Yazar "Kahraman, Ayşe" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bazı yerel kavun çeşitlerimizin fusarium solgunluğuna (Fusarium oxysporum f. sp. melonis) dayanıklılık durumlarının moleküler markörlerle belirlenmesi(Ege Üniversitesi, 2010) Kahraman, Ayşe; İlbi, HülyaÇalışmamızda kullandığımız ağırlıklı olarak Ege Bölgesinden ve farklı bölgelerden yerel kavun çeşitlerimizin Fusarium solgunluğuna (Fusarium oxysporum f. sp. melonis) dayanıklılıklarının klasik testleme yoluyla (FOM 0,FOM 1,FOM 2 ve FOM1,2 ırklarına ait izolatları kullanarak fide daldırma yöntemi ile) ve Fom1 ve Fom2 genleri açısından ise SCAR(Sequence Characterized Amplified Region), CAPS(Cleaved Amplified Polymorphic Sequences) moleküler markörleriyle belirlenmesi amaçlanmıştır. Morfolojik çalışmalar ve moleküler sonuçlar ele alınarak genotiplerin Fusariuma olan tepkileri değerlendirilmiş ve genotiplerimizin dayanıklılık durumları saptanmıştır. FOM 1 ırkına dayanıklılık açısından markörlerle, klasik testleme sonuçları uyum sağlayarak TR-40559 (Malatya,var. cantalupensis), TR- 70699 (Manisa var. inodorus), TR-61613 (Muğla, var. inodorus) ve TR-69891 (Kırkağaç, var. inodorus) genotipleri dayanıklı bulunmuştur. Belirlenen genotiplerin ileriki ıslah çalışmalarında FOM1 ırkına dayanıklılık kaynağı olarak kullanılabilecekleri belirtilebilir. FOM 2 ırkına yönelik testlemede markörlerle klasik testleme sonuçları uyumlu değildir.Öğe Bazı yerel kavun çeşitlerimizin fusarium solgunluğuna (Fusarium oxysporum f. sp. melonis) dayanıklılık durumlarının moleküler markörlerle belirlenmesi(Ege Üniversitesi, 2011) Kahraman, Ayşe; İlbi, HülyaÇalışmamızda kullandığımız ağırlıklı olarak Ege Bölgesinden ve farklı bölgelerden yerel kavun çeşitlerimizin Fusarium solgunluğuna(Fusarium oxysporum f. sp. melonis) dayanıklılıklarının klasik testleme yoluyla (FOM 0,FOM 1,FOM 2 ve FOM1,2 ırklarına ait izolatları kullanarak fide daldırma yöntemi ile ) ve Fom1 ve Fom2 genleri açısından ise SCAR(Sequence Characterized Amplified Region), CAPS(Cleaved Amplified Polymorphic Sequences ) moleküler markörleriyle belirlenmesi amaçlanmıştır.Morfolojik çalışmalar ve moleküler sonuçlar ele alınarak genotiplerin Fusariuma olan tepkileri değerlendirilmis ve genotiplerimizin dayanıklılık durumları saptanmıştır. FOM 1 ırkına dayanıklılık açısından markörlerle, klasik testleme sonuçları uyum sağlayarak TR-40559 (Malatya,var. cantalupensis), TR- 70699 ( Manisa var. inodorus), TR-61613 ( Muğla, var. inodorus) ve TR-69891 ( Kırkağaç, var. inodorus) genotipleri dayanıklı bulunmuştur. Belirlenen genotiplerin ileriki ıslah çalışmalarında FOM1 ırkına dayanıklılık kaynağı olarak kullanılabilecekleri belirtilebilir. FOM 2 ırkına yönelik testlemede markörlerle klasik testleme sonuçları uyumlu değildir.;Kavun, Fusarium, moleküler markörler,dayanıklılık.;Melon, Fusarium, molecular markers , resistance.Öğe Çocuk Hemşirelerinin Terapötik Oyunu Kullanmaları ile Çocuk Sevme Durumları Arasındaki İlişkinin ve Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi(2020) Kahraman, Ayşe; Kırkan, Çisem; Yılmaz, Hatice Bal; Aslan, Ali; Huyelmas, HavvaAmaç Hemşirelik bakımında terapötik oyunun kullanılması, çocuklarla bir bağ ve iletişim kurulmasına yardımcı olmaktadır. Bu araştırmanın amacı, çocuk hemşirelerininterapötik oyunu kullanmaları ile çocuk sevme durumları arasındaki ilişkinin ve etkileyen faktörlerin incelenmesidir.Gereç veYöntemKesitsel tanımlayıcı tipte araştırmada veriler 15.05.2019-20.07.2019 tarihleri arasında elde edilmiştir. Araştırmanın evrenini, bir çocuk hastanesinde çalışan 178 hemşire,örneklemini ise çalışmaya katılmayı kabul eden 108 hemşire (%60.6) oluşturmuştur. Araştırma verileri “Hemşire Tanıtım Formu”, “Çocuk Hemşirelerinin Terapötik OyunuKullanmasına Yönelik Bilgi Formu” ve “Barnett Çocuk Sevme Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır.Bulgular Çalışmaya katılan hemşirelerin yaş ortalaması 31.50±2.60, %63.8’i lisans mezunu, %81.5’i kadın ve %56.5’i 1-5 yıl arasında çocuk servisinde çalışmaktadır. Hemşirelerin%43.5’inin terapötik oyunu servislerde kullandığı, terapötik oyunu kullanmayan hemşirelerin %53.6’sının zaman yetersizliği nedeniyle kullanmadıkları saptanmıştır. Çocukhemşirelerinin ölçek toplam puan ortalamalarının 84.54±14.76 olduğu belirlenmiştir. Terapötik oyunu kullanan hemşirelerin çocuk sevme ölçek puan ortalamalarınınterapötik oyunu kullanmayan hemşirelere göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir (p=0.043).Sonuç Çocuk hemşirelerinin terapötik oyunu servis ortamında yeterince kullanmadıkları, çocukları seven hemşirelerin terapötik oyunu daha fazla tercih ettikleri belirlenmiştirÖğe Domateste moleküler markör seleksiyonu ile domates lekeli solgunluk virüsü ve kök-ur nematoduna dayanıklı hat geliştirme(Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017) Kahraman, Ayşe; İlbi, HülyaDomates, Solanaceae familyasına ait dünyada ve ülkemizde yetiştiriciliği en fazla yapılan sebze türüdür. Domates yetiştiriciliğini olumsuz yönde etkileyen birçok hastalık etmeni ve zararlı bulunmaktadır. Tez çalışması, Domates lekeli solgunluk virüsü (Tomato spotted wilt virüs, TSWV) ve toprak kaynaklı bir zararlı olan kök-ur nematoduna karşı dayanıklı domates hatlarının geliştirmesi amacıyla 2012-2015 yılları arasında Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü' nde gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü domates gen havuzunda yer alan sofralık domates hattı M68 ile Tomato Genetic Resource Center (TGRC)'den temin edilen Domates lekeli solgunluk virüsüne dayanıklı LA3667 ve nematoda dayanıklı LA2941 domates hatlarıyla melezlemeler yapılmıştır. Dayanıklılığın belirlenmesinde klasik PCR, real-time PCR ve mekanik inokulasyon yöntemleri kullanılmıştır. Bu çalışmada, TSWV ve nematoda dayanıklı hatlar geliştirmek amacıyla 2 popülasyon oluşturulmuştur. Popülasyon 1 TSWV'e dayanıklılık amacıyla oluşturulmuş olup, ıslah kademesinde monogenik (1:2:1) açılımına göre 150 F2 bireyinde 35 homozigot dayanıklı, 74 heterozigot dayanıklı ve 41 hassas birey elde edilmiştir. Popülasyon 2 ise TSWV ve nematoda dayanıklılık amacıyla oluşturulmuştur. Populasyon 2'de F2 kademesinde yapılan moleküler testlemede 92 bitkide 9:3:3:1 açılımına uygun bir açılım belirlenmiştir. Bu açılımda nematod dayanıklılık geni Mi ve TSWV'e dayanıklılık geni Sw-5 bakımından homozigot dayanıklı 5 birey belirlenmiştir. Aynı zamanda Popülasyon 1'de geliştirilen F4 ıslah kademesinde bulunan 30 adet genotipin moleküler olarak testlemesi yanında, Sw-5 lokusu bakımından homozigot dayanıklı 3 hat ve 2 hassas hatta mekanik inokulasyon yoluyla biyolojik testlemeye alınmış ve dayanıklılık sonuçlarının, moleküler ve biyojik olarak birbiriyle uyumlu olduğu görülmüştür.Öğe The Effect of a Nurse Education Program on Infiltration and Extravasation in Pediatric Patients at a University Hospital(2020) Kahraman, Ayşe; Gerçeker, Gülçin Özalp; Yardımcı, Figen; Bilsin, Elif; Binay, Şeyda; Özdemir, Hamide Nur Çevik; Zengin, DilekAim: Prevention of infiltration/extravasation (I/E) in pediatric patients is important. This study has examined the effect of an education program, which aims to prevent and manage pediatric I/E, on I/E rates in pediatric patients. Materials and Methods: This is a semi-experimental study with a single group pre-test/post-test design. A sample of 79 nursing staff and 289 IV catheters of 150 pediatric patients was investigated. Pediatric I/E training was given to the nurses and the effectiveness of the training program and I/E rates before and after the training were evaluated. Results: Compared to the pre-education phase, there was a significant increase in the mean scores of the nurses’ knowledge in the posteducation phase (t: 7,328; p<0.001). the education program was implemented based on the probability rate that was calculated by the researchers; this enabled a 12-fold reduction of pediatric I/E (odds ratio: 12,214, 95% confidence interval). Conclusion: This study has led to an improvement in nursing care, an improvement in the quality of patient care and has helped progress toward increased patient safety.Öğe The Effect of a Nurse Education Program on Infiltration and Extravasation in Pediatric Patients at a University Hospital(2020) Yardımcı, Figen; Kahraman, Ayşe; Binay, Şeyda; Sevgili, Seda Ardahan; Gümüş, Merve; Bilsin, Elif; Gerçeker, Gülçin ÖzalpAim: Prevention of infiltration/extravasation (I/E) in pediatric patients is important. This study has examined the effect of an educationprogram, which aims to prevent and manage pediatric I/E, on I/E rates in pediatric patients.Materials and Methods: This is a semi-experimental study with a single group pre-test/post-test design. A sample of 79 nursing staff and 289 IVcatheters of 150 pediatric patients was investigated. Pediatric I/E training was given to the nurses and the effectiveness of the training programand I/E rates before and after the training were evaluated.Results: Compared to the pre-education phase, there was a significant increase in the mean scores of the nurses’ knowledge in the posteducation phase (t: 7,328; p<0.001). The education program was implemented based on the probability rate that was calculated by theresearchers; this enabled a 12-fold reduction of pediatric I/E (odds ratio: 12,214, 95% confidence interval).Conclusion: This study has led to an improvement in nursing care, an improvement in the quality of patient care and has helped progress towardincreased patient safety.Öğe MAS Yöntemiyle Domates Lekeli Solgunluk Virüsü’ne Dayanıklı Domates Hatlarının Geliştirilmesi(2024) Kahraman, Ayşe; İlbi, HülyaDomates, Solanaceae familyasına ait dünyada ve ülkemizde yetiştiriciliği en fazla yapılan sebze türüdür. Domates yetiştiriciliğini olumsuz yönde etkileyen birçok hastalık etmeni ve zararlı bulunmaktadır. Domates lekeli solgunluk virüsü (Tomato spotted wilt virüs, TSWV), bazı ülkelerde karantina kapsamında bulunan, Thrips tabaci ve batı çiçek tripsi (Frankliniella occidentalis) tarafından taşınan tehlikeli bitki virüslerinden biridir. Bu amaçla, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü domates gen havuzunda yer alan sofralık ve sanayilik tüketime uygun domates hattı hassas M68 ile Tomato Genetic Resource Center (TGRC)’den temin edilen Domates lekeli solgunluk virüsüne dayanıklı LA3667 ile melezleme yapılarak oluşturulan popülasyonda MAS yöntemi kullanılarak homozigot dayanıklı nitelikli hatların moleküler olarak seleksiyonu yapılmıştır. Bu amaçla F? ıslah kademesinde monogenik (1:2:1) açılımına göre 150 F? bireyinde 35 homozigot dayanıklı, 74 heterozigot dayanıklı ve 41 hassas birey elde edilmiştir. Dayanıklı olarak belirlenen homozigot dayanıklı hatlar, F? kademesine kadar kendilenmiş, F? kademesinde tekrar moleküler olarak testlenmiş, Sw-5 lokusu bakımından homozigot dayanıklı 3 hat ve 2 hassas domates ıslah hattı mekanik inokülasyon yoluyla biyolojik testlemeye alınmış ve dayanıklılık sonuçlarının, moleküler ve biyolojik olarak birbiriyle uyumlu olduğu görülmüştür.Öğe Oyuncak nebülizatör ve oyuncak maske kullanılarak uygulanan terapötik oyunun çocuğun korku ve anksiyete düzeyine etkisi(Ege Üniversitesi, 2022) Kahraman, Ayşe; Kırkan, ÇisemAmaç: Bu çalışmada inhaler tedavi öncesinde oyuncak nebülizatör ve oyuncak maske ile uygulanan terapötik oyunun çocukların korku ve anksiyetesi üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Randomize kontrollü deneysel tipte planlanan çalışmanın evrenini ?ubat 2021-Mart 2022 tarihleri arasında çocuk acil servise solunum sistemi hastalığı sebebiyle başvuran 3-8 yaş aralığındaki çocuklar oluşturmuştur. Dahil edilme kriterlerine uyan ve çalışmaya katılmaya gönüllü olan 84 çocuk örnekleme dahil edilmiştir. Verilerin toplanmasında "Çocuk Tanıtım Formu, Çocuk Takip Formu, Çocuk Korku Ölçeği (ÇKÖ), Çocuk Anksiyete Skalası-Durumluk (ÇAS-D) ve Terapötik Oyun Uygulama Rehberi kullanılmıştır. Bulgular: Grup içi karşılaştırmalara göre tedavi sonrasında Terapötik Oyun Grubu'nda korku ve anksiyete azalmış, Rutin Tedavi Grubu'nda ise artmıştır (p<0.001). Çocukların korku ve anksiyete düzeyleri açısından gruplar arasında anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05). Çocukların daha önce nebül tedavisi alması, daha önce acil servise gelmesi ve daha önce hastaneye yatması, tedavi öncesi ve tedavi sonrası korku ve anksiyete puanlarını etkilememiştir (p>0.05). Gruplar arasında tedavi sırasında maskeyi kabullenme ve tedaviye uyum açısından anlamlı fark bulunmuştur (p<0.001). Sonuç: Yapılan analizler sonucunda oyuncak nebülizatör ve oyuncak maske ile uygulanan terapötik oyunun çocukların hastane korku ve anksiyetesini azaltmada etkili bir yöntem olduğu bulunmuştur.;Terapötik Oyun, Oyuncak Nebülizatör, Anksiyete, Korku, Çocuk, Hemşire.;Therapeutic Play, Toy Nebulizer, Anxiety, Fear, Child, Nurse.Öğe Pediatri Hemşirelerinin Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamalarına Yönelik Bilgi ve Tutumlarının İncelenmesi(2020) Kahraman, Ayşe; Kırkan, ÇisemAmaç: Pediatri hemşirelerinin geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına yönelik bilgi ve tutumlarının incelenmesidir. Gereç ve Yöntemler: Araştırmanın evrenini, bir çocuk hastanesinde çalışan 178 hemşire, örneklemini çalışmaya katılmayı kabul eden 117 (%65,7) hemşire oluşturmuştur. Çalışma kesitsel tanımlayıcı tipte bir araştırma olup, veriler 01.06.2019-01.08.2019 tarihleri arasında toplanmıştır. Araştırmada, “Hemşire Tanıtım Formu”, “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Bilgi Formu” ve “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Tutum Ölçeği” kullanılarak veri toplanmıştır. Veri analizinde sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan hemşirelerin yaş ortalaması 31,05±7,80 yıl olup; %62’si lisans mezunu, %91,5’i kadın ve %47’si 1-5 yıl arasında çocuk servisinde çalışmaktadır. Pediatri hemşirelerinin geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinden en çok bildikleri ilk 5 yöntemin; dua/namaz (%10,6), masaj (%10,4), yoga (%10) akupunktur (%8,7) ve refleksoloji (%6,8) olduğu belirlenmiştir. Hemşirelerin %26,9’unun geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarından masajı uyguladıkları, %23,3’ünün hasta çocuk ve ailelerine masajı önerdiği saptanmıştır. Hemşirelerin %42,2’si hastanede yatan çocuk ve ailelerinin dua/namazı kullandıklarını gözledikleri belirlenmiştir. Pediatri hemşirelerinin geleneksel tamamlayıcı tıp tutum ölçeği toplam puan ortalamalarının 112,01±20,07 olduğu belirlenmiştir. Çocuk kliniğinde severek çalışan ve geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını çocuk hasta ve ailelerine öneren hemşirelerin ölçek toplam puan ortalamalarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir (p<0,05). Sonuç: Geleneksel tamamlayıcı tıp tutum ölçeği puan ortalamaları ortalama değerin üzerinde olduğundan, pediatri hemşirelerinin tutumları olumlu olarak değerlendirilmiştir.Öğe Pediatri Hemşirelerinin Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamalarına Yönelik Bilgi ve Tutumlarının İncelenmesi(2020) Kahraman, Ayşe; Kırkan, ÇisemAmaç: Pediatri hemşirelerinin geleneksel ve tamamlayıcı tıpuygulamalarına yönelik bilgi ve tutumlarının incelenmesidir. Gereç veYöntemler: Araştırmanın evrenini, bir çocuk hastanesinde çalışan 178hemşire, örneklemini çalışmaya katılmayı kabul eden 117 (%65,7)hemşire oluşturmuştur. Çalışma kesitsel tanımlayıcı tipte bir araştırmaolup, veriler 01.06.2019-01.08.2019 tarihleri arasında toplanmıştır.Araştırmada, “Hemşire Tanıtım Formu”, “Geleneksel ve TamamlayıcıTıp Uygulamaları Bilgi Formu” ve “Geleneksel ve Tamamlayıcı TıpTutum Ölçeği” kullanılarak veri toplanmıştır. Veri analizinde sayı,yüzde, ortalama, standart sapma, Mann-Whitney U testi kullanılmıştır.Bulgular: Çalışmaya katılan hemşirelerin yaş ortalaması 31,05±7,80yıl olup; %62’si lisans mezunu, %91,5’i kadın ve %47’si 1-5 yıl arasında çocuk servisinde çalışmaktadır. Pediatri hemşirelerinin geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinden en çok bildikleri ilk 5 yöntemin;dua/namaz (%10,6), masaj (%10,4), yoga (%10) akupunktur (%8,7) verefleksoloji (%6,8) olduğu belirlenmiştir. Hemşirelerin %26,9’unun geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarından masajı uyguladıkları,%23,3’ünün hasta çocuk ve ailelerine masajı önerdiği saptanmıştır.Hemşirelerin %42,2’si hastanede yatan çocuk ve ailelerinin dua/namazı kullandıklarını gözledikleri belirlenmiştir. Pediatri hemşirelerinin geleneksel tamamlayıcı tıp tutum ölçeği toplam puanortalamalarının 112,01±20,07 olduğu belirlenmiştir. Çocuk kliniğinde severek çalışan ve geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını çocuk hasta ve ailelerine öneren hemşirelerin ölçek toplam puanortalamalarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir (p<0,05). Sonuç:Geleneksel tamamlayıcı tıp tutum ölçeği puan ortalamaları ortalamadeğerin üzerinde olduğundan, pediatri hemşirelerinin tutumları olumluolarak değerlendirilmiştir.Öğe Topuk kanı alma işlemi uygulanan prematüre bebeklerde gelişimsel destekleyici pozisyonların bebeğin ağrısı, stresi ve konforuna etkisi(Ege Üniversitesi, 2015) Kahraman, Ayşe; Başbakkal, Didar ZümrütAmaç: Bu araştırma, prematüre bebeklere topuk kanı alma sırasında bebeği çevreleyerek verilen gelişimsel destekleyici pozisyonların bebeğin ağrısına, stresine ve konforuna etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Yöntem: Araştırma, tek grupta ön test-son test desenli deneysel bir çalışmadır. Araştırmaya 30-36. gebelik haftasında doğmuş olan 33 prematüre bebek alınmıştır. Araştırma verileri, Bebeği Tanıtıcı Bilgi Formu, Hasta Takip Formu, Yenidoğan Konfor Davranış Ölçeği (YKDÖ), Yenidoğan Bebek Ağrı Ölçeği (NIPS) ile toplanmıştır. Topuk kanı alma işlemi sırasında 3. günde supine, 4. günde prone pozisyonu çarşaf veya havlu kullanılarak verilmiştir. Prematüre bebek verilen pozisyonda 30 dakika izlenmiştir. Daha sonra topuk kanı alma işlemi başlatılmıştır. Prematüre bebekler topuk kanı alma işlemi süresince kameraya kayıt edilmiştir. İşlem sonrası videolar, iki uzman öğretim üyesi (gözlemci) tarafından ölçekler kullanılarak değerlendirilmiştir. İşlem öncesi, işlem sırası ve işlem sonrası oksijen satürasyonu ve kalp atım hızı kayıt edilmiştir. Ayrıca ağlama süresi kayıt edilmiştir. İşlem öncesi 5. dakika ve işlem sonrası 30. dakikada tükürük örneği alınmıştır. Tükürük örnekleri santrifüj işleminden sonra -80 ?C'de dondurulmuştur. Veri toplama süreci bittikten sonra Salımetrıcs Cortizol Elisa Kit ve Salımetrıcs Melatonin Eliza Kit ile tükürük analiz işlemi yapılmıştır. Verilerin analizinde Power analizi, Shapiro-Wilk analizi, Wilcoxon Testi, McNemar Test, Mann-Whitney U Test, Kruskal-Wallis Test, Sınıf İçi Korelasyon Katsayısı (ICC) uygulanmıştır. Bulgular: İşlem sırası oksijen satürasyonu prone pozisyonunda anlamlı daha düşük (p<0.05), kalp atım hızı açısından anlamlı fark belirlenmemiştir (p>0.05). Prone pozisyonunda ağlama süresi daha kısadır (p<0.000). Her iki gözlemci için NIPS puanı, YKDÖ puanı, ağrı tahmini ve distres tahmini puanları açısından iki pozisyon arası anlamlı fark vardır (p<0.000). Prone pozisyonunda işlem öncesi ve sonrası tükürük kortizol düzeyleri anlamlı olarak daha az (p<0.000) melatonin değerleri açısından pozisyonlar arasında anlamlı fark belirlenmemiştir (p>0.000). Sonuç: Prone pozisyonu prematüre yenidoğanlarda ağrıyı azaltıcı, konforu arttırıcı ve stresi azaltıcı bir etkiye sahiptir ve ağrıyı azaltmada ilaç dışı bir yöntem olarak kullanılabilir. Anahtar Kelimeler: prematüre bebek; ağrı; konfor; stres; kortizol düzeyi; melatonin düzeyiÖğe Topuk kanı alma işlemi uygulanan prematüre bebeklerde gelişimsel destekleyici pozisyonların bebeğin ağrısı, stresi ve konforuna etkisi(Ege Üniversitesi, 2015) Kahraman, Ayşe; Başbakkal, ZümrütBu araştırma, prematüre bebeklere topuk kanı alma sırasında bebeği çevreleyerek verilen gelişimsel destekleyici pozisyonların bebeğin ağrısına, stresine ve konforuna etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Araştırma, tek grupta ön test-son test desenli deneysel bir çalışmadır. Araştırmaya 30-36. gebelik haftasında doğmuş olan 33 prematüre bebek alınmıştır. Araştırma verileri, Bebeği Tanıtıcı Bilgi Formu, Hasta Takip Formu, Yenidoğan Konfor Davranış Ölçeği (YKDÖ), Yenidoğan Bebek Ağrı Ölçeği (NIPS) ile toplanmıştır. Topuk kanı alma işlemi sırasında 3. günde supine, 4. günde prone pozisyonu çarşaf veya havlu kullanılarak verilmiştir. Prematüre bebek verilen pozisyonda 30 dakika izlenmiştir. Daha sonra topuk kanı alma işlemi başlatılmıştır. Prematüre bebekler topuk kanı alma işlemi süresince kameraya kayıt edilmiştir. İşlem sonrası videolar, iki uzman öğretim üyesi (gözlemci) tarafından ölçekler kullanılarak değerlendirilmiştir. İşlem öncesi, işlem sırası ve işlem sonrası oksijen satürasyonu ve kalp atım hızı kayıt edilmiştir. Ayrıca ağlama süresi kayıt edilmiştir. İşlem öncesi 5. dakika ve işlem sonrası 30. dakikada tükürük örneği alınmıştır. Tükürük örnekleri santrifüj işleminden sonra -80 - C'de dondurulmuştur. Veri toplama süreci bittikten sonra Salımetrıcs Cortizol Elisa Kit ve Salımetrıcs Melatonin Eliza Kit ile tükürük analiz işlemi yapılmıştır. Verilerin analizinde Power analizi, Shapiro-Wilk analizi, Wilcoxon Testi, McNemar Test, Mann-Whitney U Test, KruskalWallis Test, Sınıf İçi Korelasyon Katsayısı (ICC) uygulanmıştır. İşlem sırası oksijen satürasyonu prone pozisyonunda anlamlı daha düşük (p<0.05), kalp atım hızı açısından anlamlı fark belirlenmemiştir (p>0.05). Prone pozisyonunda ağlama süresi daha kısadır (p<0.000). Her iki gözlemci için NIPS puanı, YKDÖ puanı, ağrı tahmini ve distres tahmini puanları açısından iki pozisyon arası anlamlı fark vardır (p<0.000). Prone pozisyonunda işlem öncesi ve sonrası tükürük kortizol düzeyleri anlamlı olarak daha az belirlenmiş (p<0.000) melatonin değerleri açısından pozisyonlar arasında anlamlı fark belirlenmemiştir (p>0.000). Prone pozisyonu prematüre yenidoğanlarda ağrıyı azaltıcı, konforu arttırıcı ve stresi azaltıcı bir etkiye sahiptir.;Prematüre bebek; ağrı; konfor; stres; kortizol düzeyi; melatonin düzeyi.;Premature infants; pain; comfort; stres; cortisol levels; melatonin level.