Yazar "Esetlili, Bihter Çolak" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aydın Germencik alangüllü havzası termal su kaynaklarında bulunan radyonüklitlerin ve ağır metallerin toprak, su ve bitkilerde yarattığı kirlilik üzerinde araştırmalar(Ege Üniversitesi, 2010) Esetlili, Bihter Çolak; Kılınç, RafetJeotermal kaynaklar açısından zengin ve tarımsal potansiyeli yüksek bir yöre olan Alangüllü yan havzasından 2 yıl süreyle toplam 74 toprak, 20 sediment, 94 su ve 78 bitki örneği alınmıştır. Bu örneklerde fiziksel ve kimyasal analizler, ağır metal tayini (Fe, Cu, Zn, Mn, Cr, Cd, Co, Pb ve Ni) ve radyonüklit analizleri yapılarak jeotermal kaynakların tarım alanlarında yarattığı kirlilik etkisinin saptanması amaçlanmıştır.Sıcak su kaynaklarının çevresinden alınan toprak örneklerinde ağır metallerden Ni, Cr, B ve radyonüklitlerden 232Th ile 226Ra değerlerinin, farklı araştırmacılar ve UNCEAR (2000) tarafından verilmiş olan sınır değerlerinden daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Yüksek oranda tuz ve bor içeren su örneklerinde toplam Ra aktivite değerleri de EPA tarafından izin verilebilir değer olan 5 pCi/lt `nin üzerinde bulunmuştur. Bitki örneklerinin ağır metal ve iz element içerikleri genellikle sınır değerlerin içerisinde yer almakla birlikte özellikle jeotermal kaynak ve çevresinden yapılan bitki örneklemelerindeki yükseklik dikkat çekicidir. Termal kaynaklarda mayıs-haziran aylarındaki 222Rn ölçümleri ise ICRP ve NRPB tarafından kapalı ortamlardaki havada olması gereken maksimum radon değerinden (200-400 Bq/m3) daha yüksek bulunmuştur.Kurulan model saksı denemesi sonuçları incelendiğinde termal sularla sulanan toprak ve bitki örneklerinin tuz, bor ve radyoaktivite kapsamlarında belirgin artışlar meydana geldiği görülmüştürÖğe Cabernet Sauvignon Şaraplık Üzüm Çeşidinde Farklı Potasyumlu Gübre Uygulamalarının Yaprak Besin Element İçerikleri Üzerine Etkileri(2020) Anaç, Dilek; Ünal, Akay; Esetlili, Bihter Çolak; Merken, Özen; Güler, Ali; Pekcan, Tülin; Karabat, SelçukAmaç: Bu çalışmada, 2014-2017 yılları arasında Manisa Bağcılık Araştırma EnstitüsüMüdürlüğü’ne ait verim çağında, yüksek sistem, şaraplık olarak yetiştirilen CabernetSauvignon üzüm çeşidinde farklı potasyumlu gübre uygulamalarının yaprak besinelement içerikleri üzerine etkileri incelenmiştir.Materyal ve Metot: Bağ yapraklarını döktükten ve budama işlemi tamamlandıktansonra 0-30 ve 30-60 cm derinliklerinden alınan toprak ve yaprak örneklerinin analizsonuçlarına göre kaldırılan bitki besin element miktarı dikkate alınarak gübrelemeprogramı yapılmıştır. Omcalara, N amonyum nitrat, P Mono Amonyum Fosfatolarak verilmiştir. Potasyum ise (KNO3, K2SO4, KNO3+K2SO4 ve Kontrol) 4 farklı gübreformunda damla sulama sistemi ile uygulanmıştır. Tesadüf blokları deneme deseninegöre 3 tekerrürlü olarak kurulan denemede potasyum uygulamalarının yaprak besinelement (N, P, K, Ca, Mg, Fe, Cu, Zn, Mn) içerikleri üzerine etkilerinin belirlenmesiamacıyla çiçeklenme ve ben düşme dönemlerinde yaprak aya ve sap örnekleri alınarakkarşılaştırmalar yapılmıştır.Bulgular: Araştırma sonucunda potasyum uygulamalarının yaprak makro ve mikro bitkibesin element içerikleri üzerine etkisi istatistiki olarak önemli düzeyde bulunmuştur.Sonuç: Potasyum uygulamalarından KNO3+K2SO4 uygulaması istatistiki olarak önemlibulunmuştur. Ayrıca bağlarda mikro element noksanlığının belirlenmesi amacıylaçiçeklenme döneminde yaprak sapı örneklerinin analiz edilmesinin yeterli olabileceği,makro besin element noksanlığının belirlenmesinde ise ben düşme zamanındaörnekleme yapılması ile daha net sonuçlara ulaşılacağı ön görülmektedir.Öğe Effect of zinc on yield and some related traits of alfalfa(2009) Ceylan, Şafak; Soya, Hikmet; Budak, Bülent; Akdemır, Hüseyin; Esetlili, Bihter ÇolakEffects of increasing dozes of zinc application (0, 40, 80, 120 kg $ha^{-1})$ were studied on herbage, hay, dry matter, crude protein and zinc contents yields of alfalfa (Medicago sativa L.) for three years (2003-2005). the results indicated that different zinc doses had significant effects on these properties. the highest yields were obtained in 80 kg $ha^{-1}$ zinc treatment. By this application, increase in yields were determined as 30.9% in herbage, 34.7% in hay and 32.1% in dry matter yield compared to control. the yields differed significantly among the experimental years. in the second year of experiment, average herbage, hay, dry matter and crude protein yields were higher than the first and third years but the highest zinc concentrations of plant were in the first year. Average data of the 3 years revealed that the least yields were obtained from controlÖğe Kuzeybatı Anadolu’daki Bazı Zeytin (Olea europaea L.) Bahçelerinin Ağır Metal ve Doğal Radyonüklit İçerikleri(2019) Esetlili, Bihter Çolak; Pekcan, Tülin; Aydoğdu, Erol; Turan, Sevim; Anaç, DilekBu çalışmada, Aliağa’dan Ezine’ye uzanan karayolu çevresinde zeytin yetiştirilen alanların ağır metal (Cd, Pb, Ni, Cr, Al) ve doğal radyonüklit (238U, 232Th, 40K) içeriklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Aliağa, Soma, Ayvalık, Edremit ve Ezine’den alınan toprak örneklerinin analiz sonuçları değerlendirildiğinde, genelde ağır metal miktarlarının toprağın yüzey altında daha fazla bulunduğu ve incelenen ağır metallerden sadece toplam Ni miktarının Bergama hariç diğer lokasyonlarda 11-69 mg/kg arasında değiştiği ve referans değerin (30 mg/kg) üzerinde ölçüldüğü bulunmuştur. Aliağa’dan alınan toprak örneklerinde en yüksek toplam Pb, Cr ve Cd içerikleri sırasıyla 44.59 mg/kg, 60 mg/kg ve 0.81 mg/kg olarak bulunmuştur. Bulunan bu değerlerin birçok araştırmacı tarafından belirtilen kritik değerlere (50, 100 and 1 mg/kg) yakın olduğu görülmektedir. Topraklarda ölçülen maksimum doğal radyoaktivite düzeyleri ise 226Ra (37 Bq/kg), 232Th (45 Bq/kg) ve 40K (410 Bq/kg) bildirilen değerlerin (226Ra:35 Bq/kg, 232Th:30 Bq/kg ve 40K:400 Bg/kg) üzerinde bulunmuştur. Zeytin yapraklarında yapılan analizler sonucunda, ağır metal toksitesi gözlenmediği sadece Cr’un (0.19-0.99 mg/kg) bildirilen üst sınırın (0.60 mg/kg) biraz üzerinde bulunduğu görülmüştür. Yüksek kontaminasyon potansiyeline sahip bu riskli bölgelerin, çok geç olmadan periyodik olarak çalışılması gerekmektedir.Öğe Leonardit Kökenli Organik Materyallerin Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özelliklerinin Belirlenmesi(2018) Pekcan, Tülin; Esetlili, Bihter Çolak; Turan, Hatice Sevim; Aydoğdu, ErolLeonardit toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik aktivitesini artıran ve yüksek oranda humik ve fulvik asit içeren, toprağa uygulandığında toprakta alınamaz halde bulunan bitki besin elementlerinin bitkiler tarafından alınabilir hale geçmesini sağlayan organik bir materyaldir. Ülkemizde organik toprak düzenleyiciler grubunda yer alan leonarditler oluşum şartlarına göre farklı kalitelerde bulunabilmektedir. Bu nedenle, ülkemizde kullanılan yerli ve yabancı kaynaklı 28 adet leonardite ait bazı fiziksel ve kimyasal analizler Resmi Gazetenin, 20.03.2014 tarih ve 28956 sayılı Yönetmeliğinde belirtilen analiz yöntemlerine göre yapılmış ve değerlendirilmiştir. Yapılan analizler sonucunda leonarditlerin farklı fiziksel ve kimyasal özelliklere (pH, EC, organik madde, toplam humik+fulvik asit, C/N, KDK, makro ve mikro bitki besin elementleri ve ağır metal) içeriklerine sahip olduğu belirlenmiştir. Ayrıca leonardit örneklerinin % 71.42’si (20 adet) ülkemizde kullanılan ilgili yönetmeliğin tolerans sınırları dışında bulunmuştur.Öğe Leonardit Kökenli Organik Materyallerin Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özelliklerinin Belirlenmesi(2018) Pekcan, Tülin; Esetlili, Bihter Çolak; Turan, Hatice Sevim; Aydoğdu, ErolLeonardit toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik aktivitesini artıran ve yüksek oranda humik ve fulvik asit içeren, toprağa uygulandığında toprakta alınamaz halde bulunan bitki besin elementlerinin bitkiler tarafından alınabilir hale geçmesini sağlayan organik bir materyaldir. Ülkemizde organik toprak düzenleyiciler grubunda yer alan leonarditler oluşum şartlarına göre farklı kalitelerde bulunabilmektedir. Bu nedenle, ülkemizde kullanılan yerli ve yabancı kaynaklı 28 adet leonardite ait bazı fiziksel ve kimyasal analizler Resmi Gazetenin, 20.03.2014 tarih ve 28956 sayılı Yönetmeliğinde belirtilen analiz yöntemlerine göre yapılmış ve değerlendirilmiştir. Yapılan analizler sonucunda leonarditlerin farklı fiziksel ve kimyasal özelliklere (pH, EC, organik madde, toplam humik+fulvik asit, C/N, KDK, makro ve mikro bitki besin elementleri ve ağır metal) içeriklerine sahip olduğu belirlenmiştir. Ayrıca leonardit örneklerinin % 71.42’si (20 adet) ülkemizde kullanılan ilgili yönetmeliğin tolerans sınırları dışında bulunmuştur.Öğe Organik gübrelemenin zeytin Yetiştirilen Kumlu tınlı Topraktaki Besin Element İçeriğine Etkisi(2013) Mordoğan, Nilgün Saatçı; Ceylan, Şafak; Delibacak, Sezai; Çakıcı, Hakan; Günen, Evren; Pekcan, Tülin; Esetlili, Bihter Çolak…Öğe Organik Gübrelemenin Zeytinin Makro Element İçeriği ile Verim ve Bazı Kalite Özelliklerine Etkisi(2016) Ceylan, Şafak; Mordoğan, Nilgün Saatçı; Çakıcı, Hakan; Günen, Evren; Esetlili, Bihter Çolak…Öğe Organik ve Mineral Gübrelerin Fide ile yetiştirilen Soğanda Allium cepa var Valencia depolama Sürelerine etkisi(2011) Yoldaş, Funda; Ceylan, Şafak; Esetlili, Bihter Çolak; Mordoğan, Nilgün Saatçı…Öğe Toprakta potasyum tayininde kullanılan bazı kimyasal ve biyolojik yöntem sonuçlarının doğal radyoaktif potasyum (K-40) ölçümleriyle karşılaştırılması üzerinde araştırmalar(2005) Esetlili, Bihter Çolak; Kılınç, RafetBu araştırmanın amacı, toprakta K tayini amacıyla kullanılan bazı kimyasal ve biyolojik yöntem sonuçlarının toprakta doğal olarak bulunan K-40 ölçümleriyle karşılaştırmaktır. Amacın sağlanması için K kapsamları farklı üç toprak ve dokuz K tayini yöntemi kullanılmıştır. Denemelerden elde edilen sonuçlara göre, toprakların kimyasal yöntemlerle saptanan toplam ve rezerv kaynaklardan serbest bırakılan K kapsamları, K-40 ölçümlerine oranla ve sırasıyla %25 ve %40 noksan sonuç vermişlerdir. Neubauer yöntemiyle toplam potasyumun %2.7'si ölçülmektedir. Araştırmada kullanılan diğer kimyasal yöntemlerle topraktan ekstre edilen K miktarları, toplam K ölçümlerinin hata sınırları içerisinde kalmış ve bu nedenle karşılaştırma mümkün olamamıştır. Bu araştırma, K-40 ölçümlerinin toprak verimliliği alanında ve bitki besleme çalışmalarında başarıyla kullanılabileceğini ortaya koymuştur.