Yazar "Kalaman, Sefer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Active Healthcare Professionals' Perception of COVID-19 and Their Communication with Their Children: A Qualitative Analysis of the Background of the Pandemic(Marmara Univ, Fac Communication, 2021) Batu, Mikail; Kalaman, Sefer; Tos, Onur; Subasi, HilalAs a global phenomenon impacting societies, pandemics cause changes in work routines as well as in social life. During the COVID-19 pandemic, there has been a significant change in the work routines of healthcare professionals whose private lives were also affected. Especially the way parents perceive and explain the pandemic to their children has been important for children to understand the disease and take precautions accordingly. This study aims to examine the health workers' perceptions of the pandemic and their communication styles with their children during this process. In this regard, this study undertakes a qualitative approach following a phenomenological research design by conducting in-depth interviews with thirty participants, who are medical professionals actively working in a health institution, and are parenting at least one child between the ages of six and eighteen. The field research data shows that health professionals relate COVID-19 disease to biological weapons, the global economic system, and wild animals. In addition, the research also reveals that, during the pandemic, healthcare professionals used mainly a dialogue-based empathetic, approving, inclusive and direct form of communication with their children.Öğe Sosyokültürel, ekonomik ve siyasi boyutlarıyla yeni medyada mahremiyetin dönüşümü: Facebook örneği(Ege üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü, 2016) Kalaman, Sefer; Önür, NimetTarihsel ve kültürel olarak çeşitli anlamlara gelen ve tartışmaya açık bir kavram olan mahremiyet, 'yalnız kalma hakkı'ndan 'toplumsal ilişkilerin sınırlı koşullarına ilişkin müzakere etme kapasitesi' ve 'bireyin hakkındaki bilgilere erişimi denetleme hakkı'na kadar birçok anlam içermektedir. İnsan haklarının vazgeçilmez bir parçası olan mahremiyet hakkı, teknolojik gelişmeler ve yeni iletişim araçlarının insan hayatına entegre olmasıyla birlikte farklı şekillerde ve daha önce hiç olmadığı kadar çok sayıda ihlal edilmektedir. Söz konusu iletim araçları içerisinde özellikle yaygınlığı ve etki alanı göz önüne alındığında internet, bu ihlale zemin hazırlayan en önemli ortam konumunda olmaktadır. Zaman ve mekan mefhumunu ortadan kaldıran ve dünyayı küçük bir bilgisayar ekranına ya da telefona sığdıran bu sanal ortam bireye sınırsız bir özgürlük vaadi vermiştir. Birey ise, bu özgürlük illüzyonuna kapılarak kendisine dair ne varsa hiç sorgulamadan bu sanal ortama aktarmıştır. Ev adresini, telefonunu, ailesini, kimlik bilgilerini, kimi zaman en mahrem anılarını, evinin içini hatta yatak odasını dahi bu sanal ortamda hem diğer bireylerin hem de devlet ve ticari şirketlerin gözetimine açmıştır. Gerek dijimodern çağın getirmiş olduğu teknolojik imkanlar, gerek toplum yapısında yaşanan tefessüh, gerek devletin ve ticari şirketlerin toplumu gözetim altına alma eylemleri, gerekse de insanların her zamankinden daha çok görülme ve görme arzusu, mahremiyetin belki de asla telafisi olmayacak şekilde dönüşmesine ve yitirilmesine neden olmuştur. Bu çalışmada, Türkiye'de yaşayan insanların, yeni medyanın hayatlarına girmesiyle mahremiyet anlayışlarında bir değişimin yaşanıp yaşanmadığını ortaya çıkarmak amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda yüz yüze anket yöntemiyle Kasım 2015 - Ocak 2016 tarihleri arasında anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışmasının evrenini Türkiye'de yaşayan 15 yaş ve üzerindeki yaklaşık 53 milyon kişi (30 milyon Facebook kullanıcısı) oluşturmaktadır. Tabakalı örnek yöntemi ile seçilen 15 yaş ve üzerindeki 5000 Facebook kullanıcısı ise çalışmanın örneklemini teşkil etmektedir. Çalışmanın analiz kısmında, katılımcıların mahrem bilgilerini ne oranda paylaştıkları, devlet ve özel şirketler tarafından izlendiklerinin ne oranda farkında oldukları ve mahremiyetlerinin ihlal edildiğinin bilincinde olup olmadıkları tespit edilmiştir. Ayrıca katılımcıların demografik özellikleri ile mahremiyetlerini paylaşmaları farklı değişkenler temelinde karşılaştırılmış ve anlamlı farklılıklara ulaşılmıştır.Öğe Toplumsal Cinsiyet Açısından Axe Basın ?lanlarının Göstergebilimsel Analizi(2014) Kalaman, Sefer; Bat, MikailCinsiyet kişinin biyolojik varlığına yönelik bir kavram olarak kullanılırken, toplumsal cinsiyet, kişinin biyolojik varlığına, toplumun yüklediği anlamlar ve bu anlamlar temel alınarak oluşturulan bazı beklentiler için kullanılmaktadır. Kişi doğduğu andan itibaren toplum içerisinde biyolojik cinsiyetine göre yönlendirilmelere maruz kalmakta, bu yönlendirilmeler, toplumsal kalıplar içerisinde beklentilere dönüşmektedir. Yönlendirme ve beklenti ikilemi içerisinde karakterini oluşturmaya çalışan kişi, toplumsal değer ve inanışlar doğrultusunda, cinsiyeti üzerinden yapması gerekenleri, yapmaması gerekenleri yakın ve uzak sosyal çevresinden ve kitle iletişim araçlarından öğrenmektedir. Toplum çoğu zaman neyin doğru olduğunu veya neyin yanlış olduğunu sorgulamadan sadece “kurallar”ını kişiye yüklemekte, bu adapte etme sürecinde değerler somutlaştırılmakta ve bazı kalıplarla kişiye aktarılmaktadır. Kitle iletişim araçlarından yazılı ve görsel basın, özellikle günümüzdeki e-basın aracılığıyla kişiyi doğrudan hedef alabilmektedir. Diğer yandan basın aracılığıyla mesajlarını iletmeye çalışan bazı markalar, ürünlerini toplumsal cinsiyet unsurlarını öne çıkararak tanıtmakta ve kendilerine “iletişim tarzı”, olarak toplumsal cinsiyeti öne çıkaran bazı kodları seçmektedir. Bu kodların açıklanması ve hedef kitlelerde nasıl bir etki yaratacağının araştırılması ise göstergebilim tarafından yapılmaktadır. Göstergebilim “iletişim amaçlı bütün aracıları inceleyen, onların birbirleriyle ilişkilerini araştıran, türlerini saptamaya çalışan bilimdir”. Dolayısıyla ilk insandan beri yapılan çalışmalar, ilişkiler, göstergebilime konu olmaktadır. Çünkü insan, kendisini diğer varlıklardan ayıran düşünme, karar verme, bağlantı kurma ve sonuca ulaşma yetisi nedeniyle bir anlamlandırma sürecine girmektedir. Diğer yandan bu anlamlandırma süreci günümüz markaları tarafından doğrudan yönlendirilebilmekte ya da belirlenen kodlarla anlamlandırma sürecine doğrudan etkide bulunulabilmektedir. Bu çalışmada Axe markasının sahip olduğu kodlar, bu kodlarla verilmeye çalışılan mesajlar ve ilanların yaratmak istedikleri etki göstergebilim aracılığıyla incelenecektir. Bu doğrultuda reklam çalışmalarına yönelik geniş bir arşivi bulunan ve farklı türdeki reklamlara sahip uluslararası bir web sayfası olan http://adsoftheworld.com sitesinde bulunan Axe reklamları ele alınmıştır. Sayfada bulunan Axe markası ilanları içerisinden belli kriterlere göre seçilen 15 ilan göstergebilim çerçevesinde ele alınmış ve ayrıntılı olarak incelenmiştir.Öğe Türk Televizyon Yayıncılığında Rekabet İhlali Şikayetlerine Yönelik Nicel Bir Araştırma(2018) Ateş, Hüdai; Kalaman, Seferİnsanlık tarihinde ticari ilişkilerin başladığı andan bugüne kadar rekabet her daim var olmuştur. Neredeyse bütün sektörlerde yaşanan rekabet, medya sektöründe de farklı şekillerde gerçekleşmiştir. Ancak medya kuruluşları arasında yaşanan bu rekabet, yoğunlaşma, tekelleşme, yakınsama, hakim durumun kötüye kullanılması vb. şekillerde gerçekleşen rekabet ihlallerini de beraberinde getirmiştir. Medya alanında, özellikle de televizyon yayıncılığı alanında tüm ülkelerde meydana gelen rekabet ihlalleri Türkiye’de de vuku bulmuş, bu sorun neticesinde rekabet ihlallerini önlemek ve rekabetin dengede tutulmasını sağlamak için Rekabet Kurumu kurulmuştur. Bu noktadan hareketle yapılan çalışmada, televizyon yayıncılığı sektöründe rekabet ihlali ile ilgili Rekabet Kurumu’na yapılan şikayetleri incelemek ve alınan kararların sektöre katkısının ne olduğunu tespit etmek amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda bir araştırma yapılmış ve araştırmada nicel araştırma yöntemlerinde biri olan içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini, rekabet ihlali ile ilgili Rekabet Kurumu’na yapılan şikayet başvuruları oluşturmaktadır. Örneklemi ise Rekabet Kurumu’nun internet sitesindeki 1999-2018 yılları arasındaki televizyon yayıncılığı ile ilgili rekabet ihlaline ait şikayet dosyaları teşkil etmektedir. Araştırma verilerinin analizinden elde edilen sonuçlara göre, gerek verdiği idari para cezası kararlarıyla gerekse de görüş bildirileriyle, Rekabet Kurumu’nun televizyon yayıncılığında denetleyici ve düzenleyici bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, Türkiye’deki televizyon yayıncılığı sektöründe rekabet ihlalinin az sayıda meydana geldiği sonucuna varılmıştır.