Yazar "Sütcü, Serap Tekinsav" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akran Zorbalığının Ortaokul Öğrencileri Arasındaki Yaygınlığının İncelenmesi(2020) Gökkaya, Füsun; Sütcü, Serap TekinsavBir öğrencinin/öğrencilerin bir başka öğrenciyi/öğrencileri tekrarlayan bir şekilde birden çok kez olumsuz etkilere maruz bırakması” biçiminde tanımlanan akran zorbalığı hem zorbalığa uğrayan hem de zorbalık uygulayan çocuklar için olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle okullarda yaşanan akran zorbalığını önlemek önemli bir konu haline gelmiştir. Önlenme çalışmalarına başlamadan önce durum tespiti yapmak dolayısıyla akran zorbalığının düzeyini anlamak gerekmektedir. Bu doğrultuda, araştırmanın temel amacı ortaokul öğrencilerinin akran zorbalığı statülerinde yer alma oranları ile zorbalık statülerinin cinsiyet ve sınıf seviyesine göre ve zorbalık türlerinin de cinsiyete göre fark gösterip göstermediğini incelemektir. Araştırmanın örneklemini İzmir’in farklı merkez ilçelerinden altı devlet okulunun 5.-8. sınıflarında okuyan 1740 öğrenci oluşturmuştur. Çalışmanın verileri Akran Zorbalığı Belirleme Ölçeği-Çocuk formu ve sosyo-demografik bilgi formu kullanılarak toplanmıştır. Örneklemin 907’si kız, 833’ü erkek öğrencidir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre araştırmaya katılan öğrencilerin % 2.8’i zorba (n=49), % 34.9’u (n=608) kurban, % 27.0’i (n=469) zorba-kurban ve % 35.3’ü (n= 614) izleyici statüsünde bulunmaktadır. Erkek öğrencilerin ve sekizinci sınıfların daha fazla zorba-kurban statüsünde yer aldığını söylemek mümkündür. Kız öğrencilerin sözel yolla (örn. küfür etme, kötü sözler söyleme, hoşa gitmeyen isim/lakap takma, dış görünüşüyle alay etme), erkek öğrencilerin söylenti yayarak (örn. oyuna almama, top oynarken pas atmama, konuşmama, sorularına cevap vermeme) zorbalık uyguladığı anlaşılmıştır. Elde edilen sonuçlar literatür ışığında tartışılmıştır.Öğe Öğe Duygusal Yeme: Değerlendirme Yöntemleri Üzerine Bir İnceleme(2022) Yurtsever, Seda Sapmaz; Sütcü, Serap TekinsavDuygusal yeme, olumsuz ve rahatsız edici duygu ve deneyimlerin etkisini zayıflatmak amacıyla sergilenen yeme davranışı olarak tanımlanmaktadır. Olumsuz duygularla teması kesmek için yiyeceğin kullanılması uyumsuz bir baş etme yöntemi olarak değerlendirilmektedir. Beraberinde kilo yönetimini zorlaştırması, işlevsiz bir baş etme stratejisi olarak ek sorunlara yol açması gibi nedenlerle bu örüntünün nasıl ortaya çıktığı, kimler için risk oluşturduğu, kimlerde nasıl ve hangi düzeyde gözlendiğinin saptanması birçok çalışmanın odağı olmuştur. Bununla birlikte, duygusal yemenin belirlenmesi için alanyazında ortak kabul edilmiş bir değerlendirme aracının ve bir ölçüt puanın olmaması, araştırmalarda farklı yöntemlerin izlenmesine yol açmıştır. Farklı yöntemlerin kullanılması ise olumsuz duyguların yiyecek tüketimi üzerindeki etkisini tutarlı bir şekilde ortaya koymayı güçleştirmiştir. Duygusal yemenin görgül çalışmalarla tutarlı bir şekilde desteklenememiş olması söz konusu olgunun varlığına ve duygusal yemeyi değerlendirme ölçümlerine ilişkin kuşkuları gündeme getirmiştir. Bu nedenle bu çalışmada, duygusal yemeyi belirlemede kullanılan yöntemlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, alanyazında kullanılan yöntemler tanıtılmış, araştırma sonuçları gözden geçirilerek yöntemlerin birbirlerine karşı avantaj ve dezavantajları ele alınmıştır. Sonuç olarak, duygusal yemenin belirlenmesinde kullanılan her bir yöntemin kendi içerisinde farklı sınırlılıklar gösterdiği anlaşılmıştır. Bu sınırlıklar nedeniyle, duygusal yeme değerlendirmeleri bir şekilde hataya açık görünmektedir. Duygusal yemenin değerlendirilmesinde tek bir yöntemin geçerliliğinin kabulünden ziyade her bir yöntemde birçok parametrenin dikkate alınması önerilmektedir. Bununla birlikte duygusal yemenin değerlendirilmesinde yeni ve yaratıcı ölçümlerin geliştirilmesi ve denenmesine ilişkin ihtiyaç söz konusudur.