Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Köse, Ayşe" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Mikroalgal enzimatik hidrolizatların besinsel ve immunotimulant özelliklerinin incelenmesi
    (Ege Üniversitesi, 2014) Köse, Ayşe; Öncel, Suphi Ş.
    Bu çalışmada; besinsel değeri yüksek olan Chlorella vulgaris SAG 211-12 mikroalgi model mikroalg olarak seçilmiştir. Öncelikle farklı organik karbon ve azot kaynakları ile erlen ölçeğinde fotomiksotrofik üretimleri yapılmış, toplam biyokütle (g/l) ve toplam protein miktarı (mg/g) göz önünde bulundurularak besin ortamı formulasyonu BG-11 besin ortamı bileşenlerine ek olarak 5 g/l glukoz ve 1 g/l proteoz pepton (PP) içerecek şekilde modifiye edilmiştir. Aydınlık/karanlık döngünün etkisini incelemek adına 12:12, 18:6 ve 24:0 h:h aydınlık/karanlık denemeleri yapılmıştır. 24:0 h:h sürekli aydınlatma koşulları seçilmiştir. 2 L biyoreaktör üretimleri 1 vvm havalandırma, 120 rpm karıştırma hızı, 23±2 oC'de 70 omol foton m-2s-1 aydınlatma koşullarında gerçekleştirilmiştir. Sindirilebilirliğin arttırılması amacıyla kuru biyokütlenin pankreatin enzimi ile muamelesi sonucu protein hidrolizatları (CVH) elde edilmiştir. Ham biyokütle (UTS), atık biyokütle (CVA) ve protein hidrolizatları (CVH) fazlarında in vitro sindirilebilirlik (IVPD) değerleri sırasıyla; %33-41; %46-58; %67-89 arasındadır ve kültür koşullarından bağımsız (p>0,05) olduğu bulunmuştur. Yapılan protein fraksiyonlama ve FTIR analizleri sonucunda hidrolizatların protein kompozisyonu ve mikroalgal biyokimyasal kompozisyon belirlenmiştir. Hidrolizatların yüksek protein ve IVPD değerlerine sahip olması sindirme problemi çeken bireylerde yeni nesil besin takviyesi formulasyonlar oluşturulması açısından umut vaadedicidir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Mikroalgal enzimatik hidrolizatların bireysel ve immunostimulant özelliklerinin incelenmesi
    (Ege Üniversitesi, 2014) Öncel, Suphi Ş.; Elibol, Murat; Köse, Ayşe
    Beslenme, Chlorella vulgaris, enzimatik hidroliz, FTIR, IVPD, mikroalg, pankreatin, protein, Spirulina platensis.;Bu çalışmada; besinsel değeri yüksek olan Chlorella vulgaris SAG 211-12 ve Spirulina platensis (EGERT) model mikroalg türleri olarak seçilmiştir. Öncelikle; Chlorella vulgaris ile yapılan denemelerde, farklı organik karbon ve azot kaynakları ile erlen ölçeğinde fotomiksotrofik üretimler yapılmış, toplam biyokütle (g/l) ve toplam protein miktarı (mg/g) göz önünde bulundurularak besin ortamı formulasyonu BG 11 besin ortamı bileşenlerine ek olarak 5 g/l glukoz ve 1 g/l proteoz pepton (PP) içerecek şekilde modifiye edilmiştir. Aydınlık/karanlık döngünün etkisini incelemek adına 12:12; 18:6; ve 24:0 h:h aydınlık/karanlık denemeleri yapılmıştır. 24:0 h:h sürekli aydınlatma koşulları seçilmiştir. 2 L biyoreaktör üretimleri 1 vvm havalandırma, 120 rpm karıştırma hızı, 23±2 oC'de 70 omol foton m-2s-1 aydınlatma koşullarında gerçekleştirilmiştir. Sindirilebilirliği arttırmak amacıyla kuru biyokütlenin pankreatin enzimi ile muamelesi sonucu protein hidrolizatları (CVH) elde edilmiştir. Ham biyokütle (UTS), atık biyokütle (CVA) ve protein hidrolizatları (CVH) fazlarında in-vitro sindirilebilirlik (IVPD) değerleri sırasıyla; %33-41; %46-58; %67-89 arasındadır ve kültür koşullarından bağımsız (p>0,05) olduğu bulunmuştur. Yapılan protein fraksiyonlama sonucunda hidrolizatların protein kompozisyonu belirlenmiştir. Hidrolizatların yüksek protein ve IVPD değerlerine sahip olması sindirme problemi çeken bireylerde yeni nesil besin takviyesi formulasyonlar oluşturulması açısından umut vaat edicidir.;Chlorella vulgaris, enzymatic hydrolysis, FTIR, IVPD, microalgae, nutrition, pancreatin, protein, Spirulina platensis.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Mikroalgal proteinlerden peptid yapılı tirozinaz inhibitörlerinin elde edilmesi ve potansiyel inhibitör aktivitelerinin incelenmesi
    (Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020) Köse, Ayşe; Öncel, Suphi Şurişvan
    Tirozinaz inhibitörleri günümüzde özellikle kozmetik alanda tercih edilen deri beyazlatıcı ürünlerde bulunan hammaddelerdir. Hücresel tirozinaz enziminin inhibisyonu sayesinde melanin üretiminde azalmaya neden olmakta ve agresif pigmentasyon problemlerinin eliminasyonlarında kullanılmaktadır. Tez çalışması ilk defa mikroalgal protein hidrolizatlarının tirozinaz inhibitörleri olarak kullanılabileceğini gösteren bir referans çalışma olmuştur. Tez çalışması kapsamında öncelikle mikroalg türleri protein üretim değerleri açısından incelenmiş ve S. platensis ve C. vulgaris'in %50 değeri üzerinde protein içerdiği bulunmuştur. Tirozinaz inhibisyonu için; (i) S. platensis ve C. vulgaris biyokütlesinden, (ii) ticari fikosiyaninden tripsin, pankreatin ve alkalaz enzimleri kullanılarak elde edilen hidrolizatlardan, (iii) S. platensis fikosiyaninden in silico hidroliz sonucu elde edilen sentetik peptidlerden hem mantar (Agaricus bisporus) hem de B16-F10 fare melanoma hücrelerinden tirozinaz enzimi aktivitesi ve melanin üretimleri incelenmiştir. Enzimatik hidrolizatlarda mantar tirozinaz inhibisyon aktivitesi bulunmamıştır. Ancak özellikle S. platensis başta olmak üzere mikroalgal hidrolizatlardan farklı enzimler ile elde edilen hidrolizatlar doza bağlı %40-70 arasında enzim inhibisyonu gerçekleştirmiştir. Mikroalgal hidrolizatlarda antioksidan aktivite değerleri %40'ın üzerinde iken, C. vulgaris, S. platensis'e göre daha yaklaşık 2 kat antioksidan aktivite göstermesine rağmen tirozinaz inhibisyonu ve melanin üretimleri antioksidan aktivite ile orantılı olarak gerçekleşmemiştir. Fikosiyanin ve enzimatik hidroliz ürünleri de mantar tirozinaz enziminde etkin bir inhibisyon sağlamamış ancak hücresel tirozinaz enzimi aktivitesi ve melanin sentezinde düşüşlere neden olmuştur. Fikosiyanin dizisinden elde edilen peptidlerden P2 ve P3 hem monofenolaz hem de difenolaz aktivitesi üzerinden mantar tirozinaz enzim inhibisyonu gerçekleştirmiştir. Peptidlerden P5 en düşük IC50 değerine sahiptir (12,12 µM). Bu değer kojik asitten 7 kat, ticari peptitten, decapeptide 12, 10 kat daha etkindir. İlginç olan sonuç ise her iki peptidin son üç amino asit dizisi, SWY, ortaktır. Bu da bu dizilerin tirozinaz enzim inhibisyonunda önemli olduğunu göstermektedir. P5 ve P2 literatürde bulunan en etkili tirozinaz enzimi inhibisyonu yapan peptidler arasında yer alacak niteliktedir. P4 ise mantar tirozinaz inhibisyonunun aksine tirozinaz enzimini aktive etmiştir. P4 bilinen ilk mikroalgal tirozinaz aktivatör peptid olma niteliğini taşımaktadır. Sonuçlar göstermiştir ki mikroalgal protein hidrolizatları ve elde edilen peptidler gelecekte tirozinaz inhibisyonu sağlayan ürünler formulasyonunda potansiyel teşkil etmektedir. Elde edilen maddelerin kojik aside göre sitotoksik etki göstermemesi, ayrıca yüksek inhibitör etki göstermeleri mikroalgal protein hidrolizatlarının kozmetik ürünlerde topikal tirozinaz inhibitörleri olarak kullanılmasının uygun olduğunu göstermiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Sürdürülebilir biyohidrojen üretimi için immobilize mikroalg kültürlerinin kullanılması
    (Ege Üniversitesi, 2016) Köse, Ayşe; Çakan, Mehmet Serdar; Öncel, Suphi Ş.
    Hidrojen yüksek enerji taşıyan, yanma ürünü su olan çevre dostu ve temiz bir enerji alternatifi olarak değerlendirilmektedir. Fotosentetik mikroorganizmalar olan mikroalgler ise kolay kültüre alınmaları, düşük besin ihtiyaçları sayesinde biyoyakıt çalışmalarında tercih edilmektedir. Biyoyakıt kavramı açısından önemli olan bu karakteristikleri tek bir kültür ortamı içerisinde sunan mikroalgal biyohidrojen çalışmaları araştırmalara farklı bir yön vermiştir. Ancak biyohidrojen üretiminde karşılaşılan kültür kayıpları, üretim veriminin düşük olması ve sürdürülebilirliğin arttırılması gerekliliği neticesinde biyohidrojen üretiminde yeni yöntemlere başvurulması da gerekmektedir. İmmobilizasyon yöntemi biyoteknolojide özellikle enzim işlemlerinde ve atık su arıtımı ile kimyasal giderimi gibi sürekli işletme koşulları olan sistemlerde tercih edilen ümit verici ve sürdürülebilir sonuçlara sahip bir yöntemdir. Bu nedenle yapılan çalışmada imobilizasyonun biyohidrojen üretimine etkisi incelenmiştir. Öncelikle immobilize boncuk boyutunun ve klorofil miktarının önemli olduğu bulunmuştur. Denemelere 0,21 cm çapında boncuk ile devam edilmiş ve 12±1 mgmL-1 olan klorofil miktarı hücre kayıpları nedeniyle 24±1 mgmL-1 olarak belirlenmiştir. Yapılan fotobiyoreaktör çalışmalarında reaktör tasarımı ve biyoreaktör içerisinde boncuk sirkülasyonunun önemli olduğu; immobilize sistemlerde biyohidrojen üretimi lag fazının daha uzun sürdüğü (yaklaşık 48 saat) ve immobilizasyonun hidrojen üretimine etkisinin olduğu gözlenmiştir.;Mikroalg, Biyohidrojen, İmmobilizasyon, Chlamydomonas reinhardtii.;Microalgae, Biohidrogen, Immobilization, Chlamydomonas reinhardtii.

| Ege Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Ege Üniversitesi Rektörlüğü Gençlik Caddesi No : 12 35040 Bornova - İZMİR, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim