Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Bulgur, İsmail" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Adult primary glomerular diseases due to podocytopathies: a single center experience on patient characteristics, treatment and outcomes
    (2024) Bulgur, İsmail; Şen, Sait; Kumbaracı, Banu Sarsık; Demirci, Meltem Seziş; Yılmaz, Mümtaz; Aşçı, Gülay
    Purpose: This study aims to evaluate the demographic, clinical, and pathologic characteristics and response to immunosuppressive therapy, particularly corticosteroids, in adult patients with primary focal segmental glomerulosclerosis (FSGS) and minimal change disease (MCD), which are classified as podocytopathies. Materials and Methods: Between January 1998 and December 2014, this study included 44 patients (27 with primary FSGS and 17 with MCD) aged older than 18 years with a histopathologic diagnosis, symptoms of nephrotic syndrome, and a minimum follow-up of six months. Patients were divided into two groups according to the treatment they received and three groups according to their response to treatment. Patients diagnosed with primary FSGS and MCD were evaluated based on clinical, demographic, and laboratory findings, as well as response to treatment, and a comparison was conducted between the two groups. Results: 59.1% of the patients were male with a mean age of 44.8±17.7 years. At the time of diagnosis, there were no statistically significant differences in clinical and demographic characteristics between MCD and primary FSGS patients. However, in patients with MCD, the mean creatinine clearance (118.0±46.7 ml/min) was higher and the rate of microscopic hematuria (11.8%) was lower at the time of diagnosis. There was an increased need for alternative immunosuppressive treatments besides corticosteroids in patients with primary FSGS to achieve partial or complete remission. At both the third and sixth- month follow-ups, MCD patients achieved a higher rate of complete remission (proteinuria <0.3 g/day) than FSGS patients. Conclusion: Compared to MCD, primary FSGS is more likely to progress, requires more immunosuppressive therapy beyond corticosteroids to achieve partial or complete remission, and has a lower treatment response rate.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Primer fokal segmental glomerüloskleroz ve minimal değişiklik hastalığı tanısı olan erişkin hastaların klinik verilerinin ve tedavi sonuçlarının geriye dönük değerlendirilmesi
    (Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2016) Bulgur, İsmail; Aşçı, Gülay
    Amaç: Fokal segmental glomerüloskleroz (FSGS) ve minimal değişiklik hastalığı (MDH) proteinüri, ödem ve hipoalbuminemi gibi nefrotik sendrom bulguları ile prezente olan, renal biyopsi ile tanı alan histopatolojik antitelerdir. Glomerül epitel zedelenmesinin temel olduğu bu iki önemli hastalık podositopatiler çatısı altında yer alan primer glomerüler hastalıklardır. Primer glomerüler hastalıklar (PGH) genellikle tedavisiz bırakıldığın¬da ya da tedavi ile remisyon elde edile¬mediğinde son dönem böbrek yetmezliğine (SDBY) progrese olup, hasta morbidite ve mortalitesini arttıran hasta¬lıklardır. Biz bu çalışmaya aldığımız MDH ve FSGS tanılı hastaların klinik verilerini, tedavi yöntemlerini ve immunsupresif tedavilere yanıtlarını kendi içlerinde ve literatürdeki verilerle karşılaştırmayı amaçladık. Gereç ve yöntem: Ocak 1998 ve aralık 2014 tarihleri arasında, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Bilim Dalı'nda poliklinik ve klinikte değerlendirilmiş olan, nefrotik sendrom bulguları ile prezante olan 27 primer FSGS ve 17 MDH hastasının verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların verileri arşivdeki hasta dosyalarından ve hastane bilgisayar kayıt sisteminden elde edildi. Bulgular: İmmünsupresif tedavi almış ve hastanemizde en az 6 ay takibi yapılmış olan 27 primer FSGS (%61.3) ve 17 MDH (%38.7) hastası çalışmaya dahil edildi. 44 hastanın yaşları 20-87 arasındaydı ve yaş ortalaması 44.79±17.7 yıl saptandı. Bu hastaların %59'u erkek, %41'i kadındı. 27 FSGS hastasının yaş ortalaması 45.37±19.17 yıl saptandı, bu hastaların %66.6'sı erkek, %33.4'ü kadındı. 17 MDH hastasının yaş ortalaması 43.88±15.61 yıl saptandı, bu hastaların %47'si erkek, %53'ü kadındı. 44 hasta komorbid hastalık açısından incelendiğinde tanı anında %11.3'ünde DM, %11.3'ünde kardiyovasküler hastalık (KVH) saptandı. 27 FSGS'li hasta ortalama 3.3±2.63 yıl, 17 MDH'lı hasta ortalama 4.97±3.43 yıl izlendi. Hastaların tanı anında bakılan serum üre, kreatinin, albumin, globulin, trigliserid, HDL (yüksek yoğunluklu lipoprotein), LDL, total kolesterol, hemoglobin, açlık kan şekeri, kreatinin klirensi ve proteinüri düzeyleri ortalaması ile verilmiş olup, tanı anında; hematüri, hipoalbuminemi varlığı (albümin≤3.5 gr/dl) ve ˂90 ml/dk olan kreatinin klirensi düzeyleri yüzde (%) olarak verildi. Karşılaştırmalı analizde MDH'da tanı anında kreatinin klirensi ortalaması belirgin olarak daha yüksek bulunmuştur ve istatistiksel olarak da anlamlı kabul edilmiştir. Hastaların biopsi örnekleri; glomerül sayısı, global glomerüloskleroz, segmental glomerüloskleroz, glomerüler proliferasyon, interstisyel fibrozis, tübüler atrofi bulguları açısından değerlendirildi. Glomerül sayısı ortalaması ile, glomerüler proliferasyon, interstisyel fibrozis, tübüler atrofi düzeyleri yüzde (%) olarak, segmental ve global glomerüloskleroz özellikleri ise ortalaması ve yüzde (%) olarak verildi. MDH hastalarında tübüler atrofi ve segmental glomerüloskleroz bulunmaması FSGS hastalarıyla karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Hastalar, uygulanan tedavi açısından; kortikosteroid verilen grup (KS) ve kortikosteroid ile birlikte diğer immunsupresif tedavilerin (alkilleyici ajanlar, kalsinörin inhibitörleri vs) verildiği immunsupresif grup (İS) olarak iki grupta değerlendirildi. FSGS hastalarında parsiyel veya tam remisyon elde edebilmek amacıyla kortikosteroid dışında diğer immunsupresif tedavilere daha fazla ihtiyaç olmuştur, bu sonuç istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Hastalarda tedaviye cevap proteinürideki azalma de¬recesine göre değerlendirildi. Hastaların proteinüri miktarına göre uygulanan tedaviye cevap durumu; remisyon yok, tam remisyon, parsiyel remisyon ve relaps olarak değerlendirildi. MDH ve FSGS hastalarının toplam 12 ay olacak şekilde 3 aylık periyodlarda incelendi. 3. ve 6. ay takiplerinde, tedaviye yanıt/tam remisyona girme oranının MDH hastalarında FSGS hastalarından daha yüksek olduğu saptanmıştır. FSGS hastalarından 2'si (%7.4) son dönem böbrek yetmezliğine ilerlemiş ve renal replasman tedavisi (hemodiyaliz) başlanmıştır. Sonuç: FSGS ve MDH genellikle tedavisiz bırakıldığın¬da ya da tedavi ile remisyon elde edile¬mediğinde SDBY'ye progrese olup, hasta morbidite ve mortalitesini arttıran hasta-lıklardır. Benzer klinik bulguları olan bu hastalıkların tedavisinde kortikosteroid, alkilleyici ajanlar, kalsinörin antagonistleri ile olan benzer tedavi yaklaşımları kullanılır. Bu çalışmada kendi merkezimizin klinik ve tedavi verilerini elde ettik, verilerimizin literatür ile benzer ve farklı yönlerini gördük.

| Ege Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Ege Üniversitesi Rektörlüğü Gençlik Caddesi No : 12 35040 Bornova - İZMİR, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim