Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Erşahin, Yusuf" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Civciv embriyolarında nöral tüp defektleri
    (Ege Üniversitesi, 2000) Erşahin, Yusuf; Ender Tabur, Eren Demirtaş, Sabire Karaçalı, Önder Deveci, Remziye Deveci
    Miyelomeningosel, hastaların yaşamlarını sürdürmelerine izin veren santral sinir sisteminin en ciddi doğum defektidir. Çocuk felci, müsküler distrofi ve travmatik paraplejiden daha fazla çocuğu özürlü kılmaktadır. Bir nöral tüp defekti olan miyelomeningoselin oluşumunun araştırılması amacıyla, civciv embriyolarında nöral tüp defektleri oluşturularak elektron mikroskobu ve immünohistolojik olarak incelenmesi planlandı. Civciv embriyolarında, embriyonal hayatın 30-32 saatlerinde 400 µgr papaverin 0.4 ml hacimde “in ovo” olarak enjekte edilerek Hamburgr ve Hamilton’a göre 15. evrede kavdal nöral tüp defektli embriyolar elde edildi. Kontrol grubunda ise aynı zaman peryodunda aynı hacimde serum fizyolojik enjekte edildi. Kontrol gruunda Con-A ile interesellüler boyanma var iken, luminal boyanmanın ise özellikle tübün kapanma lokalizasyonunda, dorsalde belirgin olduğu gözlenmiştir. Ventral alanda ise bulunmamaktadır. Defektli embriyolarda ise WGA ile az miktarda ve düzensiz bir şekilde lüminal boyanmanın olduğu görülmüştür. Con-A ile tübün kapanmayan yüzeylerinde boyanmanın kaybolduğu ama ventralde lüminal yüzeyde kontrolden farklı olarak halen bulunduğu saptanmıştır. Elektron mikroskopunda, kontrol grubu ile defektleri embriyolar arasındaki farklar şöyledir: (1) Defektli embriyolarda nöral tüp duvarını oluşturan uzamış hücreler yan yüzlerinde kontrol grubuna göre daha geniş hücreler arası boşluklar oluşturmuşlardır. (2) Bu geniş aralıklarda hücre yüzey uzantıları kontrol grubu embriyolara göre çok daha kısa ve küttür. (3) Yine nöral tüp defektli embriyolarda, bazı nöral tüp hücrelerinde lipid damlacıkları bir araya gelerek iri partiküller oluştumuşlardır. Papaverin ile defekt oluşturulan embriyolarda, apopitotik hücre sayısı fazladır. Elektron mikroskop çalışmaları papaverinin sitoiskelet elemanlarını etkilediğini ortaya koymuştur. Lektin çalışmalarında, defektli emriyolarda hücre yüzey örtülerindeki karbonhidratlarda farklılıklar olduğu gösterilmiştir. Bütün bu bulgular civciv embriyolarında nörülasyonun hücre içi ve dışı etkenleri kapsayan kompleks bir olay olduğunu göstermektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Civciv embriyolarında nörülasyon
    (Ege Üniversitesi, 2000) Erşahin, Yusuf
    Miyelomeningosel, hastaların yaşamlarını sürdürmelerine izin veren santral sinir sisteminin en ciddi doğum defektidir. Çocuk felci, müsküler distrofi ve travmatik paraplejiden daha fazla çocuğu özürlü kılmaktadır. Bir nöral tüp defeki olan miyelomeningoselin oluşumunun araştırılmasında ilk aşama olarak daha sonra çalışmalarımıza temel oluşturması açısından normal nörülasyonun incelenmesi amaçlanmıştır. Hamburger ve Hamilton evrelerine göre, Evre 11, Evre 13 ve Evre 15'e ait civciv embriyolarında nöral tüp ve gelişimi (nöral plak, nöral tüp kapanırken ve kapandıktan sonra) elektron mikroskobu, ışık mikroskopisi ve immünohistolojik olarak incelenmesi planlandı. Elektron mikroskobunda nöral kıvrımların birleşmesi sırasında, nöroepitel hücrelerinin lümene doğru çıkıntılar oluşturduğu ve bu çıkıntıların içinde bol miktarda tüpçüklerin (mikrotubuluslerin) bulunduğu saptandı. Bunlara ek olarak, uzun tüpçük demetlerinin tübüler hücrelerin uzun eksenlerine paralel oldukları saptandı. Nöral kıvrımların birbirine değmeleri sırasında, hücreler arası sahanın çok daraldığı ve hücrelerin yüzey glikokalikslerinin birbirine karıştıkları görüldü. Nöral kıvrımların oluştuğu evrede lektinler ile hücreler arası boyanma devam ederken, luminal boyanma belirdi. Her iki evrede de Concanavalin-A (Con-A) ile boyanma wheat germ aglutinin'e (WGA) göre daha belirgindi. Nöral kıvrımların birleştiği, nörülasyonun tamamlandığı evrede WGA ile boyanma luminal yüzeyde kaybolurken, hücreler arası alanda şiddetinde azalma olmasına karşın Con-A ile boyanma dorsalde, özellikle kapanma bölgesinde devam ettiği gözlendi. Lektin çalışmaları nörülasyonda hücre tanınması ve adezyonunda oligosakkaritlerin rollerini ortaya koydu. Işık mikroskobu, elektron mikroskobu ve lektin çalışmalarındaki bulgular civciv embriyolarında nörülasyonun hücre içi ve dışı etkenleri kapsayan kompleks bir olay olduğunu göstermektedir. Anahtar sözcükler: nörülasyon, civciv embriyosu, elekron mikroskobu, lektinler, miyelomeningosel
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Farelerde A vitamini ile oluşturulmuş nöral tüp defektleri
    (Ege Üniversitesi, 1988) Erşahin, Yusuf
    Glikokonjugatlar nörülasyonda görev alan migrasyan, hücre ile hücre adezyanu gibi bir çok hücresel işlevde rol oynarlar. A vitamininin hamileliğin 3.5 ve 9. günlerindeki maternal enjeksiyonları 12 günlük fare embriyolarında yüksek oranda primer ve sekonder nörülasyon defektlerine neden oldu. fJormal ve defektif embriyoların nöroepitelleri tek ve iki boyutlu sodium dodecylsulphate-polyacrylamide gel electrophoresis (SDS-PAGE) ve Concanavalin A (Con A), wheat germ agglutinin (yGA)'in kullanıldığı tek boyutlu elektroforez (LJestern blot) ile analize edildi. A vitamini ile oluşturulmuş defektif embriyo naroapitelinin tek boyutlu elektrof orezinde 15 ve 3D kD molekül ağırlıklı glikoproteinlerin LiGA bağlaması azaldı. 1 um kalınlığındaki araldit plastik kesitlerde flouraacain isothiacyanate (FITC) ile işaretli lektinlerin kullanıldığı bilgisayar yardımlı flöresans mikroskopisi nörülasyonun tamamlanmadığı naroepitelin serbest yüzeyinde FITC-üiGA tutulumunun azaldığını gösterdi. 3u sonuçlar (1) A vitamini enjeksiyonlarının defektif emb riyolarda 15 ve 3D kD glikoproteinlerdeki kJGA tutan karbon hidrat bağlarında (sialik asid vs/veya R-acetylglucosamin) azalmaya neden olduğunu ve (2) kompleks karbonhidratların tip, miktar ve dağılımındaki değişikliklerin normal nöral tüp gelişiminin hücresel mekanizmalarına bir temel oluştu rabileceğini göstermektedir

| Ege Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Ege Üniversitesi Rektörlüğü Gençlik Caddesi No : 12 35040 Bornova - İZMİR, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim