Yazar "Korkmaz Pervin Erken" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Kronik pulmoner hastalıklarda kısa dönem pulmoner rehabilitasyonun pulmoner fonksiyon testleri, kan gazı, fonksiyonel kapasite, dispne, yaşam kalitesi ve psikolojik semptomlar üzerine etkisi: Retrospektif çalışma(2010) Hale Karapolat; Alev Gürgün; Sibel Eyigör; Korkmaz Pervin Erken; Yeşim KirazlıAmaç: Bu çalışma, kronik pulmoner hastalarda kısa dönem ayaktan uygulanan pulmoner rehabilitasyonun etkinliğini saptamak amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Ayaktan pulmoner rehabilitasyon merkezine başvuran 65 hastanın [Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH, Grup 1; n:44), (KOAH dışı kronik pulmoner hastalıklar, Grup 2; n:21)] verileri retrospektif olarak incelendi. Tüm hastaların 8 haftalık rehabilitasyon öncesi ve sonrasında değerlendirilen solunum fonksiyon testleri, kan gazı parametreleri, fonksiyonel kapasite (maksimal oksijen tüketimi (pVO2), mekik yürüme testi (MYT), endürans mekik yürüme testi (EMYT), dispne (Medical Research Council Dispne Skalası, MRC), yaşam kalitesi (Saint George Respiratory Questionnaire, SGRQ) ve psikolojik semptomları (Hastane Anksiyete ve Depresyon Anketi, HADS) dosyalarından kaydedildi. Bulgular: Her iki grupta rehabilitasyon sonunda rehabilitasyon öncesine göre pVO2, EMYT, SGRQ anketi (semptom, aktivite, etki ve toplam alt skorları) ve MRC Dispne Skalası’nda anlamlı düzelme görüldü (p<0,05). Buna karşın, her iki grup içinde rehabilitasyon sonunda solunum fonksiyon testleri (ZEV1 (ml,%), ZVK (ml,%), ZEV1/ZVK (%), kan gazı ölçümleri (paO2, paCO2, oksijen satürasyonu), MYT, HADS’de anlamlı düzelme görülmedi (p>0,05). Rehabilitasyon öncesi Grup 1’de ZEV1 ve ZEV1/ZVK ölçümlerinde Grup 2’ye göre oluşan anlamlı düşüklük rehabilitasyon sonunda da devam etmekteydi (p<0,05). Diğer bakılan tüm parametreler ile karşılaştırmada anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Sonuç: Hem KOAH hem de KOAH dışı kronik pulmoner hastalıklarda ayaktan uygulanan pulmoner rehabilitasyon fonksiyonel kapasite, dispne, yaşam kalitesinde düzelme sağlamıştır. Dispneye neden olan etiyolojik neden ne olursa olsun, kronik akciğer problemi olan hastalara düzenli egzersiz programı önerilmelidir.Öğe Solunumsal yoğun bakım ünitesinde çoklu antibiyotik dirençli Acinetobacter baumannii enfeksiyonu(2009) Feza Bacakoğlu; Korkmaz Pervin Erken; Mehmet Sezai Taşbakan; Burcu Başarık; Hüsnü Pullukçu; Şöhret Aydemir; Alev Gürgün; Kaçmaz Özlem BaşoğluÇoklu antibiyotik dirençli Acinetobacter baumannii, tedavisi ve kontrolü zor hastane enfeksiyonlarına neden olabilmektedir. Bu retrospektif çalışmada, solunumsal yoğun bakım ünitesi (YBÜ)'nde çoklu antibiyotik dirençli A.baumannii'ye bağlı hastane enfeksiyonunun gelişme oranı, risk faktörleri ve prognoza etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Solunumsal YBÜ'de son iki yılda izlenen 218 olgudan 37 (%17)'sin-de çoklu antibiyotik dirençli A.baumannii'ye bağlı pnömoni ve/veya bakteriyemi gelişmiştir. Bu olguların 21'i erkek olup, yaş ortalaması 61.6 ± 19.8 yıldır. Olguların %70.3'ünde son bir ay içerisinde hastanede yatış ve %51.4'ünde antibiyotik kullanımı mevcuttur. Yatış nedenleri arasında ilk sırada %59.5 oranı ile pnömoni, ikinci sırada %21.6 oranı ile kronik obstrüktif akciğer hastalığı yer almakta olup, %81.1'inde eşlik eden hastalık mevcuttur, izlemde 31 (%83.7) olguya invazif mekanik ventilasyon uygulanmıştır. Olguların 22 (%59.5)'sinde ventilator ile ilişkili pnömoni ve 9 (%24.3)'unda bakteriyemi gelişmiş, 23 (%62.2)'ünde kullanılmakta olan tüm antibiyotiklere karşı direnç saptanmıştır. En yüksek (%100) direnç oranları piperasilin-tazobaktam, ampisilin-sulbaktam ve siprofloksasine, en düşük direnç oranları ise ne-tilmisin (%35.1) ve sefoperazon-sulbaktama (%43) karşı belirlenmiş, meropenem ve seftazidim için direnç %55, imipenem ve sefepim için ise %78 olarak bulunmuştur. A.baumannii ile enfekte olan olgularda kontrol grubuna göre, re-entübasyon ve trakeotomi oranları daha yüksek (sırasıyla; %59.5'e karşı %7.7, p< 0.0001 ve %21.6'ya karşı %3.9, p= 0.001) bulunmuştur. Mortalite açısından gruplar arasında anlamlı fark saptanmazken, çoklu antibiyotik dirençli grupta YBÜ ve hastanede kalış süreleri daha uzundur (sırasıyla; 24.2 ± 18.3'e karşı 8.2 ± 8.3 gün, p< 0.001 ve 33.3 ± 19.8'e karşı 15.4 ± 11.4 gün, p< 0.001). Sonuç olarak çalışmamızda, hastane kökenli enfeksiyonlarda payı giderek artan A.baumannii'nin antibiyotiklere karşı yüksek oranda direnç gösterdiği ve buna bağlı olarak uygulanan invazif girişim, hastane ve YBÜ'de kalış sürelerinde artış olduğu gözlenmiştir.