Yazar "Seray Ozensoy Toz" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Genotyping of Giardia lamblia in a Cohort of Turkish Patients:A Search for a Relationship between Symptoms and Genotypes(2012) Cuneyt Balcıoglu; Ozgur Kurt; Naser Sevıl; Hande Dagcı; Asli Tetık; Koray Ergunay; Kor Yerelı; Ahmet Ozbılgın; Nevin Turgay; Seray Ozensoy TozGiardia lamblia ile yapılan moleküler düzeydeki çalışmalar iki farklı genotipin farklı klinik belirtilere sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bununla birlikte, hangi genotipin ne tür klinik belirtilere neden olduğuna dair henüz kesin bulgular elde edilmiş değildir. Bu araştırmada Türkiye'nin Manisa yöresinden elde edilen G. lamblia izolatları polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) ve sonrasında DNA dizi analizi yöntemleriyle araştırılmış ve saptanan genotipler ile hastalardaki klinik semptomlar arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Toplam 63 hastadan DNA örnekleri izole edilmiş ve bunların 54'üne Xho I restriksiyon enzimi kullanılarak RFLP analizi uygulanmıştır. Sonuçlar incelendiğinde, 54 örneğin 38'inin (%70.37) A, 16'sının ise (%29.63) B genotipine ait olduğu belirlenmiştir. Kadın hasta sayısının B genotipinde anlamlı düzeyde daha fazla olduğu (p=0.18), ayrıca hastalarda birlikte bulunan karın ağrısı ve ishal yakınması ile G. lamblia B genotipi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir (ki-kare testi, 10.52; P<0.05). Hastaların yaşı ya da yakınmaları ile G. lamblia genotipleri arasında başka anlamlı bir ilişkiye rastlanmamıştır. A genotipine ait bir ve B genotipine ait iki ayrı (B1 alt tipine ait bir ve B genotipine ait bir olmak üzere) örneğin PZR ürünlerinin DNA dizileri, çoklu dizi analizi yöntemiyle birbirleriyle ve NCBI veb sitesindeki ilgili DNA dizileri ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak G. lamblia'ya ait tpi gen bölgesi üzerinde A ve B (B1 ve B) genotiplerine özgü bölgeler tespit edilmiştir. Daha fazla hasta örneği kullanılarak yapılacak ileri çalışmalarla elde edilen sonuçların değerlendirilmesi gerekmektedir. Sonraki çalışmamızda, tpi gen bölgesine özgü bir prob tasarlamak suretiyle daha hızlı ve güvenilir analizler yapılmasında kullanacağımız bir gerçek zamanlı PZR (GZ-PZR) testi geliştirmeyi amaçlamaktayızÖğe Seroprevalence of canine visceral leishmaniasis around the aegean cost of Turkey(2010) Abidin Atasoy; Serdar Pasa; Seray Ozensoy Toz; Hatice ErtabaklarVisseral leishmaniasis (VL) tropikal ve subtropikal iklim kuşağında yaşayan insanların, vahşi ve evcil memeli hayvanların infeksiyöz ve zoonotik bir hastalığıdır. VL’nin insan sağlığı için potansiyel bir risk oluşturması ve bu hastalığın ulusal ekonomideki kayıplar açısından düşünüldüğünde hastalığın saptandığı bölgelerde gerekli korunma önlemlerinin alınması ve bu bölgelerde prevalans ve insidansı hakkında detaylı epidemiyolojik araştırmaların yapılması gerekmektedir. Ülkemizde, seyahatlerin özellikle Akdeniz ikliminin hakim olduğu bölgelere kayması, visseral leishmaniasis’in son yıllarda Ege Bölgesinde araştırılmasının önemini arttırmaktadır. Bu çalışmada, Ege bölgesinde İzmir/Selçuk, Aydın/Merkez, Aydın/Kuşadası, Manisa/Turgutlu, Muğla/Bodrum, Muğla/Marmaris’te hastalığın en önemli rezervuarı olan sokak köpeklerinde köpek visseral leishmaniasis’in (CanL) seroprevalansının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, bu yerleşim alanlarında tedavi edilmemiş ve sahipsiz 300 adet sokak köpeğinden toplanan serum örneklerinde immun floresan antikor tekniği ile anti-leishmania antikorları belirlenmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre, toplam 300 köpeğin 27’sinin (%9) enfekte olduğu tespit edilmiştir. Ülkemizde bu çalışmanın sonuçlarının insanlarda ve köpeklerde gelecekte yapılacak çalışmalarda referans olarak kullanılabileceği kanısındayız.