Yazar "Gündoğdu, Evren Atlıhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Nükleer Tıpta Görüntüleme ve Tedavide Kullanılan Radyofarmasötikler(2018) Gündoğdu, Evren Atlıhan; Özgenç, Emre; Ekinci, Meliha; Özdemir, Derya; Aşıkoğlu, MakbuleRadyofarmasötikler tanı veya tedavi amacıyla kullanılan, yapısında radyonüklid içeren aktif moleküllerdir. Günümüzde reaktör, jeneratör veya siklotron kaynaklı radyoizotoplar kullanılarak üretilen, kanser dâhil olmak üzere bazı hastalıkların tedavisinde ve birçok hastalığın teşhisinde kullanılan 100’e yakın radyofarmasötik bulunmaktadır. Bir radyofarmasötik, radyonüklid ve farmasötik kısım olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Radyofarmasötiğin hazırlanması sırasında, görüntülenmesi istenen organ içinde lokalize olan veya organın fizyolojik fonksiyonuna katılan bir ilaç (farmasötik kısım) belirlenmektedir. Seçilen farmasötik kısım uygun bir radyonüklid ile bağlanarak işaretleme işlemi ile radyofarmasötik hazırlanmaktadır. Hazırlanan radyofarmasötiğin hastaya verilmesinden sonra radyonüklidten yayılan radyasyon dedektörlerle belirlenerek bilgisayar yardımı ile görüntüye dönüştürülmektedir. Radyonüklidin organizmadaki dağılımının görüntülenmesi ile anatomik, bu dağılımın zamana göre değişikliklerinin saptanması ile de fizyolojik bilgiler elde edilmektedir. Nükleer tıpta radyofarmasötiklerin %95’i tanı, %5’i tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Tanı amaçlı kullanılan radyofarmasötikler gama ışını yayar iken, tedavide kullanılan radyofarmasötikler beta ışını yaymaktadırlar. Nükleer tıpta kullanılan radyonüklidlerin hepsi yapay olarak üretilmektedir. Günümüzde 2.700’den fazla radyonüklid, siklotron, reaktör ve jeneratörlerde üretilmektedir. Nükleer tıpta kullanılan sintigrafik görüntüleme teknikleri; statik görüntüleme, dinamik görüntüleme, tüm vücut görüntüleme ve hibrid görüntülemedir. Nükleer tıpta kullanılan bu yöntemler dokularda meydana gelen fizyolojik değişikliklere dayandığından erken evrede özellikle kanser gibi hastalıkların teşhisine imkân vermektedir. Tümörün erken evrede, yani anatomik değişiklikler başlamadan fizyolojik düzeyde değişiklikler oluştuğu anda teşhis edilebilmesi kanserin yayılmasına fırsat kalmadan tedaviye başlanabilmesini, dolayısıyla tedavi başarısının önemli ölçüde artmasını sağlayabilmektedir. Bu tetkikler güvenli ve ağrısızdır. Bu nedenle tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır.Öğe Nükleer Tıpta Görüntüleme ve Tedavide Kullanılan Radyofarmasötikler(2018) Gündoğdu, Evren Atlıhan; Özgenç, Emre; Ekinci, Meliha; Özdemir, Derya; Aşıkoğlu, MakbuleRadyofarmasötikler tanı veya tedavi amacıyla kullanılan, yapısında radyonüklid içeren aktif moleküllerdir. Günümüzde reaktör, jeneratör veya siklotron kaynaklı radyoizotoplar kullanılarak üretilen, kanser dâhil olmak üzere bazı hastalıkların tedavisinde ve birçok hastalığın teşhisinde kullanılan 100’e yakın radyofarmasötik bulunmaktadır. Bir radyofarmasötik, radyonüklid ve farmasötik kısım olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Radyofarmasötiğin hazırlanması sırasında, görüntülenmesi istenen organ içinde lokalize olan veya organın fizyolojik fonksiyonuna katılan bir ilaç (farmasötik kısım) belirlenmektedir. Seçilen farmasötik kısım uygun bir radyonüklid ile bağlanarak işaretleme işlemi ile radyofarmasötik hazırlanmaktadır. Hazırlanan radyofarmasötiğin hastaya verilmesinden sonra radyonüklidten yayılan radyasyon dedektörlerle belirlenerek bilgisayar yardımı ile görüntüye dönüştürülmektedir. Radyonüklidin organizmadaki dağılımının görüntülenmesi ile anatomik, bu dağılımın zamana göre değişikliklerinin saptanması ile de fizyolojik bilgiler elde edilmektedir. Nükleer tıpta radyofarmasötiklerin %95’i tanı, %5’i tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Tanı amaçlı kullanılan radyofarmasötikler gama ışını yayar iken, tedavide kullanılan radyofarmasötikler beta ışını yaymaktadırlar. Nükleer tıpta kullanılan radyonüklidlerin hepsi yapay olarak üretilmektedir. Günümüzde 2.700’den fazla radyonüklid, siklotron, reaktör ve jeneratörlerde üretilmektedir. Nükleer tıpta kullanılan sintigrafik görüntüleme teknikleri; statik görüntüleme, dinamik görüntüleme, tüm vücut görüntüleme ve hibrid görüntülemedir. Nükleer tıpta kullanılan bu yöntemler dokularda meydana gelen fizyolojik değişikliklere dayandığından erken evrede özellikle kanser gibi hastalıkların teşhisine imkân vermektedir. Tümörün erken evrede, yani anatomik değişiklikler başlamadan fizyolojik düzeyde değişiklikler oluştuğu anda teşhis edilebilmesi kanserin yayılmasına fırsat kalmadan tedaviye başlanabilmesini, dolayısıyla tedavi başarısının önemli ölçüde artmasını sağlayabilmektedir. Bu tetkikler güvenli ve ağrısızdır. Bu nedenle tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır.Öğe