Yazar "Sorias, Oya" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Brown Dikkat Eksikliği Bozukluğu Ölçeği Yetişkin Formu’nun Türkçeye Uyarlanması(2019) Tokay, Beliz Bicil; Başaran, Ilgın; Sorias, OyaBrown Dikkat Eksikliği Bozukluğu Ölçeği yetişkin formu (Brown Attention Deficit Disorder Scale - BADDS for Adults), kişinin öz bildirimlerinden hareketle, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) belirtilerini ve ilişkili yürütücü işlev eksikliklerini değerlendirebilen bir ölçme aracıdır. Ölçek, Türkçe’ye uyarlanmış ve psikometrik özellikleri incelenmiştir. Araştırmaya 18 - 41 yaş aralığında; DEHB tanısı alan 101 kişi (48 kadın, 53 erkek) ve DEHB tanısı olmayan 251 kişi (213 kadın, 38 erkek) katılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi, Türkçe ölçek ve orijinal ölçeğin yeterli düzeyde uyumlu olduğunu göstermiştir. Test-tekrar test güvenirlik çalışması, DEHB tanısı olmayan bir grup yetişkinle (n = 53), üç hafta arayla yürütülmüş ve Pearson korelasyon kat sayısı .82 (p < .01) olarak bulunmuştur. Cronbach alfa katsayısı (.95) ve madde toplam puan korelasyonları ile içsel tutarlılık doğrulanmıştır. Ayırt edici geçerlik için, DEHB tanısı olan (n = 92) ile olmayan yetişkinlerin (n = 231), ölçekten aldıkları toplam puanlar ve alt ölçek puanları karşılaştırılmıştır. Sonuçlar DEHB grubunun toplam ölçek ve beş küme puanlarının anlamlı bir biçimde (p < .01) daha yüksek olduğunu göstermiştir. Brown DEBÖ-Y’nin, Türkiye’deki klinik uygulamalarda ve araştırmalarda kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir değerlendirme aracı olduğu görülmektedir.Öğe Do coping styles mediate the relationship between disability status and psychosocial loss in people with relapsing remitting multiple sclerosis?(Sage Publications Ltd, 2017) Gedik, Zumrut; Sorias, Oya; Idiman, EgemenThe main aim of this cross-sectional study was to analyse the degree to which coping may act as a mediator between disability and psychosocial loss in people with relapsing remitting multiple sclerosis. Participants (N=158) completed measures of psychosocial loss and ways of coping. Disability status was evaluated by attending neurologists. Coping partially mediated the relationship between disability and psychosocial loss. Disability leads to the experience of psychosocial loss but it is not the sole factor determining the formation of psychosocial loss. Coping is also associated with such losses in multiple sclerosis.Öğe Effectiveness of a Cognitive Behavioral Group Therapy Program for Reducing Anger and Aggression in Adolescents(Turkish Psychologists Assoc, 2010) Sutcu, Serap Tekinsav; Aydin, Arzu; Sorias, OyaThe aim of this study was to prepare a cognitive behavioral group therapy program to reduce anger and aggression and evaluate the effectiveness of the program on the adolescents showing anger and aggression. Firstly the therapy program was developed by the authors. Then a pilot study was carried out to evaluate the deficiencies and problems of the therapy program. The program was finalized after that preliminary study. The twelve-session-program included cognitive restructuring, self-instruction, relaxation, and exposure techniques. In the main study, 40 students (treatment = 19, control = 21) who met the inclusion criteria at seventh and eighth grade were included in the participant group. To evaluate the effectiveness of the therapy program State Trait Anger and Expression Inventory (STAXI), STAXI parent form, Children's Action Tendency Scale (CATS), Novaco Anger Inventory short form were administered as pre-test, post-test and 6-month follow-up measures. Results revealed significant improvements in both self report and parent report of anger and aggression measures in therapy group. Intervention gains were largely maintained after 6 months in 8 participants who were available for the follow-up evaluation. The results, limitations and strengths of the study are discussed in the light of the literature.Öğe Ergenlerde öfke ve saldırganlığın bilişsel-davranışçı grup yaklaşımıyla azaltılması(Ege Üniversitesi, 2006) Tekinsav Sütcü, Serap; Gürkan, Arzu; Sorias, Oya[Abstract Not Available]Öğe I-G savunma mekanizmaları envanterini Türk kültürüne uyarlama çalışması(Ege Üniversitesi, 1995) Sorias, Oya; Leblebici, Çiğdem; Uysal, ŞefikBu çalışmanın temel amacı, Ihilevih ve Glaser'in (1969) geliştirdikleri Savunma Mekanizmaları Envanterini (SME) Türk toplumu için uyarlamak ve standardize etmektir. SME, hipotetik çatışma durumlarını içeren on küçük öyküden oluşan ve bu çatışmalar karşısında bireyin, davranış, düşünce, fantezi ve duygu dünyasında ortaya çıkan tepkileri araştırarak kullandığı savunmaları değerlendiren objektif bir ölçme aracıdır. Envanterde savunmalar beş grup altında toplanmıştır: Nesneye Yöneltme (NES), Yansıtma (YAN), İlkeleştirme (İLK), Kendine Çevirme (KEN) ve Tersine Çevirme (TER). Araştırmamızın ilk aşamasında, SME, toplumdan ve üniversite öğrencileri arasından seçilen 614 kadın ve 553 erkek, toplam 1167 kişiye uygulanarak yetişkinlere (n=832) ve üniversite öğrencilerine (n=335) ait normlar saptandı. İkinci aşamada, norm grubu üzerinde, cinsiyet, yaş, eğitim, sosyo ekonomik düzey, coğrafi köken ve meslek gibi sosyo demografik değişkenlerle savunma ortalamaları arasındaki ilişki incelendi. Tek yönlü varyans analizi sonuçları tüm grupta kadınların İLK'yi (p<0.01), erkeklerin ise TER (p<0.001) ve YAN'yı (p<0.01) anlamlı şekilde daha fazla kullandıkları bulundu. Düşük eğitimli yetişkinlerde TER ortalamalarının anlamlı şekilde (p<0.001) daha yüksek, İLK ortalamalarının ise daha düşük (p<0.01) olması, bizim kültürümüzde savunma tercihlerinin cinsiyet ve yaşın yanı sıra eğitim faktöründen de önemli ölçüde etkilendiğini düşündürdü. Çalışmamızın üçüncü aşamasında, SME'nin toplumumuz için güvenirlik ve geçerliği araştırıldı. Üniversite öğrencilerinden oluşan 42 kişilik bir örneklem üzerinde iki ay ara ile yapılan test-tekrar test çalışmasında 0.55 (YAN) ile 83 (TER) arasında değişen güvenirlik kat sayıları saptandı. Normal örneklemler üzerinde yürütülen üç ayrı çalışmada ise; NES savunma stili ile fobik anksiyete arasında anlamlı (p<0.01) pozitif bir ilişki olduğu; Etkili başa çıkma mekanizmaları kullanan kişilerin, İLK'yi daha fazla (p<0.05) bir ilişki olduğu saptandı. Psikiyatrik örneklem üzerinde yürütülen bir çalışmada major depresyon tanısı almış hastaların (n=29) KEN ortalamalarının normallere kıyasla anlamlı şekilde (p<0.05) yüksek, NES ortalamalarının ise anlamlı şekilde (p<0.05) düşük olduğu görüldü. Obsesif kompulsif bozukluk tanısı alan hastaların (n=18) savunma örüntülerinde bir farklılık bulunamadı.Öğe The Impact of Early Losses, Attachment, Temperament-Character Traits and Affect Regulation on the Development of Psychopathology(Turkiye Sinir Ve Ruh Sagligi Dernegi, 2018) Gurdal, Cemile; Sevi Tok, Emine Sevinc; Sorias, OyaObjective: The role of developmental issues and the constitutional factors are crucial for the conceptualization of psychopathology. The main aim of this research was to investigate the impact of early losses, attachment styles, affect regulation, and temperament-character traits on psychopathology. Furthermore, we also wanted to examine affect regulation and attachment styles as mediators of harm avoidance temperament trait and psychopathology. Method: The patient cohort was composed of two groups: a clinical group (n = 224) and a healthy control group (n = 61). The clinical group included major depressive disorder (n = 78), anxiety disorder (n = 74), and somatization disorder (n = 72). Data collection tools involved Cognitive Emotion Regulation Questionnaire, Difficulties in Emotion Regulation Scale, and The Experiences in Close Relationships-II, Temperament Character Inventory, Beck Depression Inventory, Beck Anxiety Inventory and Early Losses Search Form. Results: The losses that the clinical group experienced during their childhood period were higher than the control group. The clinical group had more anxious and avoidant attachment styles; had more difficulties in emotion regulation; used the adaptational cognitive emotion regulation strategies less and the non-adaptational strategies more; and had higher harm avoidance scores than the healthy group. Moreover, it was found that both the emotion regulation difficulties and attachment styles had a partial mediating effect on harm avoidance and depression and anxiety. Conclusion: In conclusion, early relationships and experiences have an impact on further development of psychopathology and are important in understanding the etiology of depression and anxiety.Öğe Sosyal anksiyete belirtileri gösteren ergenlerde bilişsel davranışçı bir grup müdahalesi programının etkinliğinin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 2006) Gürkan, Arzu; Sorias, Oya; Tekinsav Sütcü, Serap[Abstract Not Available]