Yazar "Erermiş, Serpil" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi: Olguların ve Ebeveynlerin Algısı Farklı mı?(2019) Şan, Emsal; Köse, Sezen; Özbaran, Burcu; Yüncü, Zeki; Erermiş, Serpil; Bildik, Tezan; Aydın, CahideAmaç: Bu çalışmada dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tanısı konmuş çocuk ve ergenlerin yaşam kalitesinin değerlendirilmesi ve olgu ve ebeveynlerin yaşam kalitesi algılarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza 63 DEHB ve 32 kontrol olgusu dahil edilmiştir. Psikiyatrik tanı değerlendirmesi için tüm olgulara “Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi-Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli Türkçe Uyarlaması” uygulanmıştır. Ebeveynler “Çocuk ve Gençler için Davranış Değerlendirme Ölçeği”ni ve dikkat eksikliği ve yıkıcı davranış bozuklukları için Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı 5’e (DSM 5) dayalı tarama ve değerlendirme ölçeğini; hem ebeveyn hem de olgular ise Çocuklar İçin Yaşam Kalitesi Ölçeği’ni (ÇİYKÖ) doldurmuşlardır. Bulgular: Ebeveynlerin ve çocukların doldurduğu ÇİYKÖ fiziksel sağlık toplam puanı, psikososyal sağlık toplam puanı (PSTP) ve ölçek toplam puanı (ÖTP) DEHB grubunda, kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük bulunmuştur (p<0,001). DEHB grubunda çocuk ve ebeveyn tarafından doldurulan ÇİYKÖ puanları arasındaki korelasyon değerlendirildiğinde, PSTP ve ÖTP için istatistiksel olarak anlamlı korelasyon saptanmıştır. Sonuç: Çalışma sonuçları DEHB’nin çocukların yaşam kalitesini her alanda olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir. Bu açıdan ebeveynlerin ve ergenlerin yaşam kalitesi algılarının birbiri ile tutarlı olduğu saptanmıştır. DEHB olgularının takip sürecinde, özellikle psikososyal sağlık alanında (duygusal, okul ve sosyal işlevsellik) çok yönlü değerlendirme ve desteğe ihtiyaç duydukları düşünülmüştür.Öğe İstenmeyen ergen gebeliklerinin psikososyal ve adli açıdan değerlendirilmesi: Bir olgu sunumu(2009) Çetin, Korkmaz Saniye; Bildik, Tezan; Dalkılıç, Meryem; Özbaran, Burcu; Erermiş, Serpil; Tamar, Müge; Aydın, CahideGençler arasında cinsel ilişkide bulunma giderek artmaktadır . Cinsel davranışlardaki bu artış, tıbbi, ailesel, eğitsel ve yasal birçok sorunu beraberinde getirmektedir . İstenmeyen ergen gebelikleri bu sorunlardan biridir Evlilik dışı cinsel ilişki ve istenmeyen gebelikler , zorla bekâret kontrolüne, cinsel ilişki yaşayan gençlerin evlenmeye zorlanmasına, bazen de töreleri uygulama adına genç kadına yönelik şiddet olaylarına yol açabilmektedir . Bu yazıda geleneksel değer yargıları ve töre kavramının baskın olduğu bir aile ortamında ve Güneydoğu’da yaşayan on altı yaşındaki bir gencin istenmeyen gebeliğinin sonlandırılması sunulmuştur . Bu olgu çerçevesinde istenmeyen ergen gebelikleriyle ilgili ruh sağlığı yaklaşımı ve adli konular tartışılmıştır .Öğe Obez gençlerde yeme tutumlarının değerlendirilmesi(2004) Erermiş, Serpil; Büküşoğlu, Nagehan; Gökşen, DamlaÇocuk ve gençlerde görülme sıklığı gittikçe artan, obez hastalarda, yeme bozukluklarını araştıran çalışmaların sayısı oldukça kısıtlı olup bu konuda en çok vurgulanan tıkınırcasına yeme bozukluğudur. Bu çalışmanın amacı obez gençlerde yeme tutumlarının araştırılmasıdır. Ekzojen obezite tanısı konmuş 12-15 yaş arasında 60 (otuz tanesi tedavi için hastaneye başvurmuş, otuz tanesi toplum ömekleminden seçilmiş) ve kontrol amacıyla normal kiloda 30 genç çalışma kapsamına alınmıştır. Hastaların psikiyatrik muayeneleri yapılmış ve yeme tutum testi verilmiştir. Gruplar arasında yaş ve cinsiyet açısından bir fark olmayıp, yaş ortalaması 13.8 ± 1.3'dür. Olguların %53.3'ü kız, %46,7'si erkektir. Obez gençlerde yeme tutumu testi puanı kontrol grubundan daha yüksek bulunmuştur (f=10.9, p=0.0001). Psikiyatrik muayene sonucunda obezlerde %6.7 oranında tıkınırcasına yeme bozukluğuna rastlanmıştır. Obez gereçlerde yeme tutumu sorunlarına daha fazla rastlanması ve tıkınırcasına yeme bozukluğu görülme oranlarının toplum ömekleminden yüksek oranda olması, bu grupta yeme bozukluklarının araştırması ve bu alanda psikiyatrik destek verilmesinin önemini göstermiştir.Öğe The Quality of Life and Mental Health in Children with Primary Immunodeficiency(2019) Ocakoğlu, Binay Kayan; Karaca, Neslihan Edeer; Aksu, Güzide; Erermiş, SerpilPrimary immunodeficiency disorders (PIDs) are characterized by recurrent and numerous infections, autoimmune disorders, and malignancies. These diseases are a heterogeneous group that contains many disorders caused by the disruption of the immune system. Despite being seen rarely, PIDs lead to serious morbidity and mortality. Children and adolescents with PIDs are expected to have a higher prevalence of psychopathologies and a lower level of the health quality of life In this text, we aim to review and summarize the current literature.