Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Sağlam, Mehmet" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 20 / 23
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    20. yüzyıl başlarında Kazak edebiyatında hikâye
    (Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü, 2016) Sağlam, Mehmet; Duranlı, Muvaffak
    "20. Yüzyıl Başlarında Kazak Edebiyatında Hikâye" adlı bu çalışmamızda, söz konusu dönemdeki Modern Kazak Hikâyesi'ni metin merkezli bir yaklaşımla değerlendirmeye çalıştık. 20. yüzyıl başları ifadesinden kastımız, siyasi hareketlerle beraber Modern Kazak Edebiyatı'nın da ivme kazandığı 1905 yılı sonrasından başlayıp II. Dünya Savaşı'ndan hemen önceki döneme kadar uzanan süreçtir. Bu süreç içerisinde, 1920'ye kadar süren kısım Kazak Tarihi'nde "Alaş Dönemi" olarak adlandırılmaktadır. 1920'deki Sovyet hâkimiyetinden sonra, takip eden iki on yıllık süreçte, 20'lerin ve 30'ların sonlarında; Stalin'in "aydın katliamı" yahut "repressiya siyaseti" Sovyetler Birliği'ne bağlı bütün Türki cumhuriyetlerde vahşice uygulanmıştır. Bu süreçte Kazak edipler, Kazak halkının içinde bulunduğu iptidai şartların yanında Birinci Dünya Savaşı; Ekim Devrimi; Rus İç Savaşı ve Kazakistan'da Sovyet hâkimiyetine tanıklık etmişlerdir. Tezimizde incelediğimiz hikâyelerde, bu tarihî serüven sırasında halkın durumunu aydınlatan göstergeleri yakalamaya çalıştık. Giriş bölümünde, 20. yüzyıl başlarında Kazakların ve Kazakistan'ın siyasi durumundan bahsettik. Daha sonra ise geleneksel (sözlü) edebiyattan ve yazılı edebiyatın nasıl başladığından bahsettik. Birinci bölümde Modern Kazak Hikâyesi'nin başlangıcından bahsederek 20. yüzyıl başlarındaki önemli hikâye yazarlarının hayatlarını anlattık. İkinci bölümde, bu dönemde yazılmış 13 hikâyeyi inceledik. Üçüncü bölümde, incelediğimiz hikâyeler ışığında dönemin ve toplumsal yaşamın edebiyata nasıl yansıdığına dair tespit ve değerlendirmelerimizi ortaya koyduk. Sonuç bölümünde ise çalışmamız ışığında döneme dair genel düşüncelerimizi ve yorumlarımızı yazdık.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Batı anadolu linyitlerinden metalurjik kok üretimi
    (Ege Üniversitesi, 1988) Sağlam, Mehmet
    Bu çalışmada, Tunçbilek ve Soma Linyit kömürlerinin kağıt fabrikası atığı olan sülfit atık çözeltisi (kalsiyum lignin sülfonat "Ca-LS" veya amonyum lignin sülfonat "NH4-LS" tuzu şeklinde) yardımıyla metalurjik kok üretiminde değerlendirilebilme imkanları laboratuvar düzeyinde ve pilot düzeyde yapılan deneylerle araştırılmıştır. Elde edilen parça kokların; sağlamlık, gözeneklilik ve reaktivite değerlerinin metalurjik kokta aranan sınırlara çıkarılmasında laboratuvar düzeyindeki denemelerde iki yol izlenmiştir. Bunlar;-Soma ve Tunçbilek kömürlerinin Ca-LS veya NH4-LS ile biriketlenip koklaştırılması, -Soma ve Tunçbilek kömürünün veya bunların 550{486}C ya da 900{486}C'de koklaştırılmasıyla ele geçen kok tozlarının Zonguldak kömürü ile karıştırılıp, bağlayıcı ile biriketlendikten sonra koklaştırılması. Birinci grup denemeler sonunda, hem Soma hem de Tunçbilek kömürlerinden, Ca-LS veya NH4-LS kullanılarak yerli sağlamlıkta kok elde etmek mümkün olmuştur. Elde edilen kokların gözeneklilikleri de dikkate alındığında yalnız Tunçbilek kömürlerinin daha uygun olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Ancak reaktivite değerleri oldukça yüksektir. İkinci grup denemeler sonunda, formkokların yüksek olan reaktivitelerinin, Tunçbilek veya Soma kömürüne %50 oranında Zonguldak kömürü ilave edilmesiyle metalurjik kokta istenen değere düşürülebileceği saptanmıştır. Soma ve Tunçbilek kömürleri ile laboratuvar düzeyinde yapılan ve iyi sonuç alınan bazı denemeler, 5 ve 100 kg'lık miktarlarda tekrarlanmış ve İzmir Havagazı Fabrikası kok kamaralarında işletme koşullarında koklaştırılmıştır. Koklaştırma koşullarındaki değişiklik, kokların özelliklerine olumsuz etki yapmamıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Bazı polimer atıklarının piloriz ve hidrojenlenme ile değerlendirilebilme imkanlarının araştırılması
    (Ege Üniversitesi, 1993) Sağlam, Mehmet; Hanoğlu, Cumhur; Yüksel, Mithat
    Bu çalışmada polietilen atıkların 500-750oC aralığında flaş pilorizi ile sabit yataklı bir reaktörde S-16 Ni-Mo katakizörü ortamında 400-450oC arasında ve 425oC'de katalizörsüz ortamda hidrojenasyonu incelenmiştir. Flaş pirolizde sıcaklık 500oC den 50'şer derece aralıkla 750oC'ye çıkarıldığında gaz ürün miktarları % 50 dolayından % 90'a çıkmakta, sıvı ürün miktarları % 35'den % 8.6'ya inmekte ve katı ürün miktarları da % 15.3'den % 11'e düşmektedir. Gaz ürünlerde C1-C5 arası hidrokarbonları, sıvı ürünlerde ise C5-C3 arası hidrokarbonları saptanmıştır. Sıvı ürünler içerisinde Ü-olefinleri sıcaklığa fazla bağımlı olmayıp C10-C24 hidrokarbonları arasında yaklaşık % 44-66 arasında değişmiştir. Yine bu sıvı ürünlerin ASTM-destilasyon eğrileri incelendiğinde hacimce % 72 den fazlasının 350oC'nin altında destile edilebileceği anlaşılmıştır. Katalitik hidrojenasyonda oluşan sıvı ürün miktarı da sıcaklık ile artarak örneğin 400oC de % 17.6 iken 450oC'de % 78.9 a yükselmiştir. Sıvılar içerisinde C5-C23 arası hidrokarbonlar saptanmıştır. Bu sıvı ürünlerde hidrojenasyon yardımıyla Ü-olefin içerikleri düşük buna karşın izomerizasyon nedeni ile dallanmış hidrokarbon içerikleri yüksek bulunmuştur. Bu özellik ASTM destilasyon eğrilerinden de tüm sıvıların %80 den fazlasının 350oC nin altında destile edilebileceği görülmüştür. Bu sonuçlar, polietilen atıkların flaş piroliz yolu ile petrokimya endüstrisinde kullanılabilecek nitelikte ve katalitik hidrojenasyonla da rafineride işlenilebilecek kalite de ürünlere dönüştürülebileceğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu sayede önemli bir çevre problemine çözüm getirilirken, diğer yandan da sanayiye destek ham madde sağlanmış olunmaktadır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bitkisel biyokütlelerden süper kritik su gazlaştırması ile hidrojen ne metan üretiminde yapıdaki hemiselülozun davranışının model bileşikler yardımı ile incelenmesi
    (Ege Üniversitesi, 2013) Sağlam, Mehmet; Yüksel, Mithat; Erdem, Sezai; Güngören Madenoğlu, Tülay; Sert, Murat
    Temiz enerji kaynağı olarak kullanılabilecek Hidrojen ve Metan’ın Süper Kritik Su Gazlaştırması (Hidrotermal Gazlaşma) ile lignoselülozik biyokütlelerden üretimi, gelişmekte olan yeni bir teknolojidir. Hidrotermal gazlaşmada, %80’e varan oranda nem içeren yaş bitkisel biyokütlelerin kurutmaya gerek kalmadan doğrudan gazlaştırılabilmesi, yöntemin en önemli avantajını oluşturmaktadır. Bu yöntemde bitki yapısındaki organik kısım, suyun kritik sıcaklığı ve basıncının (374°C, 221 atm) üzerindeki reaksiyon koşullarında kendi suyu ile reaksiyona girerek büyük ölçüde gaz ürünlere dönüşmektedir. Kısmen de suda çözünen organik maddeler ile az miktarda katran ve kok oluşmaktadır. Gaz kısmındaki ana ürünler, CO2, H2 ve CH4 olup az miktarda CO ve C2-C4 hidrokarbonları da bulunmaktadır. Sulu çözeltide ise karboksilli asitler, alkoller, aldehit ve ketonlar, furfurallar ve fenoller gibi çok sayıda organik madde vardır. Maksimum gaza dönüşüm ve yüksek H2 ve CH4 oranına ulaşmak, sıvıdaki organikleri minimum düzeye indirmek ve katran-kok oluşumunu olabildiğince engellemek; başta gazlaştırılacak materyal türü, reaksiyon sıcaklığı ve basıncı olmak üzere diğer reaksiyon parametreleri ile kullanılan katalizöre bağlıdır. Bitki yapısındaki selüloz, lignin, hemiselüloz ve ekstraktif maddeler, hidrotermal gazlaştırmada farklı farklı davranış gösterirler. Bu nedenle gazlaşma veriminde ve ürün dağılımında çok önemli farklılıklar gözlenir. Son yıllarda bitkideki bu komponentleri ve bunları oluşturan model bileşikler üzerinde gazlaştırmadaki davranışlarını anlamak ve yöntemin endüstriyel uygulanabilirliğini saplamak amacıyla yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bitkinin yaklaşık 1/3’ünü oluşturan hemiselülozla ilgili literatürde yeterli çalışmanın olmaması önemli bir eksikliktir. Bu noktadan hareketle bu projede; bitki yapısındaki hemiselülozu oluşturan glikoz, mannoz, galaktoz, ksiloz, arabinoz ve galakturonik asit ile kavak, çam ve köknar talaşları ve bunlardan izole edilen hemiselülozlardan hidrotermal gazlaştırma ile hidrojen ve metan üretilebilme imkanları araştırılmıştır. Denemeler, 100 ve 285 cm3 reaktör iç hacmine sahip hidrotermal gazlaştırma düzeneğinde yapılmıştır. Maksimum mol H2 ve mol CH4 oluşumuna reaksiyon sıcaklığının (300, 400, 500 ve 600°C) ve sabit sıcaklıkta (400, 500 veya 600°C) reaksiyon basıncının (200, 275, 350 ve 425 atm) etkisi incelenmiştir. Katalizör olarak K2CO3, KOH, AK-Ni ve AK-Ru denenmiştir. Gaz, sıvı ve katı ürün verimleri, mol gaz /kg materyal olarak miktarları ve sıvı ürün bileşimi; GC, GC-MS, HPLC, TOC, SSM ve kolorimetre ile yapılan analizlerle belirlenmiştir. Reaksiyon sıcaklığının artmasıyla gaz verimi ve mol H2 ve mol CH4 miktarı artmış, reaksiyon basıncının artmasıyla da gaz verimi ve mol H2 miktarı azalmış, mol CH4 miktarı ise artmıştır. Hidrotermal gazlaştırmada oluşan sulu fazda; hidroksi asetik asit, formik asit, asetik asit, 5-MF, 1,4 dioksan, 5-HMF, furfural, 3-metil-2-siklopenten-1-on, fenol, o-, m-, p-kresoller gibi 28 adet organik bileşiğin miktarları belirlenmiştir. Glikoz, mannoz, galaktoz, ksiloz, arabinoz ve galakturonik asit’in hidrotermal gazlaştırmada benzer davranış gösterdiği belirleniştir. Literatürde ilk defa hidrotermal gazlaştırması denen mannoz, galaktoz, arabinoz ve galakturonik asit’in reaksiyon yürüyüşünün glikoz’a benzer olduğu kanaatine varılmıştır. Biyokütle örnekleri ve yine literatürde ilk defa hidrotermal gazlaştırması yapılan hemiselülozlarının, gazlaştırmada liginin içeriklerine göre farklılık gösterdikleri belirlenmiştir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Bitkisel biyokütlelerden süper kritik su gazlaştırması ile hidrojen ne metan üretiminde yapıdaki hemiselülozun davranışının model bileşikler yardımı ile incelenmesi
    (Ege Üniversitesi, 2013) Sağlam, Mehmet
    Gazlaştırması (Hidrotermal Gazlaşma) ile lignoselülozik biyokütlelerden üretimi, gelişmekte olan yeni bir teknolojidir. Hidrotermal gazlaşmada, %80'e varan oranda nem içeren yaş bitkisel biyokütlelerin kurutmaya gerek kalmadan doğrudan gazlaştırılabilmesi, yöntemin en önemli avantajını oluşturmaktadır. Bu yöntemde bitki yapısındaki organik kısım, suyun kritik sıcaklığı ve basıncının (374°C, 221 atm) üzerindeki reaksiyon koşullarında kendi suyu ile reaksiyona girerek büyük ölçüde gaz ürünlere dönüşmektedir. Kısmen de suda çözünen organik maddeler ile az miktarda katran ve kok oluşmaktadır. Gaz kısmındaki ana ürünler, CO2, H2 ve CH4 olup az miktarda CO ve C2-C4 hidrokarbonları da bulunmaktadır. Sulu çözeltide ise karboksilli asitler, alkoller, aldehit ve ketonlar, furfurallar ve fenoller gibi çok sayıda organik madde vardır. Maksimum gaza dönüşüm ve yüksek H2 ve CH4 oranına ulaşmak, sıvıdaki organikleri minimum düzeye indirmek ve katran-kok oluşumunu olabildiğince engellemek; başta gazlaştırılacak materyal türü, reaksiyon sıcaklığı ve basıncı olmak üzere diğer reaksiyon parametreleri ile kullanılan katalizöre bağlıdır. Bitki yapısındaki selüloz, lignin, hemiselüloz ve ekstraktif maddeler, hidrotermal gazlaştırmada farklı farklı davranış gösterirler. Bu nedenle gazlaşma veriminde ve ürün dağılımında çok önemli farklılıklar gözlenir. Son yıllarda bitkideki bu komponentleri ve bunları oluşturan model bileşikler üzerinde gazlaştırmadaki davranışlarını anlamak ve yöntemin endüstriyel uygulanabilirliğini saplamak amacıyla yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bitkinin yaklaşık 1/3'ünü oluşturan hemiselülozla ilgili literatürde yeterli çalışmanın olmaması önemli bir eksikliktir. Bu noktadan hareketle bu projede; bitki yapısındaki hemiselülozu oluşturan glikoz, mannoz, galaktoz, ksiloz, arabinoz ve galakturonik asit ile kavak, çam ve köknar talaşları ve bunlardan izole edilen hemiselülozlardan hidrotermal gazlaştırma ile hidrojen ve metan üretilebilme imkanları araştırılmıştır. Denemeler, 100 ve 285 cm3 reaktör iç hacmine sahip hidrotermal gazlaştırma düzeneğinde yapılmıştır. Maksimum mol H2 ve mol CH4 oluşumuna reaksiyon sıcaklığının (300, 400, 500 ve 600°C) ve sabit sıcaklıkta (400, 500 veya 600°C) reaksiyon basıncının (200, 275, 350 ve 425 atm) etkisi incelenmiştir. Katalizör olarak K2CO3, KOH, AK-Ni ve AK-Ru denenmiştir. Gaz, sıvı ve katı ürün verimleri, mol gaz /kg materyal olarak miktarları ve sıvı ürün bileşimi; GC, GC-MS, HPLC, TOC, SSM ve kolorimetre ile yapılan analizlerle belirlenmiştir. Reaksiyon sıcaklığının artmasıyla gaz verimi ve mol H2 ve mol CH4 miktarı artmış, reaksiyon basıncının artmasıyla da gaz verimi ve mol H2 miktarı azalmış, mol CH4 miktarı ise artmıştır. Hidrotermal gazlaştırmada oluşan sulu fazda; hidroksi asetik asit, formik asit, asetik asit, 5-MF, 1,4 dioksan, 5-HMF, furfural, 3-metil-2-siklopenten-1-on, fenol, o-, m-, p-kresoller gibi 28 adet organik bileşiğin miktarları belirlenmiştir. Glikoz, mannoz, galaktoz, ksiloz, arabinoz ve galakturonik asit'in hidrotermal gazlaştırmada benzer davranış gösterdiği belirleniştir. Literatürde ilk defa hidrotermal gazlaştırması denen mannoz, galaktoz, arabinoz ve galakturonik asit'in reaksiyon yürüyüşünün glikoz'a benzer olduğu kanaatine varılmıştır. Biyokütle örnekleri ve yine literatürde ilk defa hidrotermal gazlaştırması yapılan hemiselülozlarının, gazlaştırmada liginin içeriklerine göre farklılık gösterdikleri belirlenmiştir.;Hidrojen, Metan, Bitkisel Biyokütle, Hidrotermal gazlaştırma Süper kritik su gazlaştırması (SCWG),Glikoz, Mannoz, Galaktoz, Ksiloz, Arabinoz, Galakturonik Asit, Hemiselüloz.;Hydrogen, Methane, Plant Biomass, Hydrothermal gasification, Supercritical water gasification (SCWG), Glucose, Mannose, Galactose, Xylose, Arabinose, Galactronic acid, Hemicellulose.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Bitümlü şistlerin alçak yoğunluk polietilen (Aype) ile kopirolizinde farklı kopiroliz yöntemlerinin incelenmesi
    (Ege Üniversitesi, 2000) Salepçioğlu, Serdar; Sağlam, Mehmet
    [Abstract Not Available]
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Çam ağacı talaşının kritiküstü su gazlaştırılmasında sıcaklık ve katalizörün hidrojen ve metan oluşumuna etkisinin araştırılması
    (Ege Üniversitesi, 2013) Eren, Seda; Ballice, Levent; Sağlam, Mehmet; Yüksel, Mithat
    Bu çalısmada çam agacı talası kritik üstü su gazlastırması methodu ile gazlastırılarak alternatif enerji kaynagı olarak kullanılabilecek hidrojen ve/veya metan gazı üretimi yapılmıstır. Bu çalısma üzerinde katalizör ve sıcaklıgın etkisi arastırılmıstır Deneylerde 0.1 L hacime sahip otoklavlar kullanılmıs olup, 300, 400, 500, 600°C'lerde ve K2CO3, Trona (Na2CO3.NaHCO3.2H2O), Dolomit (CaMg (CO3)2), Boraks (Na2B4O7.10H2O) katalizörleri denenmistir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak gaz, sıvı ve katı ürünler analiz edilmis ve çam agacı talasının kritik üstü su gazlastırması kosullanırında etki eden parametreler hakkında yorum yapılmıstır.;Kritik Üstü Su Gazlastırması (SCWG), Çam Agacı Talası, Katalizör, Hidrojen, Metan.;Supercritical Water Gasification (SCWG), Pine Tree Sawdust, Catalyst, Hydrogen, Methane.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Catalytic Hydrothermal Liquefaction of Artichoke Residues (Cynara Scolymus L.) to Valuable Chemicals
    (2023) Yüksel, Mithat; Gökkaya, Dilek Selvi; Ballice, Levent; Sağlam, Mehmet
    Lignocellulosic biomass is accepted to be one of the best sustainable alternatives for overcoming fossil fuel dependence and to reduce environmental pollution. Intensive research studies have been carried out on conversion of this big potential source via chemical and biochemical processes to miscellaneous chemicals. According to one of the present methods of chemical conversion, cellulose and hemicellulose parts of the plant biomass can be converted to platform chemicals by hydrolysis, dehydration and rehydration reactions in the presence of acidic medium. In this study, the efficient conversion conditions of the Artichoke (Cynara Scolymus L.) leaves and stalks to the valuable chemicals (formic acid, acetic acid and 5-hydroxymetilfurfural) were investigated using acid (HCl, HNO3 and H2SO4) catalyzed hydrothermal reaction. Experiments were performed in the temperature range of 150°C - 300°C and at the pH values 2.0 - 3.0 with a reaction time of 1 hour. Evolution of liquid parts and their variations with respect to reaction parameters were determined using HPLC via related analysis
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Çeşitli polimerlerin AOSB atık su arıtma tesisi çamurlarının mekanik olarak susuzlaşabilirliği üzerine olan etkisinin incelenmesi ve filtre boyutlandırılması
    (Ege Üniversitesi, 2000) Yatkın, Sinan; Sağlam, Mehmet
    Bu projede, son yıllarda kullanımı hızla yaygınlaşan polimerlerin Atatürk Organize Sanayi Bölgesi atık su arıtma tesisi çamurlarının mekanik olarak susuzlaşabilirliği üzerine olan etkisinin araştırılması ve bağlı olarak filtre boyutlandırılması amaçlanmıştır.Arıtma proseslerinden kaynaklanan biyolojik ve karışık (kimyasal + biyolojik çamur ) numuneleri üzerinde çeşitli polimerlerin değişik dozlardaki etkileri özgül direnç deneyleri ile belirlenmiştir. Elde edilen özgül direnç değerleriyle en etkili polimer ve dozajı belirlenmiştir. Buna bağlı olarak en verimli şekilde (optimum) polimer katılmış ( şartlandırılmış) çamur numunesi üzerinde, vakum filtre boyutlandırması için gerekli verilerin elde edildiği filtre yaprağı deneyi yapılmış ve elde edilen verilerle filtre boyutlandırılması yapılmıştır.;Çamur, Mekanik susuzlaştırma, polimer;Slunge,Mechanical Dewatering, Polymer
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Deri atıklarından aktif karbon üretilebilirliğinin incelenmesi
    (Ege Üniversitesi, 2005) Yüksel, Mithat; Sağlam, Mehmet; Yanık, Jale; Yılmaz, Onur
    Aktif Karbon, Arıtma Çamuru, Deri Atıkları, Piroliz.;Bu tezde Deri Sanayisine ait atık su arıtma çamuru ile kromlu ve bitkisel tabaklanmış deri traşlama atıklarından aktif karbon üretilebilirliği incelenmiştir. Bunun için atıklara önce piroliz işlemi (450 ve 600{486}C'de ) uygulanarak piroliz sıcaklığı ve ısıtma hızının piroliz ürün dağılımına etkisi incelenmiştir. Atıklardan aktif karbon eldesinde kimyasal ve fiziksel olmak üzere iki aktivasyon yöntemi uygulanmıştır. Kimyasal aktivasyonda atıklar belli oranlarda H3PO4 ve ZnCl2 çözeltileri ile emdirilmiş, etüvde 24 saat bekletildikten sonra 450{486}C'de 2 saat pirolizlenmiştir. Fiziksel aktivasyonda ise önceden 450{486}C'de pirolizlenmiş ve yıkanmış koklar 900{486}C'de değişen sürelerde CO2 gazı ile muamele edilmiştir. Yapılan aktivasyon işlemleri sonunda elde edilen aktif karbonların yüzey özellikleri ve adsorpsiyon kapasiteleri incelenmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Ege Bölgesi düşük tenörlü cıva cevherlerinin flotasyonla zenginleştirilmesi
    (Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 1972) Sağlam, Mehmet; Gülpınar, Alaettin
    Bu tezdeki çalışmalar, Ege Bölgesindeki düşük tenörlü cıva cevherlerinin flotasyonla zenginleştirilmesini kapsamaktadır. Halen bu sahalarda retort ve döner fırınla çalışılmakta olup, retort usülünde damarın gözle görülebilen en zengin kısımlarından çıkarılan %1 in üzerinde Hg ihtiva eden cevherler izabe edilmektedir. Damarın düşük tenorlü kısımları pasa olarak atılmakta veya ocak içerisinde bırakılmaktadır. Döner fırında ise asgari %0,3 e kadar Hg ihtiva eden cevherlerle ekonomik şartlarda çalışmak mümkün olmaktadır.Bunun yanında %0,2-%0,1 ve daha az civa ihtiva eden büyük rezervler halinde olan düşük tenörlü cevherlerde mevuttur. Gerek bu düşük tenörlü cevherlerin, gerek atılan pasaların değerlendirilebilmesi için değişik bölge cevherlerinden alınan numunelerle çalışılarak optimum flotasyon şartları tesbit edilmiştir. Çalışmalar için gerekli numuneler, Uşak (Karacahisar, Çiçeklikayası, İntepe, banaz-baltalı-comburt), Manisa-Alaşehir (Kozluca-Bahçedere), İzmir-Karaburun (Karareis, Dikencik, Karaburun), İzmir-Ödemiş (Türkönü, Halıköy),Kütahya-Gediz (Cebrail) ve Çanakkale (Biga) sahalarına gidilerek tarafımdan alındı. Bütün numunelerin flotasyon esnasında hangi tane büyüklüğüne kadar öğütülmesi ( işletme masraflarıda dikkate alınarak) denemelerle tesbit edildi. Gerekli tane büyüklüğüne kadar öğütülen bütün numunelerin optimum flotasyon şartlarını tesbitetmek için aşağıdaki denemeler yapıldı. Bütün numuneler için: a)Flotasyon esnasında gerekli pH ortamı pH=3,0-4,0-5,0-6,0-7,0-8,0-9,0-10,0 da yapılan denemelerle, b)En uygun köpürtücü Metil İzobutil karbinol, m.Krezol, Çam yağı ve noninol ile yapılan denemelerle, c)En uygun toplayıcı (K-Et.X ), (Na-Et.X ), (Na- İz.Pr.X ),(K-İz.B.X),(Na-Se.B.X),(K-Hex.X),(K-Am.X) ile yapılan denemelerle ve tesbit edilen toplayıcının ton cevher başına ne miktarda ilavesi gerektiği 50-75-100-125-150 Gram/ton miktarları ile yapılan denemelerle, d)En uygun aktifleştirici, CuSO4, Cu (CH3COO)2, Hg (CH3COO)2,HgCl2, FeSO 4 ve % 1 lik NaCl çözeltisi ile yapılan denemelerle ve tesbit edilen aktifleştiricinin ton cevher başına ne miktarda ilavesi gerektiği 50-75-100-125-150 Gram/ton miktarları ile yapılan denemelerle tesbit edildi. Bütün numunelerin tesbit edilen optimum flotasyon şartlarında, dört defa ard arda Tekrarlı flotasyonu yapılarak maksimum tenörde konsantreleri elde edildi. Ayrıca HgS-Sb2S3 ve HgS-Pirit- Markazit halinde bulunan cevherlerde HgS ün selektif flotasyon şartları incelendi. Tesbit edilen neticelere göre, gerekli rezerv mevcut görünen, İntepe , Karareis,Karaburun, Türkönü, Halıköy ve Biga sahalarına 300-500 ton/gün kapasiteli flotasyon tesislerinin kurulması mümkün olacaktır. Elde edilen konsantrelerin indirekt ısıtmalı bir fırında izabe denemesi yapılarak %97,74 verimle %99,994 saflıkta cıva elde edildi Nihayet civa flotasyon tesisleri için kuruluş ve maliyet hesapları yapıldı. Bu şekilde, civa cevherleşmesinin mevcut olduğu damarların tümünün çıkarılarak değerlendirilmesinde ve halen mevcut üretimimizin arttırılmasında yapmış olduğum çalışmaların bir katkısı bulunursa kendimi bahtiyar addedeceğim.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Farklı sıcaklık ve basınçlarda katalitik kritiküstü su gazlaştırması ile glikozdan hidrojen ve/veya metan üretiminin incelenmesi
    (Ege Üniversitesi, 2013) Sağlam, Mehmet; Gökkaya, Dilek; Güngören Madenoğlu, Tülay; Yüksel, Mithat
    Glikoz, hidrojen, metan, kritiküstü gazlastırma.;Glucose, hydrogen, methane, supercritical gasification.;Temiz enerji kaynagı ve gelecegin yakıtı olarak kullanımı gündemde olan hidrojen çesitli geleneksel kaynaklardan farklı teknolojiler ile üretilebilmektedir. Günümüzde hidrojenin biyokütle gibi diger kaynaklardan yeni teknolojilerle üretimi üzerine yogun çalısmalar yapılmaktadır. Kritik üstü su gazlastırması (SCWG) ile yas biyokütlelerden hidrojen üretimi, otuz yılı askın süreden beri üzerinde durulan, yogun çabalar sarf edilen ve gelistirilmekte olan yeni bir yöntemdir. Hidrojen üretiminde degerlendirilebilecek olan ve yas biyokütle kapsamına giren en önemli potansiyel kaynak, fotosentez yolu ile sürekli olusan, büyük kısmı da degerlendirilemeyen, % 80' lerin üzerinde su içeren her türlü bitki, sebze, meyve bakiye ve atıklarıdır. Biyokütlelerin gazlastırılmasında yapısını olusturan selüloz, hemiselüloz ve ligninin etkilerinin de bilinmesi oldukça önemlidir. Bu çalısmada biyokütlenin yaklasık %40'lık kısmını olusturan selülozu temsil eden glikoz kullanılmıstır. Glikoz farklı sıcaklık (400-500-600 oC) ve basınçlarda (20.0-27.5-35.0- 42.5 MPa) katalizör varlıgında (K2CO3) yapısındaki su ile reaksiyona girerek büyük ölçüde gaz ürünler, kısmen suda çözünen organikleri, çok az miktarda da katran ve koku olusturur. Gaz kısımda ana ürünler CO2, H2 ve CH4 olup CO ve C2-C4 hidrokarbonları az miktarda bulunur. Sulu çözeltide fenoller, karboksilli asitler, alkol, aldehit ve ketonlar ile furfuraller vardır. Maksimum dönüsüm ve yüksek H2 veya CH4 oranına sahip gaz verimine ulasmak, minimum katran ve kok olusumunu saglamak, basta reaksiyon sıcaklıgı, basıncı ve kullanılan katalizör tipi olmak üzere diger reaksiyon parametrelerine baglıdır. Bu çalısmanın amaçları, sıcaklık-basınç ve katalizörün, gaz ve sıvı ürünlerin verimi ve kompozisyonları üzerine etkilerinin arastırılmasıdır. Elde edilen sonuçlar baska grupların bulguları ile kıyaslanabilecek ve arastırılan deneysel kosullardaki bosluklar doldurulacaktır. Bununla birlikte, ara ürün olusumunun analizlenmesi ile yakın ve süperkritik su içinde genis sıcaklık ve basınç aralıklarında glikozun hidrojen açısından zengin gaza dönüsümünde altında yatan reaksiyon agı üzerinde temel yaratması saglayacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hayvansal atık yağlardan transesterifikasyon yöntemi ile farklı alkoller kullanılarak biyodizel üretiminin incelenmesi
    (Ege Üniversitesi, 2006) Güngören, Tülay; Ballice, Levent; Sağlam, Mehmet
    [Abstract Not Available]
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Investigation of CH4 and/or H2 production by supercritical water gasification of glucose and galactose
    (Ege Üniversitesi, 2011) Bolat, Hale; Ballice, Levent; Sağlam, Mehmet
    Bu tezde bitkinin yaklaşık 1/3 ünü oluşturan hemiselülozun yapısal bileşenlerinden olan glikoz ve galaktozun kritik üstü su ortamındaki davranışı incelenmiştir. Ayrıca bu çalışmanın amacı maksimum hidrojen ve /veya metan elde edilmesi için en uygun reaksiyon koşullarının belirlenmesidir. Çalışmalar 0.1 L hacminde otoklavlarda yapılmış, katalizör olarak da K2CO3, KOH, Ni ve Ru emdirilmiş aktif karbon kullanılmıştır. En uygun reaksiyon koşullarını belirlemek amacıyla, kritik üstü su gazlaştırması yöntemiyle elde edilen ürünler farklı analiz teknikleri kullanılarak incelenmiştir.;Kritik Üstü Su Gazlaştırması, Glikoz, Galaktoz, Enerji, Hidrojen, Metan.;Supercritical Water Gasification, Glucose, Galactose, Energy, Hydrogen, Methane.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Investigation of supercritical and soxhlet extractions of sewage sludges
    (Ege Üniversitesi, 2004) Güngören, Tülay; Ballice, Levent; Sağlam, Mehmet
    Bu çalışmada, Petkim Petrokimya Kompleksi atıksu arıtma tesisinde arıtma işlemi sonrası elde edilen atık çamurların Soxhlet ve kritik üstü koşullarda su ve toluen ekstraksiyonu yöntemiyle sıvılaştırılması incelenmiştir. Bu çalışma kapsamında, maksimum ekstraksiyon verimi ve buna bağlı olarak organik madde dönüşümü belirlenmiştir. En uygun reaksiyon koşulları saptanmış olup elde edilen ürünlerin farklı yöntemlerle karakterizasyon işlemi gerçekleştirilmiştir. Çözgen tipi, çözgen/katı oranı ve sıcaklık gibi parametreler incelenerek maksimum organik madde dönüşümünün sağlandığı optimum reaksiyon koşulları tespit edilmiştir.;Kritik Üstü Akışkan Ekstraksiyonu, Soxhlet Ekstraksiyonu, Kolon Kromatografisi, Atık Çamur.;Supercritical Fluid Extr action, Soxhlet Extraction, Column Chromatography, Sewage Sludge.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Investigation of the effect of temperature, pressure and catalyst on evolution of hydrogen and methane in supercritical water gasification of poplar wood shavings
    (Ege Üniversitesi, 2014) Çokkuvvetli, Ayşe Tuğçe; Ballice, Levent; Sağlam, Mehmet
    Bu deneysel çalışmada kavak ağacı talaşı gibi değerlendirilemeyen biyokütleler kullanılarak hidrotermal gazlaştırma yöntemiyle alternatif enerji kaynağı olan hidrojen ve metan üretimi üzerine araştırma yapılmıştır. Hidrotermal gazlaştırma üzerinde basıncın, sıcaklığın ve katalizörün etkisi incelenmiştir. Basıncın etkisini gözlemleyebilmek için 500 ve 600 °C - de katalizörsüz ve K2CO3 katalizörü varlığında deneyler yapılmıştır. Sıcaklığın etkisini gözlemlemek için suyun kritik altı ve üstü değerlerinde (300, 400, 500 ve 600 °C - de) ve katalizörün etkisini ise üç farklı katalizör (Trona (Na2CO3.NaHCO3.2H2O), Dolomit (CaMg (CO3)2), Boraks (Na2B4O7.10H2O) kullanarak tespit edilmiştir. Bu amaçla 0.1 L hacme sahip çalkalamalı otoklav sistemi kullanılmıştır. Deneysel çalışma sonunda elde edilen veriler katı, sıvı ve gaz olmak üzere farklı analiz cihazları yardımıyla ölçümler yapılarak elde edilmiştir. Daha sonrasında ise elde edilen sonuçlar yorumlanarak, deney parametrelerinin H2/CH4 oluşumuna etkileri belirtilmiştir.;Kritiküstü su gazlaştırması (SCWG), hidrojen, metan, kavak ağacı talaşı.;Supercritical water gasification (SCWG), hydrogen, methane, poplar wood shavings.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Kömürden sıvılaştırma yolu ile sıvı yakıt ve kimyasal hammadde üretimi koşullarının incelenmesi
    (Ege Üniversitesi, 1993) Yüksel, Mithat; Sağlam, Mehmet
    Bu çalışmada Göynük-Himmetoğlu bitümlü şistlerinin H2 atmosferinde katalizörsüz ve katalizörlü olarak ekstraksiyon ile sıvılaştırabilme koşulları araştırılmıştır. Çalışmada kullanılan ekstraksiyon düzeneği, 300 atmosfer basınç altında 500oC sıcaklıkta çalışılabilecek şekilde tasarlanmış ve imal edilmiştir. 25 g (-100 mesh) bitümlü şist ile katalizörsüz yapılan denemelerde, toplam ekstrakt ve yağ verimleri üzerine önce çözücü/katı oranı, başlangıç soğuk H basıncı, reaksiyon süresi ve reaksiyon sıcaklığının etkisi incelenmiştir. Bu grup denemelerde en uygun reaksiyon koşullarının, çözücü/katı oranı 3, başlangıç soğuk H2 basıncı 5 MPa, reaksiyon süresi 60 dakika ve reaksiyon sıcaklığı 400oC olarak saptanmıştır. Bu koşullarda bitümlü şist yapısındaki organik maddenin % 89.07'si kazanılmış olup % 64.40 ekstrakt ve % 43.84 yağ verimine ulaşılmıştır. İkinci grup denemelerde ise toplam dönüşümü arttırabilmek ya da oluşan sıvı üründeki yağ fonksiyonunun miktarını ve kalitesini yükseltmek amacı ile hidrojenerasyonda pirit ve kırmızı çamur gibi doğal bileşikler ya da endüstriyel atıklar ile Ni-Mo ve Co-Mo gibi ticari veya laboratuarda hazırlanan bazı bifonksiyonel katalizörler denenmiştir. Pirit kullanımında özellikle düşük sıcaklıklarda dönüşümde ve ürünlerde yüksek değere; örneğin 350oC'de 1 g pirit kullanıldığında katalizörsüz denemeye göre toplam dönüşümde % 72, ekstrakt miktarında % 104, yağ veriminde de % 86 oranında artış sağlanarak sırası ile % 60.07, % 43.78 ve % 20.64 değerlerine ulaşılmıştır. Kırmızı çamur katalizör olarak kullanıldığında bir miktar katalitik etki gösterdiği, ancak içine bazı kükürtlü bileşikler ilave edildiğinde bu katalitik etkinin önemli ölçüde arttığı gözlenmiştir. Bu artışın ilave edilen kükürtlü bileşiğin cinsi ve miktarı ile reaksiyon sıcaklığına çok yakından bağımlı olduğu ortaya çıkmıştır. 350oC'de sadece kırmızı çamur ilave edildiğinde toplam dönüşüm % 39.90, ekstrakt miktarı % 27.50, yağ miktarı % 12.20 iken 1.5 kg KÇ+1.5 g S ilave edildiğinde toplam dönüşüm % 57.65'e, toplam ekstrakt % 41.56'ya yağ verimi ise % 21.08'e ulaşmıştır. 400oC sıcaklıkta da benzer şekilde artışlar gözlenmiştir. Gerek ticari ve gerekse laboratuarda hazırlanan Co-Mo ve Ni-Mo esaslı bazı biyofonksiyonel katalizörler ile 350oC ve 400oC reaksiyon sıcaklıklarında diğer koşullar değiştirilmeksizin denemeler yapıldığında katalizörsüz çalışmalara göre toplam dönüşüm de % 15-30 yağ veriminde de % 100'e varan artışlar gözlenmiştir. Tüm denemelerde elde edilen yağ fonksiyonlarının, buhar basıncı osmometresi ile ortalama molekül ağırlıkları tayin edilmiş ASTM D-2887'ye göre simüle edilmiş destilasyon eğrileri çıkarılmış ve kapiler gaz kromatografisi ile yapısında bulunan n-parafin miktarı ve bunların dağılımı incelenmiştir. Deneylerde elde edilen yağın ortalama molekül ağırlığına, en önemli etkiyi reaksiyon sıcaklığının yaptığı bulunmuş ve reaksiyon sıcaklığı arttıkça yağın ortalama molekül ağırlığında hızlı bir düşüş gözlenmiştir. Örneğin 250oC'de elde edilen yağın M'si 715 iken 500oC'de 250'ye düşmüştür. Katalizör kuralları durumunda ise yüksek oranda yağ oluşumu nedeni ile aynı sıcaklıktakilere göre daha yüksek M değerleri bulunmuştur. Yağ ürünlerinin yapısındaki saptanabilen bileşiklerin özellikle de n-parafinlerin, deneysel koşullara ve katalizör kullanımına göre oldukça değişken olduğu gözlenmiştir. En yüksek oranda n-parafin içeren yağ ürünü 400oC'de KÇ+S katalizörü ile elde edilmiş olup % 68'dir. Ayrıca ASTM D-2887'ye göre simüle edilmiş destilasyon eğrilerinde en büyük değişikliğin yine reaksiyon sıcaklığının değiştirilmesiyle meydana geldiği gözlenmiştir. Burada elde edilen yağlara ilişkin ASTM eğrilerinden, elde edilen yağların ham petrolden ağır, atmosferik kolon dip ürününden daha hafif olduğu ortaya çıkmıştır. Yine sıcaklık arttığında da yağın ham petrole benzerliğinin arttığı, 500oC'de elde edilen yağın ham petrole en yakın özelliğe sahip olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak bitümlü şistlerin ülkemiz 200'li yıllardaki petrol ihtiyacının karşılanabilmesinde önemli bir kaynak olabileceği bu alandaki çalışmaların devlet politikası olarak desteklenmesi ve hızla teknolojiye kaydırılması büyük önem taşımaktadır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Lignoselülozik yaş biyokütlelerden süperkritik su gazlaştırması ile hidrojen ve/veya metan üretiminin araştırılması
    (Ege Üniversitesi, 2011) Sağlam, Mehmet; Yüksel, Mithat
    Biomass, hydrogen, methane, supercritical gasification.;Biyokütle, hidrojen, metan, kritiküstü gazlastırma.;Temiz enerji kaynagı ve gelecegin yakıtı olarak kullanımı gündemde olan hidrojen çesitli geleneksel kaynaklardan farklı teknolojiler ile üretilebilmektedir. Günümüzde hidrojenin biyokütle gibi diger kaynaklardan yeni teknolojilerle üretimi üzerine yogun çalısmalar yapılmaktadır. Kritik üstü su gazlastırması (SCWG) ile yas biyokütlelerden hidrojen üretimi, otuz yılı askın süreden beri üzerinde durulan, yogun çabalar sarf edilen ve gelistirilmekte olan yeni bir yöntemdir. Hidrojen üretiminde degerlendirilebilecek olan ve yas biyokütle kapsamına giren en önemli potansiyel kaynak, fotosentez yolu ile sürekli olusan, büyük kısmı da degerlendirilemeyen, % 80' lerin üzerinde su içeren her türlü bitki, sebze ve meyve bakiye ve atıklarıdır. Lignoselülozik yapıdaki biyokütlenin organik kısmı, suyun kritik üstü basıncının (Pc= 22.1 MPa) üzerinde ve 400-700oC sıcaklıklarda kendi suyu ile reaksiyona girerek büyük ölçüde gaz ürünler, kısmen suda çözünen organikleri, çok az miktarda da katran ve koku olusturur. Gaz kısımda ana ürünler CO2, H2 ve CH4 olup CO ve C2-C4 hidrokarbonları az miktarda bulunur. Sulu çözeltide fenoller, karboksilli asitler, alkol, aldehit ve ketonlar ile furfuraller vardır. Maksimum dönüsüm ve yüksek H2 veya CH4 oranına sahip gaz verimine ulasmak, minimum katran ve kok olusumunu saglamak, basta biyokütle türü, reaksiyon sıcaklıgı ve kullanılan katalizör tipi olmak üzere diger reaksiyon parametrelerine baglıdır. Hidrojen üretimi amaçlandıgında alkali katalizörlerle ve 500-700oC reaksiyon sıcaklıgında, gaz yakıt olarak metan hedeflendiginde ise Ni, Ru gibi metal katalizörlerle 500oC'nin altındaki sıcaklıklarda çalısmak gerekmektedir. Bu projede; büyük bir potansiyel olan ve sürekli olusan tütün, pamuk, ayçiçegi, mısır sapları gibi lifimsi yapıdaki tarımsal bakiyeler, lahana, pırasa, karnabahar gibi yas sebze bakiyeleri ve sert yapıdaki fındık, ceviz, badem ve palamut kabukları gibi lignoselülozik yapıdaki biyokütlelerden SCWG ile hidrojen ya da metan üretilebilme imkanları arastırılacaktır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Linyit kömürlerinden elde edilen parça kokların reaktivitelerinin düşürülme imkanlarının araştırılması
    (Ege Üniversitesi, 1990) Yanık, Jale; Sağlam, Mehmet
    LİNYİT KÖMÜRLERİNDEN ELDE EDİLEN PARÇA KOKLARIN REAKTİVİTELERİNİN DÜŞÜRÜLME İMKÂNLARININ ARAŞTIRILMASI -Bu çalışmada, Soma ve Tunçbilek linyit kömürlerinden kâğıt fabrikası atığı olan sülfit atık çözeltisi (kalsiyum lignin sülfonat "Ca-LS" veya amonyum lignin sülfonat "NH4-LS" tuzu şeklinde) yardımıyla üretilen parça kokların reaktivitelerinin düşürülme imkânları laboratuar düzeyinde yapılan deneylerle araştırılmıştır. Bu amaçla -Linyit kömürünün 550{486} ve 900{486}C deki koktozları sülfit atık çözeltisiyle biriketlenip koklaştırılması, -Linyit kömürünün, koklaşır Zonguldak Taş kömürüyle (ZK) karıştırılıp sülfit atık çözeltisiyle biriketlenip koklaştırılması, ve -Farklı kül içerikli linyit kömürünün parça kok üretiminde kullanılması denenmiştir. Birinci grup denemeler sonunda linyit kömürünün 550-900{486}C deki koktozlarının kullanılmasıyla reaktivite çok az düşürülebilmiştir. Ancak bu kotozlarının Zonguldak kömürüyle; Soma kömürü için %50 ZK + % 50 Soma koktozu, Tunçbilek kömürü için ise % 30 ZK + % 70 Tunçbilek koktozu oranında karıştırılmasıyla, kokların reaktiviteleri istenilen düzeye düşmüştür. Bağlayıcı türünün reaktivite üzerine etkisi olmamıştır. İkinci grup denemeler sonunda da formkokların yüksek olan reaktivitelerinin, karışımdaki Zonguldak kömürü miktarı arttıkça azaldığı saptanmıştır. Bu denemelerde de bağlayıcı türünün reaktivite üzerine etkisi az olmuştur. Bazı inorganik tuzların (ki bunlar kömürün kül içeriğinde bulunmaktadır) kok reaktivitesi üzerine etkisini saptamak amacıyla farklı kül içerikli Tunçbilek linyit kömürüyle yapılan üçüncü grup denemelerde, kömürdeki kül içeriğinin artmasının reaktiviteyi düşürdüğü tespit edilmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Poliakrilnitril lifleri üzerinde piroliz-gaz kromatografisi ve kimyasal yöntemlerle yapılan araştırmalar
    (Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 1977) Sağlam, Mehmet
    Günlük yaşantımızda tekstil ürünlerinin yeri ve önemi tartışılmaz. İnsanların bu gereksinimi 1930 larda sadece pamuk, yün ve sellülozik liflerle karşılanırken; bugün bu gereksinimin %35inden fazlasına sentetik lifler cevap vermektedir. Poliakrilnitril lifleri ise bu oranda %20 lik payı ile PES ve PA dan sonra 3. sırayı alır. Geçmişte %100 lük poliakrilnitrilden üretilen bu lifler; işlenebilme, boyanma ve diğer iyi olması nedeniyle bugün bazı özel maksatlar dışında kullanılmamaktadırlar. Bugün bu lifler; adı geçen özelliklerin yanında, çözünürlüğünün, su çekme kabiliyetinin, tutuşmazlığının, ısıya dayanıklılığının ve diğer özelliklerinin de geliştirilmesi amacıyla akrilnitrilin %15 i geçmeyen diğer komonomerler (genellikle metilakrilat, metilmetakrilat ve vinilasetat) ile yapılan kopolimerlerinden üretilmektedir. Gerek sayılarının çokluğu ve gerekse birbirlerine benzer fiziksel ve kimyasal özellik göstermeleri buna karşılık bazı son işlemler kadenelrinde farklı davranışlarda bulunabilmeleri ve de tekstil terbiye ve boyamada birçok sorunları içermeleri nedeniyle, bu liflerin kimyasal yapılarının, lif molekülü içerisinde mevcut olan komonomerin niteliği, niceliği ve diğer etkenlere karşı davranışlarının önceden bilinmesi zorunluluğu vardır. Bu çalışmanın amacı, yukarıdaki gereksinmelere cevap verebilecek kimyasal ve fizikokimyasal yöntemlerin organik sınai kimya teknolojisinin bir bölümünü oluşturan tekstil endüstrisinde de uygulanma olanaklarını geliştirmek, uygulanan diğer yöntemlerle karşılaştırmak ve bu yöntemlerle dünya piyasasında mevcut olan poliakrilnitril liflerinin nitelik ve niceliklerinin incelemektir.
  • «
  • 1 (current)
  • 2
  • »

| Ege Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Ege Üniversitesi Rektörlüğü Gençlik Caddesi No : 12 35040 Bornova - İZMİR, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim