Yazar "Taştan, Pelin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 4 farklı Lamiaceae bitkisi üzerinde farmakognozik çalışmalar(Ege Üniversitesi, 2021) Taştan, Pelin; Kıvçak, Bijen; Fafal, Tuğçe; Armagan, Güliz; Birim, DervişEge Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı ve Biyokimya Anabilim Dalı katkılarıyla multidisipliner bir yaklaşımla hazırlanmış olan bu proje kapsamında, Elazığ bölgesinden toplanmış olan Lamiaceae familyasına ait olan Stachys lavandulifolia, Salvia verticillata, Phlomis herba venti sp. pungens ve Phlomis sieheona bitkilerinin toprak üstü kısımlarından hazırlanmış olan metanol ekstrelerinin antioksidan aktiviteleri (DPPH ve ABTS testler) ölçülmüş, total fenolik madde ve total flavonoit madde miktar tayinleri yapılmıştır. Buna göre, çalışmada yer alan her bir bitkimizin antioksidan aktiviteye sahip olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bu bitkilerin yağ asitleri kompozisyonları gaz kromatografisi yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Buna göre içeriklerinde doymuş ve doymamış yağ asitleri belirlenmiş ve aktiviteleriyle ilişkileri incelenmiştir. Yine söz konusu bitki metanol ekstrelerinin; insan nöroblastoma hücre hattı kullanılarak oluşturulan hidrojen peroksit ile indüklenmiş oksidatif stres modelinde hücre canlılığı üzerinde etkileri incelenmiştir. Yine her bir bitkinin anlamlı derecede etkili olduğu görülmüş, bu da bitkilerimizin önemini arttıran bir husus olmuştur. Çalışma sonuçlarımızın, ileride yapılması olası çalışmalar için de ışık tutacağı aşikardır.;Stachys lavandulifolia, Salvia verticillata, Phlomis herba venti sp. pungens, Phlomis sieheona, oksidatif stres, nöroproteksiyon, yağ asidi.;Stachys lavandulifolia, Salvia verticillata, Phlomis herba venti sp. pungens, Phlomis sieheona, oxidative stress, neuroprotection, fatty acid.Öğe Geleneksel Çin Tıbbı ve Kullanılan Bitkiler: Geleneksel Derleme(2021) Taştan, PelinTarih boyunca insanlığın var olmasıyla beraber, çeşitli hastalıklar ortaya çıkmış ve bu hastalıklara çözüm bulmak için doğadan ve deneyimlerden edinilen bilgilerle geleneksel tedavi yöntemlerinin ve dolayısıyla da geleneksel tıbbın temelleri atılmıştır. Dünya genelinde pek çok farklı geleneksel tıp uygulamaları ve bunlara ait farklı tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bu çalışma kapsamında, günümüzde dahi kullanımı yaygın olan tedavi yöntemlerini içinde barındıran geleneksel Çin tıbbı üzerinde durulmuştur. Geleneksel Çin tıbbı, birçok tedavi metodunun çok büyük bir hızla güncelliğini kaybettiği ve yerini modern tıp tedavi yöntemlerine bıraktığı günümüz koşullarında bile önemini korumaktadır. Hatta gün geçtikçe geleneksel Çin tıbbı üzerindeki ilgi yoğunlaşmaktadır. Bu yüzden bu derlemede, geleneksel Çin tıbbının tarihçesi, kaynakları, tedavi yöntemleri, esasları ve prensipleri hakkındaki literatür çalışmaları incelenerek değerlendirilmiştir. Bunun yanı sıra geleneksel Çin tıbbında tedavide kullanılan bitkilerden bahsedilmiş, yapılmış olan çalışmalar esas alınarak bu bitkilerin önemi vurgulanmış ve en sık kullanılan bitkiler üzerinde durulmuştur. Günümüzde hâlâ kullanılmakta olan tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verilmiş, modern tıp uygulamaları ile benzerliklerine değinilmiştir. Bunun yanında, bu uygulamaların güncelliğini korumasından dolayı gelecekte atılması uygun olan adımların önemi belirtilmiştir.Öğe Öğe Psephellus pyrrhoblepharus (BOİSS.) wagenitz bitkisinin farmakognozik yönden değerlendirilmesi(Ege Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2018) Taştan, Pelin; Kıvçak, BijenBu tez çalışmasında, Harput, Elazığ bölgesinde endemik olarak yetişen Psephellus pyrrhoblepharus (Boiss.) Wagenitz bitkisi üzerinde 6 farklı aşamada detaylı incelemeler gerçekleştirilmiştir. İlk olarak P. pyrrhoblepharus üzerinde kalite kontrol çalışmaları doğrultusunda, kurutmada kayıp ve kül miktar tayinleri (total kül, sülfat külü ve hidroklorik asitte çözünmeyen kül) Avrupa Farmakopesi esas alınarak gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlar, % değerler olarak ifade edilmiştir. Bunun yanı sıra, bitkinin toprak üstü kısımlarının içerdiği total flavonoit ve total fenolik madde miktarları belirlenmiştir. Daha sonra bitkimizin toprak üstü kısımlarından n-hekzan, metanol:su (1:1), kloroform ve etil asetat ekstreleri hazırlanmış ve bu 4 ekstre üzerinde 6 farklı antioksidan aktivite testi uygulanmıştır. Bu testler sonucunda en yüksek aktiviteyi gösteren ekstreler, etil asetat ekstresi ve izolasyon aşamasının gerçekleştirildiği kloroform ekstresi olmuştur. Bunun yanı sıra, bitkimizin uçucu yağı içeriği GC-MS analizi ile tayin edilerek majör bileşikler; hekzadekanoik asit (%17.1), spatulenol (%10.3), karyofilen oksit (%9.6) ve heptakozan (%5.2) olarak tespit edilmiştir. GC analizi ile de, bitkinin yağ asitleri kompozisyonu tayini gerçekleştirilmiş ve doymuş yağ asitleri %31.37 oranında, tekli doymamış yağ asitleri %22.76 oranında ve çoklu doymamış yağ asitleri %17.53 oranında bulunmuştur. Bitkimizin toprak üstü kısımlarından hazırlanmış olan kloroform ekstresi üzerinde, ileri kromatografik yöntemler kullanılarak izolasyon çalışmaları aşamasına geçilmiştir. İzole edilen 13 maddenin yapı tayinleri modern spektroskopik yöntemler ile gerçekleştirilmiş ve sonuçta 6 seskiterpen, 3 flavonoit, 1 flavonoit glikoziti, 1 fenol glikoziti, 1 hegzenil glikozit ve 1 kumarin yapıda bileşik elde edilmiştir. İzole edilmiş olan bileşikler için, 3 farklı hücre tipi (servikal ve meme kanseri hücre hatları) üzerinde ve 2 farklı konsantrasyonda (10 mM ve 30 mM) antiproliferatif aktivite testleri uygulanmıştır. Elde edilen verilere göre hesaplanan değerler incelenmiş ve buna göre genel olarak 3 hücre tipinde de en aktif bileşikler; PP-3 (klorojanerin) , PP-6 (sinaropikrin) , PP-9 (19-deoksi-15-klorojanerin) ve PP-10 (aguerin B) seskiterpen bileşikleri olarak tespit edilmiştir. Çalışmamızın son aşamasında ise, izole edilen majör maddelerimizden birisi olan apigenin için, 4 farklı ekstremiz üzerinde ultra performanslı sıvı kromatografisi (UPLC) kullanılarak miktar tayini yöntemi çalışılmıştır. Etil asetat ve metanol:su (1:1) ekstrelerimizde görülmeyen apigenin maddesi, kloroform ekstremizde 2.114 ± 0.02 µg/ml ve n-hekzan ekstremizde 0.528 ± 0.02 µg/ml miktarlarında bulunmuştur. Ayrıca doğruluk, doğrusallık, sağlamlık, kesinlik, seçicilik, tanımlama limiti ve ölçüm limiti parametrelerinin test edilmesi ile bu yöntemin validasyonu sağlanmıştır.