Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Demiral, Ali Osman" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Bosna'da Osmanlı öncesi Türk izlerinin araştırılması
    (Ege Üniversitesi, 2012) A. Osman Demiral; Demiral, Ali Osman
    Bosna, Türk izleri, Avarlar, Bulgarlar, Kumanlar.;Bosnia, Turkic traces, Avars, Bulgars, Kumans.;Türkler sadece güneyden değil, doğudan da çeşitli dalgalar halinde Balkanlara gelmişlerdir. Macar ovası veya daha geniş tarifiyle Karpat havzası, tarihte neredeyse kesintisiz olarak Orta Asya kökenli halkların idaresinde kalmıştır. Bosna bu bölgeden sadece bir ırmak ile ayrılan, Macar ovasının aksine alabildiğine dağlık bir ülkedir. Bu kadar yakın be bitişik olmasına rağmen, eski Bosna tarihiyle ilgili çalışmalarda Orta Asya kökenli halklarla etkileşim ve temaslar büyük ölçüde gözden kaçırılmıştır.Hatta Macar-Boşnak ilişkilerinin bile münferiden ele alınmadığı görülmektedir. Ancak Hunlar, Bulgarlar, Avarlar ve Macarlar en başta ve bariz olmak üzere, Orta Tuna boylarında hakim olan veya buraya göçen Türk veya Orta Asyalı toplulukjlar bir şekilde Bosna tarihinde yerlerini almışlardır. Bunların münferit bir çalışmada derlenmesi önem arz ediyor. İşbu proje böyle bir çalışmaya giriş yapmayı amaçlamaktadır. Bosna'nın bu halklarla etkileşim ve ilişki tarihi belki ilerde büyük ciltleri içerecek kapsamlı bir eser ortaya çıkartabilir. Burada ise temel hatlar kafi bir ayrıntı ile ifade edilmiştir. Sonuçta gördüğümüz resim, Hun döneminde etnik bir ilişki bulunmasa da, Avar ve Bulgarların Bosna'ya yerleştikleri, Ortaçağ sonlarında vrupa'daki feodalleşme süreçlerine koşut olarak beliren üst sınıfın büyük ölçüde Avar asıllı yöneticilerden geldiği, çeşitli bölgelere dağınık olarak yerleşen Bulgarlarla özdeşleştirilen Kutrigur Türklerinin ise Kuzey Hersek'te sonraki çağlarda toplu bulunduklarına dair kayıtların olmasıdır. Macarlar hiçbir zaman Bosna'ya yerleşmemişler, buna karşılık bölgeye Macarlardan sonraki çağlarda gelen Peçenek ve Kuman Türklerinden kimi zümreler bu ülkeye gelmiş, iz bırakmışladır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Türk tarihinin kaynakları olarak İskandinav Sagaları
    (Ege Üniversitesi, 2012) Aygün, Emre; Demiral, Ali Osman
    Odin, Turkland, Saga, Runes, Viking Age, Iceland.;Odin, Turkland, Saga, Runlar, Viking Çağı, İzlanda.;Viking akıncıları, 9.-11. yüzyıllardaki Viking Çağı{nda Hazar, Bizans, Levant ve İspanya'ya inmişlerdir. Denizcilikte ileri durumda olmaları nedeniyle ve Avrupa nehirlerine uygun tekneleri vasıtasıyla Avrupa'nın içlerine kadar ulaşabilmişlerdir. Bu faaliyetleri sırasında hem akıncı/yağmacı, hem de tüccar kimlikleriyle hareket etmişlerdir. Bu bağlamda İskandinavya'da ele geçen İslam sikkeleri önemli buluntulardır. Rusya'yı kuranların da İskandinavlar olduğu, ortaçağ Rus metinlerinde ifade edilmektedir. Bu hareketli çağın diğer rotaları İngiltere, İzlanda, Grönland ve tartışmalı olmakla birlikte Kuzey Amerika'nın bugünkü Kanada kıyılarıdır. Çoğu 13. yüzyılın ilk yarısında ve neredeyse hepsi İzlanda'da yazıya geçirilen sagalar, konularını genelde -Çağdaşların sagaları dışında- Viking Çağı İskandinavyasından almakla birlikte, köklü bir sözlü gelenekten geldiği için diğer birçok unsurla katışık haldedir. Bunlar mitolojik ve efsanevi hikayelerdir. Çalışmamızda odaklanılan efsanevi ve efsanevi/tarihi unsurlar Türklükle ilgili olanlarıdır. Buna göre Odin, Don nehrinin doğusuna düşen, Turkland denilen anavatandaki Troya şehrinden kalkıp İskandinavya'ya kadar gelmiştir. Turkland dünyanın ortası olarak anılır ve Asya'da yer alır. Metinlerde, buradan yola çıkıp İskandinavya'ya gelenlerin aynı zamanda dillerini de beraberlerinde getirdikleri söylenir. Bunun yanında Odin'in oğlu Yngvi, Türklerin kralı olarak anılır. Geleneksel İskandinav alfabesi olan run harflerinin, bilinen en eski Türk alfabesiyle olan benzerliği de dikkat çekicidir. Alfabe benzerliği, üzerinde durulmaya değer görünmektedir. Zira Odin, efsanevi Turkland'dan başlatılan göçün önderi olmasının yanında yazının da Tanrısıdır.

| Ege Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Ege Üniversitesi Rektörlüğü Gençlik Caddesi No : 12 35040 Bornova - İZMİR, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim