Yazar "Solmaz, Erhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe MİZAH VE MEKÂN İLİŞKİSİNDE TEBRİZ: LATİFELER, EŞEKLER KAHVESİ VE DÜBBELER(2021) Solmaz, Erhan; Sarpkaya, SeçkinMizahi ürünlerin yaratılmasında belli başlı bölgeler ve mekânlar ile topluluklar ve kişiler öne çıkmıştır. Çeşitli bölgelerde yaşayan insanlar özel bir mizah yeteneğine sahip olmuş ve özellikle fıkra türünde ön plana çıkmışlardır. Bu bağlamda Tebriz şehri kendine has latife dünyası, hem siyasi hem de mizahi nitelikleri bulunan Eşekler Kahvesi ve mizahi anlatıcısı ve kişileri olarak adlandırabileceğimiz hazırcevap “dübbe”lerle bir mizah mekânıdır. Bu bilgiden hareketle bu makalenin konusunu Tebriz şehrinin mizahı olarak belirledik. Makalede ilk olarak İran Azerbaycanı’nda mizah ve latife türü hakkında bilgi verdik. Ardından Tebriz şehrinin tarihi ve sözlü kültür ürünlerine dair kısa bilgi verdik. Ardından Tebriz’in latife türüyle ilişkisi, Tebriz ve mizah denilince akla ilk gelen mekân olan Eşekler Kahvesi, daha sonra latife türünün hem icracısı hem de kahramanı konumundaki mizahi anlatılar meddahı dübbeler hakkında bilgi verdik. Sonuç olarak mizah ve mekân ilişkisi bağlamında Tebriz’de mizah, mizah türlerinde Tebriz, Tebriz’deki mizah mekânı Eşekler Kahvesi ve mizahın kahramanları dübbelerin özelliklerini Tebriz ve İran Türkleri özelinde inceleyip tahlil ettik.Öğe Özbek mizahında Nasreddin Hoca tipi ve fıkraları(Ege üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü, 2016) Solmaz, Erhan; Yayın, NerinGülme ve mizah kavramları ilkçağlardan bugüne kadar insanların üzerinde tartıştıkları iki temel konudur. İnsanların neye ve neden güldükleri? Bu gülmelerin hangilerinin mizahi olduğu ve mizah yaratma yolları insanların zihinlerini epeyce meşgul etmiştir. Nitekim üç büyük mizah teorisiyle (Üstünlük, Uyumsuzluk, Rahatlama) bu sorulara önemli cevaplar bulmuşlardır. Lakin bu cevapların hiçbiri tam olarak üzerinde fikir yürütülen soruları aydınlatmamıştır. Mizahi yaratmaların öne çıkanlarından bir tanesi de fıkradır. Fıkralar kısa ve yoğun anlatmalar olup final cümlesi sonda olan yaratmalardır. Fıkralarda verilmek istenen mesaj toplumun beklentilerini karşılamaya en yakın bir tip tarafından dinleyiciye aktarılır. Bu bağlamda Nasreddin Hoca, Türk Dünyasının ortak akıl ve vicdanı olma özelliğini kazanmış, ünü ve zekâsı çağları aşan bir fıkra tipidir. Fıkralarında kimi zaman merhametle hükmetmeyen zalim hükümdarları, kimi zaman adaletli karar vermeyen kadıları, kimi zaman da toplumdaki düzeni bozan, kargaşa yaratan insanları mizah yoluyla eleştirmiştir. Bu bilge tipi Türkler yaşadıkları her yere taşımışlardır. Biz de tezimizde Türk Dünyasının kültür merkezlerinin en önemlilerinden olan Özbekistan sahasındaki mizah anlayışını ve bu anlayışın en kuvvetli temsilcisi konumundaki Efendi fıkralarını; içerikleri, yapısı, zaman-mekân bağlamı, gülme ve mizah teorileri kapsamında inceledik. Bildiğimiz kadarıyla Kırgızistan ve Türkmenistan'daki Nasrettin hoca fıkraları üzerinde doktora çalışmaları yapılmıştır. Özbekistan sahasındaki efendi fıkraları üzerinde tez çalışması yapılmamış olması, bu sahaya yönelmemizi sağlayan önemli sebeplerden bir tanesidir. Tezimizde Nasreddin Hoca'ya bağlı olarak anlatılan 888 fıkra bulunmaktadır. Ayrıca tezimizde Özbek sahasındaki incelediğimiz fıkralarla Anadolu sahasındaki benzer anlatmaları da sunduk.