Yazar "Okur, Nur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 30
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Arıtılmış evsel atık sularının (İZSU) silajlık mısır bitkisinin sulanmasında kullanılabilirliği(Ege Üniversitesi, 2010) Okur, Bülent; Okur, NurDomestic Waste Water, Corn, Irrigation, Soil.;Evsel Atık Su, Mısır, Sulama, Toprak.;İzmir İli Menderes İlçesi Tekeli Beldesinde yürütülen bu çalısmada, bölgedeki İZSU su arıtma tesisinden elde edilen - arıtılmıs evsel atık su' ile yine bölgeden temin edilen - normal sulama suyu' uygulamalarının, silajlık mısır bitkisi yetistiriciliginde toprak özellikleri ile mısır bitkisinin beslenme ve bazı agronomik özellikleri üzerine etkileri arastırılmıstır. Sonuçlar incelendiginde, farklı su uygulamalarının en çok topragın biyolojik özellikleri üzerinde etkili oldugu görülmektedir. Bunun yanında topragın fiziksel ve kimyasal özellikleri ile bitki besin elementleri içerigi göreceli olarak uygulamalardan daha az, mısır bitkisi yapragı ve tanesindeki bitki besin elementlerinin ve agronomik özelliklerinin hemen hemen hiç etkilenmedigi görülmüstür. Yapılan bu çalısma ile arıtılmıs atık suların kısa süredeki etkileri ortaya konulmaya çalısılmıstır. Orta ve uzun süredeki etkilerinin belirlenmesi için buna benzer çalısmaların daha uzun süreli yapılması gerekmektedir.Öğe Biostabilization of Tannery Sludge Compost by Vermicomposting(Ankara Univ, Fac Agr, 2022) Kaman, Yigit Nevzat; Okur, Nur; Kayikcioglu, Huseyin MusnuThe aim of this study is to investigate the stabilization of tannery sludge compost mixed with cattle manure at the different ratios by employing an epigeic earthworm Eisenia foetida and bioaccumulation of Cr in tannery sludge by earthworms. Organic cattle manure (M) and sludge compost (S) were mixed in certain proportions, moistened and Eisenia foetida worms were added. Mixing ratios were as follows: 100% M (M100S0), 70% M + 30% S (M70S30), 50% M + 50% S (M50S50) and 30% M + 70% S (M30S70). The experiment was carried out at a constant temperature of 24 oC and in a dark environment according to a randomized plot design with three replicates. The experiment ended after 120 days and the following parameters were evaluated in vermicomposts: pH, electrical conductivity (EC), total nitrogen (TN), total organic carbon (TOC), C:N ratio, and total macro and micro elements. In addition, it was determined total Cr, Cr (VI) in vermicomposts and total Cr in E. foetida body. The results for TOC, C:N ratio and total Cr showed decreases in their values at the end of the vermicomposting process, whereas values for pH, EC, TON, Ca, and Mg increase, indicating that the vermicomposting reached the maturity level. All values of Cr (VI) of vermicomposts were below the detectable level. During the vermicomposting process, the reduction rates of the total Cr amounts were 96% (M70S30), 96% (M50S50) and 30% (M30S70), respectively. While the highest total Cr amount in the earthworm body was determined in M30S70 treatment, the amount of this element in the earthworm body decreased due to the decreasing doses of tannery sludge compost. These results show that E. foetida can bioacumulate the chromium in tannery sludge compost. As a result, it was determined that vermicomposting can be an alternate technology for the recycling and environmentally safe disposal/management of tannery sludge compost using an epigeic earthworm E. foetida.Öğe Bitki gelişimini uyarıcı (PGPR) ve sıvı vermikompost uygulamalarının marul bitkisinin (Lactuca sativa L.) verimi ve bazı toprak özellikleri üzerine etkisi(Ege Üniversitesi, 2020) Okur, Nur; Ergün, RevnaTarım arazilerinde yoğun toprak işleme, bilinçsiz kimyasal gübre ve ilaç kullanımı, insan ve diğer canlıların sağlığını tehdit etmekte, doğal kaynaklara ciddi zarar vermektedir. Yapılan bu uygulamalar toprakların sürdürülebilir kullanımını kısıtlayan faktörlerdir. Bu nedenle tarımsal üretimde verimliliğin arttırılması, toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısının iyileştirilmesi için sentetik ürünler yerine doğal ürünlerin kullanımı önerilmektedir. Bu çalışmada; içerisinde bitki gelişimini uyaran rizobakterileri (PGPR) içeren ticari bir mikrobiyal gübre ile yine ticari bir sıvı vermikompostun ayrı ayrı ve birlikte uygulamalarının marul bitkisinin verim ve bazı toprak özellikleri üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. E.Ü. Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü serasında saksı denemesi olarak yürütülen denemede mikrobiyal gübre ve sıvı vermikompost önerilen dozlarda saksılara marul fidesi dikiminden 1 hafta sonra uygulanmıştır. Deneme 3 tekerrürlü olarak tesadüf blokları deneme desenine göre yürütülmüştür. Deneme konuları şu şekilde planlanmıştır: 1) NPK%100, 2) Sıvı Vermikompost, 3) Mikrobiyal Gübre+ Sıvı Vermikompost 4) Mikrobiyal Gübre, 5) NPK (%50) + Sıvı Vermikompost, 6) NPK (%50) + Mikrobiyal Gübre, 7) NPK (%50) + Mikrobiyal Gübre+ Sıvı Vermikompost. Bitkilerin 10 hafta sonra hasatları yapılarak pazarlanabilir baş ağırlıkları ve kök uzunlukları gibi fiziksel ölçümleri yapılmıştır. Hasat döneminde uygulama gruplarından tüm toprağı temsil edecek şekilde saksılardan alınan örneklerinden; bazı mikrobiyolojik ve kimyasal analizler yapılmıştır. PGPR ve vermikompost uygulamaları istatiksel olarak bitkisel parametrelerden ortalama kök uzunluğu ve ortalama kök yaş ağırlığı üzerine; mikrobiyolojik parametreler olan toplam bakteri sayımı ve toprak solunumu üzerine anlamlı bulunmuştur. Uygulama sonuçları yapılan yaprak analizlerinde toplam Ca ve toplam Mn parametrelerinde; toprak analizlerinde ise, pH, toplam tuz, alınabilir K ve toplam Ca üzerinde istatiksel olarak önemli bulunmuştur.;PGPR, sıvı vermikompost, marul, toprağın mikrobiyolojik ve kimyasal özellikleri.;PGPR, liquid vermicompost, lettuce, microbiological and chemical properties of soil.Öğe Çöp gübresinin bazı organik atıklarla birlikte uygulandığı topraklarda C, N ve S-mineralizasyonlarının incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1999) Göçmez, Selçuk; Okur, NurToplum ve kent yaşamının bir sonucu olarak üretilen ve tüketim zinciri içinde oluşan katı atıkların organik gübre olarak değerlendirilmesi, hem ekonomik açıdan hem de günümüzde büyük kentlerde önemli boyutlara ulaşan çevre kirliliğinin azaltılması yönünden önem taşımaktadır. Bu katı atıklardan tarımsal alanlarda yararlanmak amacı ile dünyada ve ülkemizde birçok çöp kompostu fabrikası kurulmuştur. Çöp kompostlarının toprak verimliliği üzerinde etkileri vejetasyon denemeleri yoğun bir şekilde araştırılmaktadır. Fakat bu tür atıkların topraklardaki mineralizasyonu ile mikrobiyal sayı ve aktivede yapacağı etkiler fazla araştırılmayan konulardır. Bu tezde çöp gübrelerinin olası zararlı etkilerini azaltabilecek bazı organik atıklar ile karıştırılarak toprağa verilmesinin, mikrobiyal aktivite üzerinde etkisiyle bu karışımlardaki C,N ve S mineralizasyonlarının bir inkübasyon süreci içerisinde incelenmesi amaçlanmıştır. Bir inkübasyon denemesi olan bu çalışmada, 500'er gramlık alüviyal toprak örneklerine 8 ton/da dozunda çöp gübresi ilave edildikten sonra bütün karışımların C içeriği % 2 olacak şekilde tahıl samanı, cibre ve ahır gübresi uygulanmıştır. Bu şekilde hazırlanan toplam 24 saksı nemlendirilmiş ve 27{486}C'de inkübasyona bırakılmıştır. İnkübasyonun belirli günlerinde alınan toprak örneklerinde CO2 oluşumu, NH4-N'u, NO3-N'u, SO4-S'ü, DHG enzim aktivitesi ile azotobakter sayıları saptanmıştır. Sadece çöp gübrelerinin uygulandığı topraklarda CO2-oluşumda kontrole kıyasla %78-99 arasında bir artış saptanırken, Cibre+çöp gübresinde %676-764, saman+çöp gübresinde %640-706 ve ahır gübresi +çöp gübresinde %541-565 arasında bir yükselme ortaya çıkmıştır. N-mineralizasyonun ilk aşaması olan amonifikasyon sonucu ortaya çıkan NH4-N'u miktarı en fazla ahır gübresi ve kışlık çöp+ahır gübresi uygulamalarında elde edilmiştir. N-mineralizasyonunun son ürünü olan NO3-N'u miktarının ise özellikle kışlık çöp gübresinin uygulandığı topraklarda çok yükseldiği saptanmıştır. S-mineralizasyonunun en hızlı gerçekleştiği uygulamalar, kışlık çöp gübresinin organik materyallerle karşılaştırıldığı topraklar olmuştur. En yüksek Dehidrogenaz enzim aktivitesi ile azotobakter sayıları ise cibrenin uygulandığı topraklarda belirlenmiştir. Anahtar sözcükler: Çöp gübresi, C-mineralizasyonu, N-mineralizasyonu, S-mineralizasyonu, DHG-enzim aktivitesi, Azotobakter sayısı.Öğe Deri sanayi arıtma çamuru kompostundaki ağır metallerin Vermikomostlama Yöntemi ile biyostabilizasyonu(Ege Üniversitesi, 2020) Okur, Nur; Kayıkçıoğlu, H. Hüsnü; Sancak, CanProjenin amacı, yüksek organik yük ve krom içeriğine sahip deri sanayi arıtma çamurlarının vermikompostlama süreci sonunda içeriğinin tarım topraklarında organik madde kaynağı olarak kullanılabilecek uygunluğa getirilmesinin araştırılmasıdır. Özel bir deri işleme fabrikasının arıtma tesisinden elde edilen arıtma çamuru kompostu (AÇK) ve organik inek gübresi (İG) kuru ağırlık üzerinden belli oranlarda karıştırılarak ve nemlendirilerek karışımlara Eisenia foetida türü kompost solucanları ilave edilmiştir. Karışım oranları; % 100 İG (VK0), % 70 İG + % 30 AÇK (VK1), % 50 İG + % 50 AÇK (VK2) ve % 30 İG + % 70 AÇK (VK3) şeklinde gerçekleştirilmiştir. Deneme 3 tekerrürlü olarak tesadüf parselleri deneme desenine göre ve 24 oC sabit sıcaklıkta ve karanlık bir ortamda yürütülmüştür. Toplam 4 aylık süre sonunda deneme sonlandırılarak kimyasal analizler için vermikompostlardan örnekler alınmıştır. Uygulamaların ortamın pH'sı, EC'si, toplam C, P, K, Mg, Fe, Zn, Cu ve Mn içerikleri ile solucan sayısı üzerine istatistiki anlamda önemli etkileri olmuştur. Zamana bağlı olarak ise toplam C, N, P, Ca, Cu ve Cr miktarları ile solucan biyokütlesindeki toplam Cr miktarlarında önemli değişimler meydana gelmiştir. Vermikompostlarda saptanan toplam element miktarları izin verilen sınır değerlerin oldukça altında saptanmıştır. En yüksek toplam Cr miktarları % 30 İG + % 70 AÇK uygulamasında ortaya çıkarken, arıtma çamuru kompostunun azalan dozlarına bağlı olarak bu elementin miktarı da azalmıştır. Vermikompostlama süreci boyunca toplam Cr miktarındaki azalış oranları %30 ila % 96 arasında gerçekleşmiştir. Solucan biyokütlesindeki en yüksek toplam Cr miktarı da % 30 İG + % 70 AÇK uygulamasında ortaya çıkarken, arıtma çamuru kompostunun azalan dozlarına bağlı olarak solucan biyokütlelerindeki bu elementin miktarı da azalmıştır. Bu sonuçlar Eisenia foetida'nın ortamdaki kromu bünyelerine alabildiklerini göstermektedir. Proje sonucunda deri işleme fabrikasının arıtma tesisine ait arıtma çamuru kompostunun toplam Cr miktarının vermikompostlama ile önemli oranda azaldığı ve diğer kimyasal özellikler açısından da tarım toprakları için uygun bir organik atık içeriğine sahip olduğu belirlenmiştir.;Deri atıkları, Eisenia foetida, kimyasal özellikler, toplam krom, vermikompost.;Chemical properties, Eisenia foetida, leather sludge, total chromium, vermicomposting.Öğe Deri sanayine ait arıtma çamurunun kompostlaştırılma sürecindeki kimyasal ve biyolojik değişimler(Ege Üniversitesi, 2013) Kayıkçıoğlu, Hüseyin Hüsnü; Okur, NurDeri sanayi atık çamuru, kompostlastırma, krom, çimlenme indeksi.;Tannery sludge, composting, chromium, germination index.;Ülkemizde deri isleme önemli bir ekonomik sektör olmasına karsın atıklarının bertarafı konusunda hala daha geçerli bir yöntem bulunamamıstır. Deri sanayi atık çamurları yüksek miktarlarda azot ve azotça zengin organik materyaller içermektedir. Bu organik maddenin ayrısması sırasında yüksek miktarlarda besin elementinin ortama verilecek olmasının dısında deri atık çamuru, çevre için ciddi bir tehdit olusturabilecek yüksek miktarlarda krom, fekal orjinli patojenler ve toksik organik bilesikleri de içerebilir. Kompostlama, organik atıkların geri kazanımı için en ekonomik ve çevre dostu bir yaklasım olarak bilinmektedir. Bu çalısmanın amacı deri sanayi atık çamurunun kompostlastırılması sırasında meydana gelen bazı biyokimyasal degisimleri izlemek ve olusan olgun kompostun tarımsal kullanılabilirligini ortaya koymaktır. Olgun kompost elde edebilmek amacıyla deri atık çamuru 150 günlük kompostlama islemine tabi tutulmustur. Olusan kompostun elektriksel iletkenligi (EC) 6.16 dS m-1, katyon degisim kapasitesi (KDK) 50.24 me 100 g-1, CO2-olusumu 1.48 mg CO2-C g-1 gün-1, pH' sı 8.5 ve C:N oranı 8:1 olarak saptanmıstır. Toplam agır metal konsantrasyonlarından ise kursun (Pb) 39.75 mg kg-1, krom (Cr) 1097.5 mg kg-1, kadmiyum (Cd) 2.43 mg kg-1, kobalt (Co) 9.88 mg kg-1 ve nikel (Ni) 23.53 mg kg-1 düzeylerinde tespit edilmistir. Komposttaki Cr miktarı, Toprak Kirliliginin Kontrolü Yönetmeligi' nde belirtilen sınır degere yakın bir konsantrasyona sahip olurken, diger agır metaller sınır degerlerin oldukça altında çıkmıstır. Fitotoksik etkinin incelendigi olgun kompostta tere (Lepidium sativum) tohumlarının çimlenmesi gerçeklesmemistir. Kompost olusum sürecinde incelenen tüm biyolojik parametrelerde azalmanın gerçeklesmesi, kompostun stabil hale geldigini göstermektedir. Fakat deri sanayi arıtma çamurundan elde edilen kompostun sınır degere yakın Cr içerigi, fitotoksik etkisi, yüksek pH ve EC degerlerinden dolayı tarım alanlarında kullanılmasının sakıncalı olacagı düsünülmektedir.Öğe The Effects of Vinasse Application as an Alternative to Lime on Nutrition of Pepper Plant (Capsicum annuum var. Cerasiforme) in an Acidic Soil(Univ Namik Kemal, 2021) Yagmur, Bulent; Okur, Bulent; Okur, NurThis study was carried out to investigate the liming materials (granule and powder) with the different form, amount and combinations and sugar beet factory waste (vinasse) on pH, mineral matter content of an acid soil and the yield and nutrition of pepper plant. The experiment was carried out in pots under greenhouse conditions. Lime required to neutralize the total acidity of the soil (6.5 from 5.50) was calculated and then the experiment subjects were determined as follows K (Control), PL (Powder Lime; %90 CaCO3, %5 MgCO3), GL (Granular Lime; %90 CaO), V(Vinasse), 1/4 PL+3/4 V, 1/2 PL+1/2 V, 3/4 PL+1/4 V, 1/4 GL+3/4 V, 1/2 GL+1/2 VL and 3/4 GL+1/4 V. To increase pH of soils, 300 kg.da-1 lime was applied and then the experiment soils were incubated for one month. N, P, K as basic fertilization was applied by mixing the soil before planting. According to the results; the most effective application in increasing soil pH was powder lime, and granular lime had the same effect with slime. The pH of the control soil with a pH of 5.50 has been increased to 6.42 with TK application and 6.41 with TK + 1/2 SL application. The applications significantly increased the total N, available P, Ca, Fe and Zn contents of the soil and the total N, P, Fe, Cu, Zn and Mn contents of the plant compared to the control. The first three applications that increase pepper yield showed a ranking as TK> SL> VK. According to the results, it determined that vinasse can be used as an alternative lime material in agricultural fields besides lime applications in acid reaction soils.Öğe Ege bölgesi koşullarında tarımın sürdürülebilirliği açısından toprakların aşınılabilirliği ve mikrobiyal aktivite arasındaki ilişkiler(Ege Üniversitesi, 2013) Okur, Nur; Kayıkçıoğlu, H. Hüsnü; Uysal, Huriye; Yönter, GökçenAggregate stability, microbial activity, soil enzymes, soil erosion, soil respiration.;Agregat stabilitesi, mikrobiyal aktivite, toprak enzimleri, toprak erozyonu, toprak solunumu.;Ülkemiz topraklarını tehdit eden sorunların başında su erozyonu gelmektedir. Toprak ve su kaynaklarından verimli ve sürdürülebilir bir şekilde yararlanılması bu nedenle daha da önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı; Ege Bölgesi koşullarında farklı topoğrafyaya ve kullanıma sahip arazilerdeki erozyonun etkilerini ve mikrobiyal aktivitedeki değişimleri ortaya çıkararak tarımın sürdürülebilirliği açısından elde edilen sonuçları değerlendirmektir. Bu bağlamda Menemen-Emiralem Boğazı arasındaki bölgede yer alan farklı eğim ve kullanımdaki tarım arazilerinden 26 adet toprak örneği alınmıştır. Topraklar, tarım arazilerinin aşınıma uğramış ve uğramamış noktalarından örneklenmiştir. Toprak örneklerinde aşınıma duyarlılığı gösteren bazı fiziksel ve kimyasal analizler ile aşınımın, topraktaki doğal dengeyi oluşturan mikrobiyal unsurlar üzerindeki etkisini ortaya çıkarabilmek amacıyla bazı toprak enzim aktiviteleri belirlenmiştir. Araştırma topraklarının orta ile kuvvetli derecede aşınabilir topraklar sınıfına girdiği belirlenmiştir. Toprak örneklerinin agregat stabilitesi ile toprak solunumu, alkalin fosfotaz, üreaz, ß-glukozidaz ve aril sülfataz enzim aktiviteleri arasında önemli pozitif ilişkiler saptanmıştır. Yine toprakların erozyona duyarlılıklarını gösteren parametrelerden olan süspansiyon %'si ile alkalin fosfotaz, üreaz, ß-glukozidaz ve aril sülfataz enzim aktiviteleri arasında negatif, dispersiyon oranı ile toprak solunumu, alkalin fosfotaz, üreaz, ß-glukozidaz ve aril sülfataz enzim aktiviteleri arasında negatif ve erozyon oranı ile DHG arasında da önemli negatif ilişkiler olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlar, toprakların erozyona karşı dirençleri arttıkça mikrobiyal aktivitenin de arttığını göstermektedir.Öğe Ekonomik ve ileri arıtma yapılmış zeytin karasuyunun uygulandığı topraklarda biyokimyasal özelliklerdeki değişimin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 2017) Bayız, Onur; Okur, NurAkdeniz ülkelerinde önemli miktarlarda ortaya çıkan karasu, zeytinyağı üretimi sırasında oluşan bir yan üründür. Yüksek organik yüke ve önemli miktarlarda bitki besin maddelerine sahip olan zeytinkarasuyu aynı zamanda canlılar için toksik nitelikli bazı bileşikleri de içermektedir. Bunun dışında, zeytin karasuyu düşük maliyetli bir su kaynağıdır. Bu nedenle toprak fertigasyonu içim karasuyun kullanımı, toprağın biyo-kimyasal özelliklerindeki etkisinin dikkate alınması durumunda atık bertarafı için önemli bir alternatif olabilir. Bu araştırma, kumlu tın bir toprağın biyo-kimyasal özelliklerindeki değişimleri üzerine zeytin karasuyunun kısa süreli etkisini araştırmak amacıyla yürütülmüştür. Karasu, biri ekonomik (EA) diğeri ise ileri arıtma (İA) yöntemi olmak üzere iki farklı yöntemle arıtılmıştır. Ham karasu ve arıtılmış karasular toprağa 0, 50, 100, 150 m3 ha-1 dozlarında uygulanmış ve mikrobiyal biyokütle-C (MBC) ve N'u (MBN), kümülatif CO2-oluşumu, dehidrogenaz (DHA), üreaz (ÜA), alkalin fosfotaz (ALKPA), ?-glukozidaz (GLUA) ve aril sülfataz (ARSA) aktiviteleri belirli aralıklarla ölçülmüştür. Zeytin karasu uygulamaları ALKPA, GLUA ve ARSA miktarları üzerinde önemli bir etkiye sahip olmazken topraktan CO2 çıkışı önemli miktarlarda artmıştır. EA uygulamalarının hepsi MBC, MBN, DHA ve ÜA miktarlarını kontrole oranla önemli miktarda artırmıştır. Araştırma sonuçları, ekonomik veya ileri arıtma tekniği ile zeytin karasuyunun içerisindeki zararlı bileşiklerin ve aşırı organik yükün önemli ölçüde giderilebildiğini göstermiştir. Ayrıca bu suların tarım topraklarına uygulanması halinde toprağın biyo-kimyasal özelliklerinde zararlı etkilerin ortaya çıkmadığı da saptanmıştır. Sonuç olarak, arıtılmış zeytin karasuyunun tarım topraklarında kullanımının, bu atığın bertarafında değerli bir alternatif olabileceği ortaya çıkarılmıştır.;Enzim aktiviteleri, kümülatif CO2-oluşumu, mikrobiyal biyokütle-C ve N'u, zeytin karasuyu.;Cumulative CO2-production, Enzyme activities, Microbial biomass-C and N, Olive Mill Wastewater.Öğe Evolution of enzyme activities during composting of tobacco waste(Sage Publications Ltd, 2011) Kayikcioglu, Huseyin Husnu; Okur, NurMain characteristics of tobacco waste generated during the processing of tobacco for cigarette manufacture are a high content of nicotine and total organic C. Composting is a way for decreasing the levels of nicotine and total organic C in tobacco waste and for disposal of this kind of agro-industrial waste. Changes in pH and electrical conductivity and activities of dehydrogenase, protease, alkaline phosphatase and beta-glucosidase were determined during composting of tobacco waste (TW) and mixtures of TW + grape pomace (GP) and TW + olive pomace (OP). The nicotine in the tobacco waste was completely decomposed by composting. In the final composts, total organic C content and C : N ratio decreased, whereas the contents of total N, P and K increased. The pH of the composts increased rapidly at first and then more slowly and the electrical conductivity first decreased and then increased during composting. Mixing the tobacco waste with the other compost materials decreased the electrical conductivity level by 32 and 46% in the final TW + GP and TW + OP composts, respectively. The highest activities of the studied enzymes were observed on the third week of the composting process for dehydrogenase, the fifth week for protease and beta-glucosidase and the ninth week for alkaline phosphatase. All enzyme activities stabilized about in 4 months.Öğe Farklı bitki örtüsü altındaki topraklarda mikrobiyal C, N VE P'un mevsimsel değişimi(Ege Üniversitesi, 2011) Kayıkçıoğlu, Hüseyin Hüsnü; Okur, NurMicrobial biomass-C, N and P, mineralizable nitrogen forms and seasonal changes.;Mikrobiyal biyokütle-C, N ve P'u, mineralize azot formları, mevsimsel farklılık.;Topraktaki mikrobiyal biyomas miktarı ve aktivitesi üzerine; toprak nemi, sıcaklığı, bitki köklerinden gelen C girdileri, rizosfer ürünleri ve ürün artıklarının önemli etkileri vardır. Topraktaki mikrobiyal aktivitenin önemi; toprağın organik maddesinin transformasyonu vasıtasıyla bitkilere ihtiyaç duydukları besin maddelerini sağlama özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Bu aktivitenin mevsimsel bazı değişiklikler göstermesi, bitki gelişimi ve bitki besin maddelerinin korunması açısından önem arz etmektedir. Bu proje kapsamında farklı bitki örtüsü altındaki topraklardan kış, ilkbahar, yaz ve sonbahar dönemlerinde iki farklı derinlikten toprak örnekleri alınarak, toprak mikrobiyal biyomas C, N ve P'u ile mineralize olabilir C, N ve P miktarları mevsimsel bazda incelenmiştir. 2009 - 2010 yıllarında E.Ü. Ziraat Fakültesi Menemen Araştırma. Uygulama ve Üretim Çiftliği arazisinden farklı bitki örtüsü altındaki arazilerden (çayır mera, zeytinlik, buğday ve rotasyon altındaki tarla) alınan toprak örnekleri araştırmanın materyalini oluşturmuştur. Ekim, Ocak, Nisan ve Temmuz aylarında alınan bu toprak örneklerinde; toprak solunumu, mikrobiyal biyokütle-C, N ve P'u, mineralize azot formları ve toplam fosfor miktarları saptanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; en yüksek mikrobiyal biyokütle çayır mera arazisinden alınan toprak örneklerinde, en düşük mikrobiyal biyokütle ise buğday ekili araziden alınan toprak örneklerinde belirlenmiştir. Üst toprak tabakasında (0-15 cm), alt toprak tabakasına (15-30 cm) oranla daha yüksek mikrobiyal biyokütle belirlenmiştir. Mevsimsel bazda ise en yüksek mikrobiyal biyokütle Nisan ayına ait topraklarda, en düşük mikrobiyal biyokütle ise Ocak ayına ait topraklarda saptanmıştır.Öğe Gediz Havzası sulanabilir tarım alanlarındaki ağır metal kirliliğinin topraklarındaki mikrobiyolojik populasyon ve aktivite üzerine etkileri(Ege Üniversitesi, 1998) Okur, NurGediz havzasındaki yoğun tarımsal faaliyetler ve hızlı nüfus artışı ve bunlara paralel olarak endüstrileşmedeki gelişim, havzadaki su kaynaklarının hızlı bir kirlenme sürecine neden olmuştur. Bu kirli nehir sularının sulamada kullanılması ise kirliliğin topraklara taşınmasına neden olmaktadır. Bu çalışmanın amacı; Menemen, Muradiye, Manisa, Salihli ve Kemalpaşa çevresinde Gediz nehri ve kolları ile sulanan tarım topraklarındaki ağır metal kirliliğinin, bu topraklardaki mikrobiyel sayı ve aktivite üzerindeki etkilerini saptamaktadır. Bu amaçla 18 yerden alınan toprak örnekleri mikrobiyolojik, fiziksel ve kimyasal özellikler açısından incelenmiştir. Topraklarda mikrobiyolojik kriterler olarak C ve N- Mineralizasyonu, mikrobiyel biyomas, proteaz, dehidrogenaz, Fosfataz ve Katalaz aktiviteleri ile azotobakter, fungus, otokton ve zimogen bakteri sayıları tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; toprakların iz element ve ağır metal içerikleri sırasıyla: Fe %0.98-2.80; Mn 243-783 mg/kg; B 0.35-4.21 mg/kg; Cu 26.77-87.97 mg/kg; Zn 43.5-142.47 mg/kg; Cd 0.625-2.250 mg/kg; Pb 11.90-78.83 mg/kg; Co 2.61-18.52 mg/kg ve Cr 11.18-36.61 mg/kg arasında bulunmuştur. Bor hariç diğer bütün elementler ölçüt değerlerin altında saptanmıştır. Bor 13 toprak örneğinde limit değerin üstünde tespit edilmiştir. Araştırmanın mikrobiyolojik analiz sonuçları ise; CO2- oluşumu 15.34-173.23 mg C/100 g top.; NH4-N'u 1.06-11.90 mg/kg; NO3-N'u 2.3-147.5 mg/kg; mikrobiyel biyomas 26.99-107.90 mg C/100 g top.; proteaz aktivitesi 20.05-274.96 æg Tyrosin/g top; dehidrogenaz aktivitesi 5.52-304.74 æg TPF/g top; Fosfataz aktivitesi 66.79-1296.51 æg p-NP/g top; Katalaz aktivitesi % 1.47-33.09; mikroorganizma grup sayılarından ise azotobakterler 12-7982 adet/g top; funguslar 4.69-70.19x10^4 /g top ;otokton bakteriler 10.4-70.5x10^6/g top. ve zimogen bakteriler ise 6.3-93.2x10^6/g top. arasında bulunmuştur. Araştırmada incelenen bütün mikrobiyolojik kriterlerin mevcut ağır metal konsantrasyonlarından henüz olumsuz bir şekilde etkilenmediği ortaya çıkmıştır. C ve N-Mineralizasyonu, mikrobiyel biyomas ile enzim aktiviteleri ve mikrobiyel grup sayılarını belirleyen en önemli faktör toprakların organik C içeriği olmuştur.Öğe Menemen Ovası topraklarında izsu kentsel arıtma çamuru uygulamalarının mikrobiyal aktivite ve biyomas ile bazı fiziksel ve kimyasal toprak özellikleri üzerine etkisi(Ege Üniversitesi, 2006) Göçmez, Selçuk; Okur, Nur[Abstract Not Available]Öğe Microbial biomass and enzyme activity in vineyard soils under organic and conventional farming systems(Tubitak Scientific & Technical Research Council Turkey, 2009) Okur, Nur; Altindisli, Ahmet; Cengel, Muzaffer; Gocmez, Selcuk; Kayikcioglu, Hueseyin HuesnueMany recent studies from around the world have compared organic and conventional farming systems in terms of soil properties. Microbial biomass and enzyme activity were compared in vineyard soils managed by organic and conventional practices under Mediterranean conditions during the growing. Organic treatments were (i) green manure and farmyard manure at the rate of 30 t ha(-1) (GM1), (ii) green manure and farmyard manure at the rate of 10 t ha(-1), plus E2001 EM Bio-polymer gel solution (GM2), and (iii) green manure plus E2001 EM Bio-polymer gel solution (GM3). Only mineral fertilizers and pesticides were used in the conventional system (CONV). Soil organic C and soil microbial biomass C (SMBC), and protease, urease, alkaline phosphatase, and dehydrogenase activity were significantly higher in the organic system than in the conventional system. The ratio of microbial biomass C to total organic C content (C(mic)/C(org)) was also higher in the organic plots. Total organic C content increased in the organic system by 13%-23% in comparison to the conventional system. Application of GM1 and GM2 resulted in greater microbial biomass and activity as compared to the other management systems. SMBC was significantly correlated with dehydrogenase, protease, urease, and alkaline phosphatase. These results indicate that organic management positively affected biochemical properties, thus improving soil quality and productivity.Öğe Mikoriza içeren biyogübrelerin farklı NPK dozlarında mısırın (Zea mays L.) fosfor alınımı ve toprak özellikleri üzerine etkileri(Ege Üniversitesi, 2018) Okur, NurBu proje kapsamında, yurt dışından getirilen iki farklı türe sahip arbüsküler mikoriza fungus (AMF) (Rhizophagus irregularis ve Funneliformis mosseae) sporlarını içeren biyogübreler toprağa mısır tohumlarına bulaştırıldıktan sonra uygulanmış ve azot, fosfor ve potasyum gübrelerinin farklı dozlarını içeren topraklarda bitkinin fosfor başta olmak üzere, çinko, bakır ve diğer besin elementlerinin alınımı ve bitki/kök gelişimi üzerine etkileri araştırılmıştır. Bunun yanında söz konusu biyogübre uygulamalarının bazı kimyasal toprak özellikleri üzerine etkileri de inceleme altına alınmıştır. Bölge ticari üretim şartlarında % 100, 75 ve 50 dozunda mineral gübre uygulamaları ile birlikte gerçekleştirilen mikoriza uygulamalarından özellikle Mosseae tipi + % 75 mineral gübre uygulaması ile azot ve fosforlu gübre uygulamalarından tasarruf sağlanabileceği ve daha iyi bir bitki gelişimi elde edilebileceği ortaya konmuştur. Gübre uygulamasının % 50 seviyesine indiği durumlarda, mikoriza uygulamaları gübre kullanım etkinliği yönünden % 100 mineral gübrelemeye kıyasla bir avantaj oluşturmamıştır. Mikoriza uygulamaları, özellikle mineral gübre ile birlikte gerçekleştirildiğinde kontrole göre toprak solunumunu artırmıştır.;Mikoriza, Mısıri Bitki Besin Elementi.;Mycorrhiza, Corn, Plant Nutrient.Öğe Non-target effect of organic insecticides: effect of two plant extracts on soil microbial biomass and enzymatic activities in soil(Springer, 2010) Okur, Nur; Tuna, A. Levent; Okur, Buelent; Altunlu, Hakan; Kayikcioglu, H. Huesnue; Civelek, Hasan S.Efficacious botanical derivatives can provide an alternative to synthetic pesticides for organic farming systems. However, there is lack of information regarding the side effects of organic pesticides on key soil ecological processes. In this study, we investigated the effects of aqueous extracts from Urginea maritima and Euphorbia myrsinites exhibiting translaminar and systemic activity against pests on microbial biomass and enzymatic activities in soil. Two grams of plant material was extracted with 100 ml of water and then diluted 1:100, 2:100, and 4:100 with distilled water. Diluted plant extracts were applied around hypocotyl of tomato by soil drench. The effect of both plant extracts on microbial biomass C, amount of total N and organic C, and enzymatic activity in soil was significant. After the last application, the highest microbial biomass C was determined in the lowest U. maritima concentration (U 1:100). Soils treated with the highest concentration of U. maritima (U 4:100) had always lower SMBC content than control soil. All concentrations of E. myrsinites decreased microbial biomass C by 18% to 27% compared to the control. Total nitrogen and organic carbon decreased in soils without (control) and with treated U. maritima extract from first application to last application. Phosphatase, urease, and beta-glucosidase activities were monitored in plant extract-treated soils. Except U. maritima 1:100 treatments of second and fourth applications, the other treatments of plant extracts negatively affected enzymatic activity in soil. U. maritima and E. myrsinites plant extracts exhibited different effects on soil microbial biomass and activity, probably because of their different chemical contents.Öğe Organic amendment based on tobacco waste compost and farmyard manure: Influence on soil biological properties and butter-head lettuce yield(Tubitak Scientific & Technical Research Council Turkey, 2008) Okur, Nur; Kayikcioglu, Hueseyin Huesnue; Okur, Buelent; Delibacak, SezaiAgro-industrial waste presents an alternative to inorganic fertilizer. It is possible to use tobacco waste as a soil amendment due to its high organic matter and low toxic element content. Tobacco waste compost (TWC) and farmyard manure (FYM) were applied to Typic Xerofluvent soil at various ratios, and butter-head lettuce (Lactuca sativa L. var. Capitata L.) was grown. The effects on soil organic C and total N content, soil microbial biomass, soil respiration, activity of 4 enzymes (dehydrogenase, urease, alkaline phosphatase, and P-glucosidase), and lettuce yield were determined. Organic materials were applied at the rate of 50 t ha(-1). Significantly (P < 0.05) higher values were observed for C-org, total N, soil respiration, and dehydrogenase, urease, and alkaline phosphatase activity in 25% FYM + 75% TWC and 100% TWC soils than in the control. The microbial biomass C level in the soils increased in response to all compost treatments. P-glucosidase activity values did not show statistical differences between any of the organic amendment treatments. The application of TWC and FYM resulted in a significant increase in lettuce yield when compared to the control. The results suggest that the incorporation of TWC as an alternative organic amendment might improve soil chemical and biological parameters, as well as crop yield in dryland and especially in Mediterranean soil, which are both characterized by low organic matter content.Öğe Organik tarımda kullanılan bazı gübrelerin topraktaki mikrobiyal aktivite üzerine etkisi(Ege Üniversitesi, 2006) Tunç, Gülhan; Okur, Nur[Abstract Not Available]Öğe A Preliminary Study on Response of Iron Content and Yield of Corn to Different Rates of Sewage Sludge(2019) Yağmur, Bülent; Okur, İhsan Bülent; Ozlu, Ekrem; Okur, NurThe treated sludge can be applied to arable soils if they do not contain heavy metals and toxic substances. This preliminary study was carried out in order to investigate the effects of application of treated sludge and Fe fertilizer on the yield and Fe content of maize. the trial was conducted in randomized plots design with three replications as pot experiment and C-955 hybrid maize was grown for silage. As basic fertilization, 200 mg kg -1 N, 100 mg kg -1 P and 150 mg kg -1 K were applied to all of the pots. Treatments were (C) control, (T1) 5 mg kg -1 Fe (Fe in sludge) + 10 mg kg -1 Fe (FeSO 4 ,7H 2 O), (T2) 10 mg kg -1 Fe (Fe in sludge) + 5 mg kg -1 Fe (FeSO 4 ,7H 2 O), (T3) 15 mg kg -1 Fe (Fe in sludge) and (T4) 15 mg kg -1 Fe (FeSO 4 ,7H 2 O). Applications of sludge and Fe increased wet weight, dry weight, plant height, leaf number and the content of N, K, Fe, Zn and Cu of maize plant. It was concluded that application of 15 mg kg -1 Fe in sludge is sufficient for Fe need of maize. However, the obtained results from this study were valid only for this study soil and sewage sludge and should be used without generalization as they can vary under different conditions such as soil and climate. Therefore, further researches are needed on this field.Öğe Response of tomato plants to organic nutrition in soilless culture(Wfl Publ, 2008) Kaya, Seckin; Caturano, Ester; Tuzel, Yueksel; Okur, Nur; Leonardi, CherubinoOrganic nutrition could reduce the environmental impact of soilless culture in particular in open systems. The objective of this study was to understand better the response of tomato plant fed with organic nutrient solution in substrate culture in relation to the possible role of the substrate and to provide more sustainable and efficient production by environmentally friendly nutrition method. For this purpose tomato plants were grown in the pots in a semi closed growing system. Plant response was studied in relation to: i) the nutrient solution (i.e., organic vs mineral); ii) the substrate (i.e., sand vs coconut fiber); iii) the amount of amendment (i.e., 40 vs 80 g/pot). Plant response was highly affected by organic nutrition, in part because of the uptake of nutrients and their content in plant tissues. Also, plants grown with the organic substrate showed a higher microbial activity and as a consequence organic matter mineralization. On the other hand, the amount of amendment added to the substrate did not influence significantly plant growth and fruit characteristics. It was concluded that to develop organic fertilization regimens for soilless cultivated tomato the aspects should be better deepen in future research concerns the right choice of organic fertilizers, the timing of nutrient solution preparation and the substrate which all could affect nutrient availability for the plants.