Yazar "Gülbahar, Okan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Angioedema without wheals: a clinical update(2021) Gülbahar, OkanAngioedema without wheals (urticaria) represents a heterogeneous groupof clinically indistinguishable diseases of hereditary or acquired etiology.Hereditary angioedema is a rare inherited condition leading to recurrent,sometimes life-threatening angioedema attacks in subcutaneous tissues andgastrointestinal and oropharyngeal mucosa dating back to childhood or adolescence. Most of these patients have mutations in the SERPING1 gene,causing either low C1 inhibitor production (hereditary angioedema with C1inhibitor deficiency type I) or the production of dysfunctional C1 inhibitor(hereditary angioedema with C1 inhibitor deficiency type II). Hereditaryangioedema with normal C1 inhibitor has been defined later. Although C1inhibitor concentration and function are in the normal range, it leads to typical hereditary angioedema symptoms owing to mutations in FXII, PLG,ANGPT1, KNG1, and MYOF genes. Patients who exhibit none of thesegenetic mutations despite having a similar clinical presentation are classified as having unknown hereditary angioedema. Fewer than 1 in 10 patientswith C1 inhibitor deficiency have acquired angioedema with C1 inhibitordeficiency. The clinical presentation is very similar to that of hereditaryangioedema, making it difficult to distinguish these 2 conditions clinically.Unlike hereditary angioedema, there are no genetic mutations, and familyhistory and symptoms tend to appear later in life. Acquired angioedema withC1 inhibitor deficiency is commonly associated with lymphoproliferativeand autoimmune diseases. Angioedema attacks might start 1 year before theunderlying disease in acquired angioedema with C1 inhibitor deficiency. Approximately half of the patients admitted to the hospital for acute angioedema are patients receiving angiotensin-converting enzyme (ACE) inhibitortherapy. Angioedema typically occurs on the lips, tongue, mouth, pharynx,and subglottic regions. Patients may require hospitalization and intensivecare monitoring owing to airway involvement. Idiopathic histaminergic acquired angioedema may be diagnosed only when any possible causes of histaminergic angioedema are excluded (foods, drugs, animal dander, aeroallergens, insect stings, latex, and others), and the symptoms respond well toantihistamine treatment. Idiopathic nonhistaminergic acquired angioedemashould be considered when all other types of recurrent angioedema havebeen ruled out and patients do not respond to high-dose antihistamines. Thelack of a standard biochemical laboratory test for patients with idiopathichistaminergic acquired angioedema, idiopathic nonhistaminergic acquiredangioedema, angiotensin-converting enzyme inhibitor-induced acquiredangioedema, and hereditary angioedema with normal C1 inhibitor makesthe diagnosis more challenging. Future efforts should focus on increasingawareness of all the rare types of angioedema among physicians and developing more straightforward and more accessible diagnostic methods.Öğe Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde hizmet kalite standartlarının ve JCI akreditasyon şartlarının sağlanması(Ege Üniversitesi, 2017) Özkahya, Mehmet; Arda, Bilgin; Gülbahar, OkanAccreditation, health, hospital, health quality services, JCI.;Akreditasyon, sağlık, hastane, sağlık kalite hizmetleri, JCI.;Sağlık hizmeti ilgisi nedeniyle her zaman doğru olanı yapmayı, iyi kayıt tutmayı, hata daha oluşmadan gerekli tedbirlerin alınmasını gerektiren bir hizmet alanıdır. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi gibi 1800'den fazla yatakla sağlık hizmeti sunan, yılda 1.2 milyon hastanın başvurduğu ve 5.600'dan fazla çalışanı bulunan dev bir sağlık kuruluşunda kaliteli sağlık hizmetini devam ettirebilmenin yolu sağlık kalite standartlarına uygun olarak akredite olmaktan geçer. Bu amaçla hastane yönetimimiz dünya standartlarında sağlık hizmeti sunmayı hedeflemiş ve bu standartlara ulaşmada Joint Commission Intemational-JCI- krtierlerini temel almıştır. Bu proje, "2010 Tıp-057 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin Uluslararası Akreditasyon Standartlarına Uyumunun Sağlanması" projesinin devamı niteliğindedir.Öğe Evdeki kedi alerjeni yoğunluğunun kedi duyarlılığı üzerine etkileri(Ege Üniversitesi, 2006) Gülbahar, Okan; Kokuludağ, Ali; Mete, NihalEvlerdeki kedi alerjeni yoğunluğunun artmasıyla kedi duyarlılığı azalabilir. Bu olayın immünolojik mekanizmaları tam bilinmemektedir. Bu çalışmada, evlerdeki Fel d 1 yoğunluğunun kedi duyarlılığı üzerine olan etkileri incelenmiştir. Kedi alerjisi bulunan, kedi duyarlılığı bulunan, atopik ve sağlıklı kontrol toplam 58 hasta çalışmaya alındı. Hastaların evlerindeki Fel d 1 düzeyleri araştırıldı. 58 olgunun tümünün evlerinde ölçülebilir düzeyde Fel d 1 saptandı (39.7 ± 113.4 og/g; aralık 0.29-786.2 og/g). Fel d 1 düzeyleri açısından kedi alerjisi bulunan grubun evlerinden alınan örneklere alerjen düzeyleri diğer gruplara göre daha düşük saptandı (28.6 ± 44.9 og/g). En yüksek Fel d 1 düzeyleri atopik olmalarına karşın, ne kedi duyarlılıkları ne de kediyle ilgili alerjik semptomları olmayan grupta bulundu (72,0 ± 217,2 og/g). Fel d 1 seviyeleri açısından gruplar arasındaki fark anlamlı değildi (p=0.356). Sonuç olarak bu çalışmada her ne kadar evinde daha önceden kedi beslemek ve daha yüksek kedi alerjen seviyelerine maruz kalmak atopik hastaları kedi alerjisine karşı koruyor gibi gözükse de, gruplar arasındaki fark anlamlı bulunmadı.;Fel d 1, alerji, kedi duyarlılığı.;Fel d 1, allergy, cat sensitivityÖğe Hepatik steatoz ve nonalkolik steatohepatitin N-asetik sistein ile tedavisi(Ege Üniversitesi, 1999) Gülbahar, Okan; Musaoğlu, Ahmet[Abstarct Not Available]Öğe İç Hastalıkları Kliniği'nde Morbidite ve Mortalite'nin azaltılması ve yatan hastaların yaşam kalitelerinin yükseltilmesi(Ege Üniversitesi, 2011) Saydam, Güray; Akçiçek, Fehmi; Baydal, Başak; Gülbahar, OkanAmaç: İç Hastalıkları Kliniği'ne mortalitesi yüksek hastalar yatmaktadır. Bu çalışmanın amacı kritik bakım gerektiren hastalar için kullanılan tıbbi teçhizatın mortalite üzerine etkilerini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya otomatik resüsitatör, eksternal defibrilatör gibi teçhizatın kullanılmasından önce 2004-2006 arası toplam 2639 hasta; ve bu teçhizatın alınımını takiben 2006-2009 yılları arasında toplam 3382 hasta dahil edilmiştir.Bu iki dönem mortalite oranları açısından karşılaştırılmıştır. Bulgular: Her iki dönem arasında genel mortalite oranları açısından bir fark tespit edilmemiştir. 2004-2006 arası dönemde erkek mortalite oranı %%8.67'iken bu oran 2006-2009 arası dönemde %6.44'ye gerilemiştir (p<0.05) Sonuç: Kritik bakım gerektiren hastalarda gerekli tıbbi araçların kullanılması mortaliteyi olumlu yönde etkilemektedir.;İç Hastalıkları; mortalite; hematoloji; nefroloji; otomatik resüsitatör; defibrilatör.;Internal medicine, mortality; hematology; nephrology; automatic resuscitator; defibrillator.Öğe İzmir'de anaokullarında kedi alerjen düzeyleri(Ege Üniversitesi, 2005) Gülbahar, Okan; Kokuludağ, Ali[Abstarct Not Available]Öğe İzmir'de ev tozu akarı alerjen seviyeleri ve evlere ait özellikler ile ilişkisi(Ege Üniversitesi, 2003) Gülbahar, Okan; Kokuludağ, Ali[Abstarct Not Available]Öğe Rediscovery of a forgotten disease: Hereditary Angioedema(2021) Gülbahar, Okan; Germenıs, Anastasios E.[Abstract Not Available]