarına göre istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. İnternal aralıktaki aksiyal duvar bölgesinde en yüksek aralık değerleri sırasıyla DMLS, KD ve CCM gruplarında gözlenmiştir. Aksiyo-oklüzal köşe ve oklüzal alan bölgelerinde DMLS grubunda diğer iki gruba göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek değerler elde edilmiştir. İn vivo çalışma sonuçlarına göre, her üç grup arasında marjinal uyum açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. Ayrıca DMLS grubu in vivo çalışmada internal aralıktaki aksiyo-oklüzal köşe ve oklüzal alan bölgelerinde en yüksek aralık değerlerini göstermiştir. Klinik takip boyunca her üç gruba ait uygulanmış metal-seramik kronlarda yenilenme gereksinimi duyulmamıştır.;Laser Sintering, CAD/CAM, marginal adaptation, internal adaptation.;Lazer sinterizasyon, CAD/CAM, marjinal uyum, internal uyum.Öğe Clinical evaluation of 121 lithium disilicate all-ceramic crowns up to 9 years(Quintessence Publishing Co Inc, 2015) Toman, Muhittin; Toksavul, SunaObjective: The aim of this prospective clinical study was to evaluate the clinical performance of lithium disilicate all-ceramic crowns for a period from 12 to 156 months. Method and Materials: One hundred and twenty five lithium disilicate all-ceramic crowns were placed in 35 patients between 2001 and 2007. One patient who received four all-ceramic crowns was excluded from the study. The remaining 34 patients received 121 all-ceramic crowns and were recalled. Ninety-eight anterior and 23 posterior crowns were inserted. All crowns were applied on vital teeth except for 11 crowns which were placed on endodontically treated teeth. Follow-up appointments were performed 6 months after insertion, then annually. Replacement of a restoration was defined as failure. Marginal integrity, marginal discoloration, secondary caries, sensitivity, color match, and ceramic surface were evaluated following modified California Dental Association/Ryge criteria. The survival rate of the crowns was determined using Kaplan-Meier statistical analysis and log-rank test (P=.05). Results: Ten crowns were fractured. The cumulative survival rate according to Kaplan-Meier was 87.1% after mean 104.6 months (range 12 to 156 months). Location (anterior vs posterior) of all-ceramic crown did not significantly affect the survival rate according to log-rank test (P=.89). Endodontically treated teeth without post-and-core restorations exhibited a higher failure rate after all-ceramic crown application according to log-rank test (P<.001). Conclusion: In this in vivo study, lithium disilicate all-ceramic crowns exhibited a satisfactory clinical performance with an estimated survival probability of 87.1% over 104.6 months and they can be used clinically in the anterior and posterior region. Restoring endodontically treated teeth with post-and-core restorations should be considered before all-ceramic crown application.Öğe Clinical evaluation of 121 lithium disilicate all-ceramic crowns up to 9 years(Quintessence Publishing Co Inc, 2015) Toman, Muhittin; Toksavul, SunaObjective: The aim of this prospective clinical study was to evaluate the clinical performance of lithium disilicate all-ceramic crowns for a period from 12 to 156 months. Method and Materials: One hundred and twenty five lithium disilicate all-ceramic crowns were placed in 35 patients between 2001 and 2007. One patient who received four all-ceramic crowns was excluded from the study. The remaining 34 patients received 121 all-ceramic crowns and were recalled. Ninety-eight anterior and 23 posterior crowns were inserted. All crowns were applied on vital teeth except for 11 crowns which were placed on endodontically treated teeth. Follow-up appointments were performed 6 months after insertion, then annually. Replacement of a restoration was defined as failure. Marginal integrity, marginal discoloration, secondary caries, sensitivity, color match, and ceramic surface were evaluated following modified California Dental Association/Ryge criteria. The survival rate of the crowns was determined using Kaplan-Meier statistical analysis and log-rank test (P=.05). Results: Ten crowns were fractured. The cumulative survival rate according to Kaplan-Meier was 87.1% after mean 104.6 months (range 12 to 156 months). Location (anterior vs posterior) of all-ceramic crown did not significantly affect the survival rate according to log-rank test (P=.89). Endodontically treated teeth without post-and-core restorations exhibited a higher failure rate after all-ceramic crown application according to log-rank test (P<.001). Conclusion: In this in vivo study, lithium disilicate all-ceramic crowns exhibited a satisfactory clinical performance with an estimated survival probability of 87.1% over 104.6 months and they can be used clinically in the anterior and posterior region. Restoring endodontically treated teeth with post-and-core restorations should be considered before all-ceramic crown application.Öğe Clinical evaluation of 121 lithium disilicate all-ceramic crowns up to 9 years(Quintessence Publishing Co Inc, 2015) Toman, Muhittin; Toksavul, SunaObjective: The aim of this prospective clinical study was to evaluate the clinical performance of lithium disilicate all-ceramic crowns for a period from 12 to 156 months. Method and Materials: One hundred and twenty five lithium disilicate all-ceramic crowns were placed in 35 patients between 2001 and 2007. One patient who received four all-ceramic crowns was excluded from the study. The remaining 34 patients received 121 all-ceramic crowns and were recalled. Ninety-eight anterior and 23 posterior crowns were inserted. All crowns were applied on vital teeth except for 11 crowns which were placed on endodontically treated teeth. Follow-up appointments were performed 6 months after insertion, then annually. Replacement of a restoration was defined as failure. Marginal integrity, marginal discoloration, secondary caries, sensitivity, color match, and ceramic surface were evaluated following modified California Dental Association/Ryge criteria. The survival rate of the crowns was determined using Kaplan-Meier statistical analysis and log-rank test (P=.05). Results: Ten crowns were fractured. The cumulative survival rate according to Kaplan-Meier was 87.1% after mean 104.6 months (range 12 to 156 months). Location (anterior vs posterior) of all-ceramic crown did not significantly affect the survival rate according to log-rank test (P=.89). Endodontically treated teeth without post-and-core restorations exhibited a higher failure rate after all-ceramic crown application according to log-rank test (P<.001). Conclusion: In this in vivo study, lithium disilicate all-ceramic crowns exhibited a satisfactory clinical performance with an estimated survival probability of 87.1% over 104.6 months and they can be used clinically in the anterior and posterior region. Restoring endodontically treated teeth with post-and-core restorations should be considered before all-ceramic crown application.Öğe CLINICAL MARGINAL AND INTERNAL ADAPTATION OF CAD/CAM MILLING, LASER SINTERING, AND CAST METAL CERAMIC CROWNS(Mosby-Elsevier, 2014) Tamac, Ece; Toksavul, Suna; Toman, MuhittinStatement of problem. Metal ceramic crowns are widely used in clinical practice, but comparisons of the clinical adaptation of restorations made with different processing techniques are lacking. Purpose. The purpose of this study was to compare the clinical marginal and internal adaptation of metal ceramic crowns fabricated with 3 different techniques: computer-aided design and computer-aided manufacturing (CAD/CAM) milling (CCM), direct metal laser sintering (DMLS), and traditional casting (TC). Material and methods. Twenty CCM, 20 DMLS, and 20 TC metal ceramic crowns were fabricated for 42 patients. Before luting the crowns, silicone replicas were obtained to measure marginal gap and internal adaptation that was evaluated at 3 regions: axial wall, axio-occlusal angle, and occlusal surface. Measurements were made with a reflected light binocular stereomicroscope at 20x magnification and analyzed with 1-way analysis of variance (ANOVA) and the Bonferroni post hoc test (alpha=.05). Results. The mean marginal gap values were 86.64 mu m for CCM, 96.23 mu m for DMLS, and 75.92 mu m for TC. The means at the axial wall region were 117.5 mu m for the CCM group, 139.02 mu m for the DMLS group, and 121.38 mu m for the TC group. One-way ANOVA revealed no statistically significant differences among the groups for measurements at the marginal gap (P=.082) and the axial wall region (P=.114). The means at the axio-occlusal region were 142.1 mu m for CCM, 188.12 mu m for DMLS, and 140.63 mu m for TC, and those at the occlusal surface region were 265.73 mu m for CCM, 290.39 mu m for DMLS, and 201.09 mu m for TC. The mean values of group DMLS were significantly higher at the axio-occlusal region and the occlusal surface region than those of other groups (P<.05). Conclusions. CCM, DMLS and TC metal ceramic crowns performed similarly in terms of clinical marginal and axial wall adaptation. The cement film thickness at the occlusal region and axio-occlusal region were higher for DMLS crowns.Öğe Clinical Marginal and Internal Adaptation of Maxillary Anterior Single All-Ceramic Crowns and 2-year Randomized Controlled Clinical Trial(Wiley-Blackwell, 2015) Akin, Asli; Toksavul, Suna; Toman, MuhittinPurposeThe aims of this randomized-controlled clinical trial were to compare marginal and internal adaptation of all-ceramic crowns fabricated with CAD/CAM and heat-pressed (HP) techniques before luting and to evaluate the clinical outcomes at baseline and at 6, 12, and 24 months after luting. Materials and MethodsFifteen CAD/CAM (CC) and 15 HP all-ceramic crowns were placed in 15 patients. A silicone replica was obtained to measure marginal and internal adaptation of each all-ceramic crown before luting, and they were sectioned buccolingually and mesiodistally. Marginal and internal adaptations were measured using computerized light microscope at 40x magnification. Clinical evaluations took place at baseline (2 days after luting) and at 6, 12, and 24 months after luting. Replica scores were analyzed with Mann-Whitney U and Student's t-test ( = 0.05). Survival rate of crowns was determined using Kaplan-Meier statistical analysis. ResultsThe median marginal gap for the CC group was 132.2 m and was 130.2 m for the HP group. The mean internal adaptation for the CC group was 220.3 51.3 m and 210.5 +/- 31 m for the HP group. There were no statistically significant differences with respect to marginal opening (Mann-Whitney U test; p = 0.95) and internal adaptation (Student's t-test; p = 0.535) between the 2 groups. Based on modified Ryge criteria, 100% of the crowns were rated satisfactory during the 2-year period. ConclusionIn this in vivo study, CAD/CAM and HP all-ceramic crowns exhibited similar marginal and internal adaptations. A 100% success rate was recorded for the 15 CAD/CAM and for the 15 HP all-ceramic crowns during the 2-year period.Öğe Clinical Marginal and Internal Adaptation of Maxillary Anterior Single All-Ceramic Crowns and 2-year Randomized Controlled Clinical Trial(Wiley-Blackwell, 2015) Akin, Asli; Toksavul, Suna; Toman, MuhittinPurposeThe aims of this randomized-controlled clinical trial were to compare marginal and internal adaptation of all-ceramic crowns fabricated with CAD/CAM and heat-pressed (HP) techniques before luting and to evaluate the clinical outcomes at baseline and at 6, 12, and 24 months after luting. Materials and MethodsFifteen CAD/CAM (CC) and 15 HP all-ceramic crowns were placed in 15 patients. A silicone replica was obtained to measure marginal and internal adaptation of each all-ceramic crown before luting, and they were sectioned buccolingually and mesiodistally. Marginal and internal adaptations were measured using computerized light microscope at 40x magnification. Clinical evaluations took place at baseline (2 days after luting) and at 6, 12, and 24 months after luting. Replica scores were analyzed with Mann-Whitney U and Student's t-test ( = 0.05). Survival rate of crowns was determined using Kaplan-Meier statistical analysis. ResultsThe median marginal gap for the CC group was 132.2 m and was 130.2 m for the HP group. The mean internal adaptation for the CC group was 220.3 51.3 m and 210.5 +/- 31 m for the HP group. There were no statistically significant differences with respect to marginal opening (Mann-Whitney U test; p = 0.95) and internal adaptation (Student's t-test; p = 0.535) between the 2 groups. Based on modified Ryge criteria, 100% of the crowns were rated satisfactory during the 2-year period. ConclusionIn this in vivo study, CAD/CAM and HP all-ceramic crowns exhibited similar marginal and internal adaptations. A 100% success rate was recorded for the 15 CAD/CAM and for the 15 HP all-ceramic crowns during the 2-year period.Öğe Clinical Marginal and Internal Adaptation of Maxillary Anterior Single All-Ceramic Crowns and 2-year Randomized Controlled Clinical Trial(Wiley-Blackwell, 2015) Akin, Asli; Toksavul, Suna; Toman, MuhittinPurposeThe aims of this randomized-controlled clinical trial were to compare marginal and internal adaptation of all-ceramic crowns fabricated with CAD/CAM and heat-pressed (HP) techniques before luting and to evaluate the clinical outcomes at baseline and at 6, 12, and 24 months after luting. Materials and MethodsFifteen CAD/CAM (CC) and 15 HP all-ceramic crowns were placed in 15 patients. A silicone replica was obtained to measure marginal and internal adaptation of each all-ceramic crown before luting, and they were sectioned buccolingually and mesiodistally. Marginal and internal adaptations were measured using computerized light microscope at 40x magnification. Clinical evaluations took place at baseline (2 days after luting) and at 6, 12, and 24 months after luting. Replica scores were analyzed with Mann-Whitney U and Student's t-test ( = 0.05). Survival rate of crowns was determined using Kaplan-Meier statistical analysis. ResultsThe median marginal gap for the CC group was 132.2 m and was 130.2 m for the HP group. The mean internal adaptation for the CC group was 220.3 51.3 m and 210.5 +/- 31 m for the HP group. There were no statistically significant differences with respect to marginal opening (Mann-Whitney U test; p = 0.95) and internal adaptation (Student's t-test; p = 0.535) between the 2 groups. Based on modified Ryge criteria, 100% of the crowns were rated satisfactory during the 2-year period. ConclusionIn this in vivo study, CAD/CAM and HP all-ceramic crowns exhibited similar marginal and internal adaptations. A 100% success rate was recorded for the 15 CAD/CAM and for the 15 HP all-ceramic crowns during the 2-year period.Öğe Determining Candida spp. Incidence in Denture Wearers(Springer, 2010) Abaci, Ozlem; Haliki-Uztan, Alev; Ozturk, Berran; Toksavul, Suna; Ulusoy, Mubin; Boyacioglu, HayalThe aim of this study was to determine Candida spp. incidence in the oral cavity of denture wearers and characterize predisposing factors in denture-related stomatitis (DRS). Three groups of denture wearers and a control group were evaluated for DRS according to Newton's classification. The amount of yeast in saliva and the presence of yeast on mucosal surfaces were determined by phenotyping methods, and the impact of some risk factors on candidal carriage was evaluated. The development of DRS is most common in complete prosthesis users. When the count of yeast in saliva is >= 400 cfu/ml, the frequency of DRS is increased. In individuals who develop DRS, the most frequently encountered species that was identified as C. albicans. Prosthetic hygiene was related to the intensity of candidal growth and the development of DRS. C. albicans live as saprophyte in the oral cavity. But, it is capable of causing infection if there are predisposing conditions related to the host. Usage of removable prosthesis may cause these microorganisms to gain pathogenicity.Öğe Effect of an antibacterial adhesive on the bond strength of three different luting resin composites(Elsevier Sci Ltd, 2006) Cal, Ebru; Tuerkuen, L. Sebnem; Tuerkuen, Murat; Toman, Muhittin; Toksavul, SunaObjectives: Effect of a dentin adhesive system containing antibacterial monomer-MDPB (Clearfil Protect Bond) on the shear bond strength of all-ceramic-IPS Empress 2 restorations luted with three different dual-polymerizing systems (Variolink 2, RelyX ARC and Panavia F 2.0) to dentin was investigated. Methods: One hundred and eight all-ceramic discs (2X3 mm; IPS Empress 2) were fabricated and ultrasonically cleaned. The buccal surfaces of 108 non-carious extracted human premolars were flattened to expose dentin and subsequently polished with 600-grit wet silicon carbide paper. Three dual-polymerizing luting systems had test groups and control groups consisting of 18 samples each. For the test groups Clearfil Protect Bond was applied to the exposed dentin surfaces. Control groups received the original bonding procedures of each adhesive system. After the all-ceramic samples were luted to the teeth, thermocycling was performed 5000 times. Shear bond strengths were tested using Shimadzu Universal Testing Machine until failure. Analysis of fractured dentin surfaces were performed using Optical Microscope at X 10 and X 1000 magnifications and the images were analyzed with Image Analyzer. Data was analyzed with one-way ANOVA and Bonferroni test at a significance [eve( of p<0.05. Results: Mean shear bond strength data of the groups in MPa were; Variolink: 20.45+/-4.75, Variolink+Clearfil Protect Bond: 29.32 +/- 2.37, RelyX ARC:18.82 +/- 3.19, RelyXARC+Clearfil Protect Bond: 25.58 +/- 4.05, Panavia F2.0:17.11 +/- 2.98, Panavia F 2.0+Clearfil Protect Bond: 24.40 +/- 7.46. Application of the antibacterial adhesive increased the shear bond strengths of all three dual-polymerizing systems to dentin (p=0.00). The surface analysis showed that most of the specimens showed the adhesive failure mode between the dentin and the composite luting agent interface. Conclusion: The antibacterial adhesive system Clearfil Protect Bond can be safety used to prevent the potential risk of complications resulting from bacterial. activity regardless of affecting the bond strength of IPS Empress 2 restorations luted with the dual-polimerizing systems used in this study. (C) 2005 Elsevier Ltd. All rights reserved.Öğe Farklı adeziv simanlarla yapıştırılan tüm seramik kronların mikrosızıntılarının in vitro karşılaştırmalı olarak araştırılması(Ege Üniversitesi, 2011) Toman, Muhittin; Akın, Aslı; Tamaç, Ece; Toksavul, SunaSon yıllarda dishekimliginde estetik gereksinimlerin artısı, seramik restorasyonların gelismesinde baslıca rol oynamaktadır. Seramik kronların hasta ve hekim tarafından tercih edilmelerinin en önemli nedenleri estetik ve biyouyumlu olmalarıdır. Agız içerisinde yapılan restorasyonların klinik ömürlerini etkileyen en önemli faktörlerden birisi restorasyonun marjinal uyumu digeri ise mikrosızıntıdır. Restorasyonun uyumu direkt olarak disin preparasyonu ve restorasyonun yapımı için kullanılan sistemin duyarlılıgı ile ilgili iken, mikrosızıntı ise restorasyonun simantasyonunda kullanılan yapıstırıcı simana baglıdır. Bu çalısmada degisik adeziv simanlarla simante edilen tüm seramik kronların mikrosızıntılarının karsılastırmalı olarak in vitro arastırılması amaçlanmıstır. Bunun için hazırlanan tek kronların mikrosızıntılarının belirlenmesi için boya penetrasyon yöntemi kullanılmıs ve ısık mikroskobu ile mikrosızıntı miktarları ölçülmüstür. Tüm seramik kronların mikrosızıntı düzeyine seramik kronun simantasyonunda kullanılan rezin siman ve dentin bonding sistemlerinin etkisinin arastırıldıgı çalısmada genel olarak kullanılan rezin simanların mikrosızıntıyı azaltacagı düsünülmüs ve bunun için en basarılı adeziv simanın belirlenmesi hedeflenmistir. Bunun sonucunda da klinik kullanımda hangi rezin simanın restorasyonun daha uzun ömürlü olması için yararlı olacagı konusunda önemli sonuçlar elde edilmistir.Öğe Farklı mekanizmayla sertleşen yapıştırma simanlarının mine ve dentindeki mikrogerilim bağlanma dayınımı(Ege Üniversitesi, 2011) Toksavul, Suna; Türkün, MuratBu çalısmanın amacı farklı sertlesme mekanizmasına sahip yapıstırma simanlarının mine ve dentindeki mikrogerilim baglanma dayanımını degerledirmektir. Yeni çekilmis saglam 40 adet büyük azı disi, dis dokusuna gore mine ve dentin grubu olarak rastgele iki ana gruba ayrıldı (n=20). Mine ve dentin yüzeyleri önce elmas frezler sonra 180 ve 600 gritlik silikon karbid zımparalarla düzgünlestirilip, standartize edildi. Daha sonra bu ana gruplar kendi içinde kullanılan yapıstırıcı siman (dual-cure sertlesen Variolink 2 (Ivoclar/Vivadent), ısıkla sertlesen Variolink Veneer (Ivoclar/Vivadent)) ve kullanılan adeziv sisteme (üç basamaklı total-etch Syntac (Ivoclar/Vivadent), iki basamaklı total-etch Excite (Ivoclar/Vivadent)) göre 4 alt gruba ayrıldı (n=5). Isı ve basınç altında üretilen IPS Empress (Ivoclar) seramik bloklar 50 om büyüklügündeki Al2O3 tozları ile pürüzlendirildi ve distile suda temizlendi. Seramiklerin asitle pürüzlendirilmesi ve silan uygulamasını takiben simantasyon islemleri gerçeklestirildi. Hazırlanan örneklerden kesitler alınarak 1x1 mm ebatında test çubukları elde edildi. Mikrogerilim baglanma dayanımları mikrogerilim test aleti ile 1mm/dak hızda test edildi. Elde edilen veriler genellestirilmis dogrusal model analizi ile degerlendirildi. Genellestirilmis model analizi sonuçlarına göre mineye baglanma degerleri dentine baglanmadan daha yüksek degerler gösterdi. Rezin siman grupları arasındaki fark anlamlı iken adeziv sistemler arasında anlamlı bir fark bulunamadı. Çalısmanın sonuçları minede dentine göre daha güvenilir bir baglanmanın saglandıgını gösterdi. Variolink 2 simanı ile Variolink Veneer simanından daha yüksek baglanma degerleri elde edildi. Syntac adezivinin siman gruplarıyla etkilesimi Excite adezivinden daha basarılı bulundu.;Porcelain laminate veneers, luting agents, microtensile, bond strength.;Porselen lamina vener, yapıstırma simanı, mikrogerilim, baglanma dayanımı.Öğe Farklı sertlikte titanyum alaşımlarına değişik yüzey işlemleri uygulandıktan sonra porselen ile olan bağ dayanımlarının araştırılması(Ege Üniversitesi, 2015) Kümbüloğlu, Övül; Toksavul, SunaSon yıllarda metal-seramik restorasyonlarda; biyouyumlu olmaları, korozyona karşı dirençli olmaları, yüksek mekanik özellikleri nedeniyle alt yapı olarak titanyum ve alaşımlarının kullanımı gündeme gelmiştir. Bununla birlikte titanyum ile porselen arası bağlantı hala yetersizdir. Titanyum porselen arasındaki bu zayıf bağlantıyı güçlendirmek için çeşitli yüzey işlemleri uygulanmaktadır. Mikromekanik retansiyon amacıyla Al2O3 partikülleriyle kumlama sıklıkla kullanılan yöntemlerden biridir. Al2O3 partiküllerinin tribokimyasal yöntemlerle silika kaplanması ile hem mikromekanik hem kimyasal bağlanma sağlanmaktadır. Bu yöntemde 110 æm çapındaki silika modifiye Al2O3 partikülleriyle kumlama yapılmaktadır. Çalışmanın amacı titanyum alaşımının yüzeyine uygulanan farklı büyüklükteki Al2O3 partikülleri ve silika modifiye Al2O3 partikülleriyle yapılan pürüzlendirme işlemlerinin porselen-titanyum bağlantısına etkisini incelemektir. Sonuç olarak, titanyum-porselen bağlantısında standart Al2O3 partikülleriyle kumlama işleminde kullanılan partiküllerin büyüklüğü arasındaki farkın istatiksel olarak etkili olmadığı görülmüştür. Ancak silika modifiye Al2O3 partikülleriyle yapılan tribokimyasal kumlama işleminin ise, partikül çapı üzerinde pozitif etki göstererek titanyum-porselen bağlantısını kuvvetlendirdiği görülmüştür.;Titanium, Tribochemical silica coating, Sandblasting.;Titanyum, Tribokimyasal silika kaplama, Kumlama.Öğe Farklı tekniklerle üretilen titanyum altyapılı porselen kronların klinik takibi ve değerlendirilmesi(Ege Üniversitesi, 2021) Toksavul, Suna; Kaya, Elif EzgiGünümüz diş hekimliğinde metallere alternatif estetik materyaller bulunmasına rağmen sabit restorasyonlarda, metal altyapılı seramik restorasyonlar güncelliğini korumaya devam etmektedir. Titanyum ise diş hekimliğinde yüksek biyouyumluluğu, düşük yoğunluğu, düşük ısı iletkenliği, korozyona karşı yüksek direnciyle uzun yıllardır kullanılan bir metaldir. Ancak titanyum, işlenebilirliği ve porselenle bağlantısı zor bir metaryaldir. Bu kısa dönemli klinik prospektif çalışmada farklı tekniklerle üretilmiş titanyum altyapılı porselen kronların klinik olarak karşılaştırılmalı değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne molar dişlerindeki madde kaybı şikayeti ile başvuran ve bu şikayetlerinin kaplama ile tamamlanmasını talep eden hastalara 40 adet kron yapılmıştır. Birinci gruba 20 adet CAD/CAM, ikinci gruba 20 adet konvansiyonel döküm tekniğiyle titanyum altyapılı porselen kronlar yapılmıştır. Hastalar 0-3-6-12 ve 18 ay takip edilmiş, bu takip seanslarında World Dental Federation (FDI) kriterlerine göre alınan verilerin istatistiksel değerlendirmeleri yapılmıştır. Radyografik ve klinik muayeneleri yapılan hastaların diş preparasyonu dişin anatomik formuna uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Dişlerin preparasyonu tamamlandıktan sonra polivinil siloksan ölçü maddesiyle tüm diş arkının ölçüsü alınmıştır. Laboratuvar aşamasında, konvansiyonel yöntemle dökümü gerçekleştirilecek olan titanyum altyapılı seramik grubunun dökümü, ergitme argon atmosferi altında yüksek frekanslı indüksiyon cihazı kullanılarak yapılmıştır. CAD/CAM yöntemiyle üretilen titanyum altyapıların hazırlanışı için elde edilen modeller dijital tarayıcıyla dijital ortama aktarıldıktan sonra dizaynı gerçekleştirilmiştir. CNC kazıma makinesinde altyapıların üretimi tamamlanmıştır. Ardından tesviyeleri gerçekleştirilen titanyum altyapıları prova için kliniğe gönderilmiştir. Metal altyapıların uyumları klinikte ağız içinde kontrol edildikten sonra altyapılar, üst yapı seramiğinin yüklenmesi için tekrar laboratuvara gönderilmiştir. Altyapılara titanyum alt yapılar için özel üretilmiş olan düşük ısı porseleni yüklenip dentin prova için kliniğe gönderilmiştir. Kenar uyumu, kontaktı ve oklüzyonu kontrol edildikten sonra restorasyonlar, glazüre gönderilmiştir. Glazürü tamamlanan restorasyonların hasta ağzında son uyum kontrolleri tekrar yapılmıştır. Simantasyon, çinko polikarboksilat simanla üretici firmanın önerileri doğrultusunda toz-likit oranlarında karıştırılarak gerçekleştirilmiştir. 0, 6, 12 ve 18. aylarda kontrol seanslarına çağrılan hastaların FDI kriterlerine estetik, fonksiyonel ve biyolojik özellikleri değerlendirilmiştir. 18 ay boyunca restorasyonların hiçbirinin yeniden yapılması gerekmemiştir. Yapılan istatiksel analizler sonucunda iki grup arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Çalışmada yer alan hastalarımızın kontrol seansında yapılan muayene ve yapılan ağız içi değerlendirmelerinin sonucunda CAD/CAM ve döküm yöntemiyle üretilen restorasyonların başarılı sonuçlara sahip olduğu gözlenmiştir.;Titanyum; titanyum altyapılı porselen kron; titanyum CAD/CAM milling; titanyum döküm.;Titanium; titanium ceramic crown; titanium CAD/CAM milling; titanium cast.Öğe Farklı üretim teknikleriyle hazırlanmış metal altyapılar ile üzerlerine pişirilmiş porselenlerin bağ dayanımlarının değerlendirilmesi(Ege Üniversitesi, 2018) Toksavul, Suna; Işık, Ebru Nur; Aladağ, AkınDiş kayıpları insanlarda fonksiyonel ve estetik açıdan olumsuz sonuçlara sebep olmaktadır ve bu sebeple protetik olarak tedavi edilmesi gerekmektedir. Diş eksikliklerinde metal seramik restorasyonlar, protetik tedavi amacıyla uzun süredir kullanılmaktadır. Gelişen teknoloji ve artan estetik taleplerle birlikte kullanımı gittikçe artarak, günümüzde sık kullanılan tedavi seçeneklerinden biri olmuştur. Kron-köprü protezlerinde porselen kullanımının öncelikli sebebi, estetik açıdan doğal dişlerle uyumlu olmaları ve biyolojik uyumudur. Esnemeye karşı direnci olmayan porselenin ağızda çiğneme kuvvetleriyle kırılmasını önlemek amacıyla rijit bir altyapı olarak metal alaşımları kullanılırlar. Bu amaçla farklı metal alaşımları kullanılabilmektedir. Altın alaşımları önceleri daha çok tercih edilirken günümüzde kobalt-krom, titanyum, zirkon gibi alt yapılar tercih edilebilmektedir. Restorasyonların klinik başarısı için metal alt yapı ile porselen arasında kuvvetli bir bağlantı olması önemlidir. Farklı içeriklerdeki metal alaşımları, geleneksel olarak döküm yöntemiyle senelerdir yapılmaktadır. Son yıllarda dental alandaki teknolojik gelişmelerle metal alaşımların yapım yöntemleri geliştirilmiştir ve günümüzde metal alaşımların yapımında CAD/CAM (Computer Aided Design/Computer Aided Manufacturing) ve Lazer Sinter teknolojilerinin kullanımı popüler hale gelmiştir. CAD/CAM ve Lazer Sinter tekniğinde restore edilecek dişsiz alanın dijital ölçüsü alındıktan sonra, ilk aşama olarak alt yapının bilgisayar destekli dizaynı yapılır ve ikinci aşama olarak bu dijital dizaynın üretimi yapılır. Metal üzerine işlenecek olan porselenlerin farklı markaları mevcuttur ve dental laboratuvarlarda farklı markalar kullanılmaktadır. Literatürde metal ve porselen arasındaki bağlantıyla ilgili çalışmalar bulunmasına rağmen, yeni CAD/CAM ve Lazer Sinter teknikleriyle üretilen metaller ile farklı markalardaki porselenlerin bağlantılarının kaşılaştırılmasıyla ilgili fazla çalışma yoktur. Farklı metal üretim tekniklerinin farklı markalardaki porselen bağlantılarıyla olan karşılaştırmalarının araştırılması gerekmektedir. Bu in-vitro çalışmanın amacı; döküm, milleme ve lazer sinter yöntemleriyle hazırlanan Co-Cr metal alt yapı materyallerinin, üç farklı porselen markası (Noritake Ex3, Ceramco3, Vita VMK Master) ile olan bağ dayanımlarının karşılaştırılmasıdır. Bu amaçla üç farklı porselen markası Co-Cr metal örnekleri üzerine pişirilmiş (n:12), 5000 termal siklus sonrası makaslama testi uygulanmıştır. Sonuç olarak farklı metal üretim tekniklerinin bağ dayanımları arasında istatiksel olarak anlamlı fark olmadığı görülmüştür (p>0,05). Farklı marka porselenlerin metal örneklerle yapmış oldukları bağ dayanımları arasındaki fark anlamlı bulunmuştur (Vita VMK Master> Ceramco3> Noritake Ex3) (p<0,05). Metal gruplarının, porselen markaları ile etkileşimleri arasında anlamlı fark olmadığı görülmüştür (p>0,05).;Co-Cr, Döküm, CAD/CAM, Laser Sinter, Milleme, Porselen.;Co-Cr, Casting, CAD/CAM, Laser Sintering, Milling, Porcelain.Öğe Farklı Yöntemlerle Üretilen Co-Cr Alt Yapıların, Porselen ile Bağlantısının Değerlendirilmesi(2018) Işık, Ebru Nur; Aladağ, Akın; Toksavul, SunaGİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışmada döküm, CAD/CAM milleme ve lazer sinter yöntemleriyle hazırlanan Co-Cr metal alt yapı materyallerinin, farklı marka porselenler ile olan bağlanma dayanımlarının karşılaştırılması amaçlandı. YÖNTEM ve GEREÇLER: Toplam 108 adet Co-Cr metal örnek döküm, CAD/CAM Milleme ve Lazer Sinter teknikleriyle üretildi. Metal örnek grupları üçe ayrılarak üzerlerine üç farklı porselen markası (Noritake Ex3, Ceramco3, Vita VMK Master) uygulandı (n: 12). 5-550C de 5000 termal siklus uygulanan örneklere, Universal test cihazında (Shimadzu, Japan) makaslama bağlanma dayanımı testi uygulandı. Elde edilen kopma bağlanma dayanım değerleri, parametrik olmayan faktöryel (ANOVA) ve Bonferroni istatistiksel analizleri ile değerlendirildi. BULGULAR: Farklı metal üretim tekniklerinin bağlanma dayanımları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0,0576). Farklı porselenlerin metal örneklerle yapmış oldukları bağlanma dayanımları arasındaki fark ise anlamlı bulundu (p=0,004). En yüksek bağlanma dayanımını oluşturan porselenin Vita VMK Master (39,00 MPa) olduğu, Ceramco porselenin bağlanma dayanım değeri 35,58 MPa ve en düşük bağlanma dayanımı değeri ise Noritake porselende (33,17 MPa) olduğu bulundu. Metal gruplarının, porselen markaları ile etkileşimleri arasında anlamlı fark bulunmadı (p=0,713). TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu in-vitro çalışmada kullanılan seramik markaları ile farklı tekniklerle üretilmiş alt yapılar arasında oluşan metal-seramik bağlantısının klinik kullanım için yeterli düzeyde olduğu görüldü.