Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Karaturhan, Buket" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Advisory services for organic agriculture in the European Union and Turkey
    (Wfl Publ, 2010) Ozcatalbas, Orhan; Brumfield, Robin; Karaturhan, Buket
    Organic farming has developed very rapidly in all European countries since the beginning of 1990s. In Turkey it showed significant increase in recent years. Worldwide, the global market was valued at 23 billion dollars. In the European Union, the most important advisory agencies for organic farming are implemented by private units (38.4%), farmers'organisations (28.3%) and the Ministry. However, advisory service for organic products in Turkey is implemented mainly by foreign importer firms, which is the most important advisory unit. Considering the growing domestic demand for organic products in the medium and long term in Turkey, various advisory services should be established similar to those in EU countries.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Developing participatory extension applications in Turkey
    (Academic Journals, 2011) Ozcatalbas, Orhan; Boz, Ismet; Demiryurek, Kursat; Budak, Dilek Bostan; Karaturhan, Buket; Akcaoz, Handan
    The purpose of extension is to increase the living standard of the farmers and their families in the rural areas. Extension services in Turkey have been implemented mainly by the Ministry of Agriculture since the 1940s and are currently organized by the administrative districts of the Provincial Agricultural Directorates. Agricultural extension approaches in Turkey have been mainly derived from extension applications in different countries and the previous projects of the World Bank and FAO. For that reason Turkey has tremendous experience on the application of agricultural extension approaches from many countries. Agricultural extension activities are implemented by several institutions; each of them has a different legal status. The extension programmes were accepted and implemented using six approaches during different periods in Turkey. During this period the dominant approach was the promotion of technology transfer by the 'general agricultural extension approach' until the 1990s. The 'training and visit approach' has also been used since the 1984s. The common characteristic of these two approaches was the lack of farmers' participation. This was an important detriment to the effectiveness of extension services in Turkey. The implementation of participatory extension approaches was very limited but effective. The contribution of universities, NGO's (e. g. producers' organizations and farmers' unions) and private firms to extension activities were limited. Thus, it will be very useful to apply the participatory approach where rural people have to take the initiative and think about their own problems with appropriate solutions by relevant extension organizations in Turkey.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Ekolojik tarımda tarımsal yayımın işlevi üzerine bir araştırma:
    (Ege Üniversitesi, 2003) Karaturhan, Buket; Boyacı, Murat
    Ecological farming, agricultural extension, agricultural information flow.;Ekolojik tarım, tarımsal yayım, tarımsal bilgi akışı.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Factors Affecting the Probability of Rural Women's Adopting Organic Farming on Family Farms in Turkey
    (2018) Karaturhan, Buket; Uzmay, Ayşe; Koç, Gökçe
    Bu araştırmanın üç önemli amacı bulunmaktadır, ilki kadınların organik tarımı benimseme/benimsememe olasılığını etkileyen sosyo-ekonomik faktörlerin belirlenmesi, ikincisi organik tarım ile ilgili bilinç düzeylerinin ve uygulamalarının ne olduğunun ortaya konması, üçüncüsü ise organik tarımın yaygınlaştırılması için öneriler getirilmesidir. Araştırma Türkiye’de organik tarım yapan üretici sayısının en yüksek olduğu Aydın ilinde gerçekleştirilmiş ve 91 kadın ile görüşülmüştür. Kadınların organik tarımı benimseyip/benimsememe olasılığını etkileyen faktörler belirlenirken lojistik regresyon modeli kullanılmıştır. Model sonucuna göre, kadının baba mesleğinin çiftçi olması, eğitim düzeyi, hanedeki çocuk sayısı, tarımsal faaliyetlere katılma durumu, mesleki eğitime katılma, kadınlara yönelik projeleri takip etme, yeniliklere açık olma, hayatında idealine yakın olup/olmama durumu, organik tarım konusunda kavramsal olarak bilinçli olup/olmama, kendine ait gelirin olması, organik tarımı benimseme olasılığını etkilemektedir. Kadınların %60.4’ü aile işletmelerinde organik tarıma adapte olmuş çalışırken, sadece %42’si organik tarımın gerçek tanımını tam olarak bilmektedir. Kadınların %50.5’i eşleriyle karar alma süreçlerine katılmaktadır. Araştırmaya katılan kadınların %78’i ilerde organik tarım yapmak istemektedir. Bu kapsamda, kadınlara yönelik mesleki kurslar verilmesi, kadınların girişimci olabilmesi için desteklenmesi, yayım faaliyetleri yoluyla bilgi düzeylerinin artırılması ve örgütlenmeleri önem taşımaktadır. 
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    THE IMPACT OF THE COVID-19 PANDEMIC ON THE CONSUMPTION OF BEE PRODUCTS IN IZMIR PROVINCE, TURKIYE
    (Univ Agronomic Sciences & Veterinary Medicine Bucharest - Usamv, 2024) Sezgin, Goekhan; Atak, Muhsin; Karaturhan, Buket; Ormeci Kart, M. Cagla
    The main objective of this study is to examine the consumption preferences, trends, and purchasing behaviors of consumers residing in Izmir Province towards bee products before and after COVID-19. The main material of the study consists of online surveys conducted in March -April 2023 with consumers living in the seven districts of Izmir province with the highest population. The survey form comprises of three sections: consumption and purchasing behaviors of bee products, attitudes towards bee products, and questions on demographic characteristics of consumers. Since the first days when coronavirus cases began to emerge in our country, natural products that support the immune system such as bee products have been met with intense interest. The sustainability of bees and bee products in agriculture is always among the important issues. However, during the pandemic period, people's attention has been more focused on this issue. The value of honey and bee products, the miraculous food of nature, has been better understood, and this has been reflected in sales. If natural and economic conditions are favourable, this rise in the sector will continue.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    İzmir İli'ndeki tarımsal yayım etkinlikleri ve değerlendirilmesi üzerine bir araştırma
    (Ege Üniversitesi, 1997) Karaturhan, Buket; Özkaya, Tayfun
    iv ÖZET İZMİR İLİ'NDEKİ TARIMSAL YAYIM ETKİNLİKLERİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA KARATURHAN, Buket Doktora Tezi, Tarım Ekonomisi Bölümü Tez Yöneticisi: Prof. Dr. Tayfun ÖZKAYA Haziran 1997, 253 sayfa Bu araştırmada; İzmir İli'nde Tarım İl Müdürlüğü'nün pamuk konusundaki yayım çalışmaları ve değerlendirilmesine yönelik faaliyetleri incelenmiştir. Ayrıca; değerlendirme faaliyetlerine konu olan yayım çalışmaları yayımcı-üretici, yayım- araştırma ilişkileri bakımından da değerlendirilip, aksaklıkların giderilmesine yönelik öneriler verilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla; İzmir'in Bergama, Torbalı, Tire ilçelerinde görev yapan 49 yayımcı ve bu ilçelere bağlı 9 köyden 28'i seçilmiş üretici olmak üzere toplam 163 üretici ile anket yapılmıştır. Yayım çalışmalarında yayımcı-üretici ve yayım-araştırma ilişkilerinin TYUAP'ta öngörülen düzeyde kurulamadığı belirlenmiştir. Bunun sonucu olarak, üreticiler açısından yenilik olmayan, koşullarına uymayan, ihtiyaçlarını yansıtmayan konuların seçildiği dolayısıyla da öneri ve yeniliklerin benimsenme oranlarının düşük olduğu saptanmıştır. Araştırmada, "seçilmiş üretici" uygulamasının da projede öngörülen anlamda yerine getirilemediği görülmüştür. Sözgelimi; seçilmiş üreticilerin % 14'ünün "seçilmiş üretici" olduğunu dahi bilmediği ve seçimin tamamıyla yayımcılar tarafından üreticilerin görüşleri alınmadan gerçekleştirildiği görülmüştür. Yayım çalışmalarının etkin bir şekilde yürütülememesinin nedenleri; köy gruplarının çoğunun yerleşik olmaması, kaynak yetersizliği, yayımcı : üretici oranının yüksekliği, yayımcıların işe alınmaları ve tayinlerinde politik tercihlerin ön plânda olması, mesai saatlerine katı bir şekilde uyma problemi ve ulaşım olanaklarındaki yetersizlik olarak belirlenmiştir. Bu nedenle; öncelikte yayım örgütünde gerekli yasal düzenlemeler yapılarak yayımcılara daha çok insiyatif sağlanması yararlı görülmektedir.Tarım İl Müdürlüğü tarafından yürütülen yayım çalışmalarının değerlendirilmesine yönelik faaliyetlerin, plânlanan yayım etkinliklerinin sayısal gerçekleşmelerinin ortaya konmasından ibaret olduğu saptanmıştır. Yayım çalışmalarının üreticiler üzerindeki etkilerini ortaya koyan resmi bir değerlendirmeye rastlanmamıştır. Ancak; yayımcıların yandan fazlasının çalışmaların üreticiler üzerindeki etkilerini ölçmek amacıyla, katılan üretici sayısındaki artış, yayım-üretici ilişkisinin düzeyi, verilen yeniliği deneyenlerin sayısı, yayımcılara karşı davranışlardaki değişmeler gibi ölçütlerle kişisel değerlendirmeler yaptıkları belirlenmiştir. Tarımsal yayım çalışmalarının en önemli unsurlarından biri olan değerlendirme faaliyetlerinin tarafsız ve sağlıklı olabilmesi için yayım, araştırma, üniversite, üretici ve diğer ilgi gruplarının temsilcilerinden oluşan bir kurul tarafından yapılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Değerlendirme Kurulu'nun yayım programlarının hazırlanması aşamasında da yer almasının, çalışmalar arasındaki uyumu sağlayacağı söylenebilir. Değerlendirme sonuçlarının uygulamaya aktarılması ile de, üreticilerin ihtiyaç ve koşullan ile ilgili yaşam düzeylerini iyileştirici yayım çalışmalarının yapılabileceği açıktır. Anahtar Kelimeler: Tarımsal yayım, izleme-değerlendirme, TYUAP, demonstrasyon
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Kırsal kalkınmada çifti katılımının önemi üzerine bir araştıma
    (Ege Üniversitesi, 1998) Özkaya, Tayfun; Boyacı, Murat; Karaturhan, Buket
    Bu araştırma-uygulama çalışması ile ülkemizde ilk defa "katılımcı kırsal değerlendirme" (KKD) (Participatory Rural Appraisal, PRA) yaklaşımı kullanılarak İzmir ili Kemalpaşa ilçesinin Halilbeyi Köyünde kırsal kalkınmayı engelleyen etkenler üreticilerle birlikte araştırılarak, eşzamanlı olarak üreticilerle alınan kararlar kendileri tarafından hayata geçirilmiştir. Geleneksel yöntem ve yaklaşımlarında çoğunlukla anket yöntemi ile derlenen veriler çok uzun bir süre sonunda işlenerek rapor haline getirilmekte; araştırma konusunun, hipotezlerinin seçiminde, önerilerinin belirlenmesinde üreticilerin ve kırsal kesim insanlarının çok az bir katılımı olabilmekte; bazen hiç olamamaktadır. Bütün bu dışlayıcı sürecin sonunda belirlenen gündem veya hedefler çoğu zaman gerçeklere veya kırsal kesim insanlarının gereksinimlerine veya önceliklerine ters düşmektedir. Uygulanabilecek bazı sonuçlar ise hayata geçirilememekte veya çok geç geçirilmektedir. Bu sorunlara cevap olarak 1990'larda gelişmekte olan ülkelerde uygulanan KKD yaklaşımı; yerel toplumlara, kendi hayat ve koşullarının bilgisini paylaşma, bilgi üretme, analiz etme, planlama ve eyleme geçme gücünü kazandıran bir yaklaşımdır. Çalışmanın esas materyali haftada bir düzenlenen KKD oturumlarında elde edilmiştir. Erkekler ve kadınlar grubu olarak sekiz-on kişilik iki grup oluşturulmuştur. Her hafta ayrı bir konu ele alınmıştır. Görsel materyalin kullanılması KKD'nin en önemli bir özelliklerinden biridir. Örneğin bir matriks veya harita üreticilerle beraberce işlenmiştir. Anket yöntemi ile aylarca elde edilecek veriler kısa bir süre içinde katılımcılara görsel materyale işlenmiştir. Altı aylık bir süre sonunda oldukça olumlu sonuçlar alınmıştır. Birkaç örnek vermek gerekirse; köy düzeyinde şap aşısı yaptıranların oranı %50'den %80'e, sağım makinaları bakımı yaptıranların oranı %1-2'lerden %100'e, silaj yapanların oranı %3'ten %15'e çıkmış, kadın hastalıklarında bilinçli davranış ve dengeli beslenme yayılmıştır. Ayrıca gerek kadın gerekse erkeklerin kendilerine güveni artmış, daha girişimci olmuşlardır. Kadının statüsü yükselmiştir. Evde kadınlar artık hayvancılık konuları dahil birçok konuda eşleri ile tartışmakta ve öneriler yapmaktadırlar. Kadınlar süt paralarının kendilerine bırakılmasını talep etmişlerdir. Köy Kalkınma Kooperatifi bir süt soğutma tankı almak için girişimlere başlamıştır. Araştırmanın bitiminden sonra yürütülmüş bulunan katılımcı oturumlarının erkekler grubunda Kooperatifçe, kadınlar grubunda ise grup üyesi bir katılımcının önderliğinde kendileri tarafından sürdürülmesi kararlaştırılmıştır. Çalışma; katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımının ülkemizde Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı başta olmak üzere birçok kamu kurumu; dernekler, kooperatifler, vakıflar, sendikalar vb. sivil toplum kuruluşları ile özel sektör kuruluşları tarafından uygulanabileceğini göstermektedir. Yaklaşım kırsal kalkınma, tarım, orman, kadın sorunları, çevre koruma, sağlık, beslenme, göçmenlerin sorunları gibi çok değişik alanlarda uygulanabilmektedir. Anahtar Kelimeler: Katılımcı Kırsal Değerlendirme, Kırsal Kalkınma, Tarımsal Yayım, Kırsal Kadın, Sığırcılık, Sağlık, Beslenme
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kırsal kalkınmada kadın cinsiyet eşitsizliğinin ele alınış biçimi üzerine bir araştırma:
    (Ege Üniversitesi, 2016) Zanbak, Tuğba; Karaturhan, Buket
    Bu araştırmada, Türkiyede son yıllarda büyük önem kazanan ve kırsal kesime yaşamakta olan nüfusun var olan sosyal ve ekonomik sorunlarının çözümü olarak görünen kırsal kalkınma çalışmalarında kadınların durumunun ortaya konması amaçlanmıştır. İzmir İli sınırlarında kırsal alanda yaşayan ve çeşitli kırsal kalkınma projelerinde yer almış olan kadın gruplarıyla gerçekleştirilen karşılıklı görüşmeler sonucunda elde edilen veriler değerlendirilerek kırsal kadınların fırsat eşitliğinden yararlanma seviyeleri, içinde bulundukları şartlarda aile üstlendikleri sorumluluklar, katıldıkları projeler sonrası hayatlarındaki olumlu ve olumsuz gelişmeler ortaya konulmuştur. Araştırma İzmir İli Mordoğan, Karaburun, Balçova ve Kiraz ilçelerinde kırsal kalkınma projelerine katılmış olan kadın gruplarıyla yürütülmüştür. Kadın gruplarının sayılarının az olması sebebiyle tam sayım yöntemi ile her biriyle karşılıklı olarak anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışmalarına ek olarak düzenli olarak odak grup toplantıları da gerçekleştirilmiş ve kırsal kalkınma projelerinde yer alan kadınların var olan sınırlı kaynaklara erişim imkanının daha fazla olduğu, zaman zaman cinsiyet ayrımına dayalı desteklerin yetersiz kaldığı ama çoğunlukla kadınların sosyo ekonomik durumlarının iyileştiği saptanmıştır.;Kırsal kalkınma, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kırsal kadın, kadın kooperatifleri.;Rural Development, Gender Equality, Rural Women, Womens Cooperative.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Türkiye'de karma yemlerde uygulanan sübvansiyonun çeşitli etkilerinin değerlendirilmesi üzerine bir araştırma
    (Ege Üniversitesi, 1987) Karaturhan, Buket; Işıklı, Emin
    , -79- 4. ÖZET VE SONUÇ Hayvancılık faaliyetlerinde önemli "bir maliyet unsuru olarak bilinen karma yemlerin üretimini arttırmak, kullanımı nı yaygınlaştırmak ve hayvansal ürünlerin üretimini arttırmak için, hayvan yetiştiricisine daha ucuz fiyatla yem sağlamayı amaçlayan Karma Yemlerdeki Sübvansiyon; 1985 yılında uygula maya konulmuştur. 1985 yılında bu amaçla 50 Milyar TL.' sı kaynak harcan mıştır. Ve bunun gelecek yıllarda, daha da artacağı tahmin edilmektedir. Zira araştırmanın yapıldığı îzmir ili ve ilçe lerinde 1985 yılında 2327 üreticiye, 275.107 ton yeme karşı - lık 4. 051. 689. -Tl», ödenmiş olmasına karşın, 1986 yılında 3904 üreticiye 331.314 ton yeme karşılık 6.186.848 Tl' sı ödenmiştir. Sübvansiyondan yararlanan üretici sayısı ve yem miktarın daki artışların, yem fabrikalarının üretimlerinde büyük ölçüde, üreticilerin ise; işletme kapasitelerinde, hayvan sayılarında, üretimlerinde olumlu etkilerinin hissedildiği söylenebilir. Uygulamadan daha çok; üretimleri bütünüyle karma yeme da yalı tavukçuluk sektörü yararlanmaktadır. Bu nedenle; artan karma yem üretimi, büyük ölçüde kanatlı hayvan yemlerine dönük olmaktadır. Üreticilerin büyük bir bölümü tarafından gerçek bir des tek olarak nitelendirilen uygulamanın; kısa vadede ek kazanç sağlaması açısından yararlı olduğu, ifade edilmektedir. Sonuç olarak; sübvansiyonun yararlı olduğu ancak Türkiye hayvancılığının geleceği açısından yeterli olmadığı, bu neden le de; bu desteğin artan oranlarda sürdürülmesinin ve özellik le kabayem üretiminin de aynı şekilde desteklenmesinin isabet li olacağı gerekli görülmüştür

| Ege Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Ege Üniversitesi Rektörlüğü Gençlik Caddesi No : 12 35040 Bornova - İZMİR, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim